---
alıntı ---
yayıncı kuruluş olmanın getirdiği avantaj sayesinde futbolcuların ısınma dönemini saha içinden izleme şansı buldum. izmir'den yakın arkadaşım olan "adam gibi adam"yıldırım uran'la hasret giderdim. yıldırım uran, hocalığını yaptığı hamza hamzaoğlu'nun g.saray'da da yardımcılığını üstlenecek. pozitif yönü güçlü olan yıldırım hoca, rahmetli doğan emültay ekolünden yetişmiştir. doğan emültay akademik kariyeri olan izmirliler'in yakından tanıdığı ve türk futboluna adını yazdırmış birçok oyuncunun hocasıdır. emültay, bir dönem futbolcu yetiştirme tarlası olan izmirspor'un efsane ismidir. yıldırım hoca, emültay'ı "büyük hoca"diye tanımlarken 4-4-2 sistemini 70'lerde kendilerine oynattığını bana anlattı. bu yorum emültay'ın büyüklüğünü ve vizyonunu ortaya koyuyor.
yıldırım hoca'nın futbolculuk dönemini iyi bilirim. yıldırım uran çok duygusal biridir. ancak futbolcuyken sahada hırs küpüydü. kaybetmeyi sevmediği için gerektiğinde koşmayan arkadaşını ciddi sertlikte uyarırdı. takımlarında felsefesi hırs ve kaybetmemek üzerineydi.yıldırım hoca ilk tespit olarak bana g.saray'da yeterince sevginin olmadığını gözlemlediklerini söyledi.
yıldırım hocaya katılıyorum. herkesin bireysel olarak düşündüğü bir takımla maç kazanırsınız. eğer takım olursanız ve 'ben' değil 'biz' diye hareket ederseniz büyük zaferlere imza atarsınız.galatasaray'ın yakaladığı büyük başarıların temelinde önce "aile olmak" sonra takım halinde 'biz' diye düşünmek yatar.
basın toplantısında hamzaoğlu maç öncesi yaptıkları toplantıda, sahada birlikte oynamaları gerektiğine vurgu yaptıklarını söyledi.
olaya duygusal olarak bakarsak yanılırız. ben de bakmıyorum. galatasaray'ın eskişehir önündeki anlayışını, değişen zihniyeti masaya yatıracağım.
57'de melo gibi bir istikrar abidesi oyundan atılmış. g.saray çok koşan bir takıma karşı 10 kişi kalmış. o anda skor olarak 2-1 önde. italyanlar olsaydı ne yapardı? takımı geriye çeker ve skoru korumaya çalışırdı. hamza hocanın g.saray'ı ne yaptı? herkes birlikte daha fazla mücadele etti. top eskişehir'e geçtiğinde savunmaya çabuk dönüldü. 10 kişi kaldıktan sonra rakip kaleye ciddi bir baskı uygulandı. birbirine bağıran çağıran oyuncu yoktu. oyuncular 'teslimiyetçi' olmadı, aksine saldıran, kazanmaya yönelik iştahlı bir oyun ortaya koydu.
g.saray düne kadar farklı enstrümanlar çalan kaliteli ama uyumsuz müzisyenlerden oluşan bir orkestraydı. şimdi ise özlenen g.saray orkestrasının, uyumu yakalama adına takım kimliği ve birlikteliği içinde pozitif sinyaller verdiğini görüyoruz. bu değişimin altında hamzaoğlu ve ekibinin sıcaklığının, futbolcuya samimi yaklaşımının ve oyunculara kalitelerinin hatırlatılmasının etkili. futbolcu zekidir... çalışacağı teknik adamın nasıl bir karaktere sahip olduğunu, samimiyetini anında tespit eder. futbolcuların duygularını harekete geçiren ve onlara neler yapabileceklerini, şampiyonluk yaşamış bir kadro olduklarını hatırlatan hamza hoca, eskişehir maçından sonra ne dedi?
"kenetlendik. oyuncuların birlikte birbirleriyle oynama sıkıntıları vardı. senkron yoktu.idmanlarda bu konu üzerine yoğunlaştık. zaten kaliteli ve iyi oyunculara sahibiz. bu birlikteliği sürdürdüğümüz sürece daha iyi oynayacağız. renkli ve canlı bir takım olacağız."
galatasaray, hamza hoca ile öncelikle kadro istikrarına kavuşacaktır. mücadele gücü ve koşu kalitesinin takım ruhu ve birlikte oynama sayesinde yükseleceğini düşünüyorum. en önemlisi kaybettiğinde de saygı duyulan ve alkışlanan bir galatasaray'ın geri geleceğine inanıyorum.
---
alıntı ---