• 428
    12 nisan 2012 tarihinde oynanan fenerbahçe -galatasaray kadınlar basketbol maçından sonra bazı taraftarların ağır eleştirilerine maruz kalmış kaptanımız. her ne olursa olsun bu şekilde eleştirilere karşıyım. henüz daha yeni başlamış bir seri var ve sonuç belli değil. bu entry sonucu çok ofsayt alacağımı da bile bile kaptana sahip çıkmalıyız derim. bizler bu sevdaya sadece galip gelmek için tutulmadık. gerçek arma sevdalıları asıl böyle günlerde takıma ve sporcusuna sahip çıkar. yoksa şampiyon olunduğunda destek vermek çok kolaydır.
  • 430
    galatasaray taraftarinin kotu gununde yerden yere vurmaktan cekinmeyip, iyi gununu gormezden geldigi bir baska sporcusu. 14 nisan 2012 fenerbahçe galatasaray kadın basketbol maçı'nda istatistikler bir tarafa, sahada vermis oldugu muhtesem mucadelenin sozlukte yer bulmamasi, en hafif tabiriyle vicdansizliktir. umarim bu macta gosterdigi performans, kendi adina bir cikisin baslangici olsun. ondan sonra varsin elestirmeyi seven, ovguyu saklayan galatasaray taraftarlari onun bu basarisini da gormezden gelsin.
  • 433
    kötü bir dönem geçiriyor. ama benim anlamadığım galatasaray taraftarının bu kızı yerden yere vurması. üçlü de çektirir sayısını da atar, işi hem üçlü çektirmek hemde üçlük atmak bu kızın. gönlü galatasaray sevgisiyle dolu çünkü. resmen üçlü çektiriyor diye ağır eleştiriler alıyor ya, ona üzülüyorum. bahar çağlar gibi boş turnike kaçıran basketçi müsvettesi var takımımızda, bakın onun başlığına bu kadar sert eleştirilmiş mi, asıl yerden yere vurulması gereken o iken. bu kız bizim kızımız, sayı atamaz, asist yapamaz ama süre aldığı her dakika galatasaray için elinden gelenin en iyisini yapar. benim takımda mücadelesine tek güvendiğim oyuncu ışıl mesela. sadece mücadele yetmiyor diyen çok bilmişler olacak, biz ışıl'ın en iyi zamanını da gördük. herkes düşüş yaşayabilir, ışıl'da ağır sakatlıklar geçirdi ve yeni yeni toparlanacak inşallah ama bu yaptığınız eleştirilerin, twitterdan edilen küfürlerin hiç biri de unutulmayacak işin kötüsü. sabri'ye de aynı şeyi yapmıyor muyuz zaten? bizim çocuk ya, vurun yerden yerlere amk. vurun. sizler çok iyi galatasaraylısınız, ışıl değil, üçlü çektiriyor çünkü o.
  • 434
    bahar çağlar ile beraber asıl sorununun güvensizlik olduğunu düşünüyorum. evet ışıl iyi şut atamıyor; ama dünya üzerinde iyi şut atamayıp da başka özellikleriyle ön plana çıkabilen bir çok guard var (bkz: rajon rondo). demem o ki bu tatlı kızımız ille de bize sayı katkısı özellikle de üçlük katkısı verecek diye bir şey yok. lakin kendine güvenmesi gerek. turnikelerini geliştirmesi gerek. sonuçta şut yeteneği olmadıktan sonra ne kadar çalışırsan çalış çok iyi olamıyorsun, biraz yetenek işi; ama turnike öyle değil. çalışarak gayet geliştirilebilecek bir iş.

