resim
Metin Oktay
Mevki:Santrfor
Doğum:02.02.1936
Ölüm:13.09.1991 (55)
Uyruk:Türkiye
  • 201
    oynadığı her maçta golünü atmış ya da asistini yapmış, galatasaray onun oynadığı hiçbir maçta bırakın yenilmeyi berabere bile kalmamış olduğu için bugun bir efsane halini almış unutulmaz oyuncumuz. (!)

    sen ne büyük bir insansın ki bugun* takımın ortalama bir futbol oynayıp berabere kaldığı için bile yerden yere vurulurken biz senin üzerinden ironi yapıp bazı şeyleri anlatmaya çalışıyoruz.
  • 202
    kendisini bir kez bile canlı ya da cansız izleyememiş olan bir sürü insanın ağzına "kurtarıcı" olarak pelesenk olmuş "efsane"...

    günümüz futbolcularıyla kıyaslanmaya kalkışılan "futbolcudan ötesi"...

    metin oktay, galatasaray için artık "ruh"tur... galatasaray'ı farklı ve üstün kılan özelliktir...

    o'nu attığı çalımlar, attığı gollerden çok galatasaraylılığı ve kişiliği bu mertebeye yükseltmiştir...

    "ağları yırtan gol" o'nun meziyetidir ama "bizi sevenleri üzmeyelim baba" o'nun kişiliğidir!!!

    nasıl ki galatasaray türkiye'dir, aynı şekilde metin oktay da galatasaray'dır!..

    kendisini, son yılların en iyi takımını kuran galatasaray'ın aldığı beklenmeyen -ama başarısız sayılamayacak- bir kaç sonuçtan sonra eleştirmek adına "kurtarıcı" olarak gösterenleri;

    son yılların ve türk fulbol tarihinin en büyük başarılarına imza atan hakan şükür'ü yaralamak, gözden düşürmek, kişisel kinini kusmak için "kıyaslama malzemesi" olarak kullananları;

    "galatasaraylı"olduklarını iddia etmelerine rağmen şiddetle kınıyorum!!!

    dokunmayın metin oktayım'a!!!
  • 203
    hikayesi olan güzel insandır vesselam. kimisi gerçek, kimisi abartı hakkında bu kadar çok ve çeşit bakımından zengin hikaye anlatılan kaç tane insan yaşamıştır ki bu ülkede. bu hikayelerden birinde de ailemin ve benim galatasaraylı olmama vesile olmustur ayrıca.

    istanbul'a yeni gelen amcamı mahalledeki bir abi -fenerbahçeli olmasına rağmen- metin oktay'ın maçına götürmüştür. metin'in attığı her gol sonrası çocuk yastaki amcam da staddaki ambiyanstan etkilenip costukça cosmustur. bir kac hafta sonra amcam , bir fenerbahçe galatasaray maçında metin oktay'ın attığı gole deli gibi sevinince tribundeki fenerliler tarafından bir güzel öpülmüştür. * bu olaydan sonra amcam koyu bir galatasaray'lı ve fenerbahçe düşmanı haline gelemsine vesile olmuşturr. hatta diyebilirimki hala fenerbahçe nefreti galatasaray sevgisinin önündedir.

    daha sonra istanbul'a gelen babam da amcamın etkisiyle aslan olmus ve bu bir ale geleneğine dönüşmüştür. demem o ki diğer bir çok efsanenin aksine, herkesin oyle ya da boyle metin oktay'la ilgili bir anısı vardır. sanıyorum onu bu kadar özel yapan şeylerden biri de bu hikayelerdir.
  • 204
    aile dostu aydın aksan'ın ağzından metin oktay:

    -izmir'de işlettiği "gol pub" adında bir yer vardı. bir gün birlikte oraya gidip bir haftalık hasılatı aldık. ben bir günlük hasılatı metin abiye verdim, altı günlük hasılatı da arabamın torpido gözüne koydum. göz de açılmıyor. yani istese de açamaz. çünkü biliyorum altı günlük hasılatı dağıtacak. "metin abi seni bir bara götüreceğim çok beğeneceksin" dedim. o sırada bir arkadaş geldi ve "karşısı tenis kulübü, oraya gidelim" dedi. kulüp'te de düğün varmış. "metin oktay gelmiş" diyen yanımıza geliyor ve imza istiyor. yanımızda kağıt yok. metin abi o zamanın en büyük parası olan 10 bin liraları imzalıyor ve dağıtıyor. gelenler hem imzayı, hem de parayı alıyorlar. kuyruk da uzadıkça uzuyor. bir süre sonra metin abı bana döndü ve "para bitti, efendi" dedi. ben de kendisine yüz ve beş yüz liralıklar verdim. bana doğru eğildi ve "efendi, ayıp olmaz mı?" dedi. "abi önemli olan senin imzan" dedim. kuyruk da böylece daha tenhalaştı.
  • 205
    babamı henüz 6 yaşında iken fanatik bir galatasaraylı yapıp benim de bugün bir galatasaray aşığı olmamı sağlayan aslandır. bu öyle küçük bir şey değildir çünkü attığı bir gol ile küçük bir çocuğu oynadığı kulübe aşık edip onun çocuğunun da kendisi hakkında yıllar sonra bir şeyler yazması mucize denen kelimenin tanımıdır. bu yüzden her zaman galatasaraylılığımla çok övünürüm çünkü bu taçsız kral'ın bana verdiği bir hediyedir. (u: bunları çok alakasız bir zaman da yazmış olabilirim ama içimden geldi işte naapim ? )
  • 210
    günümüz endüstriyel futbolunda yüreklerin ve gözlerin en çok aradığıdır...
    keşke o elim kazayı geçirmemiş olsaydı da galatasaray'ı kopenhag'da kupa kaldırırken görseydi gözleri dolarak, keşke bize,zamane futbolcularımıza nasıl galatasaraylı olunur tek tek anlatsaydı ...

    taçsız kral metin oktay
    tek aşkıydı galatasaray
    senin gibi cimbomluyu
    unutur mu bu taraftar.....
  • 211
    --- alinti ---

    1954 yılında almanya’da gerçekleştirilen dünya gençler şampiyonası’nın dönüşünde gazeteci orhan vedat sevinçli’nin uçaktan iner inmez metin oktay’ı beşiktaş jimnastik kulübü’ne götürdüğü biliniyor. bilinmeyen metin oktay’ın çocukluğunda beşiktaş’ı tutup tutmadığı. belki yün mensucat’ın henüz 18’inde olan genç golcüsü metin oktay’ın gönlünde beşiktaş yatıyordu o günlerde. belki de gazeteci orhan vedat sevinçli kartal aşkı nedeniyle götürmüştü metin’i beşiktaş’a. kimbilir?

    bilinen, dönemin beşiktaş yöneticisi sadri usuoğlu’nun metin oktay’ın beş yıl karşılığında altı bin lira istemesi karşısında inanılmaz kızdığıdır. “ben o parayı recep’e vermedim be! sen kim oluyorsun. bir recep adanır mısın yani?

    böyle gürlemişti usuoğlu metin’e. haklıydı da. doğru. recep adanır değildi o, metin oktay’dı. metin oktay.
    izmir’e dönmeden önce galatasaraylı bir dostu, metin’i galatasaraylılar’la buluşturdu. galatasaray’ın o dönemki yöneticilerinden merhum muzaffer bozok’la görüştü metin. beşiktaş’tan istediği paranın aynısını istedi galatasaray’dan. aldığı yanıt benzerdi: “biz bu parayı hiçbir futbolcumuza vermedik, sana da veremeyiz, kusura bakma.”

    bu arada adalet’ten gelen teklifi, seyircisiz takımda oynamayacağı gerekçesiyle geri çevirip izmir’en yolunu tuttu metin. doğduğu, büyüdüğü şehirde, bir yıl için beş bin lira veren izmirspor’a imza attı metin oktay. üstüne, ayda 500 lira da maaş alacaktı.

    o dönemde ulusal bir lig olmadığı için tam bir yıl boyunca izmirspor için attı gollerini metin oktay mahalli ligde. kim nasıl ve nerede izledi bilinmez ama, izmirspor forması giyerken ulusal takıma da çağrıldı.

    izmirspor’un, ezeli rakibi karşıyaka’yla oynadığı izmir ligi’nin önemli maçını izlemek için üç görücü geldi istanbul’dan sezon sonuna doğru. “baba” gündüz kılıç, galatasaray spor kulübü yöneticileri muzaffer bozok ve necdet çobanlı’ydı bu görücüler. baba gündüz’ün “izmir’de bir çocuk varmış, hadi gidip onu görelim” demesi üzerine yola koyulmuştu bu üç galatasaraylı istanbul’dan.

    baba gündüz’e metin oktay’dan bahseden ise galatasaray’ın eski futbolcusu bülent eken’di. futbolu bıraktıktan sonra ticaret hayatına atılan bülent eken, ortağı rauf halat’la bir iş gezisi için izmir’de bulunurken seyretmişti metin oktay’ı ilk kez. eken bu maçın ardından genç metin’le hemen temasa geçmiş, durumdan da galatasaray spor kulübü’nü haberdar etmişti. nitekim üç galatasaraylı bülent eken’in işortağı rauf halat’ın otomobiliyle gittiler izmir’e maceralı bir yolculuk yaparak.

    kolay mı, baba gündüz genç bir futbolcuyu izliyor? beğenirse karşısında durulur mu hiç bu transferin? izmir’de yayınlanan gazeteler gündüz kılıç’ın izmir’in gözbebeği metin oktay’ı almaya geldiğini yazdılar büyük büyük.

    baba gündüz, muzaffer bozok ve necdet çobanlı “tok alıcı” görünmek için 15’inci dakikada terkettiler izmir alsancak stadı’ndaki izmirspor-karşıyaka maçını. zaten yetip de artmıştı bu 15 dakika metin oktay’ın nasıl bir futbolcu olduğunu anlamak için. fazlasına gerek yoktu elbette. (izmirspor, metin oktay’ın ilk 15 dakikada 2 gol attığı bu maçı 4-2 kazandı kolayca. ve izmir’deki mahalli ligin şampiyonluğuna koşuverdi bu galibiyetle.) baba gündüz galatasaraylı yöneticilere, “alalım bu çocuğu” diye fısıldamıştı staddan ayrılmadan önce.

    sonra? sonra metin oktay adına pazarlıkları fikret abisi yürüttü. yıllar sonra anılarında şunları yazacaktı bu transfer görüşmeleri için metin oktay: “galatasaraylı yöneticilerle pazarlığımızda para hiç gündeme gelmedi. taksi plakalı bir chevrolet marka otomobil istedim kendilerinden. çok şaşırdılar. halbuki şaşıracak bir şey yok ki ortada. para konuşamıyorum insanlarla. para konuşamayınca da bir takım pazarlıklarımı eşyalarla hallediyorum. çünkü benim için önce sevgi. para hep ikinci planda. çünkü insan sevildikçe daha mesut oluyor.”

    kendine yaraşır biçimde, hiç para pul konuşmadan, o dönemki fiyatı 8 bin lira değerindeki 1949 model mavi renkli bir chevrolet karşılığında galatasaray’a imza attı metin oktay beş yıllığına. tarih 11 temmuz 1955’ti.

    elbette ne metin oktay galatasaray’a imza atarken gerçek aşkıyla karşılaştığının farkındaydı. ne de metin oktay’a imza attıran galatasaray yöneticileri 19 yaşında kulüplerinden içeri adım atan bu gencin galatasaray’ı nereye götüreceğinin, götürebileceğinin. o imza töreninden bugüne kalan fotoğrafta bir tek gündüz kılıç’ın olanca heybetiyle ileriye baktığı görülüyor. belli ki bir tek o görmüştü bu imzanın kulüp tarihinin en önemli imzalarından birisi olduğunu.

    --- alinti ---
  • 213
    büyük bir golcü ve büyük bir adamdı metin oktay.

    ama gerek futbol hayatında, gerekse saha dışında bu büyüklüğüne asla vurgu yapmamış, kendisine kral diyenlere, omuzlarda taşıyanlara, mahçup bir ifade ile karşılık vermekle yetinmiştir. adı geçtiğinde birçoğumuzun aklına, o objektife bile bakmaya çekinir gibi durduğu, gözlerini kaçırdığı, buruk bir gülümseme ile yer aldığı fotoğraf karelerinin gelmesi bundandır.

    galatasaraylılık denen şeyin bir tanımı olacaksa bu tanımın beden almış halidir metin oktay. "ya ben ya galatasaray" diyen eşine, içi yansa dahi "galatasaray" cevabını vermekten çekinmemiştir.

    en büyük galatasaraylı metin oktay, herkesten çok farkındaydı galatasaraylılığın. ve herkesten fazla övünmeye, caka satmaya, afilli yıldız pozları takınmaya hakkı olsa da, bundan imtina eder, her cümlesinde kendisine yöneltilen övgüleri, uğruna terini akıttığı formanın kutsallığına vurgu yaparak sahiplenirdi. bu yüzden büyüktü zaten.

    73 yıldır kalplerde yaşayan büyük galatasaraylı metin oktay'ımız ve onu bağrında büyüten şanlı galatasarayımız var olsun!
  • 216
    18 aralık 1960 macın hakemi semih zoroglu'nun, galatasaraylı ergun'u atmasından sonra agzından su cumle dokulustur. http://2.bp.blogspot.com/...I/s1600-h/oktayk.JPG
    o an'a kadar 2 gol atan metin oktay 2 tane daha atıp galatasaraymaci 5-0 kazanmıstır. halit kıvanc; metin oktay icin su sozleri dokmus agzından. "metin ve otesi"
    kaynak: http://jesusalmeyda.blogspot.com/
App Store'dan indirin Google Play'den alın