doğum gününü çok pis unuttum, hani öyle böyle değil. yıllık izinde iken insanın takvim kullanmaması, en azından doğum günlerini telefonun hafızasına kazımaması çok fena bir şeymiş, anladım.
kendisi ile tanışık olduğum 2 seneye yakın zaman diliminde çok şeyler anladım aslında. mesela insanın 25 yaşından sonra da sağlam dostluk temelleri atabileceğini kanıtlayan bir örnekti kendisi. evet burda yaşımızın 25 üzeri olduğunu da söylemiş oldum ama neyse, henüz 30 değil:)
birlikte
kombine aldığımız ilk sezonumuzda
galatasaray'ımızın sevindirmemesi belki acıydı, ama tribünde üzülürken insanın yanında olabilecek en iyi dost kendisi.
tanıştığımızdan beri çok uzun zaman geçmemesine rağmen; gelenler, gidenler, olup bitenler hızlı hızlı değişiverdi; biz aynı kaldık. hayat inadına inadına tatsız olduğunu ispatlamaya çalışsa da, onun gülümsemesi hazırdı; "muhahahaha manyak mısın lan? " deyip geçtik hep.
bundan sonraki tüm senelerde
şereftir seni sevmek çalarken, atkının diğer ucundan tutanın o olmasını diliyorum.