    sonuç olarak kendisinin fowles ve charles gibi iki uzuna sahipken bunu iyi değerlendirip sürekli ikili oyunlar oynaması gerekmektedir. yeri geldiğinde asistini yapar yeri geldiğinde turnikesini bırakır. bu konuda eğer birinden özel ders alması gerekirse; (bkz: tutku açık).
  • 436
    kendisinin büyük hedefler için yeterli olmadığını ve eski seviyesinin çok altında olduğunu savunanlardanım. ama aynı yorumları yapılan onca transfere rağmen takımdaki oyuncuların tamamı için yapabilirim. bu da performansından sorumlu tutulması gerekenin kendisi değil takımın tamamından sorumlu birisi (bkz: ceyhun yıldızoğlu) olduğunu gösteriyor diye düşünüyorum. biz istediğimiz kadar şu gitsin bu gelsin diyelim, takımın başındaki isim aynı kaldığı sürece geleceğimiz yer aynı.
  • 437
    14 ve 17 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe bayan basketbol maçları ışıl'ın kafasının dank ettiği ve sanki korkunun ecele faydası olmadığını bizzat yaşayarak keşfettiği maçlar oldu. bu maçlarda ışıl endişeli olsa da mücadele etmekten yılmadı ve gayet iyi bir performans sergiledi. zaten galatasaray taraftarının ışıl'dan beklentisi onun cesur olması, kaçak dövüşmemesi ve sürekli daha iyisi için denemesi. aynı beklenti bahar için de geçerli. ben ışıl'ı son iki maçta da beğendiğim. dileğim bundan sonra performansının artarak devam etmesi. ayrıca ışıl diana, sylvia, tina, epiphany gibi yıldızlarla oynamanın bir ayrıcalık olduğunu asla aklından çıkarmamalı ve bir galatasaray kaptanı olarak başarı için o yıldızları peşinden sürüklemeli. bu kudret ışıl da var yeter ki ışıl nerede olduğunun farkına varsın. 17 nisan 2012 galatasaray fenerbahçe bayan basketbol maçında iki çok kritik faul atışını sayıya çevirdi. atış yaparken kendisine "haydi kızım, haydi ışıl" diye okkalı biçimde bağırdım. atıştan sonra gözleri bir an bağırtının sahibini aradı fakat bulamadı. merak etme ışıl önümüzdeki maçta yine gelip bağıracağım. yeter ki sen şu son iki maçtaki mücadeleni devam ettir kardeşim.
  • 443
    bugün türkiye arjantin basketbol maçında, oyunda iken yaptığı savunma ayakta alkışlanacak cinstendi. soluk aldırmadı arjantin'e, ama hücum yönünden eksikti. birsel oyuna girdiğinde hücum yönünden coşuyoruz ama savunma bazen aksaklık yaşıyor, ışıl oyuna girdiğinde savunma yönünden coşup hücum yönünden bazen aksaklıklar yaşıyoruz. iyi oyuncudur ışıl, her milli takımda olması gerekendir.
  • 444
    5 sene önce, sadece 21 yaşında ama son derece gelecek vaadeden bir oyuncu olarak galatasaray kadın basketbol takımı'na imza attığında en iyi ihtimalle birkaç yüz kişi dışında varlığından kimsenin haberdar olmadığı; aradan geçen 5 yılda "dişi metin oktay" diyerek bütün bir camianın sahiplendiği, araya birkaç cumhurbaşkanlığı ve bir avrupa kupası sığdırmış, ardı ardına iki büyük diz sakatlığı geçirmesine rağmen hala daha milli takım seviyesinde oynamaya devam eden aslan yürekli güzel insan. ilk zamanlarda saç modeli dışında dikkat çeken bir tarafı olmayan bu güzel insan önce sahadaki mücadelesi, sonra saha dışındaki tavırları ve galatasaraylılığıyla gönülleri fethetmeye başlamıştır. ilk sezonu zaten peri masalı tadında geçmiş, o da bu masalın baş kahramanlarından biri olmuştur. ertesi sezona cumhurbaşkanlığı kupasıyla başlanmış, bir önceki sezon yarım kalan macera tamamlanıp avrupa kupası müzeye atılmıştır. hayallerinin takımında hayallerine birer birer koşan bu güzel insanın yükselişini o dönemki takım arkadaşı, ayarsızlığla engin baytar'ın kadın basket şubesi olan yasemin horasan ile beraber almaya çalıştıkları bir ribaund durdurmuş, arka arkaya iki sezonu sadece tedavi ve rehabilitasyonla geçirmesine neden olacak sakatlıkların ilk ayağı 27 nisan 2009 galatasaray fenerbahçe kadın basketbol maçında başına gelmiştir. kopan bağların tedavisi, bi daha kopması, bi daha tedavisi falan derken galatasaray'a geldiğinden beri geliştirdiği oyununu ve yeteneklerini iyice olgunlaştırabileceği çok önemli yılları tedavi ve rehabilitasyonla geçirmek zorunda kalmıştır. herşeye ve herkese inat yine de pes etmemiştir bu güzel insan. belki tam olgunlaştıramadığı ofansif özellikleriyle yarım kalmış bir resim gibidir, skor sevdalısı taraftarın gözünde sabri sarıoğlu'dur ama hala daha deli gibi savunma yapmaya, en olmadık yerlerde top çalıp turnikeyi bırakmaya devam etmektedir. başka bir insanın başına gelse bir daha kolay kolay koşamayabileceği sakatlıkların ardından sahalara dönmeyi sırf basketbol ve galatasaray'a olan sevgisiyle başarmıştır. belki aradan geçen yıllar, yaşadığı uzun sakatlıklar yüzündeki şirin ifadeyi alıp götürmüştür belki ama, gönüllerdeki yerini silmeye yetmemiştir.

    yazarın kişisel notu: taraftarın- en azından bu satırların yazarının- gerçek sevgilisidir. peşinden koşulan insanlar değişse de ışıl'ın yeri ayrıdır. bunu basit bir beğeni ya da dış görünüşle ilgili birşey zannedenlerin "o ne lan öyle erkek gibi", "e çirkinmiş ki bu" diye kendince bok atmaları; hatta iyice arsızlaşan bir takım "karşı" yakalıların cinsel tercihiyle ilgili yorum yapmaları da boştur. "taraftarın sevgilisi" olmak bütün bunlardan ötede bir yerdir, nasıl birşey olduğu biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen lafıyla belki bir nebze açıklanabilir. her ne kadar dişi metin oktay desek de, kariyerinin kalan kısmının-en azından galatasaray bölümünün- okan buruk gibi olması en büyük dileğimdir. okan buruk da tam parladığı dönemlerde soner tolungüç'ün katlettiği bacağı nedeniyle uzunca süren bir sakatlık dönemi geçirmiş, birkaç sezon süren bocalama devresi sonrası fatih terim döneminde eskisinden de iyi bir futbolcu olarak dönmüş, takım da o efsanevi 4 senelik seriyi avrupa kupasıyla taçlandırmıştı ya hani; dilerim kendisinin bundan sonraki kariyeri de bu şekilde bir ivmelenmeyle devam eder. ne kadar hırslı olduğu zaten herkesin malumudur, biraz da hayat şansı yardım ederse eskisinden beter bir ışıl alben izlemek mümkündür önümüzdeki dönemde...

    bu arada, böyle aşk mektubu tadında bir entry oldu, farkındayım. o çok savunduğum sözlük formatıyla da bir alakası yok pek ama 10000. entrynin illa ki böyle uzuun, coşkulu, ya da istatistiksel tuğla ebatlarında birşey olması gerekiyordu; bir nevi ritüel işte...
  • 445
    şimdi oktay mahmuti'nin bir sözü vardır. üstat der ki ** "her oyuncunun iyi ve kötü yönleri vardır. ancak biz oyuncuların iyi yönlerini kullanarak kötü yönlerinin üstünü kapamaya çalışıyoruz." yani ne demek istiyorum ? ışıl iyi bir skorer olmayabilir, dış şutları zayıf olabilir * falan filan ama sen de oyun tarzını ışıl'ın bunları yapmaması üzerine belirlersen gayet başarılı olursun.

    mesela ışıl 29 haziran 2012 türkiye arjantin kadın basketbol maçında gayet iyi oynadı. neden iyi oynadı ? çünkü takımın dış şut yükünü diğer guardlar yeterince iyi sırtladı ve ışıl da savunmadaki agresifliği ve hücumdaki organizasyonu sağladı. başarılı oldu mu ? evet oldu.

    birsel vardarlı'nın yanında sönük kalmakta, katılıyorum. ancak ışıl çok kötü bir oyuncu değil. bahar çağlar da kötü bir oyuncu değil. hatta ve hatta yukarıdaki oktay mahmuti sözünü bir daha okursanız eğer; planlı bir hücum organizasyonu içerisinde şaziye ivegin falan da gayet iyi performans verir. ama sen tüm bu oyunculara "topu yabancılara at, eğer top eline gelirse de yapıver bir şeyler" dersen hiçbir şey alamazsın onlardan.

    kısacası, iyi bir antrenörün elinde ışıl da diğer oyuncularımız gibi birden parlayabilir. ben kendisine güveniyorum ve inanıyorum. ceyhun yıldızoğlu gibi bir basiretsizden kurtuldu ya, artık gerçek ışıl'ı gösterir herkese.
  • 449
    yüreğiyle oynayan lider oyuncular takımları kötüyken ya da göreceli olarak kötüyken diyelim, bekleneni veremezken diyelim en az takım iyiyken pozitif manada sivrildiği kadar takım kötüyken negatif manada sivrilirler. işıl şansı ya da şanssızlığı tamamen bu. ifrat ile tefrit ortası yok. sevmem zaten akmaz sokmazları. yeni bir sinerji, yeni bir teknik ekiple özellikle kaptanı derya gibi bir rol modelle üzerine düşeni, topu rakip sahaya taşıyıp taurasiye vermek eylemini değil tabiki, hakkıyla yapacağından eminim.
  • 450
    kaptan.

    ışıl alben izleyebildiğim kadarıyla en iyi savunma yapan kadın basketbolculardan biri. karşısındaki oyuncuyu ölçer biçer, sonra o elindeki topu alır. benim rast geldiğim maçlarında birkaç kere triple double yaptığına şahit oldum ki, kadın basketbolunda zor görülebilecek bir durum. o kısa boyuyla -172 cm-yüksek ribaund topladığı çok maç oldu. 2011'de ki avrupa şampiyonasında en iyi oyun kurucular arasında gösteriliyordu. diyeceğim odur ki, şu ligde savunması ondan iyi olan bir oyuncu tanımıyorum. gösterebilen varsa da sabaha kadar tartışabilirim.

    gelelim "bu kız sayı atamıyor mu" diyerek üzerine gidenlere. point guard isen pas atarsın, shooting guard isen şut atarsın bu kadar basit. ha demiyorum ki, hiç potaya bakmayacak. jason kidd hiç mi bakmıyor potaya ya da chris paul. bakıyor elbette. ama öncelikli görevleri oynatmak. bu kıza potaya bakmayı unutturanlar utansın.

    ışıl alben işin takımı oynatma konusunda hiçbir eksiği yok. aslında iyi de bir şutu vardı zamanında. sakatlıktan sonra mı böyle oldu yoksa savunmasını geliştirirken bazı şeyleri mi unuttu söylemesi zor. ama bir şeyler eksik. onu söylemesi zor değil.

    bir takımın skor yükünü bir kaç oyuncu üstlenir. bazıları pis işler sorumlusudur. bazıları da tüm takımın oynamasından sorumludur. bizim takımda skoru hangi isimlerin saydıracağı çok belliydi. asıl olay bunun nasıl dağılacağı idi. siz ışıl'dan ne bekliyorsunuz onu bir bilmek lazım. bir de o kenara adam akıllı bir koç geldikten sonra bakmak lazım. yeni bir oyun kurucu mu alırız, yoksa ışıl'la devam mı ederiz ondan sonra tartışılır. gerçi genel kanı, ışıl'dan iyi olan bir tek birsel vardarlı olduğu yönünde. ee renktaşlar nasıl olacak o iş; nevriye yılmaz geldiğinde olmaz öyle iş diyen çoğu kişi vardarlı dilencisi. onu da henüz anlamış değilim ya neyse, geçiyorum. ve...

    ışıl alben canandır.

    *
App Store'dan indirin Google Play'den alın