• 85
    lan oyuncu kalitesini, eksik futbolcuları, kadro yetersizliğini, teknik analiz eksiğini vs anlıyorum haydi ama kaç sezondur avrupa maçlarında koşu mesafesinde geride olmayı anlayamıyorum. *

    kardeşim bir koşun, bir isyan edin, aynı anda pres yapın, top kapmayı deneyin...

    lan ligde rakipler zaten teknik olarak senden üstün olmadığı için geride bekleyip, kaptığı toplarla beklerinin arkasını kullanmaya çalışıyor. herkes çözdü zaten oyununu. biraz iyi takımlar buradan vuruyor seni ama amk yerinde top sende değilken bari fizik olarak bir mücadele et.

    piri reyiz dedik olmadı, italyan kondisyoner dedik olmadı, o dedik olmadı, bu dedik olmadı.

    35 yaşındaki de yürüyor, 20 yaşındaki de yürüyor...

    eeeh skerim yapacağınız mücadeleyi!
  • 114
    20 eylül 2023 galatasaray kopenhag maçı galatasaray futbolcularının koşu mesafeleri:

    -fernando muslera: 5.05 km - 90 dakika

    -angelino: 11.17 km - 90 dakika

    -victor nelsson : 7.9 km - 76 dakika

    - abdülkerim bardakçı : 10.26 km - 90 dakika

    - sacha boey : 10.11 km - 90 dakika

    - kerem demirbay : 7.46 km - 59 dakika

    - hakim ziyech : 7.55 km - 66 dakika

    - sergio oliveira : 4.2 km - 31 dakika

    - lucas torreira : 11.63 km - 90 dakika

    - tanguy ndombele : 2.32 km - 14 dakika

    - kerem aktürkoğlu : 7.87 km - 66 dakika

    - mauro icardi : 8.25 km - 90 dakika

    - dries mertens: 6.66 km - 59 dakika

    -wilfreid zaha : 3.2 km - 24 dakika

    - tete : 4.42 km - 31 dakika

    - barış alper yılmaz : 3.47 km - 24 dakika

    takım olarak toplam 111 km koşmuşuz. rakip 121 km koştu ve 76 civarı 10 kişi kaldı.

    maçın en çok koşan 2 isminden biri lucas torreira diğeri ise yerden yere vurulan angelino.

    yapılan transferlerden tek hazır olan kişinin angelino olması da tuhaf değil. en erken gelen transferlerimizden biri ve avrupai seviyelerde koşu mesafesi var.

    abdülkerim'in koşu mesafeside oldukça etkileyici.

    sonuç olarak top bizde olsa dahi rakip 90 dakika boyunca yatsa bile bu koşu mesafelerinin en az 115 km civarında olması gerekli.

    daha bayern ve manu gibi tempolu takımlarla oynayacağız. mesela biz o maçlarda 121 km yapabilir miyiz? sanmıyorum.

    burda konuşulması gereken konu 11 kişinin de yıldız olmasının aşırı gerekli olmadığı. bazen asker oyuncularda lazım takıma ve bunun eksikliği hissediliyor. 2000 kadrosunda 1 yıldız vardı o da hagi ve geri kalan herkes hemen hemen asker oyunculardı.

    okan buruk hoca'nın oynadığı, oynattığı futbol bugün icat edilmedi. ona uygun oyuncuların alındığını ben düşünmüyorum. eğer kadro planlamasını böyle yapmaya karar veriyorsanız hocanızla konuşup yolları ayırabilirsiniz veya ona uygun transferler yapabilirsiniz.

    yönetim biraz yolda planlama yaptığı için sorun oldu. her transferde fırsat kovalaya kovalaya hocanın oyun sistemine tam tersi şekilde oyuncular dahil edildi veya hazır olmayan.

    ben futbol aklı olduğunu düşünmüyorum şuanki yönetimde. sadece ticari bir zeka var. kadro planlaması yapmak bu kadar zor olmamalıydı.

