derbi
* sonrası dengesinin bozulduğunu söylemiştim. (bkz:
#2066481)
kasımpaşa maçı
* sonrası açıklamaları ve maçtaki tutumu karşılaştırmasını yapınca, hala dengeyi bulamadığını düşünmekteyim.
diyor ki;
oyundan memnun değilim.
peki hocam, neden ilk değişiklik 89. dakikada? oyunu değiştirmek için illa ki oyuncu değiştirmek gerekmez dersen, katılırım.
fakat;
oyunu değiştirecek bir hamle oldu mu?
takım 1-0 öndeyken oyunu tutmak istemeni anlarım.
peki;
oyunu tuttuğumuzu sandığımız anlarda eksik yakalanarak gol yemeyi nasıl açıklarız?
sezon başından beri en takdir ettiğim yönü, saha içinde ne yapmak istediğini görüyor oluşumdu. bazı noktalar eksik evet ama onun da farkında olduğunu belli ediyordu. şimdilerde dengeyi kaybetti. toparlaması zor demiştim. hakikaten hala sallanıyor. sebepleri yok değil elbette. ama kimse sebeple ilgilenmez.
bütün bunlara rağmen
galatasaray futbol takımının sorununun teknik direktör sorunu olduğunu düşünmüyorum. birçok ayağı var. en temel bileşenler, yönetmek ve iletişim sorunu. buna bağlı olarak taraftar yönetimi de imkansız hale geliyor. belirli bir sistemi de senelerdir yok. bütün bunlar bir araya gelince bol bol antrenör yemek kaçınılmaz oluyor.
bizler önce sorunu sabri sandık. sonra selçuk dedik. sneijder'e doğru yol aldık. sonra baktık futbolcular yetmiyor. hocaya sardık. doğru yapıyı kurmanın en genel yolu yönetmek ve iletişimdir. gerisi kendiliğinden gelir.
riekerink bey'in de dediği gibi, yapının en alt basamağı futbolcular ve antrenörlerdir. yani kişiler. kişilere takılmadan direk yapıyı oluşturmaya yönelirsek, keyifle takımımızı izleriz diye düşünmekteyim...