• 1783
    fenerbahçe'nin eleştirilmesi gereken her konuda "diğerleri de böyle yapıyor" diyerek genel bir sistem sorununa dikkat çeken; galatasaray'ın eleştirilmesi gereken konularda ise sadece ve sadece galatasaray'ı eleştiren içten pazarlıklı kişi. zaten ahmet ercanlar'la, altan tanrıkulu'yla ahbaplık eden birinin tarafsız olması düşünülemez. fenerbahçe aleyhine bir cümle kursa bu adamlar onu kabul etmez. inşallah socrates dergi'ye leke düşürmez ama fenerbahçe bu sene de şampiyon olamazsa şirazesi kayacak, tarafsız rollerini de kesemeyecektir korkarım.
  • 2379
    samet’in penaltısı gibi pozisyonları çok güzel taca atan algı ustası. *

    kesin yarın yayında ben yıllardır söylüyorum, uefa bu el konularında kafaları çok karıştırdı. artık hakemler de bilmiyor neye penaltı çalacaklarını. kızamıyorum yaaaani falan der. plase olarak da türk futbolundaki ikiyüzlülüğe falan değinir, her hafta birileri ağlıyor, herkes mağdur falan diye genelleme de yapabilir. bunları yaparken de hiç yüzü kızarmaz.
    uzun zamandır izlemiyorum, tık kazandırmaya da değmez.
  • 1926
    https://twitter.com/.../1346345920753971200
    https://twitter.com/.../1346221887525949440

    kendisinin mantığıyla rıdvan dilmen de demirkol'a "hadi ben 2 sezon top oynadım, ülkemi milli takım formasıyla temsil ettim, 2 sezonluk kısa süreli kariyerimde dahi türk futboluna kazıdım adımı da sen ne yaptın" diyebilir ki haklı da olur. ya da hakem eleştirmek için, futbol konuşmak için illa kokart sahibi mi olmamız gerekiyor veya futbolculuk lisansımız mı asılı olmalı duvarımızda. jose mourinho hocam istifa, tercümandan teknik adam mı olurmuş! :(

    "ben olsam vermem" eleştirisine de ana fikir babında yüzde yüz katılıyorum, son zamanlarda pek bi' peydah oldu şu saçmalık. senin ne dediğin değil, kuralın ne dediği esas olan.
  • 2045
    tam bir şom ağızlı. şenol güneş'in hedefi dünya kupasını kazanmak, bu takım bunu vadediyor dedikten sonra avrupa şampiyonasını puan alamadan tamamlamıştık.
    socrates dergi'deki en son yayınında ise kim ile szalai'nin çok iyi bir ikili olduklarından, fenerbahçe'nin takım savunmasını mükemmel yaptığından bahsetti. olympiakos'a karşı da kompakt bir oyun beklediğini söyledi. adamlar delik deşik oldular. kendi sahalarında 3 yediler. iyi ki bizim övmüyor bu aralar.
  • 2325
    eğer 2023 yılında futbolla ilgili yorum dinlemek için mehmet demirkol'u tercih ediyorsanız ve söylediklerine hala şaşırabiliyorsanız sorunu demirkol'da değil kendinizde aramalısınız. ben talk show programını beğenerek izliyorum mesela çünkü piyasada böyle iş kalmadı. fatih altaylı'nın da yaptığı her programı keyifle izlerim ama futbol yorumlarını dinlemem. mehmet demirkol için de aynı şeyi düşünüyorum.
  • 1844
    29 kasım 2020 fenerbahçe beşiktaş maçından sonra fenerbahçe'deki metodu, erol bulut'un futbolcuları bu metoda nasıl ikna ettiğini ve fenerbahçe'nin bu metotla türk futbolunun gelecek beş yılına nasıl damga vuracağını anlatmasını beklediğim duayen.

    edit: açın morarmış suratını izleyin lütfen. rıdvan vol. 2 resmen. https://www.youtube.com/...hannel=SocratesDergi
  • 1953
    her fırsat bulduğunda arda kardeşler ve erce kardeşler kardeşlik muhabbetini dile getiren, sürekli bu konuda imalarda ve suçlamalarda bulunan adaletin bekçisi futbol yorumcusu.

    adaletin ve temiz türk futbolunun son neferi olarak tff başkanı nihat özdemir ve şirketi limak holding‘in elinde yüklüce fenerbahçe hissesi bulundurmasını dile getirmediği sürece kendisi benim için yok hükmündedir.
  • 2132
    gençken çok sevdiğim, belözoğlunun el kol yaptığı meşhur macaristan maçından sonra " ben size macarları yenemezsiniz demedim" gibi tarihe geçmiş bir köşe yazısı için mail atıp tebrik ettiğim, ancak geçen yıllar içinde hayattaki neredeyse her şey gibi beni hayal kırıklığına uğratmış adam.

    benden önce birileri daha yazmış, zekidir ama sandığı kadar değil diye. öncelikle bunu söyleyeyim.

    yıllar içinde, nasıl oluyorsa tüm fenerbahçeliler gibi, fanatizmi yüzünden muhakemesi iyice yara aldı. feneri en ince açıdan bile promote edecek bir şey bulurken galatasarayın en büyük olduğu durumları bile görmezden gelebilmeye başladı. fanatizmi aklını o kadar ele geçirmiş ki yüz ifadesini saklamakta bile zorlanıyor. 7 gol attığımız başakşehir maçından sonraki sokrates yayınını izledim, yani allahaşkına videonun sesini kısıp adamın yüzüne bakın, evinden cenaze çıkmış zannedersiniz. linki de aşağıya bırakıyorum.

    https://www.youtube.com/...DdGa3o3Q&t=2574s

    yahu, senin liginin bir şampiyonu diğerini 7 golle sürklase etmiş, hiçbir şey olmasa bir heyecan olur insanın suratında. bizimki sirke satıyor. yaptığı yorumları filan hiç saymıyorum, onların hepsi maksatlı. emre'nin hatası diyor, bir takım otobüs çeksin bakalım yapabilecekler mi diyor vs vs. bunların hepsi zaten taraflı, maksatlı ve açıkçası bombok yorumlar.

    bir futbol harikası maçın ardından, eğer sen hayatını bu işle kazanıyorsan ancak heyecan duyarsın, şaşkınlık duyarsın, mutluluk duyarsın. bizimki "lanet girsin nasıl oldu bu iş" diyor.

    bakın bu saf hasettir. başka hiçbir tanıma sığmaz. saf, katışıksız nefrettir.

    geçenlerde sportbox kanalına verdiği ropörtajda da kimsenin fark etmediği bir şey söyledi. "insan objektif olamaz" dedi. yine genel geçer bir şey anlatıyor gibiydi ama aslında bir itiraf, bir deklarasyondu söylediği.

    neyse. bir zamanlar azıcık da olsa güvendiğimiz kim varsa aklını yitirdi son 15-20 senede. benim de üzüntüm budur.

    ben artık fenerbahçeli olmanın başlı başına bir hastalık olduğuna, muhakemeyi bozduğuna inanıyorum.

    allah şifa versin diyelim.
  • 1544
    bu kibirli, ukala herif hakkında iki kelam etmek istiyorum.

    ciddiyetten uzak programında rıza kocaoğlu'nun olayını konuştular. bu arkadaşta normal böyle şeyler dedi. verdiği örnekte şu; " siz başkanınıza neler yaptınız anasına bacısına sövdünüz sokağa çıkamadı adam sizin yüzünüzden siz yapınca ayıp değil ama" gibi böyle abuk sabuk şeyler zırvaladı. bir yanlışı bir yanlışla örtmenin ne kadar ayıp bir şey olduğunun farkında değil sanırım bu gerizekalı arkadaş. o kadar iyi okullarda da okusan bir sürü lisanda bilsen böyle kabadayı gibi çağ dışı zihniyetle konuşabiliyorsun işte.

    yıllarca ekranlarda yapılan yanlışlardan bahsederler herkesi eleştirirler hakemlere eyyamcı derler. kendi arkadaşlarına bir şey demezler en büyük eyyamı kendileri yaparlar. burcu esmersoy'un cüzdan muhabbetine de olur böyle şeyler haklı bence ya da ağzından kaçmıştır gibi bir şeyler zırvalamıştı.

    koskoca galatasay başkanının önünde belli ki kafası kıyak akıl sağlığı o sıra yerinde olmayan bağımlının biri küstahça hareketler yapıyor bu arkadaşta sırf o arkadaşı konuk etti diye napmış ki canım normal böyle şeyler diyor. şikeyi de böyle örtpas etmişlerdi işte bunlar ve yine olsa yine ederler.

    e sen hanımla aranız mı bozuk mu abi diyen berbere "sanane lan" diyebiliyorsun!. o hadsiz ama bu yapılanlar normal he..

    hadi canım sen de (bir demirkol atasözü)
  • 1488
    yabancı oyuncu sınırı hakkında enfes yorumlar yapmıştır, yapmaktadır. eğer yabancıda sınır olsaydı sabri 5 sene daha galatasaray' da oynardı. sabri ile hiçbir problemim yok, oyunculuğuyla var. bu haliyle sabri 5 yıl daha oynardı. bunu mu görmek istiyorsunuz diye sormuş ve eklemiştir, ''bana on tane sabri lazım değil, bir tane olsun ama çok iyi futbolcu olsun'' bunun üzerine nebil de zaten her takım da bir tane çok iyi türk olsa o 18 türk seni avrupa şampiyonu yapar dedi.
  • 1701
    --- alıntı ---

    1- ben tapudan filan anlamam. bu konuda da bir şey söylemedim. söyleyen başkan. başkan diyor ki "orta dünya ve üst dünya bir araya gelse, kızıldeniz yeniden ikiye ayrılsa, florya'nın tapusunu yeniden alamazdı, biz aldık."
    güzel... bravo.

    2- ben sadece soruyorum:
    peki neden alınamazdı? herhalde kurallar izin vermediği için.
    peki o zaman nasıl alındı? herhalde kurallar gevşetildi.
    itirazı olan?

    --- alıntı ---

    beinsports'ta yaptığı açıklamalarla sıçan mehmet demirkol, attığı yukarıdaki tweet'lerle resmen sıvamış durumda. tweet altı ise tam bir çöplük. bu arazinin bize hibe edildiğini düşünen rakip takım taraftarlarına bir şey diyemiyorum ama bizim taraftarlarımızın böyle düşünmesi beni yukarıdaki sinsice atılmış tweet'lerden daha çok kızdırdı.

    --- alıntı ---

    övünmek anlamında söylemiyorum. galatasaray camiasına teşekkür ediyorum. mağrip ile maşrık bir araya gelse, orta dünya üst dünya bir araya gelse florya'nın tapusu yeniden alınamazdı. yeniden aldık. bu benim değil, yönetimimin değil, galatasaray camiasının gücü ve başarısıdır. 2016'da ödediğimiz bedel üzerinden florya'yı aynı bedele geri aldık. bir faiz ödeyeceğiz. onu da 120 milyon tl'si yapılandırma anlaşmasının bünyesine aldık. 5 yıllık ödeme. emlak konut'a da çok teşekkür ediyorum. özel bir banka ile 5 yıllık bir takvime aldık. bize ve gelecek yönetimlere yük olmamasını istedik. ben burada açıkça cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. yiğidi öldürün hakkını inkar etmeyin. rakiplerimiz de buradan heveslenip saldırıda bulunmasın "bize de verin" diye. biz kendi mülkümüzü, kendi evimizi aldık. buna delalet eden herkese buradan tekrar teşekkür ediyorum.

    --- alıntı ---

    mustafa cengiz başkanın divan kurulunda yaptığı açıklamayı yukarıya bırakıyorum. biz kendimize ait olan araziyi, devletten 120m arazi parası + 37m faiz ve gider ödeyerek geri aldık. tapudan anlamayan, tarafsız!, yıllardır saha içine odaklanmaya çalışan spor yazarının bu dönemde böyle kendi bilmediği konuda çıkış yapmasını anlamsız buldum.

    "ben sadece soruyorum:" artık yeni nesil provokatörlerin, provokasyona başlama aracı oldu. ortamı yumuşatayım, top benden gitsin ama düşündüğümü de geçireyim mantığı var bu söz öbeği içinde. yemezler.

    yukarıdaki tweet'lere benzer beinsports'ta da konuşmuş kendisi. beinsports yorumcusu gelsin, galatasaray başkanına laf geçirmeye çalışsın. tepki gelince, özür dilemesi gerekirken, bir de twitter'dan artırarak devam etsin. iş tuhaf noktaya ulaştı. kulüp bu duruma artık tepki göstermeli.
  • 2329
    z kuşağı, hatta y kuşağının bir kısmı doğal olarak hatırlamaz ama 3 temmuz ilk patladığında mehmet demirkol suçluların ceza almasından yanaydı. hatta kimsenin ceza almayacağı falan konuşulmaya başlandığında bu duruma "bunu da diğer sorunlar gibi halının altına mı süpüreceğiz?" gibi cümlelerle isyan ediyordu. "şike sahaya yansımadı" sözünü iğneleyici biçimde eleştiriyordu, hatta bu sözü bulanı tebrik falan ediyordu alaycı şekilde. şu an gençlere inanması güç görünebilir ama cidden adam şike yapanların ceza almasından yanaydı o dönem. sonra ne olduysa o da ayak uydurdu ortama.
  • 1794
    kişiler güçlüyse kurumların önüne geçmeye başlar zaten. en azından dengelenir. bu adam aptal değil ama bunu göremeyecek kadar kör ve hulyalı bir fanatik.