    eğer böyle bir kadro kuruyorsanız veya kurmaya devam edecekseniz geçiş oyunu, ön alan presi yapan hocalar yerine set oynatan hocaları tercih etmelisiniz ki yarın öbür gün hocanız a planı var b planı yok diye eleştirilmesin....
  • 92
    sadece verilere bakmak yaniltici olabiliyor. ornegin taylan surekli baski icin ve karsilamada rakibi kovalamak icin 40 metrelik bir alanda ileri geri gayet yipratici kosular yaparken fehgouli ayni 40 metreyi rakibin ataginda yuruyerek aheste aheste geliyor, atak sirasinda ayagina aldigi topla takimi set hucumuna yerlestirip bekleyerek hucum ediyor. yani feghouli de taylan da 2 atakta 40x2 metre kosu mesafesi yaziyor hanesine; ama bunun yipraticiligi kesinlikle ayni degil. hatta feghouli jogging yaparak 13 km ile bitirebilir bile, bu veriler tabiki fikir verir ama herzaman cok sey anlattigini dusunmuyorum.
  • 74
    manchester city, barcelona, liverpool bile olsanız yüksek olması gereken mesafedir.

    artık fubol değişti. bundan 10 yıl önce topa sahip olan takım koşmaz iken topa sahip olmayan takım top kovalamaktan dolayı koşmak zorunda kalırdı. ancak günümüzde topa sahip olan takımlar da rakip defansın dengesini dağıtabilmek adına sürekli hareket etmek zorunda. sözlüğe bir amme hizmeti yapayım.

    galatasaray: 613

    man city:663
    liverpool:660
    barça:642
    psg:635
    juve:662
    dortmund: 682 (favre bey ne yapıyorsunuz? yazıktır günahtır.)
    real madrid: 660
    ajax:664
    atlético madrid:649
    bayern: 673
    lyon: 672
    manu: 632
    porto: 642
    roma: 658
    schalke: 649
    tottım: 679

    şimdi... takdir edersiniz ki bu takımlar gruplarında ilk 2 sırayı alan ve genel olarak grup maçlarında topa hükmetmeyi başaran takımlardı. bu takımlar top kendi takımlarında olmasına rağmen hareket etmek suretiyle boş alanlar bulmayı başardılar.

    bizim bu sene en büyük sorunumuz hareketsizlik. evet kadroda yetersiz oyuncular var. ancak dortmund'tan neredeyse yarım maç daha az koşan bir takımın başarısızlığı kadrodaki vasıfsız (ehöm eren) oyunculardan bağımsız bir olgu olarak karşımıza çıkıyor.
  • 120
    diğer takımlarla aramızda kalite anlamında dağlar kadar fark var. bu farkı ortaya koymanın yolu "en az" rakip kadar koşmaktır. topu koşturalım yeter mantığını kabul etmiyorum. koşmanın içinde top sendeyken de yer değiştirebilme olayı var. bunun da olabildiğince hızlı olması lazım. manchester maçında rakipten 2.7 km fazla koşmuşuz ama manu'nun yaklaşık 20 dakika 10 kişi oynadığı unutulmasın. muhtemelen 11'e 11 olsa başa baş olacaktı, muhtemelen manu 1-2 km fazla da olabilirdi.

    özellikle ligde bu istatistiği 115'ler ortalamasına taşırsak tarihin en rahat şampiyonluğu gelir.
  • 57
    süperlig için çok da önemli bir parametre degildir ancak bilhassa $ampiyonlar ligi mücadelenin beceri ile e$deger oldugu ortamlarda olmazsa olmazdir.

    becerikli bir ekip iseniz, 2-3 top ile ataga kalkar, girdiginiz 3 pozisyonunun 2sini gole çevirir, her maç avantaj saglarsiniz. ancak bireysel becerileri azinlikti olan bir ekipseniz, rakip ile aranizda olu$abilecek bo$luklari mücadele gücü ile doldurabilirsiniz.

