• 176
    engel falan değildir. engel olarak görmek isteyen zaten bunu engel olarak görür. bmyle bir zihniyetin varlığını bugün öğrenmiş gibi davranmanın gereği yok. fenerbahçede ve beşiktaş’ta da beler neler oluyor. yahu fenerbahçede herkes birbirine fetöcü yakıştırması yapıyor görevi bırakıp küsen giden var mı? milyonlarca insanın gönül verdiği bir kulüpte aykırı ve hatta beş altı sözler olduğu için görevi bırakmak komik yani. bundan önce galatasaray siyasetinde basıl herkese her laf söylendiyse bundan sonra da herkese her laf doğru veya yanlış olsun olmasın söylenmeye devan edecek. mentali güçlü olmayan baştan bu işlere girmesin daha iyi.
  • 177
    dün de böyleydi, bugün de böyle eğer hamle yapılmazsa gelecekte de böyle olacak. fatih terim'i de, ergin ataman'ı da bezdiren rakipler değil içerideki bu iğrenç zihniyetti. değişen bir şey olmamış. hayır 500 küsür yıllık bu eğitim yuvası ne doğru düzgün bir başkan ne de doğru düzgün bir yönetici çıkarabiliyor. sponsorluk falan hak getire. futboldan anlamazlar, basketboldan anlamazlar hiç bir şeyden anlamazlar ama kulübün sahipleri havalarına girerler. tiksinç bir zihniyet. galatasaray'ın önündeki en büyük engel.
  • 178
    zamanında özhan canaydın yiğit şardan'a karşı kazanınca galatasaray lisesini basan holiganlar arasında yer alarak söylüyorum ki bugün liseci zihniyeti ehven-i şer olarak görüyorum. rakip takımların yönetimlerini gördükten sonra yine kendileri bir emniyet sübabı rolü görüyorlar.

    yiğit şardan'ın ne olduğunu sonradan gördük zaten. en son burak elmas fiyaskosu yetmemiş olacak ki yine liseci zihniyete atıp tutmaya başlamışız ama bana taraftar histerisi ile liseli dinozorlar arasında seçim yap deseler dinozorları tercih ederim.

    hele ki kendi mezun olduğum lisenin takımının* önce zengin oyuncağı olup sonradan mafyaların eline düştüğünü gördükten sonra. erden timur meselesinde de eminim ki bir bildikleri vardir.
  • 179
    galatasaray camiasında herhangi bir hükmü ya da yaptırım gücü olduğunu sanmadigim zihniyet. camiada galatasaray lisesi mezunlarınin ya da mekteplilerin ağırlığı var mıdır, vardır. ama bunların da büyük çoğunluğu aklı selim insanlardır. bu insanlar galatasaray'in zenginliğidir. galatasaray'a zararları yoktur, faydaları vardır. erden timur'un da bu insanlardan zerre şikayetçi olduğunu sanmıyorum. zira galatasaray'in genel kurul yapısı misal fenerbahçe gibi olsaydı birbirlerini "at yalanı s... inanani", "fetöcülere vatandaşlık veriyor", "paralı köpekler" gibi nadide cümlelerle itham eden tiplerle muhatap olmak zorunda kalırdı ki bu işin sonu da muhtemelen genel kurul üyeliğindrn istifayla sonuçlanırdı.
  • 181
    her daim dedikodu yapıp, leş zihinlerini kusan bu kişiler kimse açık açık isimlerini söyleyin arkadaş. taraftarda bilsin. herkes karnından konuşuyor. 3 sene önce fatih terim'de asıl mevzu içerdekilerle uğraşmak demişti. şimdi de erden timur aynı şeyi söyleyip gidiyor. galatasaray her seferinde tam uçup kaçacak bir seviyeye geliyorken, tam zincirlerini kıracakken, bu zihniyet yüzünden al aşağı oluyor. bu nasıl bir saçmalık.

    söyleyin abi, nesinden korkuyorsunuz. deyin ki ahmet, mehmet, ali, veli. işte bunlar kulübü karıştıranlar. adamların yaptıkları her seferinde yanlarına kar kalıyor. kimse de demiyor, hacı siz kimsiniz diye.

    kim bu prostatlı dedeler.
  • 183
    liseci zihniyet değil bence sorun olan. hatta diğer takımlardan en büyük farkımız, yönetici sınıfımızda.
    üst düzey eğitimli insanlar var bu kulübün yöneticileri arasında. hatta açık ara türkiye'nin en iyisi.

    bence asıl sorun türkiye'de. toplum olarak problemliyiz.
    koca koca adamlara dedikodu yapmak yakışır mı?

    https://gss.gs/3927451

    ve işin garibi bu iddiaların sahibi bu muhabbetlerin galatasaray adasında, kalamış'ta her gün masalarda döndüğünü söyledi.

    pilavınızı yiyin, viskinizi için, sonra defolun gidin. bunlar yakında okey masası falan da kurar. oturup masalarda dedikodu yapıyorlar.
  • 184
    sorunun lisede ya da lisecilikte olmadığı zihniyet. esas sorun, tamamen kamuya açık olan lisenin pelerini altında, hangi takıma gönül verdiğine bakılmaksızın ülkenin en büyük camiasının içerisine zehri enjekte etmekte. biraz da lise camiasında salıncağın ipine tutunanlarda, örneğin yeğeni de şampiyonluk kazansın isteyenlerde.

    yani hem küçük olsun bizim olsun iste, hem de camianın gücünü(bunun içinde en önemli kısım taraftar aslında) paylaşmadan kendi ego ve zevkleri uğrunda kendi networklerine kullandırma arzusu var. senin taraftarın olmasa, o sponsorlar, maç biletleri, yayın gelirleri olur muydu? st. josephspor diye bir takım var mı mesela? diğer rakiplerden tabi ki de ayrılıyoruz lisenin olumlu tarafları sayesinde buna kimse karşı çıkamaz ama bu durumu kötüye kullanırsan ne faydana olur bilemiyorum? ateş güneş mi arayalım?
  • 185
    galatasaray’ın kangrenlerinden sadece biri. başkan sırf liseli olduğu için, isyan etmiyor kimse. nede olsa liseli diye. adnan polat’ı havalı, beylik cümlelerle(galatasaray'dan gönderilmesi doğrudur) itham edenler, ya da rahmetli mustafa cengiz başkan’a saygısızlık boyutunda saldıranlar neredeler.

    ortada bir başarısızlık söz konusu, onun ötesinde çok sevdiğimiz kulübün içerden dolandırılması gibi acayip bir iddaa var ortada, ona rağmen nerde bu üyeler. kulübün maddi kurtuluşundaki en büyük projelerden birini gözleri kapalı bir şekilde bu yönetime emanet edenler neredeler.

    şaşmayan bir gerçektir. bir toplulukta muhalefet ne kadar iyiyse, yönetimde o oranda başarılıdır. son günlerde başarılı muhalif çıkışlar görüyordum camia da ve beni mutlu ediyordu.

    son olarak, ben galatasaray sevgisini lisesinde okuyarak değil, doğuştan, babamdan aldım. galatasaray bir grup liselinin değil, onu babasından emanet gibi görüp seven gerçek galatasaraylılarındır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın