birincisi, dünyanın sayılı motosikletçilerinden biri değildir. birkaç sene önce insanlar kenan'ın üst düzeylerde yarışmadığını yazınca önce onları susturmaya çalıştılar. sonra ekşi sözlük sağ olsun olay iyice duyuldu. hatta birkaç ay önce kaan kural da kısaca bundan bahsetmişti. spora biraz ilgi duyan her internet kullanıcısı kenan'ın nasıl bir yarışçı olduğunu biliyordur.
ikincisi, sporu siyasileştirenlerdendir. tıpkı hidayet türkoğlu, futboluna hayran olsam da hakan şükür, enes kanter, yıldırım demirören gibi. bugün iktidar başka parti olsa, bu yazdığım isimlerden bazıları kahraman-hain rollerini değiş tokuş edebilirdi. siyaset arenası fırıldaktır, hiçbir şeyin garantisi yoktur.
üçüncüsü, milletvekili olmak için bence halka yakın olmak, en azından ingilizceye hakim olmak, okumak, izlemek, dinlemek, gezmek-görmek gerekli. kenan'ın ne siyasete dair bir eğitimi yok. üstelik bu adam ne zaman antrenmanlardan, yarışlardan vakit buldu da halkı dinledi, sorunlarını gözlemledi, kendini başka alanlarda geliştirdi? ha doğru çok üst düzey bir yarışçı değildi, belki çok vakti vardı, emin olamadım.
dördüncüsü, hani yerlilik ve millilik? sen motorcu değil misin, geleydin mesela bir yerli marka bisikletle? tamamen yerli üretim motosikletimiz, aracımız yok. ha olsa da sen bu kafayla yine ferrariye, maseratiye binip gelmeyi tercih ederdin. yerli marka bisikletle gelip iki kelam etsen konu hakkında belki kitlelerin hakkındaki düşüncelerini değiştirirdin. ama bu da senin umurunda değil. birkaç sene yalandan vekillik edip, emekli olacak, biraz da burama para diyerek hayatına devam edeceksin.
en çok üzüldüğüm, haberi kendi güvenilir internet kaynakları yerine televizyondan ve yazılı basından alan vatandaşlarımız. büyük çoğunluğu kenan'ı dünya şampiyonu, dünyanın en iyi motorcularından biri olarak biliyor.
son olarak; kaybettiğimiz,
altın elbiseli adam olarak tanınan barkın bayoğlu'nun ülkemize motosiklet, motosiklet bilinci, motosikletli farkındalığı hakkında kazandırdıkları kenan sofuoğlu'nun kazandırdıklarından çok daha fazladır.