    örnek vereyim, izlanda milli futbol takimi. çok mu becerikliler? hayir ama köpek gibi mücadele ediyorlar.

    bu nedenle ko$u mesafesi uluslararasi müsabakalarin olmazsa olmazidir. bu alanda iyi olmaniz lazim.
  • 79
    şampiyonlar ligi'nde bu akşam oynanan karşılaşmalarda, 16 takım içerisinde maç esnasında en az koşan takım galatasaray oldu. (105.1 km)

    oyunculara kızıyoruz, ediyoruz da bu nedir abi bu ne laubalilik. bu takım antreman yapmıyor mu amk. kondisyonerlere noldu,ulan teknik taktiği geçtim koşu mesafesi nasıl bu kadar rezil olur amk dünyanın en basit şeyi ya.
  • 91
    23 ağustos 2021 galatasaray hatayspor maçında yaklaşık 114 km koşmuşuz. işin ilginci ise takımda en çok koşan isimler içerisinde 86 dakika oyunda kalan sofiane feghouli 9.8 km ile beşinci sırayı almış. mbaye diagne ise 10.02 ile üçüncü sırada olmuş. hem feghouli hem diagne'nin ilk beşte yer alması beklemediğim bir olaydı.

    edit: ilgili veriler bein sports haber kanalının bein manşet programında veriler paylaşıldı.

    1. taylan antalyalı
    2. victor nelsson
    3. mbaye diagne
    4. sacha boey
    5. sofiane feghouli
  • 96
    aslında kat edilen mesafe olarak düzeltilmesi gereken istatistik. koşu mesafesi olarak yerleşmiş durumda dilimize ama bu koşuların ne kadarı etkin koşu, ne kadarı sprint, ne kadarı jogging, ne kadarı yürüyüş bunların oranı tempo ve mücadele açısından daha önemli.

    --- alıntı ---
    iki sene önce şampiyonlar ligi'ndeki koşu mesafeleri sıralamasında 32 takımın en kötüsü olan galatasaray, oluşturulan yeni kadroyla lazio* karşısında 118 km, marsilya* karşısında da 116 km koştu. (sabah)
    --- alıntı ---

    bu durumsa ne olursa olsun gençleşmenin önemini ortaya çıkartıyor. kat edilen mesafemiz bu kadar yükselmiş durumda ama bunun yanında maçlarda tempo olarak da ezilmiyor olmak, mücadele olarak başa baş kalabilmek çok önemli. yani etkin koşulara da baksak eminim ki iki sene öncenin çok daha içerisindeyizdir. galatasaray futbol takımı oyun ve tempo olarak çok daha iyi yerlere gelecek, emin olun. bu gençleşme operasyonu, galatasaray adına 32 yıllık hayatımda gördüğüm en doğru yapılanma. illaki meyvelerini toplayacağız.
  • 59
    çoğu zaman topu koşturmamız ve ileri hattımızın defansın kucağında statik oynaması sonucu bu alanda sonuncu olmamız 2018-19 şampiyonlar ligi sezonu özelinde gayet normal.

    zaten gol atamama sebeplerimizin başında geliyor ileri hattın olduğu yerde kalıp boş alana hareketlenmemesi. topu alan orta sahamız en fazla 10 metre sürüp kanada veya geriye oynuyor. boş alana kaçayım, ver kaç yapayım diye bir derdimiz yok.
  • 123
    8 aralık 2023 galatasaray adana demirspor maçında en çok koşan oyuncularımız torriera, boey, kerem olmuşlar.
    https://gss.gs/qPV.jpeg

    tempo yapacak, koşacak oyuncu 3 günde 1 maç yapsa, az dinlenme fırsatı da bulsa koşabiliyor demek ki. 2023-2024 sezonunda sol bekten sonraki en büyük sorunumuz 8 numaralarımızın bu üçlü kadar çok ve doğru koşular atamıyor olmaları. onu da çözdüğümüzde bakambu'nun dediği gibi iyice "legendary club" olacağız.
  • 111
    galatasarayımızın neden şampiyonlar ligi maçlarında sıkıntı yaşadığının göstergesi olabilir. tamamen bağlantılı değildir ama ilişkilidir.

    şöyle ki;

    molde - galatasaray ilk maçında koşu mesafeleri:

    molde - 120 km
    galatasaray - 115 km

    galatasaray- molde maçı koşu mesafesi:

    galatasaray- 113 km
    molde - 121 km

    bir maçta 5 diğer maçta tam 8 km fark var arada.

    sonra bizim gibi play-off oynayan şampiyonlar ligi takımları ne yapmış diye bakayım dedim.

    antwerp - 119 km ortalama
    braga - 119 km ortalama
    psv - 117 km ortalama

    ile koşmuş.

    bir pas takımı veya çakılı savunma yapan takım değilseniz bu koşu mesafeleri gerçekten az. molde’nin bize karşı daha hazır olması ve bu koşu mesafelerine çıkıyor oluşu bizi gerçekten yıprattı ama işi kaliteyle çözdük.

    grup aşamasında daha fazlasına ihtiyacımız olacak. takımın milli ara sonrası fizik kondisyonunun artacağına ve bu mesafeleri yukarı çekeceğine inanıyorum. seneye erken başlamamız nedeniyle bu seviyelerde olabiliriz şuan ama sene içinde bence bu mesafeler artacaktır.
  • 82
    şampiyonlar liginde genelde underdog taraf olduğumuz için oynadığımız karşılaşmalar sonrası önemli bir veri ama ligimizde en üst seviye takım olduğumuz için o kadar önemi yok bana kalırsa. örnek olarak bu linkte 2018-2019 sezonu premier lig'de ilk 30 haftanın koşu mesafeleri var. https://www.sabah.com.tr/...%20kalm%C4%B1%C5%9F.

    o sezon şampiyon olan manchester city, söz konusu listede ilk 10 sırada bile değil. zaten oyun planları oyunculardan çok topu ve rakibi koşturmak üzerine kurulu bir pas oyunu. galatasaray teknik heyeti de takımda tempolu oyuncular olmadığı için teknik oyuncular üzerinden az eforla topu koşturduğu bir oyun tercih ediyordu iki sezondur.* yani, galatasaray için de oyunculardan bağımsız çok yüksek olmasını beklememek gerekirdi.

    ayrıca, illa pas oyunu oynamak gerekmiyor, büyük takım oyunu rakip sahaya uzun süre yıkabiliyor ve geri dönüşleri minimuma indiriyorsa veya şenol güneş'in çokça yaptırdığı gibi yugoslav faulü ile temposuz geçiş yapıyorsa zaten sürekli koşu olmuyor. bir de antrenman teknikleri önemli tabii ki.

    mesela, igor tudor zamanı* galatasaray daha çok koşu mesafelerine yönelik bir antrenman sistemi üzerine kuruluyken ve çok yüksek rakamlara ulaşabiliyorken, fatih hoca geldikten sonra koşu mesafesinden çok sprintlere dayalı bir metoda geçmişti. https://www.fotomac.com.tr/...1/24/kosma-sprint-at

    istatistik olarak, xg'ler* bana göre daha önemli bir veri. çok koşmanın kaybettikten sonra bir değeri kalmıyor bence ama kaybetsen de kazansan da xg sayısının yüksekliği veya düşüklüğü birçok şeyi açıklıyor.
  • 121
    man utd.’nin ne koştuğundan ziyade bizim 117 km koşmamız önemli. kısa süre içindeki 4. maç olduğunu da düşünürsek bu iyi bir rakam. şampiyonlar ligi ligimize göre daha kaliteli takımları barındırdığı için 120km. hedefimiz olmalı ama süper lig için 115 km. yeterli mesafe gibi duruyor.

    ufak bir not: barış özbek gibi başı kesik tavuk misali koşmaktan değil futbolun gerektirdiği şekilde koşmaktan bahsediyorum.
  • 69
    tudor döneminde dilimizden düşmeyen, fatih terim döneminde de hiç dillendirilmeyen alman liginin olmazsa olmazı olan futbol terimi. fatih hocam tamam kafası kopmuş tavuklar gibi ordan oraya koşturan topçular istemiyoruz da, devre arası güzel bir kondüsyon yüklemesiyle şu konuyu da bi ele alsak mı. diğer yazarları bilmem ama ben tudor zamanındaki n'diaye'yi özledim. adamın bildiğin god modu açılmıştı. ordan oraya koşuyor top çalıyor pres yapıyor atağa kalkıyor savunma yapıyor gol atıyordu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın