resim
Martin Linnes
Takım:Molde
Mevki:Sağ Bek
Yaş:33
Boy:1.77
Uyruk:Norveç
  • 3227
    bu kadar abartılmasını anlamıyorum. 14 yabanci hakkin var, 20 kisi sampiyonlar ligine yazabiliyorsun.

    nagatomo ya da linnes.

    hoca nagatomo’yu secti.

    linnes istanbul’dan gitmem dedi ve durum bu. kendisinin cok talibi vardi. hatta gitseydi belki yerli defans icin butce acilirdi.

    futbol oynamamayi kendisi secti. bu kadar duygusal olmayin hemen lutfen.

    not: hala kiralik gidebilecegi ligler mevcut. galatasaray’i cok seviyorsa, oynar gelir. sozlesmesi var sonucta.
  • 3228
    olayın abartılmasının sebeplerinden birisi de, ortada bir şey yokken, transfer döneminin sonuna azıcık saat kala adama hadi abicim sen git denmesidir. böyle bir planlaman varsa 10 gün önceden falan söylersin, o da çaresine bakar.

    kadroda olmamasının çok büyük problem yaratmayacağını düşünenlerden biriyim ben de; ancak takımda iş ahlakı en yüksek 3-5 adamdan birisi olan birine şu muamelenin de ciddi saygısızlık olduğunu söyleyebilsin insanlar bir zahmet. hele ki işin içerisinde adamın sözleşmesinin yeni uzatıldığı gerçeği falan da var. neresinden bakarsan garip yani.
  • 3229
    haksızlığın abartilmasi falan olmaz. yarın is yerinizde size de, esinize, cocugunuza buna benzer bir saçmalik yapildigında ayni sekilde "abartmadan" oturabilecek misiniz? elbet ses cikartilacaktir.
    olani özetleyeyim. linnes'in sözleşmesi yenileniyor. linnes ailemle beraber bir kac yıl daha istanbul'da kalmak isterim diyor. bu kadar formsuz ve dökulen bekler varken israrla kadroya alinmayan linnes, transferin son günü kadro dışı birakildigini öğreniyor. bir suçu var mi? yok. birine bir yanlis mi yapti? hayir. görevini düzgün yapiyor mu? evet. is ahlaki ve caliskanligi yerinde mi? evet.
    o zaman yapilan haksizliktir ve buna sessiz kalmamak insanlarin hakkidir.
    ne yapilabilirdi? baştan "kadroda yabanci oyuncu sayısı siserse kadro disi kalabilirsin" diye kendisine bildirilebilirdi. bu kadar basit.
    taylan yerine selcuk'un cl kadrosunda yer almasi ve linnes'in yeterli bilgi verilmeden kadro dişi bırakılması maalesef amatörluklerimizin, dunya standartlarindaki kadromuza ragmen, kaldigi yerden devam etmesi anlamina geliyor.
  • 3231
    kiralık gitme durumu varken ailem istanbul'u çok seviyor buradan ayrılmak istemiyoruz, gerekirse a2 takımla antremanlara çıkarım demiş olan futbolcu. oysa sözleşme yenilerken ailemi düşünmek zorundayım çocuklarımın istanbul'da okumasını istemiyorum diyerek 3 yıllık sözleşmeyi kabul etmemişti.

    adamın gerekirse a2 takımla antremana çıkarım sözü bile bir fedakarlık gibi gösteriliyor twitterda. oysa bunun türkçesinin o olmadığını, zamanında benzer duruşu sergilediği için bir çok futbolcudan nefret edildiğini de hepimiz çok iyi biliyoruz. tamam kuzeyli, çalışkan diye pozitif ayrımcılık hep vardı kendisine de bu kadarı fazla.

    benim eğer son gün kendisine kiralık gideceği bir takım bul dendiyse linnes'in gitmek istememesine bir lafım yok. adama son gün ya biz bi topçu daha aldık sen kendine takım bul dendiyse adam daha yeni sözleşme uzattım diye pislik yapabilir. hakkıdır yani. ama bu pozitif ayrımcılık baydı artık. tamam biz de üzüldük, biz de üzgünüz. sonuç olarak bu adamın hala kiralık gitme şansı var ve isterse kiralık gidebilir.
  • 3235
    "eğer fazla olumlu, sessiz sedasız olursan ilk gözden çıkarılan sen olursun" bir büyüğümün söylediği bir sözdü bu. hakan balta'nın yabancı versiyonu martin linnes. yedekse yedek, kadro dışı ise kadro dışı ve son olarak da lisans iptali ise lisans iptali. nagatomo yerine keşke kendisi yazılsaydı. kaybettiğimiz puanda bile en azından nagatomoda da aynısını yaşayacaktık değişen bir şey olmazdı diyebilirdik.
  • 3238
    geçtiğimiz sene kendisi ile uzun vadeli bir sözleşme yapmak istedik. bunu çocuğunun eğitimine norveç'te başlamasını istemesi sebebiyle reddedip daha kısa bir sözleşme yaptı. yani istese 5 yıllık sözleşme yapmaya hazırdık. o günden bugüne değişen bir şey yok. bugün eşinin paylaştığı fotoğraftan sonra vallahi telefonları olsa arardım yenge hanım ayıp bizim ayıbımız üzülmeyin diye.

    hoca yapma etme belli ki mariano'yu selçuk gibi evlat kontenjanına çekmişsin, bari japonu sal. ligde bari linnes oynasın diyeceğim ama kime...
  • 3239
    ayıp edilen oyuncumuz.

    aynı ayıp zamanında hakan balta'ya da yapılmıştı. bu tip adamlar ülke şartlarına göre nispeten düşük / normal maaşla oynayan, her zaman ne alacağınızı az çok bildiğiniz, yedek olmakta sıkıntı çıkarmayan oyuncu tipleridir. ilk 11'e yazmazsınız ama her zaman da güvendiğiniz biri olur kenarda. takımı baltalamaz, işini yapar vs. bu tip adamlar kaybedilmemeli bence. adama son 10 gün içinde 'hadi git' diyorsunuz. bunu football manager'da yaparken bile utanır insan, gerçek hayatta yapmayı geçtim artık. üstelik daha önce 5 yıllık sözleşme önerip ret cevabı almışsınız. adamın tek istediği çocukları okul çağına gelene kadar yer değiştirmemek, sonrasında da ülkesine yerleşmek. kötü oynasa, çalışmasa falan anlarım; bir bahanen olur. şimdiki bahane kelepir futbolcu bulmak, o da iyi oynarsa. bu yeterli bir bahane olmamalı kalp kırmak için.

    yanlış karar. gerekirse mario lemina gelmemeliydi. diğer bekler de gayet önemli; o gitsin, bu gitsin olayı saçma yani. madem yerin yok almayacaksın, bu kadar basit.
  • 3240
    sol frame de ismini gördüğümüzde gözleri dolduran aslan parçası. umarım lig maçlarında özellikle evimizdeki maçlarda ilk on birde fazlasıyla yer bulur ve taraftar tarafından onore edilir. şu an kendisi için yapılacak tek şey bu. ard arda gelen güzel günlere yakışmadı isminin uefa' ya bildirilmemesi.

    düzeltme: arkadaşlar uyardı, büyük ihtimal yabancı sınırlamasından ligde de oynayamayacak. haksızlığın dibine vuruldu linnes konusunda. ah be hocam nasıl kıydın bu adam...
  • 3243
    yabancı sınırlaması ve son dakika transferleri yüzünden kadro dışı
    kalması galatasaray taraftarlarının çoğunun vicdanını yaralayan norveç’li
    bek oyuncumuz..
    bu hiç olmadı..
    gündüz kılıç’ın dediği gibi “ galatasaray bir his takımıdır”,
    metin oktay’ın dediği gibi “ bizi sevenler yüzüstü bırakılmaz”.
    14 sene şampiyon olamadığı zamanlarda bile insanlar stadı doldurdu ise, konu
    salt kupa büyüklüğü değildir..

    bu adam daha çok gençti bize geldiğinde. kendi dilini konuşanın olmadığı topraklarda
    yaşamaya başladı, geliştirdi, evlendi, çocuk sahibi oldu.
    yüreğiyle oynadı, birkaç mevkide oynadı, derbilerde ekstra oynayıp skor yaptı ,
    oyun zora girdiğinde
    parçaladı kendini, yedekliği sorun etmedi, bir terbiyesizlik yapmadı, sözüm ona evlatların takmadığı mağlubiyetlerde gerçekten üzüldü dert etti.

    nasıl takımın ruhu elmanderi yolladığımızda yanlış yaptıysak
    martin’i kadro dışında bırakarak aynı yanlışı yapıyoruz.
    yanlış hocam yanlış! galatasaray olarak biz bu değiliz.

    japonu askıya alacaktın. japon milli takımıyla panayır turnuvasına ve
    binbir türlü aktiviteye giderek ciğerini söndürecek kadar kendini harap edip bizi genç emre taşdemire bıraktı. 33 yaşındasın, bir bırak artık milli takımı.

    bu yıl şampiyon olamazsak , aldığımız bu ah yüzünden olacak.
  • 3244
    her on numara top oynadığı hafta sonrasında yedeğe çekilen adama gelmiş burada yok kendinde arasın gibisinden yorumlar yapılıyor. yerine tercih edilen adamların sahada ki performanslarına canlı canlı tanıklık ediyoruz, isterlerse antrenmanda amuda kalkarak orta yapsınlar umurumda değil. bu adamın yerine tercih edilen adam son oynanan kayseri maçında bir tane isabetli orta açamadı, lig başladığından beri dökülüyor, ama gel gelelim linnes suçu kendisinde arayacak.

    yolun açık olsun güzel insan, gel denilen de geldin, git denilen de gidiyorsun. bizim yaptığımız duygusallık değil adam olana adam gibi hakkını teslim etmektir.
  • 3245
    kendisiyle ilgili yapılacak tasarrufun, benim adıma oldukça güzel geçmiş bir transfer sezonunu gölgeleyecegi futbolcumuz.

    evet arkadaşlar biz bir his takımıyız. ligin rekortmen gol kralını takımımız adına yarim sezonda 10 gol atmasına rağmen gönderdik ve dönüp arkamıza bakmadık bile. hak ettiğini aldı. bunun altında yatan şey profesyonellik değil tamamen duygusallık. aynı şeyler linnes olayı için de geçerli. bu adam bunları hak etmedi. satılmasını veya kiralanmasını da anlarım. ama kadro dışı bırakmak vs. hiç içime sinmiyor.
  • 3246
    yahu ne kadar duygusal milletiz arkadaş?

    baştan söyleyim linnes benim nazarımda da nagatomo ve mariano’nun önündeydi..

    ama bu nedir yahu; senede 1.5milyon euro para kazanan, güzel bir karısı ve harika çocukları olan bir adamı yolda görseniz utanmasanız cebine para sıkıştırılacak berduşa çevirdiniz..

    linnes dünya üzerinde haline üzülünecek ilk 7.5milyar insan içine girmez, abartmayın bi zahmet.
  • 3247
    bir nagatamo dururken linnes’in dışlanması, bir de taylan dururken selçuk paşanın listeye yazılması hiç içime sinmedi. ya adam gerçek hayattaki saf, duygusal, kimseyi kırmamak için kendisi kırılan mahallenin dışlanmış karakteri. adam sanki hep itilip kakılmış gibi bir duygu oluştu bende. umarım devre arası hem kendisinin hem de yengenin yüzünü güldürecek haraketler olur.
  • 3249
    profesyonel yaşam da mis gibi de duygusallığa yer vardır arkadaşlar. karşınızdakiler insan. robot değil. kapitalizmin insanları tek tipleştirme ve makineleştirme çabalarına alet olmayın. yaşayan her canlı gibi insanın da duyguları vardır. en düşük seviyeden en yüksek seviyeye, her çalışanın duyguları vardır. insanlar mutlu oldukları yerde performanslarını yükseltirler. bir örgütün içindeki bir bireye davranış, o örgütün diğer bireylerini de etkiler. birlikte hareket, özellikle futbol gibi takım sporlarında, çok önemlidir. en umarsız insanın bile aklında "bugün ona, yarın bana" düşüncesini belirir. bugün birine haksızlık yapıldığında bundan, az ya da çok, diğerleri de etkilenir. bir grupta* bir bireyin haksızlığa uğraması nedeniyle yaşadığı mutsuzluk, diğerlerine de sirayet eder.

    bu yüzden "prifisyinil yişimdi diygisilliği yir yik" gibi klişe cümlelerden kaçının. ben bir sosyal bilimciyim. örgüt kültürü ve liderlik alanlarında çalışıyorum. alanımın en iyisi değilim elbette ama en iyilerini okuyorum. ve size net şekilde söyleyebilirim ki profesyonel yaşamda duygusallığa en az normal yaşam kadar yer vardır. çünkü profesyonel yaşam, aile yaşamı, sokak yaşamı vb... gibi parça parça yaşamlar yoktur. insanın tek bir yaşamı vardır. bunu segmentlere ayırdıkça duygularını kaybeder. duygularını kaybettikçe canlılığın kaybeder. bir robottan farksız olur.
  • 3250
    adam milyonlar kazanıyor diye kendisine üzülemeyecek miyiz aq ne alaka?
    sahada elinden gelenin en iyisini yapan, yedek kalınca küsmeyen, rakibe pislik yapmayan, çalışma ahlakı üst düzey bir futbolcunun son dakikada kendi isteği dışında kadro dışı kalmasına üzüleceğiz tabi ki. isterse 10 milyon euro kazansın bunun kazandığı parayla alakası yok. çok sevdiğin, arkadaş çevresi edindiğin, kariyer planını ve hayallerini onun üzerine kurduğun işi yaparken bir anda patronun çıkıp sen bundan sonra işe gelme biz yerine başkasını aldık ama sana başka bir şehirde iş bulana kadar paranı ödemeye devam edicez dese ne hissederdiniz mesela? biraz empati.
App Store'dan indirin Google Play'den alın