resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 1977
    sneijder'ın tudor'u istemediği konusunda birincil ağızdan duyulmuş bir şey yok. ucuz tetikçilerin gazına gelmeyelim arkadaşlar. sneijder ile ilgili anti düşünceleriniz asıl sizi kör eden unsur.

    bu tudor adlı zat ise 3'ü savunmaya kafayı takmış durumda. başarırsa vallahi helal olsun. umarım başarılı olur. galatasaray'ımız toparlansın da, yerden taşı alıp iki santimetre öteye koyup katkı sağlayacak olana da eyvallah.

    he anaokulu hocası. riekerink bu takımın teknik direktörüydü. madem galatasaray renklerine, değerlerine duyarlıyız o zaman birini savunayım derken başkasını gömmeyelim. telefondan sözlüğe bakınca komik duruyor, arkadaşlara gösteriyoruz gülüyoruz falan.
  • 1978
    sneijder'in gitmesini istemiyorum. öncelikle bunu söyleyeyim. ama ille de gidecekse sebebinin şu adam olmasını içime sindiremem. seneler sonra ya sneijder vardı bu takımda ama adamın teki geldi çok bir şey yapacakmış gibi sneijder'i yolladı sonra 10. haftada kendi kovuldu demek istemiyorum. menajerinin dediği gibi sneijder galatasaray'dan ayrılacaksa bile bunu ön kapıdan yapabilmeli.
  • 1979
    selcuk'a takim emanet edip sneijder'in ipini cekmeye calisan adami destekleyemem. sneijder konusu netlesmeden de yorum yapmayayim ama ister 3'lu ister 4'lu nasil oynarsa oynasin sneijder gibi adamı istememek fazla lükstür. yarin sneijder'i yollayip 10 numara diye josue'yi isterse de harbi komik olur.

    bu takima 3'lu savunma oynatacagim diye koca ligi ve avrupa ligi'ni daha yaz bitmeden kaybedebiliriz.

    vitor pereria fener'de bunu yasadi.

    bunun disinda transferini istedigi isimler ise genel olarak umut veriyor. kac dönemdir bizi vasata alistiran hocalardan sonra mevkilerine kaliteli isimler istemesi ve türkiye'den oyuncu istememesi takdir ettigim bir özelligi. evlatcilik yaparsa kaybeder zaten.

    simdilik hocaya karsi nötr'den bir tik üstte durumdayim. sneijder'i yollarsa nötrden eksiye gecer ve üzerine kötü sonuclar gelirse kredisi falan olmaz. eger basarili olursa kimse sneijder'i sorgulamaz tabii.
  • 1980
    kendisine geldiği ilk günden beri güvenim tam. beden hocası ile sezon başı neredeyse antrenman bile yapmadan, keyiflerince takılan, göbekleri şişiren futbolcuları hizaya soktu. sezon başı takım koşmaktan öylesine acizdi ki, tolga gibi vasatın da altı bir futbolcu, iyi gibi gözüktü. takım güç kazanınca da foyası ortaya çıktı.

    bizim ligimizde şampiyon olmak istiyorsan, öncelikle sert takım olacaksın. tabi bu sadece bizim ligimiz için geçerli değil, dünyanın kuralı bu. yaptırmak istediği transferlerle dirençli bir takım yapmayı hedefliyor. aklında rakibi sindiren sert oyuncuların yanında, kaliteli ayaklarla sonuca gitme düşüncesi var.

    sneijder'ı gönderecek diyenlere de şunu hatırlatmak isterim. kendisinin bizde son senesi. bu sene satamazsak, seneye bedavaya gidecek. çünkü kendisi ile sözleşme yenilenmeyeceğini çok iyi biliyorsunuz. bu yaştan sonra, bu paralarla 2-3 sene sözleşme uzatmak çılgınlık olurdu. eski gücü yok. çoğu maçta vasatın da altıydı. o beğenmediğiniz tudor sayesinde gücünü toplayınca, son haftalarda kıpırdadı. kesinlikle satılsın demiyorum. ama iyi paraya satılırsa, neden olmasın?

    selçuk'u gönderemiyor diyenler var. selçuk'u bu takımdan göndermeye kimsenin gücü yetmez. kapı gibi sözleşmesi var. bu vasatın altı futbolcuya da kimse para verip almaz. tudor'a kızacağınıza 34 yaşına kadar 3 milyon dolarlarla sözleşme yapana kızın bence. sözleşmesi bitmeden gitmez. doğal olarak da nasıl olsa bu paraları alacak, mecburen takımda tutuluyor. bunun en güzel örneği hamit. adam sonuna kadar, sakat olmasına rağmen takımda kaldı. çin'den teklif gelse bile gitmez. kankası burak, türkiye'ye gelmek için zemin yokluyor. kankası selçuk asla gitmez. selçuk ve sneijder'i kıyaslamaya dahi girmem. ama olay bu.
  • 1983
    https://twitter.com/...s/876341804232257537

    aaa selçuk'un yeri garanti miymiş? bak sen...

    daha durun. yasin ve semih'in de garanti. onu da 2-3 transfer sonra açıklarlar. ama sneijder tükaka.

    selçuk'un vazgeçilmez olacağı her takım kaybetmeye mahkumdur.

    ekleme:

    efendim tudor ve sneijder ile ilgili yazarak zarar veriyormuşum galatasaray'a. selçuk, yasin, semih gibi çöpleri prensi yapan tudor vermiyor, ben veriyorum. evet.
  • 1984
    genç, gelişime açık hoca. burada sneijder üzerinden vurmaya çalışanların, bunu kasıtlı yaptığına inanıyorum. bunlar galatasaray'ı magazin seviyesinde seven adamlar. kim kimi istemiş, tudor selçuk'u mu seviyor, adem büyük'le aşk mı yaşanıyor, sneijder'la ayrılcak mıyız? inanın hiçbirinin galatasaray umrunda değil, sevdikleri oyuncu oynasın, sevmedikleri oynamasın bu yani. beğenmedikleri tudor u teknik, taktik yüzünden eleştiremezler, disiplin yönünden eleştiremezler, sadece sığınacakları bir konu var, onun üzerinden eleştirmekteler. neyi amaçladıkları hakkında soru işaretlerim var.
  • 1985
    https://twitter.com/...s/876341804232257537

    tudor'u beğenenler neye göre beğeniyor ? kenarda bağırıp çağırdığı için. bu romantik tayfa bayılır böyle hocalara. ne oynattığı önemli değil ama. bağırsın, çağırsın yeterli.

    neyse gelelim sneijder-selçuk mevzusuna. artık göz var izan var, hem 3lü oynatacaksın sneijder yerine belhanda'yı alacaksın hem de selçuk gibi kağnıyı takımın en önemli dişlisi haline getireceksin öyle mi.

    tudor yeter ki sneijder'i göndersin bunlara yeter. ondan sonra ister 3lü ister 5li oynasın. yeter ki sevdiği oyuncuları selçuk takıma girsin. :)

    bu kafayla takriben 10-12. haftalarda gönderilecektir. ondan sonra da bu çapsız herif ya hırvat ligine döner ya italya 2.ligine.
  • 1988
    bazılarında ciddi takıntı olmuş adam.

    her gün, hemen hemen aynı saatlerde benzer gerekçeler üzerinden vuruluyor. ne haysiyetsizliği kalıyor, ne karaktersizliği ne de çapsızlığı.

    seviyenin bu kadar düşmesine üzülüyor insan,igor tudor'u çok sevdiğim veya wesley sneijder'den* nefret ettiğim yok. zaten neden böyle bir şey olsun ama vaziyet ortada.
  • 1992
    2016-2017 sezonu için ligde:

    okan buruk'un akhisar belediyespor ile topladığı maç başına puan - 2,3
    igor tudor'un karabükspor ile topladığı maç başına puan - 1,42
    igor tudor'un galatasaray ile topladığı maç başına puan - 1,69
    jan olre riekerink'in galatasaray ile topladığı maç başına puan - 1,95
    şenol güneş'in beşiktaş ile topladığı maç başına puan - 2,26
    dick advocaat'ın fenerbahçe ile topladığı maç başına puan - 1,88

    sneijder'in tudor hocamızın koltuğunu kurtardığı maçları yazayım mı? yazmayayım değil mi?

    sneijder'i göndermeyi başarıp belhanda'ya bir şekilde 8 milyon verirse şampiyon yapar. kamçılı adam. indiana jones.
  • 1993
    çok garip. taraftarın bir kısmı ister ki genç oyuncular alınsın, yetiştirilsin, hatalarına göz yumulsun. ama teknik direktöre gelince bu olmuyor. teknik direktör de hata yapınca takım kaybeder, genç oyuncu da hata yapınca. sözüm tudor için değil sadece. ama bu zihniyete hazır bir topluluk içermiyor bu ülke ne yazık ki. herkes birbirini eleştiriyor, gerçekleri bilmese de. evin içini görmediğiniz bir komşunuzun ailesi hakkında, hangi evladını daha çok seviyor, hangisini dövüyor, ne yemeyi seviyorlar hakkında konuşmaktan farkı olmayan söylemlerde bulunuluyor. ön yargıyı, atıp tutmayı çok seviyoruz. komşumuz hakkında başka bir komşunun söylediklerine inanmayı çok seviyoruz. mesela kimse bu adama takım içinden komplo kurulduğuna inanmak istemiyor. o sonuçların bir kısmının takım için değil kendi kıçlarının rahatı bozulmasın diye oynamayan futbolcular yüzünden olduğuna inanmak istemiyor. şahısları değil galatarasay'ı seven ben tudor'un bu sezon yapacaklarını merak ediyorum. kimse başkasının bıraktığı arabayı kendi arabası kadar performanslı kullanamaz. şimdi kendi arabasını yapsın ve yola çıksın. kaza yaparsa o zaman istifa diye hep birlikte bağırırız. ama hiç bir insan kendisine destek olunmayan yerde başarılı olamaz bunu unutmayalım. ya futbolcu fanboyluğu yapılacak, sürekli ön yargıyla laflar söylenecek ya da galatasaray için destek olunulacak. ama cidden bir etrafını açın da adam rahat nefes alsın.
  • 1994
    ne garip adamlarsınız. uzun uzun yazmaya hiç gerek yok, fikrinizi değiştirmekten utanmayın. zamanında dövülüyorken riekerink'i savundum, gitmesine yakın bir maçta sabri ve semihi gördüm, yapacağın işi dedim ve 1 ay uzaklaştırıldım.

    içerdeki beşiktaş maçına kadar riekerink'in gönderilmesini yanlış bulan, tudor'a laf atan adamlarla paragraflarca tartıştım, isteyene göstereyim. ama geldiğimiz noktada bu adama sarılmak boşa diyorum.

    şimdi göz var nizam var. puan ortalaman mustafa denizli'den kötü lan. ki o adam avrupa maçları falan da oynamıştı. hamza'nın takımının üzerine geldi. bu adam takımı ele aldığında beşiktaş'la aramızda 5 puan fark ve 13 hafta vardı. ilk 20 haftada 20 gol yiyen takım son 14 haftada 22 gol yedi. bu nasıl conte, bu nasıl koşan takım. öyle paragraflarca yazmışsınız utanmadan malumlardan farkınız yok. takım kendisinden önce yatıyordu, golleri karne ile atıyorduk :(( , korner kuyruğu vardı :(( . hayır riekerink'in takımını falan savunmuyorum, 20 hafta boyunca aynı pozisyon'dan gol yedik, hiç düzeltilmeye bile çalışılmadı. ama tutupda burda böyle şeyler anlatırsanız kusura bakmayın da bana göre siz sadece dün ettiğim lafı bugün yutmayayım diye yanlış düşüncenizin arkasında duruyorsunuz.
  • 1995
    sabri sarıoğlu'nu oynattığı gün benim için bitmiş olan hocamız.

    yine de gönül bu kanım ısınıyor. bu yönetimle ne kadar olur bilemem ancak başarılı olmasını istiyorum keza terimsporcular av bekler gibi o koltuğu bekliyorlar. şimdiden başlamışlar koltuğu boşaltmaya. biz bunları roberto mancini üstad zamanında da yaşamıştık. hazmedememişlerdi.

    dilerim başarılı olur, transferler kendi bilgisi dahilinde olur. keza biz kendisinden önceki hocamız jan olde riekerink'in aldığı oyuncular ile değil aldırmadığı oyuncular ile güzel anıyoruz.
  • 1999
    jan olde riekerink'e daha fazla inanıyordum. ancak yönetim tarafından takım içerisindeki otoritesi sıfırlanmak suretiyle hoca mundar edildi. üzerine yapılan saçma sapan transferler ve önlemek için hiç bir şey yapılmayan fahiş hakem hataları da eklenince sonuç kaçınılmaz oldu. gitmesi gereken yönetim ise bir türkiye gerçeği olarak hala yerinde...

    tudor ile alakalı kafamda soru işaretleri var. ancak adamın geçen sezon politik davrandım demesi önemli bir done benim için. fakat rahat ve uzun süreli bir çalışma ortamında abdullah avcı'nın bile başarılı olduğu düşünülürse artık bizim de birilerine sabretmemiz gerekiyor. bu kadar başarı bağımlısı bir topluluk olmamalıyız. zombilerin brains brains diye dolaştığı gibi başarı başarı diye dolaşıyoruz. ama bu noktada emek ve çaba harcamayı unutuyoruz. keşke riekerink'e tam güvenip kaynak ve vakit ayırsaydık.

    tudor'a gelirsek aslında o veya bir başkası. her sene herşeyi yeniden inşa etmekten bıktım. taş üstüne taş koymalıyız. bunu da sabrederek yapabiliriz. artık birilerine zaman tanımanın vakti geldi. her başarısızlıkta insanları beden eğitimi öğretmeni ilan ederek kovmaya devam edersek kaybetmeye devam edeceğiz.

    mustafa denizli gibi fahiş hatalar yapan çağdışı bir teknik adam değilse birilerine en az 3 sezon tanımanın tam zamanı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın