• 27
    tanimadan sevdigim, gozlerine bakinca galatasaray askini gorebildiginiz ender insanlardan. olayli ankaragucu macina dogumgunum sebebiyle haftasonu plani neticesinde katilamamis olmanin pismanligini yasasam da, gitmis olmam durumunda; kendisine sallayan, elit takilmaya calisan, teoride atarli pratikte tirsak insanlarin degil gokhan abi'nin yaninda olmayi isterdim mutlaka.

    "tek krallik galatasaraylilik"...
  • 30
    tanımayanlar, ekmeğini, suyunu, sofrasını paylaşmamış olanlar için bile; ''galatasaray tribünlerinin cesur yüreği, kasap gökhan'ı, abisidir''. bütün hayatını galatasaray tribünlerine adamıştır. galatasaray sevdası için tüm hayatı elinin tersiyle itmiştir, kendisine sunulan maddi manevi imkanları sarı kırmızı uğruna terkedecek kadar mangal yüreklidir. o sadece galatasaray sevgisiyle mutlu olur ve galatasaray için yaşar. çok az kişi bilir bunları.

    tanıyanlar içinse; tribüncü kasap gökhan'dan ötesidir. onunla hayatı; kural tanımadan, kimseye aldırış etmeden, ölümle-yaşam arasında kumar oynamayı göze alıp paylaşabilecek cesareti olan dostları-kardeşleri-arkadaşları için gökhan abidir o. cebinde üç kuruşu da olsa üç bin lirasıda olsa düşünmeden paylaşan, sevdiği insan için ölüme göze kapalı koşan, bazen bir çocuk kadar masum, duygusal, sakin ama damarına basıldığı zaman gözü dünyaları görmeyen gökhan. hakkında 1 milyon tane tribün anısı yazabilirim buraya ama onu insan olarak tanımak, sofrasını paylaşmak, yarenlik etmek daha anlamlıdır bizler için. ''kasap gökhan'' dan öte bir gökhan vardır çünkü; arkadaş, dost, abi, lider.

    hakkında yazılacak o kadar çok şey var ki... bu alemde tüm tribünler ''onun yüreğine'' cesaretine saygı duyar. hasımları bile cesaretine, delikanlılığına tek kelime etmez edemez. hayatı ışık hızında yaşar kasap gökhan ve biz onun sonsuza kadar peşindeyiz.

    bu alemde cem karaca'dan ''resimdeki gözyaşları'' şarkısını açık ara en güzel okuyan mangal yürekli güzel insandır kasap. tribün aleminde resimdeki gözyaşlarına yakışır şekilde ağır bir romandır kasap gökhan, okumayı bilenlere ve onla birlikte bu tribünü kovalamaya cesaret edecek kadar yürekli olanlara.

    şu peranın, galatanın, bostancı ve maltepe sahilinin dili olsa da konuşsa be kasap... sensiz çok eksiğim...
  • 32
    kafasi her daim guzel bir tribun abisi. dunya efendisi, kucuklerine her daim sevgi, buyuklerine her daim saygi gosterip de kibarliktan kirilan tribun gediklisi bulmak en azindan benim sahit oldugum son 20 kusur yilda mumkun degil! ancak mevcudun icinde kiyaslama yapilacak olursa, en azindan galatasaray'i seviyormus gibi yapip rant saglayanlardan olmamasi ve keyifli sarhosluguyla tribunun sevilen simasi oldugunu soyleyebilecegim kisi. ayni zamanda fenerlilere cok pis dalmalari meshurdur.
  • 34
    can'dır.

    işinde gücünde bir adamım. yaş kemale erdi. artık mevzuymuş, ultraslanmış , o başkanmış, bu reismiş dinlemem tanımam. tek gerçeğim galatasaray'dır. sakin taraftar profiline geçtim. forma, kombine, kredi kartı, mobil hat, sigorta ürünü gibi yollarla kulübüne destek olan bir orta yaş galatasaray sevdalısıyım.

    ama sadece ve sadece kasap gökhan kolunu havaya kaldırsın sonra indirsin gözümü kapatıp içerisine girmeyeceğim mevzu olmaz.

    dostun güven düşmanın korku kaynağı.

    adamsın kasap gökhan adamsın.

    değişik adamdır kasap gökhan bilen bilir.
  • 37
    bence stadın önüne heykeli falan dikilmeli, rivayı da üstüne yapalım bu adamın. ne de olsa cimbom için ölende öldürende kahramandır. tribün lideri 89 da mühendis oktayı öldürür, 2. adam 2007 de polise saldırır hapis yatar, bu adam leedslileri öldürür bunların karşılığında her maç kulupden onlarca karaborsa bilet alıp satarlar, deplasman otobüsleri için kulupden pay alırlar, tribünlerde çoluk çocuğa dalarlar, takım uçağında futbolculara laptop fırlatırlar, adam yerine konulurlar. ama onu bunu burak da ne güzeldi değil mi korografi samed.

    tanım yapmak gerekirse üstünde sarı kırmızı forma ile görüp utandıklarımızdandır.
  • 39
    hakkında hiçbir şey bilmeden atıp tutanlar, bu adamı tanısaydı utançlarından yerin dibine girerdi. bu adam tribündeki gençleri sadece diğer takım taraftarından değil, zamanında tribündeki bazı kendini bilmez "abilerden" de koruyan adamdır, ve ne hikmetse yılmaz başkanları için onlarca pankart yapan, her gün twitter'larda gün sayan ultraslan yetkilileri bu adam için ne bir pankart asmıştır ne de sosyal medyada bir mesaj yayınlamıştır.

    http://sphotos-b.ak.fbcdn.net/...568_1932943451_n.jpg
  • 42
    tribün liderliğiyle uzaktan yakından alakası olmayan insan. ne makamla, ne para pulla, ne karaborsayla, ne de bindirilmiş kıtaların suni saygısıyla işi yoktur; bu saatten sonra da olmaz herhalde... seksenlerin başından doksanların sonuna kadar kanla yazılmış türk tribün tarihinin son dönem figürlerinden biridir. yaptıklarının, sebebi ne olursa olsun bir insanı öldürmesinin elbette ki savunulacak bir tarafı yoktur. ancak futbolla kıyısından köşesinden haşır neşir olmuş, stadyum tozu yutmuş her insanın bildiği gibi "tribün" denen alemin de işleyişi böyledir; biletler gişeden satılıyor olsa bile bu alemde kasap gökhan gibi adamlara da ihtiyaç vardır. futbolu sahne sanatlarından ayıran en önemli özelliği, her ne kadar tepeden tırnağa ekonomik ilişkilere bulanmış olsa da, kitlelerin takımları üzerinden yürüttükleri bir kimlik savaşı olmasıdır. birazcık açmak gerekirse; tribüne gidip boğazını patlatan, anne babasına binbir yalan söyleyip gecenin kör karanlığında durduğu yerde dağılmaması bile mucize olan külüstür otobüslere binip saatlerce yol giden adamların derdi elbette ki sahadaki oyunu izleyip dönmek değildir diyerek ufacık bir "hint" vermiş olalım. velhasıl böylesine bir kimlik, kendini ifade etme, belki varoluşunu ispatlama çabasının hakim olduğu yerde tüm duyguların en üst safhada yaşanmasından daha doğal birşey yoktur. böylesine bir karmaşanın ortasında şiddetin, belki barbarlığın olmasından şikayet etmek de son derece abestir.

    konuyu toparlamak gerekirse; futbol sinema gibi, tiyatro gibi, konser gibi sadece seyirlik bir etkinlik olana kadar, açık konuşmak gerekirse tamamen endüstriyelleşene kadar, kasap gökhan gibi adamlara her tribünde ihtiyaç vardır. ne kadar dışardan bakınca "katil" diye kestirip atmak, hatta "bunlar gelmese olay çıkmaz zaten" diyerek iyice abartmak kolay olsa da kasap gökhan gibi adamların varlığı; tamamıyla bir karmaşadan ibaret olan tribün aleminin az da olsa bir dengede durması için birincil şartlardan biridir. hal böyle iken; kasap gökhan gibi adamlara "etik" yönden getirilebielcek tek eleştiri namını ve gücünü suistimal edip etmemesi yönünde olabilir; ki sözlükte "abi" ve "reis" denince çoğu yazarın kırmızı görmüş boğaya dönmesinin temelinde yatan sebep bu tarz sıfatlarla anılan insanların bu suistimal işini fazlaca abartması, hatta bazılarının bu tarz suistimaller sonucu o tarz sıfatlara kavuşmuş olmasıdır. kasap gökhan'ın farkı biraz da bu noktada ortaya çıkmaktadır. "kafa" adamlarının çoğu türlü türlü acayip işlerle anılan galatasaray tribünlerinin bu konudaki en temiz isimlerinden biridir. gücü ve imkanları * * * tribünde abuk sabuk şeyler yapan çoğu insandan çok daha fazla olmasına rağmen bunlardan hep uzak durmuş hatta çoğu zaman böyle işlerin karşısında olmuştur ki onu diğer tribün "büyükleri"(!)nden ayıran en önemli özelliği cesareti ve yüreği kadar biraz da bu noktadaki tavrıdır.

    "abi" olarak anılması, "saygı" gösterilmesi ise ayrı bir tartışma konusudur. kimi adamlara; sırf karaborsa mafyasının başında, illegal bilet akışının tam merkezinde olduğu için *"reis" derken tribünün gerçek neferlerinden birine "abi" sıfatı çok görülür genelde....

    okkalı bir hııaammıınaağğğhh çekesim gelir ama, ortamın elitliği bozulmasın şimdi...
  • 45
    bize değişik konularda değişik şeyler öğretmiş insan.

    deplasmanlara giden taraftarlarda barbarlığın, şiddettin olmasından şikayet etmek abesmiş. o adamlar onca yol gitmişler sadece maç izleyip dönemezlermiş. tribünün yapısı buymuş falan filan.

    sorun "tribün" ile "saha içi"ni birbirinden ayıran zihniyette. bu adamlar sonra çıkar tribünün pasifliğinden tek yürek olmaktan söz ederler. nasıl tek yürek olacağız seninle? adam öldürülüyor meşrulaştırıyorsun, kavga çıkmış olur öyle diyorsun. kendine galatasaray adı altında galatasaraylı dışında başka bir kimlik bulma çabasındaysan sana kim yardımcı olabilir ki? umutsuz bir vaka olursun.

    3-5 çapulcu deplasmanlara gidiyor diye bizden daha çok taraftar, daha iyi taraftar olur. abi olur reis olur. kavgaya korkusuzca girer. çok cesurdur, çok yüreklidir. hele bir karşılaşmaya görelim süt dökmüş kediye döneriz.

    bir şeyleri amacından çıkartmayı, fazlaca anlamlar yüklemeyi hep sevdik. "futbol asla sadece futbol değildir", "futbol savaştır" gibi deyişleri kendimize göre yorumlayıp kimlik arayışlarımızın gazete ilanı yaptık. sanki saha dışında başka bir mücadele, başka bir yarış var gibi davrandık. hep savaş terimleri, kavgalar, holiganlıklar. ingiltere'de azalırken bizde artıyor sanki.

    futbolun sadece bir oyun olduğunu idrak edememiş insanlar yüzünden derbilerde deplasman tribünleri boş kalmak zorunda. başka hangi ülkede böyle bir rezillik var bilmiyorum. tribün "nefer"leri, "reis"ler, "albay"lar, "yarbay"lar bir araya gelip şu soruna bir çözüm bulsa güzel olur. bir işe yaramış olurlar.
  • 46
    galatasaray tribünü ya da diğer tribünler farketmez, buradaki kafa adamlarda iki kritere dikkat ederim :

    1 : gerçekten tribün lideri sıfatını hakediyorlar mı; zekasıyla, bağlılığıyla, tutkusuyla, sadakatiyle, cesaretiyle, dürüstlüğü ve mertliğiyle?

    2 : bu sıfatı kullanarak kendilerine maddi manevi menfaat sağlıyorlar mı?

    bu ağabeyimiz bence bu iki konuda da olumlu bir duruş sergiliyor. ağabey demem şimdi birilerine dert olmasın, u ile başlayan n ile biten menfaat odağı grupla ilgili söylemlerimden dolayı aldığım tehditleri bilseniz 'yürek' yiyip de yazıyorsun hala dersiniz. yalan dolan reisliğe, abiliğe karşı kendi çapımızda duruşumuz gücünü arttırarak devam edecektir. gel gör ki bu adama da abi deriz, abimizdir çünkü gerçekten de.

    30 yaşına merdiven dayayan, 12-13 yaşından beri tribün kovalayan, bir çok şey görmüş yaşamış bir kardeşiniz olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, şiddet eğilimi olmak, kavgasever olmak tribün insanı için en hafif kusurlardan biridir. karaborsa, beleş bilet rantı, galatasaray tribününü kullanarak şahsı için menfaatler edinme, gençleri sömürme, onların galatasaraylılık sevdalarını kendilerine köle yapma için kullanma vs. o kadar büyük günahlar var ki; çıkıp da hakedenin ağzını burnunu kırmak ulvi bir davranış olarak addedilebilir bu hareketler içinde.

    tabi ki bir insan öldürmek tartışma bile kabul etmeyecek türden yanlış ve çok büyük bir kendini bilmezliktir. ya da sokakta yol kesip bilip bilmediği adamları dövmek, arabalara saldırmak, camlarını kırmak, uçan tekme atmak vs. ama sana saldırana karşı da ''şiddete hayııııırrr'' diye gül buketiyle koşamazsın. ha koşarsın ama uyarayım, gülün ömrü az olur.

    kasap gökhan gibi biraz deli, biraz kaçık adamların yakınlarınızda bir yerde olması bazen iyidir. bir el hareketiyle ya da bir bağırışıyla sizi kendinize getirir, beyniniz arkadaki yokuştan aşağı yardırmak fikrini tartışıp kabul etme durumuna geldiğinde yüzünüze bir tokat gibi çarpar ve olduğunuz yerde durup yerinizi, semtinizi, mekanınızı terketmezsiniz, savunursunuz. belki birkaç yumruk yersiniz, ya da elin oğlu kalçanızın tam ortasına uçan tekmeyi yapıştırır, her soğukta sızladığını hissedersiniz ama yine de bu da bir şeydir. eğer orada, o sokakta duruyorsanız, orada o sokakta durmayı haketmeniz gerekir. yoksa milyonlarca ev, otel, kahve, cafe, lokanta, restaurant buralarda da durabilirsiniz. siz orayı tercih ettiyseniz, oranın raconunu, kurallarını uygulayıp orayı kale gibi savunmalısınız. yoksa orası sizin olmaz, olamaz.

    tribün barışını sağladık, tribünlere barışı getirdik diye övünenler, bunun üzerinden kendilerine rant sağlayanlar varken ve mecidiyeköy'de bile haramiler sırf üstünde galatasaray ile ilgili bir aksesuar var diye senin takımdaşlarına çok rahat bir şekilde saldırabiliyorken, sözlü tacizde bulunuyorken, kız arkadaşına laf atabildikleri bir durum söz konusuyken... gökhan abi, birkaç kişinin kafasında sandalye kırmış ne kadar ayıp..

    'kasap' diye lakap mı olur ayrıca, ne kadar da yanlış. :( gurme gökhan olmalıydı belki, ya da aktivist, çevreci gökhan.
  • 47
    yine yanlış insanlara saldırıyoruz. yine yanlış saflarda yer alıyoruz.
    türk parasını kıçına sürecek cesareti göstermiş olan adamların kasap gökhanı kızdırmasından başka normal bir şey olamaz.
    kim bilir ne yaptılar da kasap gökhan onları öldürdü veya öldürenlerin yanında durdu.
    pişman olmadığını da hiç kimse bilemez.

    ama bu insanı unutturmaya çalışanlar varsa ve bu insanlar karaborsanın ilahı ise ben kasap gökhan'ın tribün için önemli biri olduğunu söylerim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın