• 23
    uçan manda özcan'ın koruduğu kalenin ağlarını yırtınca, rakip takıma ayıp olmasın diye yırtığa bir şemsiye takmıştı metin oktay. cemal süreya'nın yazdığı gibi bir cemile de içeriyordu bu hareket, "fenerlilerin gönülleri yeteri kadar kırıldı daha fazla incinmesinler maç boyunca" diye düşünmüştü belki kral kimbilir...

    şimdi bu bahse konu haberi yazan gazeteci ve yahut habere kaynaklık eden kitabı yazan - bunamış olması kuvvetle muhtemel - zat; ezeli rakibinin taraftarının dahi gönlünü korumak derdindeki bu beyfendinin o günkü hareketine, kral için iftiraların en büyüğünü atarak mı cevap veriyorlar?

    kendi cümleleriyle galatasaraylı'lığı "bir din, bir mezhep gibi birşey" diye tarif eden metin oktay'a başka bir takımın sempatizanıydı demek ancak şöyle olmuş olabilir; 10'un centilmenliğinden yerleştirdiği şemsiye ağlardaki deliğe değilde, bazı kişilerin münasip deliğine girmiş ve her geçen sene daha da büyüyen "metin oktay galatasaraylılığı" gibi onlarda eşi benzeri asla bulunmayacak bir fenomenin gelişimine müteakip, münasip delikteki şemsiye açılmıştır.

    asla sahip olamayacakları bir duygunun da eklenmesiyle açılan şemsiyenin acısı, hem 81 yaşındaki kitap yazarının hem de malum gazetedeki yazarın dengesini bozmuş ve böylesine mesnetsiz bir yöntem deneyecek hale getirmiştir.

    metin oktay sen huzur içinde yat, sen asla sevenlerini üzmedin baba!

    not: onlara saygı duyduğumdan filan değil; metin oktay'dan bahseden bir girdide edepli yazmak gerektiğinden, seviyeyi bozmadan malum şahısların anlayacağı dilden yazmaya çalıştım.

    saygılar, sevgiler...
App Store'dan indirin Google Play'den alın