• 259
    lucescu verdiği röportajda demiş ki : “eski oyuncum hagi’nin iyi işler yapacağını düşünüyorum. galatasaray’ı çok iyi biliyor. başkan polat’ın kendisine destek vereceğine inanıyorum. bir takımı sezon ortasında almak kolay değil. hiçbir hoca kendi kurmadığı bir ekipte hemen başarılı olamaz. takımın ruhunu kazanması için biraz zaman gerek. hagi işi sıkı tutacak ve kulübü en iyi yerlere taşıyacaktır. hagi’nin benim gibi iyi deneyimi olmayabilir ama iyi niyeti var. elinden geleni yapmaya çalıştığı açıkça görülüyor.” demiş.

    mehmet demirkol da bu haber okunduktan* sonra yaptığı yorumda şu mealde konuştu : "bir teknik direktör sezon ortasında bir takımın başına geçerken eldeki futbolculara, imkanlara bakmaz mı. mesela sana* bir iş teklifi gelse, bakmaz mısın muhabirler kim, burada ne yapılabilir. aklına yatmazsa yine de kabul eder misin görevi? etmezsin. bir profesyonel yönetici böyle yapmalıdır. eğer bir teknik direktör de elimdeki oyuncular yetersiz diyorsa ve yine de görevi kabul ediyorsa, o çaresiz bir teknik direktördür. işi alabilmek için her şeyi kabul etmiştir."

    demirkol, burada lucescu'nun söylediği "hiçbir hoca kendi kurmadığı bir ekipte hemen başarılı olamaz." sözünü sanki hagi söylemiş gibi yorumladı. hatta daha da ileri giderek hagi'nin işe ihtiyacı olduğunu ima etti ki nereden bakarsan bak en hafifinden ayıp.

    ama hagi için demirkol'un bunları neden söylediğini biliyorum. hagi'nin galatasaray'a gelme ihtimali belirdiği günden beri "hagi kaç senedir teknik direktörlük yapmıyor, hagi'nin teknik direktörlük başarısı nedir" gibi imalı sorular sormuştu. ama sadece soruları sormuş, konuyu incelemekten kaçınmış, hagi'nin hangi takımlarda hangi koşullarda çalıştığını irdelememişti.
    bu sebeple, her fırsatta konuyu hagi'nin yetersiz olduğu fikrine getirmeye çalışıyor.

    allah akıl fikir versin.
  • 262
    sinsi.

    pino'nun santrafor oynamasını bıktıracak kadar çok söyleyip, konuşup ama alex'in santrafor oynamasına ses çıkarmayacak kadar sinsi. emre belözoğlu galatasaraylı emre olarak bilinirken, emre'nin adı her geçtiğinde o kol hareketini hatırlatan, emre fenerbahçe'ye geçtiğindeyse adamı aziz mertebesine yükseltecek kadar sinsi. alttan alttan, çaktırmadan, sürekli galatasaray'a vurmaya çalışacak kadar sinsi.
  • 263
    bu gün yine hagi hakkında saçmasapan tespitler yapmış. ya art niyetli, ya da hagi'yi tanımıyor. hagi'yi tanımıyor olmasına ihtimal vermiyorum, zira 96-2000 arasında kendisine en çok ızdırap veren adam olduğunu tahmin ediyorum hagi'nin.
    demiş ki, hagi kendisini oynatır mıydı? hep kendisine ayrıcalık verilen takımlarda başarılı oldu.
    bu yorumunda haklılık payı olabilir. fakat anlamadığı şey şu, hagi, misimoviç'de kendisini görmediği için oynatmıyor zaten. hagi demek, müthiş bir futbol zerafetinin yanına koyulmuş saf kazanma hırsı demektir.
  • 264
    sinsi ve kötü niyetlidir. zamanında feldkamp'ı yollamaya çalıştı, sonra skibbe'yi, sonra rijkaard'ı, şimdi de hagi'yi yollamaya çalışıyor. bu adamı susturacak bir galatasaraylı yorumcu yok memlekette. esas kötü olanı bu.

    skibbe için "galatasaray'a kattığı ne var?" dedi durdu haftalardır. galatasaray son yıllarda en iyi futbolunu skibbe'yle oynamıştı uzun süre boyunca. doldur boşalttan pas futboluna geçtik skibbe'yle. bunu göremiyorsan ya aptalsındır, ya da adi bir ........... ..........sundur. *

    bir de avrupa futbolunu çok iyi biliyor izlenimi var kendisinin. balondur bu da. en az yirmi kere "barcelonalı bir oyuncu topu ayağına aldığında 8 pas seçeneği var" diyebilecek kadar da uçmuştur. öyle futbol mu var lan? abart amk. zaten izleyen yok doğru düzgün.
  • 266
    supersport'ta program yaptığı günlerde daha akıllıca yorumlar yapardı.ama şimdi o 8 yıl öncesinin kalitesinden uzak,zıt ve çelişkili yorumlar yapmakta.ntvspor'un mustafa doğan ve sergen yalçın gibi tercihlerine ayak uydurmuş görünen o ki..bir fenerbahçe tandanslı yorumcu olmasına rağmen fikirlerini dinler,türk futbolunun sorunlarının tespitinde mantıklı açıklamalar yapmasına sevinirdim.ama artık öyle değil..şöyle diyeyim tek tek takımları ele alırsak..

    3 hafta önce trabzonspor'un orta sahasını ele alırken "yaa selçuk ve colman abi işte" ligde zirveye oynayan takımın oyuncu kalitesi bu dedi ve üstünden geçti.tıpkı pino muhabbetide ki gibi..dün de diyor ki trabzonspor ön liberosuz harikalar yaratıyor.selçuk pike yaptı,kariyerinin zirvesinde.burada tutarlılık nerede?

    geçelim fenerbahçe'ye

    aykut kocaman'a destek çıkılması gerekli.son on yılda kaçıncı teknik adam bu dedi sezon başı.takımın alex'e alıştığını ve stoch,dia ile sağ ve sol açıklarda modern bir 4-3-3'ün oynanabileceğini bundan sonrası için dile getirdi.alex'siz futbola yavaş yavaş alışılması gerektiğini savundu.haftalar geçti.bu kez aykut'la birlikte alex kariyerinin en iyi performansına ulaştı.demirkol bu kez aykut'a salvolar yaptı.alex'i övdü.hatta daha da ilginci takımın 3-5-2 dizilişinde semih-niang arkalarında alex'le oynaması gerektiğini savundu dün.yani semih'in oynaması için 3-5-2'ye dönülecek.alex forvet arkası oynayacak demirkol'un savunduğu mantıkta.ee peki andre santos'a 110 metre koridor git-gel yap diyor demirkol madem.hani şu çok övdüğü stoch ve dia'nın yardımlarına rağmen 4'lü dizilişte dökülen santos'a 110 metre emanet etmek.geçiniz...

    galatasaray'a gelirsek..

    yorumu bir şekilde pino'ya getireyim mantalitesi.tamam anladık sezon başından beri baros'a alternatif alınmalıydı ama bu kalıp kullanılarak pino'nun futbolculuğuna vurmak olmuyor her defasında.pino'nun forvet olarak transfer edilmediğini demirkol'da iyi biliyor.ama nedense tuttuğu takıma forvet olarak transfer edilen güiza ve gökhan ünal performanslarından ve maliyetlerinden pek laf açılmıyor? pino kaç para güiza kaç para? en son bombası buydu dün.

    "senelerce galatasaray alt yapısını türkiye'nin en iyi alt yapısı diye yedirdiler bize"

    bu ne şimdi? bu sezon okan ve gökay çıkınca ortaya fenerbahçe alt yapısımı büyük bir devrim yaptı bizim haberimiz yok? bu konu hakkında bir görüş yazmak isterdim ama yazarken dahi gülümsetiyor demirkol şu entryi.

    artık olaylara önce felsefi yaklaşıp,detayları söyleyerek,yorumların sonuna doğru sapıtmak demirkol klişelerinden biri oldu maalesef..
  • 269
    yıl 2008 şubat

    galatasaray'da lincoln krizi patlak vermiş.leverkusen maçında yedek soyunan lincoln,tribünlere sizin için giriyorum gibisinden birşeyler ima etmiştir..

    m.demirkol yorumu:

    "galatasaray lincoln'u ne yapıp edip kazanmalı.almanya'ya damgasını vurmuş bir adam yani.

    yıl 2008 aralık

    saray'da işler tıkırında.lincoln benfica'da resital yapmış,berlin'de hertha'yı devirmiş.ligde yardırıyor.

    m.demirkol yorumu:

    bence kewell yeni hagi.lincoln'un işini kewell'da yapabilir.yedek kalmalıdır benim fikrim.volkan gibi sakin bir adamı hatırlayın geçen sene öfkelendirmesini..

    tanım:

    duygusal fenerbahçe'li.
  • 270
    fenerbahçe medyasının rıdvan dilmen ile birlikte en güçlü ve en önemli spor yazarıdır. taraftarları çok rahat bir şekilde yazılarıya veya görüşleriyle etkiliyebilmektedir. lakin;

    dünyanın bütün önde gelen köşe yazarlarının aktif bir şekilde dolaştığı twitter'dan, bir kullanıcıya küfür ederek kaçıp gitmiştir.

    zaten bu yüzden fenerbahçe medyası ile sınırlı kalmaya mahkumdur.
  • 271
    bugün yayınlanan programda bir izleyicinin aziz yıldırım'ın soyunma odasına inip 21 gün hak mahrumiyeti cezası almasıyla ilgili twitter mesajı okundu. hemen akabinde bu tip şeyleri tartışmak konuşmak lazım gibi bir şeyler söyledi.

    ben de kendisine konuş kardeşim tutan mı var seni demek istiyorum. galatasaray'a gelince aslan kesilirsiniz, söz konusu fenerbahçe olunca tarafsızlığınız hemen fanatizme dönüşür...
  • 272
    öncelikle şunu belirteyim. burada yazdığım her şey tamamen kişisel görüşlerimden ibarettir.

    mehmet demirkol ülkemizin en aklı başında spor yorumcusudur *. kendisine yapılan taraflı yaftasını kesinlikle kabul etmiyorum. doğru bildiği neyse onu çekinmeden söyleyebilen fakat her zaman kendi takımının ezildiğini, yalnız kaldığını düşünen biz galatasaray taraftarı tarafından beğenilmeyen, futbola kattığı entellektüel bakış açısıyla hayranlığımı kazanan değerli bir insandır kendi nazarımda.

    bir ülkenin her yönden kendini geliştirebilmesi, sınıf atlaması için öncelikle her eleştiriyi yıpratıcı gözle bakmaması gerekir. bu aklı başında adam yanlış gördüğü, aklına yatmayan ne varsa çekinmeden, taraf göztemeden dile getirmektedir. bizler kulübümüzün bulunduğu durumdan ne kadar rahatsızsak ve bunu sesli bir şekilde dile getiriyorsak bir futbol yorumcusunun bunu söylemesinde hiçbir sakınca yoktur. zihniyetin değişmesi lazım.

    kısa yazımı arda turan ile kapatmak istiyorum: bu ülkenin durumu çok sıkıntılı
App Store'dan indirin Google Play'den alın