profesyonel yaşam da mis gibi de duygusallığa yer vardır arkadaşlar. karşınızdakiler insan. robot değil. kapitalizmin insanları tek tipleştirme ve makineleştirme çabalarına alet olmayın. yaşayan her canlı gibi insanın da duyguları vardır. en düşük seviyeden en yüksek seviyeye, her çalışanın duyguları vardır. insanlar mutlu oldukları yerde performanslarını yükseltirler. bir örgütün içindeki bir bireye davranış, o örgütün diğer bireylerini de etkiler. birlikte hareket, özellikle futbol gibi takım sporlarında, çok önemlidir. en umarsız insanın bile aklında "bugün ona, yarın bana" düşüncesini belirir. bugün birine haksızlık yapıldığında bundan, az ya da çok, diğerleri de etkilenir. bir grupta
* bir bireyin haksızlığa uğraması nedeniyle yaşadığı mutsuzluk, diğerlerine de sirayet eder.
bu yüzden "prifisyinil yişimdi diygisilliği yir yik" gibi klişe cümlelerden kaçının. ben bir sosyal bilimciyim. örgüt kültürü ve liderlik alanlarında çalışıyorum. alanımın en iyisi değilim elbette ama en iyilerini okuyorum. ve size net şekilde söyleyebilirim ki profesyonel yaşamda duygusallığa en az normal yaşam kadar yer vardır. çünkü profesyonel yaşam, aile yaşamı, sokak yaşamı vb... gibi parça parça yaşamlar yoktur. insanın tek bir yaşamı vardır. bunu segmentlere ayırdıkça duygularını kaybeder. duygularını kaybettikçe canlılığın kaybeder. bir robottan farksız olur.