• 26
    galatasaray küçük olsun bizim olsun kafa yapısındaki liseci zihniyetin teknik ekip tarafından tezahürüdür. kaldı ki sorulan soruyla alaka içermeyen bir cevaptır. ben galatasaraylıyım, galatasarayı tutuyorum ve r. madrid, man. city karşısına bile galibiyet hedefiyle çıkan bir takımı sevdim. benim içimdeki galatasaray değil bu takımlardan, dünyalardan büyük. her maçı kazanamayacağımızı biliyorum fakat her maçı kazanmak için sahada olacak bir takımın taraftarıyım. yeneriz yeniliriz ama deneriz. real madrid e karşı “beş, beş, beş” diye tezüharat yaparız.

    bu cevaba karşılık, siz de gidin beşiktaşı, feneri çalıştırın nasıl olsa 10 sene şampiyon olamazsanız bile sizi başının üstünde tutacak vasat sevici tonla adam var desem ne dersiniz okan hocam? size ayıp ederim değil mi? peki siz bu sözle bize ayıp etmiyor musunuz?
  • 27
    --- alıntı ---

    deplasmanda oynadığımız hatay maçını da sayarsak 6 mağlubiyetimiz var. bir sezon 14 maç, diğer sezon 17 maç üst üste kazanmış ve onun yanında şampiyonlar ligi'nde manchester united'ın üstünde grubu tamamlamış takıma başarısız diyorsanız, manchester city'yi veya real madrid'i tutmanız lazım. kazanmak veya kaybetmek olabilir. benim ve oyuncularımın hataları oldu ama biz buraya geldiğimizde galatasaray 13.'ydü. burada 2 sene şampiyon olmuş bir yönetim ve başkan var.
    --- alıntı ---

    seklindeki beyanatin icerisinden cimbizla cekilip, linc etmek icin kullanilan cumle. bu ulkede cok yapiliyor bu aymazlik.

    ben de mesela alir 2 sene once iceriden disaridan bitirilmis, yenmis, posasi cikarilmis 13. olmus galatasaray'i alip 2 sene ust uste rekorlarla sampiyon yaptigina dair cümlesini "aaaaaa fatih terime nasil cakmis ama lafi" diye kullanabilir miyim? boyle bir terbiyesizlik olabilir mi ya? beyler kendi fikirlerinizi dusuncelerinizi kusmak istiyorsaniz buyurun kusun! ama kalkip da bir beyanatta tek bir cumleyi alip, oradan vurmaya calismak biraz bedavacilik olmuyor mu?
  • 28
    okan buruk'a hakaret edenler için doğru söylenmiş, ancak gerçekten kendisinden iahat bekleyen taraftarlar için ise bomboş geçiştirme amaçlı söylenmiş bir söz. her maçı kazanamayabilir ancak kendisine sorulan maçlarında hepsi kritik maçlar ve hepsini kaybettik. iyi oynadık müthiş oynadık dediğimi bayern maçlarını da kaybettik. yani ligde yapılan seri tabii ki önemli ama ligdeki hiçbir takım kopenhag, sparta prag kadar diri duramadı. biz benzer profillerde oynayan takımlara maç verdik. kendisinden önce bu maçlarda neyin eksik olduğunu, neden kaydedildiğini, bu sezon bunun olmaması için ne yapıldığını veya planlandığını dinlemek isterdim. ancak ne kendi ihninde o kayıpların bir sebebi var, ne de alınmış bir aksiyon ki yine sezon başı young boys karşısında bir felaketten döndük. bahane aramaya gerek yok, kaybettiğimiz maçlardaki eksiği doğru anali edip tespit edememişiz ki nasıl bir aksiyon alınacağı da bilinsin. young boys'u belki eleriz belki eleniriz ancak sadece hata bende demek veya taraftarı çok yüksek beklentilerde olmakla itham etmek bu işin çözümü değil. mesele ligde şampiyonluk ise yine olunabilir ancak biz avrupa'da daha iyi yerler istiyoruz, sadece bir iki büyük takıma karşı salladık ama yıkamadık söylemi değil... keşke bayern maçlarında rezalet oynayıp kaybetseydik de kopenhag veya sparta prag'ı eleyebilseydik. uefa aldığımız sene chelsea'den 5 yedi bu takım...
  • 29
    uzucu bir aciklama, uzucu bir basin toplantisi olmus. yani basin toplantisi bitisiyle camiada, taraftarda "bir an once mac baslasin, sami yen'de baskimizi olusturalim" hissiyati olusmaliyken, bambaska bir tartisma gundemi mevcut ve bu pek lehimize degil. bahsi gecen soru bence gayet yerindeydi ve sorulurken de gayet pozitif bir girisle sorulmustu, okan hoca'nin burada gerilmesi, bunu bir basarisizlik iftirasi olarak algilamasi yerinde olmamis. tabi sadece bu soru ozelinde degil, hocaya bunun oncesinde de taraftardan veya camiadan boyle bir intiba gitmis demek ki, ama bu yalan degil. 2.5 senedir alinan maglubiyetlerde resmen bir pattern var. denk rakip veya kritik hedef mac denilebilecek bu maclarin tamaminda benzer bir goruntu oldu, hatta lehimize sonuclanan molde ve son besiktas lig deplasmanini da ekleyebiliriz bence. o maclarda da iyi oynayamadik ama skorun lehimize olmasini saglayan kismetli anlarimiz oldu (molde'de barajdan sekip attigimiz 2 gol, besiktas deplasmaninda macin basinda rakibin kendi kalesine golu). bu diger maclarin tamaminda da rakip bizi kitledi, asla etkili, macin kontrolunu alan bir oyun oynayamadik, genel kimligimizin aksine. haliyle burada bir degisiklik, bir baska plan yapilmaliyken hala gorulmuyorsa, bunun elestirilmesi ve sorulmasindan daha dogal bir sey yok.

    anadolu kulupleriyle olan maclarda tarihi bir basari istatistigi var, bu yadsinamaz ve sampiyonluk getiriyor eyvallah. kagit ustunde kendinden iyi 2 takimla oynadin bu surecte, 4 macta da iyi performans gosterip taraftari tatmin ettin buna da eyvallah. ama bu diger maclar da onemsiz degil, hatta aksine seni daha buyuk basarilardan eden, edebilecek unsurlar. hatta diger basarilari onemsiz bile kilabilecek etkileri mevcut. prag macinin bahanesi vardi, yonetimin cok buyuk fiyaskosuyla eksik kadro, yorgun ve yipranmis haldeydik. fenerbahce hadi simarikligimiza geldi, neticede sampiyon olduk, bizi yolumuzdan etmedi. lakin young boys eslesmesinin telafisi olmayacak etkileri olabilir, maddi ve manevi olarak. nasil saha ici hatalar olabilirse, saha disinda da hata yapilabilir, insan o da elbette. ben kendi adima burda da tolerans gostermemiz gerektigini dusunuyorum hocaya, yanlis bir basin toplantisi oldu, umarim macta telafi eder ve moralleniriz, keyifleniriz hep beraber, buna ihtiyacimiz var.
  • 30
    bahsedilen maçlardan birini kazansan kupa diğerini alsan 13 milyon euro kazanıyordun. bazen 3 maça koca sezon çöpe gidiyor, kimse hatırlamıyor o galibiyet serilerini.

    galatasaray kendisine yakın ya da daha iyi olan takımlara karşı üstünlük kurmada zorlanıyor ve kırılma maçlarını kaybediyor.

    bunu söyledik diye city ya da real madrid’i tutmak zorunda değiliz. kopenhag’a üstünlük kurmayı istedik ve bu olması gerekendi.
  • 33
    manchesterin üzerinde grubu bitirmesiyle real ve city seviyesi arasında kopenhag var, prag var ve daha bir sürü başka takım var. bu takımı kopenhagın, pragın gerisinde gören adam isterse her sene beş yüz tane rekor kırsın galatasarayı anlayamamıştır. adamdaki vizyona bak.

    yahu çok mu zor istediğimiz başarıyı yakalayamadık, bu sene daha iyi olmaya gayret edeceğiz demek. futbolculuğu sırasında avrupa başarıları yaşamasa, kulübün alt yapısından yetişip yıllarca formasını terletmese anlarım. ama görülüyor ki adam yıllarca galatasaray nedir anlayamamış. şu lafı anca ülkeye yeni gelmiş yabancı hocalar eder.
  • 35
    henüz playoff serisi bitmemiş bir maçtan önce hocaya sorulan final maçları neden kazanamıyorsunuz sorusuna verilebilecek en doğru cevap. ancak bu noktada şöyle bir sorun var, hoca satır aralarında sıklıkla sakin kalmamız gerekiyor derken durduk yere basın tarafından demoralize edilip gerildi. yarın takımdan daha çok gergin biri varsa o da okan buruk olacak. üstelik homurdanmaya bayılan şımarık gs taraftarı önünde ilk yarım saatte gol yemiş bir gs darmadağın olabilir.

    hocaya bu soruyu soran çok zeki basın mensubunu da tebrik ederim. iyi bok yedi.

    aynı soruyu olası cl’ye vedadan sonra sorsa hiçbir şey demezdim ancak her sorunun da bir zamanı olmalı.
  • 36
    (bkz: 27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçı)

    okan buruk hoca için neden ümitsizliğe düştüğümün cevabı olan cümle.
    hoca eleştiriye cevap vereceğine ad hominem yapıyor.

    son 2 sezon şampiyon olmuş takım başarısız mı?
    değil tabi.

    peki çok çok çok çok aşırı mı başarılı?
    bilemiyorum, lig şampiyonluğu bir ölçüt değil bana göre.
    kadrosu ligin en değerli kadrosu, taraftar sayısı olarak rakiplerini ezip geçmiş bir takımdan bahsediyoruz.
    biz şampiyon olmayacağız da kim olacak!

    geçtiğimiz yıl şampiyonlar ligi'nde başarılı mı olduk?
    bence hayır.
    6 maçta 5 puan toplamışız, tek galibiyetimiz manchester united karşısında.
    övündüğümüz bayern münih maçlarından 0 puan aldık.
    bu mu başarı!

    bizim esas rakibimiz fc kopenhag değil mi?
    ilk maçta zar zor berabere kaldık, deplasman maçında ise rezil rüsva olduk.
    bizim yendiğimiz united'ı bu kopenhag da yendi.
    bizim 0 puan aldığımız münih'ten bu kopenhag 1 puan aldı en azından.
    başarılı olan takım kopenhag işte.

    hadi onu geçtim uefa avrupa ligi'nde bütçesi bizden kat kat düşük ama klasman açısından dişimize göre dediğimiz rakip sparta prag seni oyun ve skor olarak ezip geçmiş.
    bu mu başarı!

    hedef maçlarında, büyük maçlarda ne beklenen oyunu oynayabiliyoruz, ne beklenen skoru alabiliyoruz.
    ama eleştiriye gelince maşallah okan buruk herkese ağzının payını veriyor!

    soruyu alçak gönüllü şekilde yanıtlasa, hatalarını kabul etse eyvallah ama her zaman söylediğimiz gibi okan buruk hatalarından ders çıkaran bir adam değil.

    kaldı ki taraftarın 8 numara beklentisi ile de komik olmayan bir espri ile dalga geçiyor, neymiş de 12 kişi mi sahaya çıkacakmışız.*

    yahu senin hedef maçları kaybetmiş olmanın en büyük sebebi bu 6-8 numara eksikliklerin değil mi?

    lafa gelince beşiktaş maçındaki* gedson fernandes'i övmeyi biliyor ama taraftar orta saha transferi isteyince dalga geçiyor.

    yok arkadaş, hoca bana ne yazık ki geleceğe dair özellikle avrupa kupaları'ndaki maçlar açısından zerre ümit vermiyor.

    sağlık olsun diyelim, inşallah utandırırsın bizi be hocam.
  • 38
    27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçı öncesi yapılan toplantıda sorulan bir soruya karşılık okan hocanın vermiş olduğu cevaptır.
    çok da güzel bir cevaptır.

    öncelikle 3 mart 2024 beşiktaş galatasaray maçından sonra okan hocamızın derbi istatistiğini paylaşayım:
    11 maç, 8 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi.
    21 gol atmış, 7 gol yemişiz.

    yani aslında 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçına kadar müthiş bir derbi istatistiğimiz vardı. bu da çok değil, 3 ay öncesine kadar!
    o maç ve beşiktaş maçı* sonrası hepimiz karalar bağladık fakat bunlar geçici şeyler. baksanıza ya, bu iki maçtan önce 11 maçın sadece 1'inde yenilmişiz arkadaşlar, elbet tekrardan üstünlüğü sağlarız.

    şampiyonlar liginde ise kuralar ilk çekildiğinde herkes 3. olup avrupa ligine gideriz demiyor muydu? buna rağmen son maça kadar gruptan çıkma ümidimizi korumuştuk. manchester maçlarındaki özgüven, bayern maçlarındaki gururu hepimiz yaşadık. o bayern'in yarı final oynadığını da hatırlatayım.
    avrupa liginde ise sparta prag'a deplasmanda çok şansız bir kırmızı karttan sonra yenildik. oyunumuz falan tartışılır fakat yine de o kırmızı kart öncesine kadar turu geçeceğimizi düşünüyorduk. ya her şeyi geçin, bu eşleşme öncesi taraftarımız bütün oyuncularımızın içinden geçmişti. icardi bile gol attıktan sonra sevinmedi, düşünün takımın durumunu.

    şimdi de şampiyonlar ligine katılım yolundaki ilk maçımızda* yenildik ama daha evimizde oynayacağımız maç var. bu maç oynanmadığı sürece kimse bu eşleşmeyi başarısız olarak göremez. hoş, gerçi bu turu geçip şampiyonlar ligine katıldığımızda da "young boys'u herkes elerdi!" tarzı küçümsemeler yapılarak ortadaki başarıyı yine yok edecekler.

    şimdi genel anlamda son birkaç aydır kötü sonuçlar almamız, bunu genele yaymaya yetmez, yetmemeli. bu yanılgıya bende düşmüştüm ama neyse ki erken uyandım. hoca eğer takıma geldiğinden beri tüm derbileri berbat oynatmışsa haklısınız eleştirilsin ama böyle bir şey yok. aynı şekilde şampiyonlar liginde yarı finale kalan bir takımı yenememek başarısız sayılmamalı, united karşılaşmalarından aldığımız 4 puan küçümsenmemeli veya kopenhag maçları unutulmamalı. evimizde oynadığımız maçta oyuncularımız biraz becerikli olsa o maçı da güle oynaya kazanırdık ama olmadı. ben burada suçu kesinlikle okan hocaya atmam.

    şimdi ortada böylesine bir tablo varken, sen kalkıp okan hocaya "büyük maçlarda takımın beklentileri karşılayamaması normal mi?" tarzı bir soru sorarsan, hoca da daha 3 ay öncesine kadar yaşattığı başarıların unutulmasına içerleyerek bu cevabı vermesi çok normaldir.
  • 40
    hocam’ın irlandalılar için çok yerinde ve doğru kullandığı cümle.

    can bedel pr cısı tarafından okan hocaya yöneltilen, finalniteliğibdeki maçlar safsatası tam bir çöplüktür. zaten soru da sormuyor kendi kendine 1 yıl içinde yenildiği bütün maçları bir kefeye koyup yorum yapıyor. sonra “özeleştiri yaptınız mı gergin misiniz?” diyor.

    neyse söylediği ve söylemediği maçları inceleyelim.

    young boys maçı: afedersiniz de bunun nesi final? 180 dakikanın yarısını deplasmanda oynadık. içerde 2-0 rahat yenince bu final maçını kaybetmiş mi olacağız? kim hatırlayacak ilk ayak maçını? geçiniz.

    fener maçı: final maçıyla alakası dahi olmayan bir maç. zaten herkes çok rahat çıktı, ne de olsa bir konya maçı da vardı. asıl final maçı olan konya maçına kalınca galatasaray finali kazandı. geçiniz.

    sparta prag maçı: öncelikle hangi maç? içerdeki maçsa o maçı kazandık. dışardaki maçsa 70.dakikaya kadar tur bizdeydi, kırmızı geldi tur gitti. her 2maçlı elemeye final mi diyeceğiz? böyle bir mantık varsa final maçı olan molde maçını önceki elemeleri niye saymıyoruz da prag maçı sayılıyor? prag’ı geçsek liverpool’a elensek bu sefer prag maçı final sayılmaz ama değil mi? geçiniz.

    kopenhag maçı: öncelikle hangi maç? içerdeki mi, dışardaki mi? grup maçı nasıl final maçı olabiliyor? bana kalırsa içerdeki maç daha büyük önem taşıyordu ve yenemedik bu yüzden aralık ayında dezavantajlı bir şekilde sahaya çıktık. kısacası 5 tane grup maçından sonra son maça final demek kadar saçma bir şey yok. geçiniz.

    beşiktaş maçı: evet final işte bu. oynadık ve rezil olduk ve finali kaybettik. galatasaray bu maç dışında gerçek anlamda final diyebileceği 2 maç daha oynadı, biri u19 maçı biri de konya maçı. diğer bütün maçlar bir sürecin parçasıydı. iyisiyle kötüsüyle geldi geçti. hiçbirini diğer maçlardan bağımsız ele alamazsınız. ama can bedel gibi pr yapma peşinde koşuyorsanız ve okan hoca’yı sevmiyorsanız her şeyi istediğiniz noktaya çekebilirsiniz. başarılar cezasız kalmaz.
  • 42
    kurtlar vadisinde kılıç çakıra mührü almadan süleyman oldun süleyman diyor. okan buruk da imparator olmadan imparator oldu. inşallah bu çıkış bugünde kalır başarılar gelir de unutur gideriz.

    2 yıllık performans tartışmasız başarılı. hele türkiye sınırlarında yaptıkları 96-2000 döneminden bile iyi. bunu bir kenara koyalım. sezarın hakkı sezara.

    şampiyonlar liginde işler değişiyor ama. her ne kadar işin içinde kaleci hatası olsa da geçen sezonki manchester united ve bayern münih maçlarına şapka çıkarırım. ancak kopenhag, sparta prag ve hatta ön elemedeki molde maçlarını ve hatta son zamanlardaki derbileri ne yapacağız hocam. denizi geçip derede boğulmak nedir.

    bunu sonuç odaklı da demiyorum. bize denk takımlarda oyun olarak hangi maçta oyun üstünlüğü bizdeydi. birazcık içerideki kopenhag maçı.

    geçen sezon yenmeyeni dövdükleri bjk ve trabzonspor ile yapılan derbi maçlarının performansı aldatmasın. beşiktaş, okan buruk'u biri şenol güneş zamanı biri de son süper kupa maçı olmak üzere 2 defa mağlup etti. ikisinde de sürklase olduk.

    fatih terim gibi racon keseceğine takımı şampiyonlar ligine soksun ve bir zahmet bu sene iyi işler yapalım.
  • 47
    yüzünüz kızarmadan yönetimden 6 ayda bir bek transferi istiyorsanız; kazımcan karataş, sam adekugbe, angelino, leo dubois, serge aurier, elias jelert gibi ve en başında da sacha boey yiyorsanız kusura bakmayın ama siz bizim nasıl oynamamız gerektiğini anlayamamışsınız demektir. bu kadar transfer yaptırıp da 27 ağustos 2024 galatasaray young boys maçında beklerde barış alper yılmaz ve berkan kutlu oynuyor, kulüp tarihinin en önemli maçında artık klasiğiniz haline gelmiş haliyle 5 tane yiyip soymadan gariban bir takımdan içerde dışarda rezil rüsva olmanıza zerre utanç duygunuz olmadan, maç sonu toplantısında yeni bek transferi sinyali veriyorsanız manchester city'yi veya real madrid'i tutmanız lazım, biraz utanç duygusu olan bir insansanız galatasaray'dan uzak durun. yazıklar olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın