hayret neden kimse buralara uğramıyor. son 2 haftadir guardiola'nın takımı çok iyi oynuyor. geçen hafta
1 şubat 2017 west ham united manchester city maçı 4-0 bitti. yine kimse buralara uğramadı. pep'in takımı deplasmanda west ham'ı 4-0'lık bir ezici sonuçla geçti. ve maç öncesi takım 5 ofansif oyuncuyla sahaya çıktı. en ileri uçta da 19 yaşında ki
gabriel jesus vardı. hem de
agüero'yu keserek oynattı bu çocuğu. ben de maçtan önce dedim ki
guardiola yürek yedi galiba bu kadar ofansifle oynuyor agüero'yu filan da kesmiş. sonuç west ham adına hüsran. büyük cesaret premier lig de bu kadar ofansif adamla deplasman da oynamak. defansif orta sahası da
yaya toure. orta sahada yürüyerek sadece aklıyla ve oyun bilgisiyle oynayan adam. öyle vuran kıran bir adam değil.
bu hafta da
5 şubat 2017 manchester city swansea maçı city yine iyi top oynuyor. yine 5 ofansif adam bana göre 6
yaya toure de dahil.
fernandinho sağ bek. yine ileri uçta
agüero yerine. 19 yaşında ki
jesus var. bunu hangi antrenör cesaret edebilir acaba? agüero gibi dünyanın en iyi fornetlerinden birini keseceksin ve genç bir çocuğu oynatacaksın? kim her hafta takım dizilişiyle oynayabilir? kim her maç içerisi dışarısı fark etmeksizin rotasyon yapabilir? yine gemiyi 19 yaşında ki çocuk kurtardi. bakın chelsea'ye tek diziliş ve tek kadro düzeni. tıkır tıkır işliyor mu evet? çok mu iyiler evet. ama herkesin antrenörlük görüşü farklı. nasıl conte övülüyorsa pep, mourinho'da övülebilir.
gelelim
pep guardiola hakkındaki ön yargıya; bakın arkadaşlar denayer konusunu büyütmeyin. adam her maç kaybettiğinde buraya öfke saçıp galatasaray'la uğraşanın çocuğu olmaz tarzı ifadelerle gelmeyin. taraftar olarak değil de. yönetici, antrenör zihniyle konuşun.
denayer sevdiğimiz bir oyuncu ben de gelmesini çok istedim ama olmadı. bakın bu çocuğu 2 yıl kiralık verdiler biri
iskoçya ligi bir de malum bizim lig. ve bu çocuk iyi bir gelişim gösteremedi. demek ki
denayer'in ileri de
manchester city stoperi olarak düşünüyolar. antrenörler, idareciler şöyle düşünüyor: biz bu oyuncuyu 2 yıl kiralık gönderdik bir şey olmadı. kendini geliştiremedi. premier lig seviyesinde değil. bu sene de kendini premier lig de göstersin. sonuçta bu çocuk
premier lig de forma giyecek. zaten 2 yıl dışarı da kaldı. premier lige bir alışsın tecrübe kazansın ki gelsin city'de oynasın. çünkü bizim lig ve iskoç ligiyle, premier lig arasında dağlar kadar fark var. kızacaksanız bizim yönetime kızın, futbol aklı olsa city yöneticilerini ikna eder o cocugu buraya getirirlerdi. menejarler son güne kadar premier lig takımı kovaladı. yok pep göndermedi yok uçak da bekledi vs. geçin bunları.. sanki adamı fenerbahçe'ye yolladılar.. bu adamlar boşta duran musa dembele'yi galatasaray'a getiremeyen adamlar, denayer'i tabi getiremezler. çıktı levent nazioğlu ingiltere de aslan var dedi şovunu yaptı gitti. kendi de en başından beri biliyordu çocuğu göndermeyeceklerini..
bu husus tamam diğer husus ise şu:
bayern münih'i ve
barcelona'yı babamda şampiyon yapar klişelerine. ya arkadaşlar
pep guardiola barcelona'da efsane bir futbol oynattı. futbola yön verdi. dünya kupa kazandı. onun barcelanası ispanya'ya dünya kupası, avrupa kupası kazandırdı. futbolun çehresi değişti. ee babam da şampiyon yapıyordu. tata martino yapabildi mi? şu an bayern münih çok mu süper gidiyor? yahu adam size kendini ispat edecek diye yimpaş yozgat sporu, hull city'i mi şampiyon yapacak?
örnek veriyorum. siz büyük bir holding de genel müdür ceo gibi üst düzey yöneticisiniz. varsayalım koç holding, sabancı holding veya yayın grupları olabilir. oralarda üst düzey çalısıyorsunuz. oradan çıkıp küçük bir firmaya işe girip sizi bilmem ne holding gibi büyük yapacağım der misiniz? apple, sony ceo'sununuz x bir telefon markasına gidip sizi de apple gibi büyütürüm kendimi orada da ispatlamam lazım der misiniz? mc donalds'dan ayrılıp esnaf lokantasına giderek sizi zincirleme restorantlara dönüştüreceğim der misiniz? onun gibi bir şey bu. bunu her hoca için söylüyorum sadece pep için değil. adamlar zaten kendilerini büyük takımlarda kanıtlıyor neden küçük takımlarda kendilerini ispatlama gereği duysunlar. zaten büyük takımlarda da herkes başarılı olmuyor. zamanın en başarılı antrenörü
rafael benitez her büyük takımda başarılı olamadı mesela misal l
ouis van gaal,
barcelona,
bayern münih ve
ajax'ta çok başarılı oldu ama
manchester united'da olamadı.
carlo ancelotti,
juventus,
b.münih,
milan,
real madrid,
psg de antreönürlük yaptı. neden gidip
torino'yu şampiyon yapmak için uğraşsın. kimse
ancelotti'ye lan beyaz kafa git çorumspor,
ossasuna'yı şampiyon yap da görelim demiyor.
geçelim arkadaşlar bunları bence. iyiye iyi gidelim kötüye kötü. tamam eleştirelim ama geri geldiğinde de övmesini bilelim. dünyanın en iyi antrenörü olarak gösterilen adama burada resmen hamza hamzaoğlu muamelesi yapılıyor. her mağlubiyetten sonra yaz. iyi futbola yazma.
bu zaten
galatasaray sözlükteki yazarların ve sözlükte ki girilen entrylerin özeti. öfke öfke öfke. ekşi sözlükte aynen böyle. yazın kardeşlerim belki öfkeniz diner.
edit: evet futbol bilen arkadaşlar çıktı piyasaya, orta sahası olmayan takımı premier ligin en iyi takımı yaptılar. çünkü bu arkadaşlar en çok transfer parası harcayan takımın, dünyanın en zengin kadrolu ve en güçlü takımi olduğunu sanıyor.
adamların bir ilkay'i vardı oda sakatlandı. baska cift yönlü orta sahaları yok. süper kadro oldu vay be :) tek forvet aguerosu var. stoperleri rezil. en iyi kadro onlarda var :)
6 ofansif oyuncuyla oynayan takım söyleyin. bu entryi sileceğim. lider chelsea kopek gibi defans yapan alonso, moses, çift ciğer cante ve maticle oynuyor. adam orta sahası olmayan manu yu örnek veriyor. hey allahım ya..