    örneğin brendan rodgers varken liverpool kimliğinin önüne geçmez tabi ki. ağırlığı %20 - 30 civarıdır. klopp geldiğinde ise klopp'un ağırlığı %40 - %50 olur. çünkü klopp büyük bir markadır, varlığı ister istemez bu sonucu doğurur. liverpool'da sportif direktör vardır belki ama brendan rodgers varken ki özgül ağırlığı ile klopp varken ki arasındaki özgül ağırlığı düşer. veya guardiola için de aynısı geçerli. pellegrini varken süper hiyerarşi var falan dersin guardiola gelir olay tamamen guardiola yaptı - yapamadı, şu kadar para harcattı ya dönmeye başlar. insanlar sadece guardiola'yı tartışır. çünkü adam büyük bir marka da ondan. erol bulut gibi sıfır kariyerli adam getirirsen böyle kendince masallar yazarsın tabi.

    bu da bu kariyerli insanların suçu değil zaten. ne kadar kariyerliysen ne kadar çok başarı yaşadıysan güç ekseni ister istemez sana kayar. lionel messi örneğinde olduğu gibi. messi tarihin en büyük topçulardan biri olduğu için doğal olarak adam güçleniyor ve yönetimden de kuvvetli hale gelebiliyor. guardiola barcelona'da hoca olsaydı muhtemelen yönetimden güçlü olacaktı, daha çok taraftarı olacaktı, kişi kurumun önüne geçmiş olacaktı yani. kurumsal yapının en güçlü olduğu takım bayern münih falandır. orda 3 sene önce bak 3 sene diyorum oyuncular ancelotti'yi gönderdi. nasıl gönderdiler? çünkü güç ekseni onlara da kaymış. o kadar başarı yaşamış, uzun yıllardır kulüpte oynayan kariyerli adam olduğu için onlar da bozabiliyorlar.

    tamamen farazi bir örnek vereyim. fener sezon başı zlatan'ı almış olsa bu hiyerarşi olur muydu? olmazdı. adamın isminin büyüklüğü ile erol ve emre'yi ezerdi. güç ona kayardı. istedikten sonra erol'u ve emre'yi gönderecek kudreti olurdu muhtemelen. örnekler çoğaltılabilir. büyük bir yabancı hoca gelse emre'nin durumu ne olur bilinmez mesela. emre gerçi böyle bir fikre karşı çıkacaktır ama ali koç başarısızlık olursa buna dönebilir.

    iş zaten yine dönüp dolaşıp başarı - başarısızlık kısmına geliyor. hadi bir sene süper başarılı oldun bu başarıyı nasıl paylaşacaklar? ego çatışması olacak mı? veya ertesi sene ciddi bir kriz durumu oldu başarısızlıkta krizi nasıl yöneteceksin? bunları görmeden hiçbir şekilde test edilmemiş bir şeyi konuşuyoruz. demirkol'da çakallık edip -se -sa diyerek yolunu yapmış.

    bu arada bu ''marka'' olma durumu başarıyla ilintili bir şey zaten. erol bulut 4 sene üst üste şampiyon olsun mesela o hiyerarşi bugünkü gibi olmaz. 15 sene sonra erol bulut tekrar gelse büyük bir marka olarak geleceği için bugünkü gibi bir hiyerarşi yine olmaz. yani sergen ve fatih terim'deki gibi camiaya mal olmuş büyük bir isim olmayı becerebilirse bizde eleştirdiği ''şeyin'' aynısı olur. yani masal yazıyorum da mehmet demirkol'un ki de böyle herhangi bir muhakeme içermeyen bir şeyin basit bir fotoğrafını çekip onu 3-5 genç avel çocuğa satmak. hakikaten iğreniyorum şu heriften ya.
  • 1995
    yine... fernando muslera’nın yıllık 2.5 milyon euro’ya imza atmasına “muslera 2.5’a imza atmaz bonusları vardır onun” şeklinde yorum yaptı.

    ya bu senin fikrin olabilir de bunu bir bilgi, fact gibi sunamazsın bir gazeteci olarak. var mı belgen, kanıtın, ispatın?

    kaldı ki muslera şu an tam 35 yaşında, sözleşme sonunda 38 yaşında olacak. 2.5 m euro az mı yani şimdi ? bi de klasik tavrıyla, muslera zaten daha fazlasını eder vs diyor..

    açıkçası ben muslera’nın bonussuz falan da o paraya imza atabileceğine gayet de inanıyorum. paragöz bir insan olmadığı herkesce biliniyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın