resim
José Mário dos Santos Félix Mourinho
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:61
Uyruk:Portekiz
  • 681
    kendisi drogba'yı istiyormuş.

    bak mourinho, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, her şeyin var. milyonlarca euroluk futbolcular var emrinde. yakışır mı sana drogba'yı bekleyen galatasaraylılar'ın umutları ile oynamak. yakışır mı bunca günahsızı, kesilecek çoluğu çocuğu kurtarmak? ama nasıl yakışmaz. sen değil misin öz türk hamit'i bile acımadan elimizden alan, bir damlacık saaddeti bize çok gören. anlamıyor musun mourinho, bu taraftar drogba'yı bekliyor, çocuk kesmeyi seviyor. ama ben boşuna konuşuyorum. çocuk kesme zevkini bilmeyen adama çocuk kesmenin mutluluğunu anlatmaya çalışıyorum. hıh! sen büyük patron, milyoner, para babası, kupalar, milyon euroluk adamlar sahibi mourinho bey. sen mi büyüksün? hayır! biz büyüğüz, biz! galatasaray taraftarı! sen bizim yanımızda bir hiçsin, anlıyor musun? bir hiç! ....... bir gün bir eleme maçında karşılaşırsak, çıkar eleriz seni. anlıyor musun? çıkar eleriz ve arkamıza dönüp bakmayız bile.

    akıllı ol lan!
  • 665
    değişik mimikleri olan bir adam.

    "saçlar nasıl olmuş usta?" bakışı

    http://i52.tinypic.com/30cq72v.jpg

    "bu kızlar nereden gelmiş len?" bakışı

    http://i55.tinypic.com/v3og7a.jpg

    "ovvv messii! ovvv messi!!" bakışı

    http://i52.tinypic.com/11gpngw.jpg

    "what the fuck?" bakışı

    http://i53.tinypic.com/2uswqo4.jpg

    "2-2 mi?" bakışı

    http://i53.tinypic.com/219b9xs.jpg

    "abi bir çay daha? - yok koçum sağ ol" bakışı

    http://i52.tinypic.com/261yf11.jpg

    "allah'ım neydi günahım? bakışı

    http://i52.tinypic.com/sxoydj.jpg

    "hakkınızı helal edin" bakışı

    http://i53.tinypic.com/1sjinc.png

    "hey corc, versene borç, olmaz maykıl bende de yok" bakışı

    http://i56.tinypic.com/flvfgo.jpg

    "o ne len öyle?" bakışı

    http://i53.tinypic.com/2cpayhu.png

    "napıyon sen len orada? bakışı

    http://i55.tinypic.com/206kmtl.jpg

    "dokunmayın, baba yorgun" bakışı

    http://i54.tinypic.com/27wri90.jpg

    "yakalarsam, muck muck" bakışı

    http://i56.tinypic.com/50mmpc.jpg

    "ben yaptım, yine olsa yine yaparım hakim bey" bakışı

    http://i53.tinypic.com/nqs5lf.jpg

    "sus, ağzını burnunu kırarım! " bakışı

    http://i55.tinypic.com/2eyyjur.jpg

    "numaramı veriyorum, ara beni" bakışı

    http://i55.tinypic.com/fxbj84.jpg

    "bu paylaşım da burada sona erer, hoşça kalın beyler" bakışı

    http://i54.tinypic.com/bfj6eo.jpg

    gönülden seviyorum seni

    http://i52.tinypic.com/10xrez9.jpg

    *
  • 1617
    garip bir kişilik. artık bu garipliği kendisine ait olduğu için ailesine de mi yansıtmış, yoksa bu varolan gariplik kendisine de mi sirayet etmiş bilmiyorum, ancak ailesi de kendisi kadar garip. (burada garip kelimesini olumsuz anlamda kullanmıyorum)

    mesela eşi, matilde 'tami' faria mourinho. 1989'da evlenmiş kocasıyla. birbirleriyle tanışmaları da gençken olmuş. daily telegraph'a göre ikisi de portekiz'in setubal şehrinin aynı mahallelerinde büyümüşler ve evleri arasında sadece bir caddelik mesafe varmış. dindar bir katolik olan çift, setubal'e sık sık gidip, doğdukları mahalledeki kilisedeki ayinlere katılıp, bağışta da bulunuyorlarmış. eşi ile evliliklerinden iki adet, biri kız biri erkek çocuğu bulunmakta. 1996 doğumlu kızının adı matilde ve 2000 doğumlu oğlunun adı da jose mario jr. (birazdan bunlar hakkında da bilgi vereceğim)

    baba mourinho, eşi ve çocuklarının isimlerini de vücuduna kazımış. eşi matilde 'tami', çocukları daughter matilde ve jose mario jr'ın isimleri sol bileğinde yazılı. yine 2005 yılında ödül aldığı bir gecede kendisini 'ailesine ve işine sıkı sıkıya bağlı, sadık bir adam' olarak tanımlayarak bu güçlü bağın üzerine yine değinmiş oluyor.

    http://img.thesun.co.uk/...6/jose1_1776806a.jpg

    http://fs5.directupload.net/.../160527/vggydt8m.jpg

    bu dövme hikayesi ile bir anlamda ailesine olan sadakatini ıspatlasa da, ailesinin çatırdadığı günler de olmamış değil. 2007 yılında mourinho, eşini aldattığı iddiaları ile karşı karşıya gelmişti. kaldı ki bu durum artık bir iddia olmaktan çıkıp, aldattığı kişi, yine bir portekizli, elsa sousa isimli kadın, 'jose'yi çok sevdim, birbirimizden oldukça elektrik aldık. o çok beyefendi, kibar ve zeki birisi' açıklamalarını yapınca oldukça sansasyonel bir haber niteliği taşımıştı.

    o zaman için haliyle 18 yıllık birlikteliğini zedeleyen bu hareketi sonrası eşi ile arası bir hayli açılmış. birleşik krallıkta yayın yapan yerel bir mecmua, ikili arasındaki ilişkinin, jose'nin menajerlik kariyerine de zarar verdiğini, chelsea'nin kendisini bu yüzden kovduğunu bile iddia etmiş. hatta dahası, ayrıntılarda ikilinin gizlice tuttukları bir evde, mourinho'nun gizli dostuna elleri ile çikolatalı kurabiyeler yedirip, fonda kanadalı şarkıcı brian adams'ın şarkısıyla oldukça romantik dakikalar geçirdiklerini iddia eden bir tanığın konuşmalarına yer verilmiş.

    herhalde bu aldatma mevzusunu eşinin büyük bir alçakgönüllülük ile kabul edip, artık bu durumdan mıdır, yoksa eşinin genel mizacından mıdır bilemeyiz, mourinho kendisinin evinde, saha kenarında olduğu kadar dominant bir karakter olmadığını söylüyor. hatta bununla ilgili ilginç de bir açıklaması var:

    askmen'in yaptığı, dünyanın en etkili insanları listesinde kendisine 9. sıradan yer bulduğu söylenir. bu duruma karşılık hazırcevaplılığı ile tanıdığımız mourinho; 'peki benim eşim kaçıncı sırada? tanrı bilir, en kötü sekizinci sıradadır. bu çok ilginç, kendi evimde bile ipler elimde değil' diyerek yarı komik, yarı tuhaf bir açıklama veriyor.

    ailesini magazinden uzak tutma konusunda başlarda katı bir tutum gösteren jose mourinho, sonrasında ailesinin de meşhur olmasının önünü alamamış. bununla ilgili basında son zamanlarda -bilhassa yabancı basında- sık sık haberler görüyoruz. başlarda pek konuşmasa da 2004 yılında bir röportajı var bununla alakalı. chelsea'ye ilk gelişinin ertesinde, daily telegraph'in pazar günü verdiği ek olan the observer ile yaptığı bir röportajda konu aileye de geliyor. 'en önemli şey elbette ailem ve iyi bir baba olmak' diyerek ailesi hakkında ilk kez konuşuyor special one. bu son chelsea macerasında kötü geçen sezonda hatırlarsınız, birçok kez sahayı erkenden terketmek zorunda kalmıştı jose. bu durumlarda maçın gidişatı hakkında sayısızca eşi matilde'yi aramış ve maç hakkında bilgileri ondan almış. eşi aynı zamanda bir nevi asistan menajeri de oluyormuş yani.

    bu arada bayan mourinho, eşinin sadık bir aşığı olmasının yanı sıra, dünya gıda programına yardım eden gönüllülerden birisi. aynı zamanda birleşmiş milletler iyi niyet elçileri arasında da bulunuyor. keza eşi de onun programlarına elinden geldiğince destek oluyor.

    https://i.imgsafe.org/84c295cbb4.jpg

    kızı matilde 1996 doğumlu, babasının ona asla hayır diyemediği, gq ödül törenine katılmasının sebebini bile 'yalnızca o'nun isteği üzerine' diyerek yanıtladığı, 20 yaşında bir gençkız. gq ödülündeki şu pozları da oldukça meşhurdu hatırlarsanız.

    http://i1.irishmirror.ie/...-the-Year-Awards.jpg

    jose'nin kızı aynı zamanda modaya çok ilgiliymiş. babasının desteğini de arkasına alan matilde, aynı zamanda one direction şarkıcısı niall horan ile de iyi arkadaş. bu arkadaşlığın ne tür bir arkadaşlık olduğunu şu an için bilemiyoruz, ancak kendine ait bir kariyer edinmek için böyle bir yönteme başvurmuş olabilir. matilde aynı zamanda futbola da oldukça meraklı olup, arkadaşları ile babasının maçlarını takip etmeyi de çok seviyormuş.

    oğlu jose mario jr iste tam sopalık bir serseri. babasının iş hayatındaki en büyük rakibi barcelona ve ona en çok zorluk çıkaran oyuncu messi'nin büyük bir hayranı. aynı zamanda ailenin en aykırı üyesi. tıpkı babası gibi.

    http://fs5.directupload.net/.../160527/7mz9wyub.jpg

    http://fs5.directupload.net/.../160527/97kl3gkr.jpg

    jose mario jr aynı zamanda profesyonel bir futbolcu. ingiliz takımlarından fulham'ın altyapısında kaleci olarak forma giyiyor.

    http://s33.postimg.org/...W5iyc_Wo_AMv_V8l.jpg

    kendisine yöneltilen hangi takımları tutuyorsun sorusunu da böyle cevaplamış. güzel bir liste, her ligden takım var :(

    işte mourinho ailesi böyle bir aile. bilmiyoruz, belki de onu özel biri yapan şeyi ailesinden alıyordur, ya da tam tersi, ailesine de garipliği aşılayan kişi kendisi de olabilir.

    ve şimdi o özel adam, dünya futbol tarihinin en özel takımlarından, hatta belki de en özelinin sahnesinde. hem de yönetmenlik koltuğunda..

    https://www.instagram.com/p/BF53jAGowXZ/

    http://fs5.directupload.net/.../160527/emfgixpp.jpg
  • 2102
    tottenham ile şampiyon olursa gözümde 2004 porto mucizesini tekrar gerçekleştirecek olan büyük hoca, imparatorun kankası.

    spurs’e ilk geldiğinde park the bus yapacak diyenlere adeta cevap olarak hücum konuştu basın toplantılarında. şimdi de takım gayet hücum bazlı oynuyor. dünya’nın en iyi uç santraforlarından harry kane’den skorer 10 numara yarattı. bence ciddi ciddi ligi alırsa belki de 10 numara futbola geri dönmeli mi tartışması yaşanacak.

    liverpool sempatizanı olarak diyorum ki biz alamazsak inşallah jose hocam alır. epl’de bunu seviyorum aslında. hiç bir takımdan aleni nefret edemiyorsun. her takımın sene sene sempatikleşme ihtimali var. liecester’ın şampiyonluğu, özellikle 2000’lerde ferguson - wenger yılları, klopp liverpool’u şimdi de jose spurs’ü ve muhtemeldir önümüzdeki süreçte genç lampard’ın genç chelsea’si. her şampiyon takıma “ulan aslında şöyle de bir hikaye ve güzelliği var” diyebiliyorsun.
  • 2040
    ne güzel leicester fanı iken durduk yere tottenham desteklemeye başlayacağız şimdi. pochet hocamı da çok sevmekle beraber mourinho bana futbolu sevdiren en özel maçların ana unsuru olmuş kişidir. (bkz: 28 nisan 2010 barcelona inter) yanin birnini gidişine üzüldüm ama yerine gelen de sevindirdi.

    gerçi tottenham'ın son birkaç yıldır evrildiği takım hüviyeti mourinho'ya biraz ters ancak işin bu yönü beni daha çok heyecanlandırıyor. 22/23 sezonuna kadar imzalamışlar, oldukça uzun bir süre. ingiltere premier lig çok heyecanlı hikayeler seyrettirecek bize önümüzdeki sezonlarda da
  • 2096
    ukala bir gazeteciye sanırım chelsea'nin başındayken - manchester united da olabilir. - '' bu ligde en fazla şampiyonluk kazanan benim; 3 şampiyonluk kazandım, diğer 19 menajerden fazla, saygı duy, saygı göster. '' şeklinde çok anlamlı bir cevabı olmuştu.

    jose mourinho, kızmıştı da ki bence kızması da çok normal, sonuna kadar haklı jose mourinho.

    şimdi buldum; ilgili video şu; manchester dönemindeymiş.

    https://www.youtube.com/watch?v=BeenhG2r6iA

    neyse günümüze dönelim; bugün az önce biten maçta ortada teknik direktörüm, menajerim diye gezinen, 9 yıldır uluslararası arenada en ufak başarı gösteremeyen, yıllarca katalonya da riijkaard'ın ekmeğini yiyen keli ve kelin toplama takımını 2-0 gibi çok net bir skorla mağlup etmiştir.

    ve jose'nin takımı tottenham hotspur fc şu an premier league'de lider, eğer bu yıl veya önümüzdeki sezon londra temsilcisini premier lig şampiyonu yaparsa - benim gözümde en iyisi kendisi - kariyeri açısından en güzel başarılardan birini
    kazanmış olacak mourinho.

    jose'nin de dediği gibi; '' bu takım avrupa’nın bir çok liginde şampiyon olabilir ancak premier lig, şampiyon olması en zor lig. ''

    işte bu sebeple eğer jose tottenham'ı şampiyon yaparsa; kariyerinde belki de en zor şeylerden birini başarmış olacak.

    maçın özetini de az önce izledim; 13. dakikada tottenham'ın öyle bir pozisyonu var ki ofsayt sebebiyle iptal olan; ofsayt olmasa belki de en güzel gollerden biri olacakmış, hazırlanış bakımından müthiş bir pozisyon olmuş.

    neyse, special one'ı - özel biri'ni - çok severek, hayranlıkla takip ediyoruz diyerekten bitireyim; umarım tottenham ile hedeflediği her başarıya ulaşır. :)
  • 2046
    tercümanlıktan teknik direktörlüğe adım atıp porto ve chelsea ile dünya’yı sallamış futbol insanıdır. sıfırdan başlayıp bu başarılara imza atan, futbolu öğrenmeyi iyi bilen zeki bir teknik direktöre çağı geçmiş demek vicdanları bir miktar yaralar. her teknik direktörün kötü dönemleri olabilir, ama aşısı tottenham ile tutarsa gelecek seneden itibaren şampiyonluk yarışına kendisini katabilir.
  • 2042
    kendisine inanan, güvenen ve iyi bir sinerji yakaladığı her takımla başarılı olmuş bir teknik adam. aslında real madrid, son chelsea ve manchester dönemlerinde de kendine has başarılı zamanları vardı. ancak, oyuncular tarafından otoritesi sorgulanır hale geldiği her zaman çatışmalar sonucunda başarısızlık sebebiyle gönderilen kendisi oldu. madrid'de casillas, ramos ve ronaldo, chelsea'de doktor eva carneiro, hazard ve arkadaşları, manchester united'da paul pogba temelinde genel sıkıntılar gibi.

    tottenham hotspur kadrosuna baktığımızda genç, başarı kazansa da kupaya aç ve en yetenekli oyuncuları bile bir tık daha üst seviyeye geçebilecek ve bana göre en önemlisi mourinho'nun otoritesini kabullenebilecek bir takım. kadro mühendisliği noktasında da arsenal ve manchester united'a göre defoları daha az diyebiliriz.

    hem tottenham hem de mourinho açısından doğru bir seçim olduğuna inanıyorum. jose'nin özel dokunuşuyla en azından önümüzdeki 2.5 sene içerisinde hayalini kurduğu kupalardan birini getirebileceğini düşünüyorum.
  • 2076
    11 mart 2020 liverpool atletico madrid maçı sonrası aklıma efsane konuşması gelmiş olan hoca.

    --- alıntı ---

    bu bir futbol sahası. iki kalemiz ve bir topumuz var. ama takımlardan biri maçı kaleler olmadan oynamak istiyormuş. bu takım çok iyi futbol oynuyormuş. maç sırasında iyi paslaşıyorlarmış ve topa sahip olma oranları son derece yüksekmiş. ama bir türlü gol atamıyorlarmış. uluslararası kurul'a yani fifa'ya bu şekilde oynamak istediklerini söylemişler. kurul bunun mümkün olmadığını söylemiş. topa sahip olma oranının maç kazandırmadığını söylemişti ve sonuçta şampiyon olamamışlar. sonra ortaya başka bir takım çıkmış. onlar bir önceki takım kadar radikal değilmiş. bu takım, tek kale ile oynamak istiyormuş. son drece iyi bir takımmış ve bir sürü gol atıyormuş. her pozisyonu gole çevirebiliyor, attıkça atıyor ama hiç gol yemiyormuş, çünkü ortada bir kale yokmuş. fakat, fifa onların da şampiyon olamayacağını söylemiş çünkü futbolun iki kale ile oynandığını söylemiş. sonra 3. takım gelmiş. 3. takım diğerlerine göre daha normalmiş. maçı iki kaleyle oynmaak istiyorlarmış. hem gol atıyor hem gol yiyor ama gerçekten iyi oynuyorlarmı. bazen gol atıyor, bazen yiyorlarmış. bu takımda fifa'ya yalnızca ocak ve nisan ayları arasında oynamak istediğini söylemiş. fifa bunun mümkün olmadığını, ağustos ile mayıs arasında oynamaları gerektiğini söylüyormuş. ve ortaya dördüncü bir takım çıkmış. onlarsa, maçı normal kurallarla oynamak istemiş. rakibi yenebilmeleri için rakiplerinden bir gol daha fazla atmak gerektiğini biliyorlarmış. peki bunu nasıl yapacaklardı? çok gol atarak mı yoksa hiç yemeden 1 tane atarak mı? bu takım ikisini de yapmış. çok gol atmış, az yemiş ya da 1 gol atıp hiç yememiş. bu da bir seçenekti. kalesinde goller görüp ağustos'tan mayıs'a kadar oynamış. bazı maçlarda kalesinin önüne otobüs çekmiş.

    --- alıntı ---

    yani kısaca, finito giocare resultante importane.
  • 2045
    büyük bir yükün altına girmiş olan teknik direktör. tottenham'da zaten aksayan birkaç mevkiye bir de ayrılmak isteyen oyuncular eklenince oldukça sorunlu bir hale bürünmüştü takım. ama genel bir bakışla hocanın fazlasıyla verim alabileceği bir kadro var diyebilirim. asıl sorunlu kısım şu ki; bildiğimiz gibi tottenham'ın başkanı oldukça cimri biri, pochettino bile sorun yaşadıysa mourinho'nun en azından uzun vadede sorun yaşamaması pek olası değil gibi görünüyor. ocak ayı transfer dönemi hem takıma katılacak ve takımdan ayrılacak oyuncular açısından kritik olacak hem de bahsettiğim başkan-hoca ilişkisi açısından bir önizleme olacak. bu durumu şu tweet çok iyi bir şekilde özetlemiş: https://twitter.com/.../1197045209911169024

    mourinho-spurs birlikteliği kağıt üstünde dört dörtlük durmasa da mourinho hocamı tekrar ingiltere'de görmek bile başlı başına bir heyecan sebebi. başarılar hocam...
  • 2174
    2012 yılında real madrid'i çalıştırırken, oynanan futboldan memnun olmayan bir grup real madrid taraftarı tarafından bir maç sırasında ıslıklanmıştı. bir sonraki basın toplasında şu şekilde cevap verdi:

    --- alıntı ---

    "eğer taraftar protesto edecekse, maçtan 40 dakika önce sahada olacağım, beni ıslıklasınlar. maçta takımı desteklesinler."

    they applaud me, they whistle me, that’s life in football. ı’ll go out onto the pitch at 9.20pm on my own (before real’s crunch derby game against atletico tomorrow, which kicks-off at 10:00pm).

    those who want to whistle me they can do it. people who come later should support their team, support their real madrid so that real madrid can achieve its objective which is to win the match.

    ıt’s not a challenge of any kind. ıf they want to whistle ı’ll accept it with humility, and with calm as well because ı have been around for many years.

    --- alıntı ---

    https://www.espn.com/...ost/1850400/headline

    https://www.youtube.com/watch?v=NCcD20NQHdA

    bana kalırsa fatih terim de bir sonraki iç saha maçımız olan 26 eylül 2021 galatasaray göztepe maçında benzer bir sorumluluk almalı ve maçtan yaklaşık 1 saat önce sahaya çıkmalı. tepkileri göğüslemeli. oyuncuların üzerindeki baskıyı almalı. taraftar da maç boyunca takıma pozitif bir şekilde destek olmalı.
  • 2247
    sadece hayal edin. ingilterenin köklü takımlarından birisiniz. hayvani bir scouting ağınız var ve bu scoutlar futbol tarihinin en flaş atışını yapmış. salah, bruyne ve lukaku'yu keşfedip takımınıza katmışlar.

    o sırada da bir teknik adam geliyor, 3-5 oynatıp bunlardan olmaz diyerek salah, bruyne ve lukakuyu gönderiyor. evet aynen böyle. sonra bu gönderdiklerinizden biri futbol tarihinin en iyi kanatlarından. diğeri, direkt olarak gelmiş geçmiş en iyi ortasaha. bir diğerini de 115 milyon euro'ya ancak geri alabiliyorsunuz. daha kötüsü, evet çok daha kötüsü de var. bu oyunculardan biri ezeli rakibiniz liverpool'u yıllar sonra şampiyon yapan adam, diğeri de diğer ezeli rakibiniz city'nin premier lige ambargo koymasının baş müsebbipi.

    şu olay fm de başıma gelse, football manager oynamayı bırakırım. o derece.

    o yüzden kendisini her zaman premier ligin kaderini değiştiren adam olarak hatırlayacağım. hayır ben şu isimlerin yerine marcao-kerem-nelsson koyup, fenerin kerem'le süper lige ambargo koymasını, beşiktaş'ın marcao sayesinde şampiyon olmasını bile hayal edemiyorum. adamlar salah, bruyne...
  • 2094
    2011 yılında santiago bernabeu stadı'nda oynanan real madrid - sporting gijon maçında real madrid 79. dakika'da de las cuevas'ın golüyle 1-0 mağlup olana kadar; porto, chelsea, ınter, real madrid kariyeri dahil iç sahalarda 150'den fazla maçta tam 9 yılı aşkın süre mağlubiyet yüzü görmemiştir.

    yanlış hatırlamıyorsam cristiano ronaldo sakatlığı sebebiyle oynamamıştı, 1-0 mağlup oldukları maç sonrası jose mourinho gri takım elbisesiyle sahaya çıkılan bölümün orda her oyuncusunu elinden sıkarak gösterdikleri mücadele için tebrik etmişti.

    aynı şekilde maçtan sonra 9 yılı aşkın süredir devam eden seriyi sonlandıran sporting gijon oyuncularını da soyunma odasına giderek tek tek tebrik edip kutlamıştır.

    sir alex ferguson ve jürgen klopp ile birlikte bence dünyanın en iyi, en özel manager'lerinden biridir.

    jose mourinho kendisinin de belirttiği gibi '' special one '' yani, özel biridir. :)
  • 2058
    1.6 milyar euro ile dünyanın en çok harcayan hocası olarak, 2001 yılından bugüne kadar, beher transfer sezonunda ortalama 5.4 milyon pound (yıllık 11) civarı harcama yapan daniel levy’ın tottenham’ının başına geçen hocadır.

    mou birinci chelsea döneminde 25, inter döneminde 13, real madrid döneminde 13, ikinci chelsea döneminde 23, united döneminde ise 10 adet transfer yapmış bir adamdır; çıkış yeri olan ve daha düşük bütçeli porto’da da 14 transfer yapmıştır.

    buradan düz yola çıkarak, mourinho’nun, mevcut kadroya göre oyun yapısını şekillendirmek ve eldeki, özellikle genç oyunculara seviye atlatmaya çalışmak yerine, kafasındaki taktiğe uygun adamları satın alarak başarıya ulaşan bir hoca olduğunu söyleyebiliriz. bu illa iyi veya kötü bir şey değildir; genç oyuncu geliştirmek “elit bir teknik adam” olmak için ne derece kriterdir, bunu da tartışırız. açıkçası ben, klopp, pochi, bir nebze simeone, ferguson ve wenger dışında bu özelliğini çok çok ön plana çıkartan bir hoca var mıdır noktasında tıkanıyorum. elbette “valverde - bilbao dönemi” akıllara gelebilir, ancak bilbao’nun özgün transfer politikası nedeniyle bu bir özellik değil bir mecburiyettir.

    klasik konudan sapma hastalığımdan kurtulup mou özeline dönecek olursak, aslında genelde oynattığı 4-2-3-1 sistemine uygun bir takım devraldığını söyleyebiliriz. zaten gidecek mi / kalacak mı belli olmayan oyuncuların tutulması durumunda, 2-3 nokta atış transferle dağınık united, yeniden yapılanma içerisinde olan chelsea ve emery ile başarısızlığa mahkum arsenal’in olmadığı tabloda kolayca üçüncülük mücadelesi verebilecek, hatta elit 3 oyuncu ile liverpool ve city’e kafa tutabilecek bir kadro var elinde.

    burada temel soru şu; mou acaba kendi futbolunu rakibe dikte ettirmeye çalışan pochi futbolunu bir üst seviyeye taşımaya çalışacak mı, yoksa mou’nun alamet-i farikası olan, ancak manu döneminde tutmayan rakibi bozarak maç kazanma üzerine kurulu futbolunu mu benimsemeye devam edecek?

    şahsi kanaatim, özellikle mou’nun futbola dönmek adına menajerlik sistemi ile uymayan bir takıma gitmiş olduğu. twitter’da dönen dedikodulara göre, ocak ayında bütçesi olmayacağı kendisine söylenmiş, kabul edilebilir. ancak tottenham bale’in satıldığı sezon dışında kime bütçe vermiş ki mou’ya versin? diye düşünüyorum. levy’nin para harcamaya gönlü olsa, stad yapılacak diye 2 sene transfer yapmadan takımı çalıştıran, orta halli bir takımı gençlerle düzenli ilk 4 takımı haline getiren pochi’ye istediği düzenin sağlanacağı bir bütçe dahi vermediği düşünüldüğünde, mou’nun ihtiyaç duyacağı adamları, belki de kariyerinde ilk defa kendi yontması gerekecek. yapar mı? bilemiyorum.

    izleyip göreceğiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın