bir süredir dikkatimi çeken şeyi o da görmüş.
"
birileri yayın açıyor; orada söylüyor sonra herkes buradan
sallamaya başlıyor."
"fotoğrafla yorum yapılıyor.
fotoğraf üzerinden maç değerlendirmesi mi olur? video ile pozisyon yorumlamıyor, fotoğraf ile yorumluyor"
şimdi burada kanımca sözlükte de çok sevdiğimiz isimlere de bir sitem var. ama haklı adam.
youtube'da yayıncılardan birinin ortaya attığı şey o dönemin gerçeğine dönüşüyor bir anda. herkes trene atlıyor. bakın doğru/yanlış söylemelerinden bağımsız. o gün ortaya atılan fikir aklına yattı diyelim, herkes onu ayet gibi kabulleniyor.
kerem de apo özelinde bunu dile getirmiş. sanki herkes fizyoterapist herkes fitness hocası. youtube'dakiler de değil, biz de değiliz. çok maç izlemekle ya da youtube'da çok izlenmekle duayen, bilirkişi olunmuyor. abdülkerim'in yavaşlamasının binbir farklı sebebi olabilir. ama biri gym'de cok zaman geçiriyor diye bir üfürdü, ayet gibi kabul etti herkes bir anda.
mesela en yakın zamandan bir örnek vereyim. doğru ya da yanlış olmasından bağımsız. yine sevdiğimiz, benim de izlediğim bir youtuber dedi ki takım mertens ve icardi'yi aynı anda taşıyamıyor. doğrudur, yanlıştır. herkes bir anda bunu kabullendi ve mertens'i, icardi'yi ya da ikisini birden kadrodan kesmeye, hocaya bunun üzerinden sallamaya başladı. iki maç üst üste galibiyeti koruyamayinca da
okan da hoca değil'e evrildi. insan nereden nereye geldik diyor şunu görünce.
vakti zamanda
gerets'in de dediği gibi yorumculuk kolay iş. maç oynandıktan sonra ben de derim o oynar mı, bu oynasaydı diye. çok da doğru söylüyordu. teknik direktör bunu maçtan önce yapmakla yükümlü. maç bittikten sonra 5 tane fotoğrafı ard arda koyup, aralarda ıııı miiii eeee uuuu dediğin yerleri bile kesince mükemmel bir hitabete sahip yerel guardiola olmuş olmuyorsunuz.
mesela fenerbahçe maçından önce tüm yorumcular, sözlük ve sosyal medya berkan'ı sahaya atıp savunmacı bir onbir'le sahaya çıkıyordu. okan hoca'nın 11'i tarihi fark atacaktı hakemler durdurmasa. nereye gitti o yorumlar, berkanlar, savunmacı 11'ler?
kerem aktürkoğlu haklı. kendimi de katarak söylüyorum; biraz elimizin ayarı olması lazım.