kendisiyle yapılan son röportajda şunları söylemiş:
---
alıntı ---
uzun bir ayrılığın ardından yeniden milli takım'a davet edilen mehmet topal, fotomaç'a konuştu... mehmet topal, fotomaç'tan selçuk manav'a valencia'daki durumunu, eski takımı g.saray'ın son halini, milli takım hakkındaki düşüncelerini, ispanya'da yaşadıklarını anlattı.
galatasaray yönetimi çok kişinin ahini aldi
"galatasaray'da yaşananlara çok üzülüyorum. içim içimi yiyor.
ancak bir açıdan da yönetimin, 'biz nerede hata yaptık?' diye düşünmesi lazım. bence galatasaray yönetimi çok kişinin ahını aldı, sadece kendim için söylemiyorum. hakan abiye, hasan şaş'a ve diğer arkadaşlara yapılanlar...
bir gün bütün bunların "ah"ının çıkacağı belliydi. kendimle ilgili konuya gelince, açıkçası ben kulübe karşı hep dürüst davrandım, ancak ayrılmadan önce en azından bir 'helallik' beklerdim. bunu dillendirmedim, ama beklerdim."
helallik dediğim, bir yillik alacağim
"helallik dediğim, son 1 yıldaki alacağımı kastediyorum. çünkü valencia'dan teklif geldikten sonra ayrılmama izin vermek için tek şartın alacaklarımdan vazgeçmem olduğunu söylediler. başka türlü izin vermeyeceklerdi. düşünün valencia'dan zaten bonservis bedeli alıyorlar, ama o da yetmiyor. ayrıca alacağımdan da vazgeçmemi istiyorlar.
mecburen vazgeçmek zorunda kaldım, çünkü zaten valencia beni 2 yıldır takip ediyordu ve bu transferin artık uzamaması lazımdı. düşünün zaten paranızı almak için 1 yıl bekliyorsunuz, sonra da yurt dışına transferinize izin vermek için sizi zamanında alamadığınız ve 1 yıldır beklediğiniz ve hak ettiğiniz paranızdan vazgeçmek zorunda bırakıyorlar. helallikten kastım bu."
futbolu burada yeniden öğreniyorum
"valencia'ya gelmemin yaşam tarzı ve futbolu öğrenmem açısından bana müthiş katkısı oldu. burada hiç baskı yok, mağlup olsanız bile akşam rahatlıkla dışarı çıkabiliyorsunuz.
kimse size tacizde bulunmuyor. herkes özgür, kimse kimseye karışmıyor. iç sahadaki maç öncesi kamp yok, maç günü direkt stada gidiyoruz. eğer akşam maçı ise öğlen tesislerde buluşuyoruz. hocamız çok hırslı. her idmanda taktik çalışıyoruz. futbolu yeniden öğrendim diyebilirim."
herkes kendi bölgesine bakiyor
burada futbolla ilgili en büyük kazancım, yıllarca gereksiz yere başka oyuncuların bölgesine de yardıma çalışarak kendimi hırpaladığımı görmem oldu. çünkü burada herkes sadece kendi bölgesinden sorumlu. yani başkasının yerine de ekstra oynamıyorsun. eskiden ben sağ bek mevkiine, olmadı stopere yardıma giderdim. hoca beni kenara çekti ve 'sen sadece ön libero mevkiinden sorumlusun' dedi. aynı şekilde takım arkadaşlarım da beni, 'sen niye sağa sola basmaya gidiyorsun? biz kendi bölgemize, sen ne kendi bölgene' diye uyardılar."
özel pasaport sahibi olmamiz lazim
"burada hayatı da öğreniyorum. çünkü burada bütün işlerini kendin yapıyorsun. ev kiralıyorsun, kendin tek başınasın. kulüpten bir görevli ilk başta geliyor, ama sonra tek başınasın. bilmediğin bir ülkede her sorunun üstesinden gelmek kolay değil.
her şeyi halletmek zorundasın. en çok ağırıma giden de yurt dışı maçlarına giderken eğer schengen ülkesi değilse karşılaştığımız muameleler... örneğin bir glasgow rangers maçımız vardı. ingiltere vizesi için valencia'da sabah 5'te kalktım, tek başıma 300 kilometre yol katedip madrid'deki ingiliz büyükelçiliğine gittim. vizeyi alana kadar bütün günüm yolda geçti. ayrıca vizeyi almakla da iş bitmiyor.
mesala iskoçya veya ingiltere'ye gidiyorsunuz, takım arkadaşlarınız malzemeci herkes kimliklerini havada gösterip saniyede geçiyor. siz vizeniz olmasına rağmen en son geçiyorsunuz.
adeta alay konusu oluyorsunuz. bizim gibi türkiye'yi yurt dışında başarıyla temsil eden oyunculara hükümetimizin özel pasaport vermesi lazım. inanın çok ağırıma gidiyor..."
türkiye'deki ispanyol elçiliği bile problem
"şimdi buradaki problemlerden bahsettim ya, sanki bütün bunlar yetmiyormuş gibi şimdi de istanbul'daki ispanya konsolosluğu karşımıza çıktı. eşim 2 haftadır ispanya konsolosluğundan vize almaya uğraşıyor, ama tüm istedikleri evrakları verdiğimiz halde hâlâ bekletiyorlar. 'ben la liga'nın oyuncusuyum' diyorum, 'ispanya hükümetine vergi veriyorum' diyorum yine de eşimi bekletiyorlar. bu haksızlıklara çok içerliyorum."
türkiye'ye buradaki bakiş çok kötüydü
"valencia'ya ilk geldiğimde takım arkadaşlarım dahil tüm ispanyollar türkiye için "orada hergün bombalar patlıyormuş, terör varmış" diye yanlış propaganda ürünü korkularını devamlı olarak bana ilettiler. ben de onlara sürekli bütün bunların yanlış olduğunu anlatmaya çalıştımsa da bilinç altlarına böyle yerleşmiş bir kere. ne zamanki onlarla daha fazla kaynaştık, işte o zaman gerçeği biraz görmeye başladılar. sonra bursa'da o kadar iyi ağırlandık ki, artık bana yazın türkiye'de tatil yapma fikrinden bahsediyorlar."
hocam bana özel korner çaliştiriyor
"hocamız emery benimle özel ilgileniyor. özellikle kornerler için beni özel çalıştırıyor. zaten görev bölgemi duran toplar dışında terk edemiyorum. sadece duran toplarda ileri çıkıyorum. gijon'a da golü kornerden attım zaten. artık korner atışlarında daha komple olduğumu söyleyebilirim."
nihayet thy valencia seferini başlatiyor
"bu arada nihayet türk hava yolları direkt valencia seferlerini başlatıyor.
yoksa hep barcelona'ya inip oradan valencia'ya ulaşmak için 360 km yol yapıyorduk. 27 mart'tan itibaren valencia'ya direkt uçulabilecek."
kayisi kadar faydali bir besin yoktur!
bu arada röportaj sırasında mehmet topal'ın malatya'nın hanımın çitliği semtinden olduğunu öğreniyoruz. şöyle devam ediyor topal: "ben 9 çocuklu bir aileden geliyorum. babam kadir topal ve annem halen malatya'da oturuyorlar. yazın bize muhakkak kayısı gelir. kayısı kadar faydalı bir besin yok."
hirvatistan'a o golü atsam jübile yapardim
"milli takım'a yeniden çağrılmak çok güzel. zaten artık valencia'da da her maç ilk 11'deyim. milli takım'la euro 2008'de o kadar güzel anılarım var ki. bu arada size bir sırrımı vereyim; çeyrek finaldeki hırvatistan maçında 30 metreden attığım bir şut var, kaleci pletikosa çaresiz kaldı.
top direği sıyırarak auta gitti. o şut gol olsa futbolu bırakırdım. size yemin ediyorum, öyle bir golden sonra futbol orada bırakılırdı."
hakan şükür kral kupasi finaline geliyor
"misimoviç'e hayrandım. alman ligi'nde birçok maçını izledim. hakikaten mükemmel bir oyuncu. galatasaray gibi bir kulüp nasıl böyle bir oyuncudan faydalanamaz, anlamak mümkün değil. türkiye'yi yakından takip ediyorum. hakan abi ile (şükür) devamlı görüşüyorum. onun benim gözümdeki yeri bambaşka. kendisine birçok konuda fikir danışıyorum. kendisini 20 nisan'daki real madrid-barcelona ispanya kral kupası finaline davet ettim. final valencia'daki mestalla stadı'nda oynanacak."
haftada 3 gün dişarida yemek yiyebiliyorum
"valencia'nın bölgesel yemeği sarı pilavla yaptıkları paella... onun dışında burada deniz ürünleri de gayet güzel. bu arada dünyanın en büyük deniz müzesi (oceanografico) ve en büyük hayvanat bahçelerinden bioparc da burada. canım sıkıldığı zaman bu iki yere gidip müthiş stres atıyorum. valencia güzel bir şehir ama o kadar da büyük bir yer değil. bunun dışında eşim buradayken haftada 3 gün dışarıda yemek yiyebiliyorduk. burada kimse kimseyi rahatsız etmiyor, rahat rahat yemeğimizi yiyip rahatça dolaşabiliyoruz."
---
alıntı ---