• 362
    üzgünüm, üzgünüz. her şeyin ne sonu ne de başlangıcı. hayat devam ediyor. manchester united fc kendi evinde liverpool'dan 5 yedi. kıyamet mi kopuyor, ne oluyor?

    evet, özellikle beşiktaş (en sevmediğim takımların başında) yenilgisi daha agresif hisler uyandırıyor fakat sonuçta her yenilginin bile insanı başka konularda diri tutma özelliği var.

    sağlık olsun.
  • 158
    hayal kırıklıkları canımı yaktığından uzak durmaya çalışıyorum o anlarda sözlükten ama sebebi yalnızca güzel şeyler yazmayı sevmem değil, üzülüyorum acımasızca eleştirileri görünce, kendi oyuncusuna bir küfür etmediği kalan adamlar görünce, olayları büyütenleri karamsarlıkları görünce, gencecik heyecanlı yüreğiyle armanın peşinden koşan adamların bu halini görünce üzülüyorum.

    galatasaray benim hayatım...

    ona endeksli bir hayatı ben seçmedim bu benim kaderim...

    çocukluğumdan beri bu formayı bu armayı sevdim ve çok sevindiğim gibi çok da üzüldüm.

    ama bu takımdan hiç bir zaman umudumu yitirmedim. hele ki kaybedilen yalnızca bir 3 puanken.

    şimdi dün gece biz kaybettik ya bu hafta bana haram oldu, ne gazete okurum ne haber izlerim, ne de arkadaşlarla görüşmek isterim. bir çoğunuzun da bu şekilde bir hayat sürdüğüne eminim. eşim,annem hatta fanatik galatasaraylı babam bile bu halim yüzünden bana kızıyor.annem babama her zaman "bu çocuk senin yüzünden bu hale geldi" der.

    eşim beni hiç bir kadından kolay kolay kıskanmaz ama galatasaray'ı kıskanıyor. çünkü ben tüm planlarımı galatasaray'a göre yapmaya çalışıyorum. yani galatasaray benim her şeyim...

    çok daraldığınızda açın ineternetten eski zaferlerden görüntüler izleyin, hagi'yi, hakan şükür'ü izleyin, çok eskiye bile gitmeye gerek yok 2011 2012 sezonundan maçlar izleyin,kadıköy'de kupa kazanın! hayal değil daha 6 ay önce bu takım yaptı bunu.

    bu sebeple içinde bulunduğumuz durum ne olursa olsun ben bu armanın peşinden gitmeye devam edeceğim, bu sözlükte yazmayı da bırakmayacağım.

    başarılar gelir geçer asaletin bize yeter...

    "galatasaraylılık, tüm öğeleriyle bir bütündür. bu nedenle bölünemez, parçalanamaz. bu yolda uğraş verenler, tarih boyunca olduğu gibi, hiçbir zaman başarılı olamazlar.
    galatasaray türkiye'dir.

    galatasaraylılık din gibi, mezhep gibi yerleşmiş, köklü bir inançtır. galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım."

    daha ne söylenebilir ki...
  • 230
    galatasaray'ın mağlubiyeti sonrasında yazarların halet-i ruhiyesi.

    malum sözlüğün hali belli de ben galatasaray maç kaybettikten sonra çıldıracakmış gibi oluyorum. maçtan sonra ne buraya, ne ekşi'ye girmek istiyorum. hatta maç sonrası açıklamalara bile tahammül edemediğim için televizyona dahi bakmıyorum. maç bittikten sonraki ilk birkaç saat başım ağrıyor, ağzımdan küfür düşmüyor.

    futbol gibi basit bir uğraş için bunları yapmaya değer mi bilmiyorum ama galatasaray bağladı beni. maç sırası ve sonrası çocuklaşıyorum. çok şey yapmak istiyorum ama bir şey yapamadığım için sinirlenip strese giriyorum. ertesi gün tekrar büyük bir hırs ve istekle haftaya oynanacak maçı bekliyorum. mutlu et be bizi galatasaray.
  • 36
    sözlükteki herkes bülent korkmaz' ı halen arsenal maçındaki kolu sargılı haliyle hatırlamaktadır. kendisi geçmişindeki başarıları ve oyun tarzı nedeniyle saygıyı hak etmektedir. ancak teknik direktörlüğü sebebiyle de eleştirilmeyi hak etmektedir. istifa istemek veya istifa etmek gelişmiş bütün toplumlarda sık başvurulan bir yöntemdir. sözlüğün bu halinde kişisel hakaret hariç bence sorun yoktur. hakarete hayır ! eleştiriye devam !
  • 420
    okudukça hayattan küstüren durum.

    fenerbahçe puan kaybedince antu mudur nedir orada yazılanları buraya taşıyarak dalga geçiliyor ya hani. emin olun bizim sözlükte yazılanlara da onlar daha çok dalga geçerek bakıyordur. en azından 1 maç sonunda 3. oluruz diyen yok antu'da. allah'tan 4. sıradaki takım matematiksel olarak bize yetişemiyor.

    1 maç eksiğimiz olmasına rağmen 5 puan gerimizdeki bjk bile 5 maç sonunda bizi geçecek diyorsanız kusura bakmayın ama galatasaraylı değilseniz çok güzel taşşak malzemesi olmayı hakediyorsunuz demektir. malzeme olma sebebiniz matematik değil ha yanlış anlamayın; bu inançsızlığınız, 5 yaşındaki çocuk şımarıklığınız ve ağlamalarınız. ağlayın anasını satayım.
  • 285
    özellikle bu dönemlerde sözlükteki arkadaşlara (eleştirinin dozunu bilmeyip klavye ile takımı sil baştan yapanlara) football manager 2019 oynamayı öneririm. çünkü takım puan kaybedince burada herkes en iyi başkan, hoca, yardımcı hoca, fizyoterapist, 21 yaş altı antrenör, 19 yaş antrenör ve sayamadığım diğer tüm görevleri en iyi şekilde icra ediyorlar. bu yüzden burada ziyan olmayın renkdaşlar, kaybedilen maç sonrası fm paklar sizi.
  • 267
    aslında son derece doğal olan hal. doğal olmayan kısmı insanların o enerjiyi nereden buldukları. devam zorunluluğu varmış gibi, vardiya varmış gibi falan sektirmeden ve usanmadan yazılmaya hatta tartışmaya/kavgaya devam edilmesi...

    herkes üzülüyor, herkes yıkılıyor, ne kadar ağız birliği mümkün olmasa da pek çok gerçeği herkes görüyor. ancak herkes bunu farklı şekillerde yaşıyor. kimisi daha sinirli hatta sivri olabiliyor, kimisi daha iyimser olabiliyor, kimisi daha kötü bir döneminde oluyor. ancak herkes genel anlamda bir sinir ve üzüntü sahibi olduğu için malesef işin dozu kaçabiliyor.

    her ne kadar kabul edilmesi zor olsa da maçtan sonra yapılan kötü yorumlar, negatif yorumlar hatta hakaret harici linçler bile düşünce özgürlüğünün bir parçası. tıpkı aynı şekilde pozitif mesajların, "olur öyle" demelerin de bir özgürlük olduğu gibi. bizim fazlasını yaptığımız, maruz kaldığımız bir şekilde ortalığı karıştıran ve özgürlük olmayan kısmı ise gerek kişisel gerek bir fikir üzerinden karşılıklı hakaretleşmeler. galatasaray forması giyiyor olsun rakip takımda olsun kişilere edilen galiz küfürler. %99 ihtimalle yazdığını okumayacak birine bir rumuz arkasından ana avrat saydırarak rahatlamaya çalışmalar falan...

    açıkçası çok uzun zamandır maç sonraları sözlüğe uğramıyorum, hatta moderasyonda görevli olmama ve aslında o dakikalarda sözükte mesai harcamakla yükümlü olmama rağmen. kötü giden bir maçtan sonra telefon ya da bilgisayarı açıp okuyacak/yazacak enerjiyi kendimde bulamıyorum. güzel bir sonuçtan sonra gelip burda milletin neden olduğunu anlayamadığım kavgalarını "çekecek" havam olmuyor. yine de göz ucuya bakıp çok sivri olaylara müdahale etmek zorunda kalıyoruz ama yazı yazabilmek kesinlikle mümkün değil benim için...

    mesela son örnek 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı. çok farklı bir galibiyet istiyordum, hissediyordum. maç günü de epey bir sinerji faaliyeti yapmıştık, sol frame'i küfürlerle bezeme pahasına. hatta çok yakın olan birkaç yazar bilir bu sıralar yaşadığım başka bir heyecan verici olayla birbirine ataşlayıp totem bile yapmıştık. burdan farklı skor çıkacak o konuda da yüzümüz gülecek diye. o kadar yaklaşmışken yıkım bir şekilde 2-2 bitti maç. ben de herkese kızgınım, kırgınım, öfkeliyim. elinden oyuncağı zorla alınmış bir çocuk gibiyim, avcunun içine gelmiş olan hayallerini elinden kaçırmış haldeyim. benim de çatacak bir sürü insan ve konum var. maç cuma akşam bitti, bugün pazar ve ben anca oturup birşeyler yazabilecek hale gelebildim.

    maç saatinden bu yana tonla şey yazılıyor, çiziliyor, tartışılıyor. şimdi şimdi okuyorum öfke patlamaları, kavgalar yaşanıyor...

    dediğim gibi bu enerji nasıl geliyor, anlayamıyorum...
  • 421
    maçı beşiktaş'ta izledikten sonra eve dönmek için yığınla beşiktaşlı taraftar ve içinde marş çalan arabanın arasından geçmek zorunda kaldım. dünyanın en sevinmemesi gereken üç güruhundan birini sanki çok matah bir takım ve oyunları varmış gibi şuursuzca sevindirmenin öfkesini hissettim.

    bu takım daha iyisini yapabilir, bu sene bunu çok gördük. yeter ki akıllar başa devşirilsin. burdan sahaya kadar.

    (bkz: 8 mayıs 2023 galatasaray istanbul başakşehir maçı)
  • 482
    öyle ya da böyle gene sadece buraya girebiliyorum. diğer platformlar tahammül edilesi değil.
    burada en azından sadece galatasaray taraftarının eleştirisi ve üzüntüsü var. sitemi var, öfkesi var.
    ama gene de yok şu futbolcuyu nasıl eleştirirsiniz yok bu oyuncunun kredisi çok vs yorumlarla insanların üzüntüsünün yaşanmasına engel olunup hedef gösteriliyor. yapmayın. herkes sizin gibi düşünemez.
    (bkz: 21 ağustos 2024 young boys galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın