resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 6502
    hellas verona'da göreve geldiğinden bu yana serie a'da * 7 maçta tek mağlubiyet alan beden eğit..pardon teknik direktör. o tek mağlubiyeti de milan deplasmanında, koray günter'in kendi kalesine gol atması ile 0-2'den, 3-2 şeklinde almıştı *. kendisi göreve gelmeden önce ise verona sezona 3 mağlubiyetle başlamıştı. gün itibari ile de juventus'u terletmekle meşgul.

    (bkz: 30 ekim 2021 hellas verona juventus maçı)
  • 6504
    4 senedir fenerbahçe'nin hoca diye getirdiği adamları cebinden çıkaracak taş gibi teknik adam.

    feghouli belhanda falan derken bu adam için baya bir para harcandı ama daha sonra çıktığı ilk yarı maçlarında 3-5 tanesi hariç çoğunda göze hoş gelen, tatmin eden bir futbol oynattı. topladığı puan da 35 civarıydı. galatasaray'ın yıllardır ilk yarılarda yaklaşamadığı bir puan.

    keza kurdurduğu kadro 2 şampiyonluk gördü, artı garry, gomis, macion, fernando, ndiaye falan derken neredeyse bir şampiyonlar ligi parası kadar da bonservis geliri kazandırdı.
  • 6505
    bizle ilk etapta oynatmaya çalıştığı futbol gercekten keyif veriyordu. nitekim kurduğu kadroya biraz dominant bir karakter olan hocamiz gelince iki sene üst üste şampiyon oldu. ama şimdi hellas verona ile harikalar yaratmaktadır. 30 ekim 2021 hellas verona juventus maçı'nda %46 topla oynayıp rcs 27 yapmıştır. maçı kazanmayı bilip allegri'yi de alaşağı etmiştir. belki bir gün yeniden yollar kesişir.

    https://twitter.com/...PQQtDqf7zsg&s=19
  • 6507
    bruma'dan, sneijder'den falan faydalanamayan adam.

    sezonu (17-18) erken açarak fiziksel olarak lige hazır giren takımla ve aç galatasaray taraftarıyla rakipleri boğarak kazandığı ilk maçlardan sonra, deplasmanlarda ve büyük maçlarda foyası ortaya çıktı.

    allah yardım etti, q7 falan sıçtı da inönü'de rezilliğin kenarından döndük.

    bize uzak olsun, ne yapıyorsa yapsın. anca pirlo'nun falan yardımcısı olacak çapta adam işte.
  • 6508
    klasik tudor; bence en büyük handikapı takımlarının iç saha, dış saha maçları arasında dağlar kadar fark olması. iç sahada büyük takım, küçük takım demeden önüne geleni ezebilecek bir futbol oynatıyor; deplasmanda ise çok anormal puan kayıpları yaşayabiliyor. hatırlarsanız tudor'un olduğu dönemde galatasaray için "iç sahada aslan, deplasmanda kedi" benzetmeleri yapılırdı. tudor eğer dünya sınıfında bir hoca olmak istiyorsa önce bu problemi çözmeli.
  • 6510
    son yillarda galatasaray'a gelen en potansiyelli hoca idi. sabirsiz, her seyi cabuk tuketen, ostersunds maci sonrasi stadda kombine yakan bir takim ilerizekali galatasaray taraftarinin linc etmesi sonucu gorevine devam edememistir. o ostersunds'un hocasinin da simdi neler yaptigi ortada.

    bu kadar tepki almasindaki bir diger sebep kariyerinin sonuna gelmis gobekli sneijder'i gondermesi idi. halbuki galatasaray'dan sonra nice'de yedek kalan, arabistan'da bulent uygun'un takiminda oynayan, simdilerde de iyice got gobek baglayip abuk subuk bet reklamlarinda rol alan sneijder'i kullanmaliydi, cunku onun adi sneijder'di.

    ayrica kendisi ile alakali en ezber elestiri ve sacma argumanlardan bir tanesi, guya takimin sezonu erken acmasinin ekmegini yemis olmasi. bu sezon* da temmuz ayinda acmisiz sezonu misal ama ne hikmetse oyle dominant bi performans goremedik. demek ki sezonu erken acmis olunca otomatikman iyi ve dominant bir oyun olmuyormus.
  • 6511
    bir süre iyi gidebilecek teknik adam. taktik bilgisi zaten yüksek ama eğer ikili ilişkileri, iletişim becerileri hala aynıysa bir süre sonra verona'da da patlar. gerçi bizdeyken, elindeki kadro da ederinin üç katına kurulmuş bir kadroydu. oyuncularla saçma sapan çatışmalara girene kadarki süreçte oynattığı futbola kar dayanmazdı.

    öte yandan şu an nerede olduğunu çoğu kişinin bilmediği, bence son 20 yılın en büyük balonu olan bruma ve son yıllarında yattığı yerden galatasaray'ın paralarını cukkalayan ve kulübü çiftliğine çeviren sneijder gibi iki küfeyi galatasaray'ın sırtından atarak çok hayırlı bir iş yapmıştı.
  • 6512
    (bkz: kör ölür, badem gözlü olur)

    galatasaray'dan gönderiliş sürecinde yanlış olan hiçbir durum bulunmuyordu. aksine geliş süreci çok çok problem barındırıyordu. potansiyeli yüksekti, fakir conte'siydi*, kıymetini bilemedik, adamı harcadık boş yere muhabbetlerine girmeye hiç gerek yok.

    galatasaray seviyesinde bir hoca değildi kendisi, denedik, yanıldık. şu andaki durumuna bakarak "ya o zaman da ne güzel hocaydı aslında" triplerine girmeyen lütfen.

    umarım bir daha yolu bizim kulübe hiçbir şekilde düşmez. yolu açık ama bizden uzak olsun.
  • 6513
    hellas verona'da başarılı olması galatasaray'da da başarılı olabileceği anlamına gelmeyen teknik direktör, bunu tamamen kendisinin teknik, taktik yahut iletişim becerilerinden azade yazıyorum.

    farkında mısınız, kulüplerin biri hellas verona, biri galatasaray? hangisi daha büyüktür kıyaslamasına da girmiyorum bunu söylerken. tottenham ile galatasaray'ı da karşılaştırabilirsiniz bunu yaparken. şunu söylüyorum, biri bulunduğu ligin genellikle son sıralarına demir atan, orta sıralarda olursa ligi iyi bitirdiğini düşünecek, avrupa potasına girerse tarihi başarı elde edecek bir kulüp. diğerinde ise kendi liginizde şampiyon olamazsanız başarısızsınız. hatta arttıralım, kendi liginizde şampiyon olurken derbilerin tamamını kaybederseniz başarısız addedilebilirsiniz. bi daha arttıralım, hem kendi liginizde başarılı olup, hem tüm derbileri kazanıp, sonra gidip şampiyonlar ligi'nde gruplardan çıkamazsanız başarısız olmuş olursunuz.

    bunun taraftarla da ilgisi yok. bunun kulüp kültürü, tarihi ve hedefleriyle ilgisi var. çok normal yani. bak, tottenham'da harikalar yaratan pochettino, elinde tarihin en şaşaalı kadrolarından biri varken psg'ye doğru dürüst futbol oynatamıyor şu an. galatasaray taraftarının da, kulübün de beklentileri çok farklı ve bu çok normal. bu beklentilerden takımını bir süre uzaklaştırdığında kulübün yaşayan en büyük efsanesi bile hakaretlere uğruyor taraftarı tarafından, çok afedersiniz de tudor kim?
  • 6516
    galatasaray'a son yıllarda izlemesi en keyifli futbolu oynatmış genç teknik direktör.

    kendisine iyi bir teknik direktör demek mevcut hocamıza veya herhangi başka bir hocaya hakaret etmek anlamına gelmiyor. bazıları için tudor'un juventus yardımcı antrenörü olması onu alçaltacak bir şey demek ki bu arkadaşlar zamanında united'ı falan şampiyon yaptı. yoksa bu lafların başka bir açıklaması olamaz.

    ayrıca bir diğer nokta da tıpkı bu sene olduğu gibi sezonu erken açmamız ve bu seneki gibi önümüze gelene fark atmamız! gerçekten bu konunun da açılması saçma geliyor.

    bir de isimler konusu var, o zaman ben de derim ki hocamız 2 sene önce epl'de müthiş oynayan babel'den ve feghouli gibi bir tecrübeden faydalanamıyor. siz de dersiniz ki bu adamların devri geçti. heh şimdi bir derin nefes alıp aynı şeyi sneijder için de söyleyin ve huzura erin. gönderilme zamanı doğru ama gönderiliş şekli hatalı derseniz kabul ederim o ayrı mesele.

    kendisiyle bir beraberlik denedik o an için şartlar ve durumlar uygun olmadı. yolu açık olsun. ben ileride kendisini geliştirerek adını daha sık duyacağımızı düşünen taraftayım.

    saygıdeğer renktaşlarım anın keyfini sürün, insanları tebrik etmeyi bilin ve kindar olmayın.
  • 6519
    serie a'da hellas verona'yla başarılı bir grafik çizen ex teknik direktörümüz.
    bu gecenin sonrasında 4 galibiyet, 4 beraberlik ve 1 mağlubiyet ile ilerliyor. 1 mağlubiyet de 3-2'lik milan maçından geliyor. bir ilginç not olarak da hellas verona karnesinde şimdiye kadar 4-1'lik lazio galibiyeti ve 2-1'lik juventus galibiyeti var. napoli ile de berabere kaldı.

    galatasaray konusuna girmek istemiyordum ama birkaç şey ekleyeyim. maalesef bize gelişi çok erken olmuştur. bu biraz da türkiye ligi'ndeki "parlayan yıldızın hemen kapılmak istemesi" kültüründen geliyor. bunun örneğini futbolcularda da çok gördük. pişmesini beklemeden "one season wonder" diye tanımlanan isimlere umut bağlanıyor. igor tudor da onlardan biriydi. bu entry'de serie a performansıyla başarılı olduğunu söylediğim bu adam geçen sezon juventus'ta andrea pirlo'nun yardımcı antrenörüydü. varın siz düşünün bize ne kadar erken geldiğini.
  • 6521
    şu an ki italya performansı sonrası gelse bize kimse ses çıkarmaz gelecek vadeden teknik direktör diye. karabükten bize gelmesi ve maalesef imparatorun boşta olması ayrılığı hızlandırdı. bursaspor maçında iki beki çıkarması ve maçın çevirmesi mükemmel ve tam büyük takım hocasına yakışan bir hareketti. takımın olumsuzluğunda hâlâ konuşuyorsak demek ki bir şeyler başarmış ve çoğunlukla güzel anıyoruz. italya'da bir gün juventus'un başına geçeceğine de inanıyorum. yolu açık olsun.
  • 6522
    işler kötü gittiğinde basın toplantılarındaki tarzını değiştirip ve aynı zamanda futbolcularını asker gibi görüp maç sonları koşturma gibi tuhaf huylarından vazgeçtiyse başarılı olmaması için pek bir neden yok. ancak basın toplantılarında çabuk sinirlenip kontrolünü yitirdiği zamanlar oluyordu. bu da ona çok zarar verdi. bazen politik olmak zorunda.
  • 6523
    futbolu kesinlikle iyi biliyor. aynı zamanda futbolcu ve taraftar psikolojisini de az çok anladığını düşünüyorum. tabi 10 seneye yakın serie a’da, bu 10 yılın çoğunu da juventus gibi bir takımda oynamışsanız zaten hala daha futbolu öğrenmemek için aptal olmanız lazım. pek tabi tudor da aptal biri değildi.

    ancak takıntıları var. ayrıca ipleri elinden salmamak için biraz despot bir tavır takınıyordu. en azından bizde gördüğümüz ve bizim için pek uygun olmayan tarzı buydu bana göre. karabükspor, verona, udinese çalıştırmakla galatasaray, juventus çalıştırmak aynı şeyler değil. bir yerdeki tavır ve tutum, farklı bir yerde tutacak diye bir şey yok. juventus’u, verona’yı yönettiğiniz gibi, juventus’taki oyuncuları da verona’daki oyuncuları oynattığınız gibi oynatamazsınız. aynı davranamazsınız.

    bu tarzda bir açıklama bayern münih, real madrid, milan, chelsea çalıştırmış carlo ancelotti tarafından yapıldı diye hatırlıyorum. büyük takımla küçük takım arasındaki yöneticilik ve psikolojik farkı açıklamıştı. çok net ve hiçbir itiraz gerektirmeyen cümlelerdi. zaten don carlo da boşuna buralara gelmedi.

    bence galatasaray’daki teknik direktörlük deneyimi, juventus’taki başarısız gelen pirlo döneminin yardımcılığı kendisine yaramış. bize gelmeden önce çalıştığı en büyük takım hajduk split’ti.

    yarın öbür gün gelsin ister miyim, açıkçası döviz kuru ve daha makul bir yabancı sayısı ve futbol federasyonu yöneticiliklerinin olduğu bir ortamda buna hayır diyemem. tudor iyi bir takım mühendisi olduğunu göstermişti zaten ilk döneminde. geri kalan takım kimyası ve disiplinini de kaybetmeyip, otoriter olacağım diye despot birisi olmaz, oyuncularıyla daha makul birisi olabilirse bence harika bir teknik direktör olacaktır.
  • 6524
    eski teknik direktörümüz.
    östersund a yenilerek sezon açmıştık. daha belhanda gelecek bu takıma diye demeç verip lige çok dominant bir giriş yapmıştı. daha sonra trabzonspor'a yenildik 2 hafta sonra başakşehir'den 5 yedik, çok kötü bir oyunla beşiktaş'a 3-0 yenildik. sürekli başka dizilişler başka oyuncular denendi.

    mesela;=> trabzonspor maçında 4-2-3-1 gibi bir dizilişle çıkıp ndiaye 10 numara gibi tolga ciğerci sol açık gibi başlamıştı.
    => 2 hafta sonra başakşehir maçına 4-2-4 ya da 4-4-2 gibi çıkmıştı. belhanda, tolga cigerci kanat gibi oynamıştı.
    => beşiktaş maçına biraz daha gerçekçi 4-2-3-1 gibi çıkmıştı. denayer sol bek olarak çıkmıştı maça.

    bu tarz değişikleri mancini de çok yapıyordu... oyuncuların yerlerinin rollerinin görevlerinin taktiklerin sürekli değiştiği bir ortamda başarılı olmak zor. özellikle yerli oyuncularla daha zor.
  • 6525
    trabzonun sol beki mustafa akbaşken, maça kanatsız çıkışını hiç bir zaman anlayamayacağım, anlamlandıramayacağım teknik direktörümüz. korkusundan kanatsız çıkmış, geriye düştükten sonra oyuna kanat almış, mustafa akbaşı hayata küstürmüştü o kanat. ki yanlış hatırlamıyorsam, garry rodriguesdi oyuna giren. olan oldu ama, hala aklımın bir köşesinde duruyor, maça kanatla başlayıp, mustafa akbaş üzerinden oynasak 47 gol atamaz mıydık diye... *
App Store'dan indirin Google Play'den alın