resim
Metin Oktay
Mevki:Santrfor
Doğum:02.02.1936
Ölüm:13.09.1991 (55)
Uyruk:Türkiye
  • 1429
    1936 yılında izmir karşıyaka'da doğan galatasaray efsanesi taçsız kral büyük insan. çoğumuzun olduğu gibi benim de metin oktay'ı canlı izleme fırsatım olmadı. çocukken mahallede top oynarken sürekli hasan şaş derdim kendime. sıfıra yakın saçlarım ve kolyemle hasan şaş'ı andırırdım ama sürekli forvette oynuyordum. bir gün mahalledeki abilerden biri yanıma gelip tuttuğum takımı sormuştu. ben de galatasaraylı olduğumu söyledim. forvet oynamayı biliyorsun peki metin oktay'ı tanıyor musun dedi bana. ismi tanıdık geliyor ama bilmiyorum dedim. metin oktay yaşamış en büyük galatasaraylıdır dedi. işte o gün tanıdığım ve kim olduğunu öğrenmeye başladığım metin oktay'ın tanımı benim için budur. yaşamış en büyük galatasaraylı. seni hiç unutmayacağız taçsız kral.
  • 1430
    tarihteki en karakterli, en büyük türk futbolcu.

    galatasaray’ın bir insan hayatında ne denli mühim olabileceğini tüm dünyaya o göstermiştir. galatasaray’ın esasında sadece bir futbol kulübü değil bir yaşam felsefesi olduğunu anlatmıştır. galatasaray’ın vefa, umut, azim, vazgeçmeme kavramlarının vücut bulduğu alan olduğunu göstermiştir tüm dünyaya.

    metin oktay galatasaray taraftarının gözünde karşılıksız sevgidir. galatasaray futbol takımı’nın kazandığı başarıların altında yatan en önemli sebeplerden birisi metin oktay tarafından camiaya aşılanmış işte bu karşılıksız sevgidir.
  • 1433
    galatasaray'ın ete, kemiğe bürünmüş hali.

    çalışkan, iş ahlakı en tepede olan, kulüp sevgisini hayatının merkezine koyan ve jübile maçında rakibin firmasını giyecek kadar centilmen, herkese saygılı bir insan. atatürk'ün çizdiği sporcu profiline birebir uyan bir efsane.

    oynadığı dönemde yaptıkları yetmemiş gibi bir de fatih terim'i kulübe kazandırarak 2020 yılında bile milyonlara taraftarın sevinçleriyle amel defterini doldurmaya devam eden kahraman.
  • 1434
    galatasaray'ın en büyük efsanesi.

    kendisiyle özdeşleşmiş tam parçalı sarı kırmızı galatasaray forması ile hatırlanan, ülke spor tarihinin en beyefendi, en kibar ve en galatasaraylı insanı olarak görüyorum. çoğu kişi de böyle bilir metin oktay'ı. bazen sahip olduğu üstün futbol yeteneğinin de önüne geçmiştir. bir kulüp efsanesinin olması gerektiği gibi, sonuna kadar gurur duyulacak bir karakterdir.

    hakikaten en galatasaraylı insan kendisidir. eşinden, sevdiği insandan ayrılmayı dahi göze almış bir karakterdir. 29 ocak 1959 tarihinde hayatını birleştirdiği oya sarı'dan, aynı yıl içerisinde eski takımı izmirspor'dan gelen transfer teklifini reddettiği için ayrılmak zorunda kalmıştır. günümüzde herkes işini, gücünü, aile ve yakınlarını tuttuğu takımdan önde görürken, kendisi galatasaray'ın bana göre ta kendisi olmasından ötürü tam tersini yapmıştır.

    fatih terim galatasaray'a en büyük başarılarını yaşatmış, efsane bir karakteridir. ancak unutmamak lazımdır ki metin oktay bu kulübün ete kemiğe bürünmüş halidir. fatih terim galatasaraylıysa, metin oktay sayesinde galatasaraylıdır. galatasaray, 14 sezon şampiyonluk hasreti çekmesine rağmen, 15. sezonun sonunda kapalı gişe eskişehir şampiyonluk maçı oynadıysa, ali sami yen'in yaktığı ateşi gündüz baba ile beraber sönmez bir yangına çevirdiği içindir.

    metin'i galatasaray için, galatasaray'ı metin için sevmek gerekir diye düşünüyorum.
  • 1436
    "bizi sevenlere ihanet etmeyelim, ihanet edenleri affetmeyelim" sözünün sahibi efsanemiz. onu efsane yapan şey sadece futbolculuğu değildi. nitekim metin oktay'dan daha iyi futbolcular da gelip geçti ama hiçbiri onun gibi efsanem olamadı. çünkü o, kişiliğiyle de bir efsaneydi.

    başkaları güce sığınıp, her kameraya çıkıp şaklabanlık yaparken, orada burada birilerinin, gücün yalakalığını yaparken, metin oktay ise deniz gezmiş için imza toplayan onurlu, duyarlı bir kişilikti.

    taklitlerinden sakınınız, başkasıyla mukayese etmeyiniz.

    huzurla uyu metin abi.
  • 1440
    galatasaray taraftarının iki direk arasından dünya çapına yayılacağı sürecin başlangıcında yer alan güzel adam. türkiye'de 1959 yılında başlayan profesyonel liglerin ilk idollerindendir. ali sami yen'in vefatından hemen sonraki dönemde sahnede olduğı için, baba gündüz ile birlikte, galatasaray camiasının lider eksiğini de layığıyla doldurmuşlardır.

    o günlerden bugünlere yarım asırdan fazla bir süre geçti. şehrin dışında bir "mesire yeri" olan mecidiyeköy bugün şehrin o hengamesinde kayboldu gitti. ali sami yen stadı zaten yıkıldı. sahalar çim oldu, zeminler alttan ısıtmalı oldu. toplar, formalar son teknolojiyle kuş gibi oldu. haftada 3 antremandan günde çift idmana geçildi, takımlara masraf olmasın diye bir şehre gidince şehrin ligdeki tüm takımlarıyla oynadıkları düzenden haftada 3 deplasmana uçakla gidilip gelinen bir devire geçildi.

    hayattan, insanlardan, bizlerde bahsetmiyorum bile...

    eski güzel devrin güzel adamlarındandı. 55 gibi erken bir yaşta gidişi üzüntü verici olsa da o eski güzel devrin tam da sonlarında, o eski güzel anıların bağrında sonsuzluğa gitti. yaşasaydı bugün 84 yaşında olurdu. doksanların sonu ikibinlerin başında hayatta olsaydı hala bu kadar güzel anılır mıydı, ciddi merak konusu...

    ziya şengül ya da gökmen "ayı" özdenak gibi medya maymunu mu olurdu, simetrisi can bartu gibi kıyıda köşede kalsa da her göründüğünde "amigo yazar" diye dalga mı geçilirdi? bizim neslin erman toroğlu'nu patavatsız bir televizyon starı olarak bilip yargılaması gibi bir muameleye maruz kalır mıydı?

    hiçbir şey olmasa alkolik diye yazarlardı, takıldığı bir mekandan fotoğrafı twitter'a falan düşerdi...

    galatasaray taraftarının tıpkı 2000 ruhu gibi dönüp dönüp çağırdığı bir şeydir metin oktay ruhu. peki galatasaray taraftarı olarak metin oktay'ı ne kadar anlayabiliyoruz, aktarabiliyoruz, ya da kendimiz örnek alabiliyoruz. rijkaard'a, elano'ya, podolski'ye sonuçlar kötü gidince taçsız kral metin oktay tek aşkıydı galatasaray diye tezahürat yapmak mıdır sadece metin oktay'ı anmak? yoksa her taraftarı mest edecek hareket yapana okkalı bir "yeni metin oktay" damgası vurup ertesi maç ana bacı gitmek midir?

    metin oktay demek 258 maçta 217 gol demek değil, 2 lig şampiyonluğu, 6 sezonun gol krallığı değil sadece.

    profesyonelleşen ve ülke çapına yayılan futbol piyasasını ilk starlarından biri olmasına rağmen mütevaziliğini korumak demektir. hasnun galip'te bütün gün takım arkadaşlarıyla takılıp onlara hem abilik hem arkadaşlık yapmak demektir. fenerbahçe ve adalet daha çok para verirken galatasaray'ı seçmek demektir. galatasaray o daha vefalı derken "evim galatasaraylı taraftarların hediyeleriyle dolu, onların yüzüne nasıl bakarım" diye mahçubiyet duymaktır.

    hani şimdilerde çok sıfırlı kontrat alan futbolcular "biz işimizi yapıyoruz" diyebiliyor ya...

    en önemlisi de tanju'nun 5 gol attığı maçta, basın tribününde ligde bir maçta 5 gol atan başka biri olup olmadığı sorulduğunda, cevabın kendisi olduğunu bile bile olabilir evladım olabilir diyebilmektedir.

    yazdığımız uyduruk bir cümle 50 like alınca gönyemiz bozuluyor ya bizim, yürüyüşümüz değişiyor, cevaplarımız ukalalaşıyor. anlayabilmemiz zor biraz seni be kral. sen 20 bin lira teklif varken yıllığı 8 bin liraya galatasaray'a imza attığında mutluluktan uçuyordun ya hani... tarık günay 60 bin lira maaş çekiyor kulüpten yıllık.

    öyle değiştik, öyle geliştik işte. seni anmak bir yandan ne kadar gerekliyse öbür yandan da o kadar yersiz işte.

    o güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler demiş şair. sense bir tofaş'a binip takla atarak gittin...

    ruhun şad olsun...
  • 1444
    "zeki müren'in maksim'de sahneye çıktığı zamanlar,kapılar kapanır,servis kesilir, garsonlar çekilir.
    kimsenin çıtı çıkmaz. zeki müren'in huyudur, bir çıt çıktımı sahneyi bırakır. sanat güneşi bu yüksek saygıyı haketmekle beraber bu konuda oldukça katıdır.
    zeki müren tam şarkıya başlamış devam edecek, bir an kapı açılır.
    içeriye galatasaray'ın efsanesi, taçsız kral metin oktay ve futbolcu arkadaşları girer.
    gazinocular kralı olarak bilinen ve o dönem türkiye'nin en meşhur eğlence mekanı olan maksim gazinosunu işleten fahrettin arslan ellerini başının arasına alır ve ''eyvah'' der.*)
    sebebi zeki müren'in bu konudaki net duruşunu bilmesi ve sahneyi bırakıp gitmesinden korkmasıdır.
    izleyiciler zeki müren ne tepki verecek diye merak ederken elindeki mikrofonu bırakan sanat güneşi, herkes sahneden inmesini beklerken ''kral geldi. kral yerine otursun, programa ondan sonra başlayacağım'' der."
    zeki müren gibi bir efsane neden böyle saygı duyuyor krala; “yazı-tura atıldığında ben hep ‘tura' derim. varsın gelmesin. benim tek derdim mustafa kemal atatürk'ün yüzü yere gelmesin..." dediği ve mevcut iktidardan korkmadan, yaranmaya çalışmadan deniz gezmiş, yusuf aslan ve hüseyin inan'ın idamını engellemek için imza topladığı için olsa gerek.
    yani metin oktay olabilmek çok zor; öyle çok iyi futbolcu olmayla, galatasaray'ı çok sevmeyle olacak iş değil.
    günümüz türkiye'sinden bakınca çok uzaklarda bir köydür kendisi.
    saygıyla anıyorum.
  • 1445
    galatasaray'ın ete kemiğe bürünmüş hali. bugün vefat yıl dönümü, allah mekanını cennet eylesin.

    sayesinde o dönem milyonlarca kişi galatasataraylı olmuş ve en önemlisi fatih terim galatasaraylı olmuştur. yaşadığı dönemde yaptıkları yetmediği gibi emaneti çok iyi birine devrederek bugün bile göğsümüzü gere gere gezmemizi sağlamıştır.

    dünyanın en güzel galatasaraylısı, ruhun şad olsun.
  • 1450
    aptal ali kırca itiraf etmişti:

    tanju gol kralı olunca, bir mizansen tertip etmiş. eski kral (metin oktay) yeni krala (tanju) tacını veriyor, an ölümsüzleştiriliyor. metin oktay, ali kırca'nın deyimiyle biraz gönülsüz kabul ediyor. onlarca anıdan bildiğimiz üzre metin oktay kimseyi kıramazmış. ve asıl kahredici olan, tanju o tacın bir süre kendisinde kalmasını istemiş ve asla geri iade etmemiş.

    şu an yaşıyor olsa, mevcut siyasi iklimimizde öyle sevilen biri olmazdı. hatta tuhaf tuhaf tiplerden oluşan, tarikatçı ve iktidar sözcüsü haline gelmiş galatasaray'ın en güçlü(!!!) taraftar grubu tarafından da pek saygı görmezdi. çünkü muhalif olmanın hainlik olduğu topraklar burası. ama o taraftar grubu içi boşalan "taçsız kral metin oktay" tezahüratları yapar, o başka. "aslolan galatasaray'dır" çünkü. *

    efsanevi kaptanımız. an itibariyle mevcut kaptanımızı görse, içinden kırılırdı sanki. tacını tanju'ya verdiği an gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın