resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 6227
    kariyerinde düşüşe geçmiş eski teknik direktörümüz. kendisini yenileyip psikolojik olarak düzelmediği takdirde hırvat liginde takılmaya devam eder. udinese onun için çok iyi bir şanstı bir sonraki adım için. ama insani ilişkileri ve iletişim becerisi düşük, bununla birlikte bazı konularda da inatçı olduğu için kaybetti. pragmatik değildi. hajduk da önemli bir takım kendi liginde, belki orada önemli işler yapıp tekrar yükselişe de geçebilir.
  • 6228
    sabık teknik direktörümüz.

    bir kere şunu söyleyeyim. bu adamı gelirken istemiyordum, -gelmesine karşı çıkmadım-, gittiğinde de niye gitti diye sormadım. çünkü abuklaşmaya başlamıştı. gitmeseydi, neden gitmedi diye sormazdım. fakat bu demek değildir ki adını hiç ağzıma almayacağım.

    bir kere, tıpkı 2011/12 sezonunun neredeyse genelinde fatih terim'in oynattığı oyun gibi, bu adamın 2017/18 sezonunun ilk çeyreğinde oynattığı oyun, benim galatasaray'da hasret kaldığım, izlemeye doyamadığım oyundur. ki bu oyunun mucidi de bir bakıma fatih terim'dir. o oyunu nasıl geliştirebileceğimizi düşünmeliyken, başka oyunları tercih etmeye başladık. bu igor tudor döneminde başladı, fatih terim ile devam etti. dediğim fatih terim o oyunun kralı oynattı, yine oynatır.

    o oyunu hamza hamzaoğlu oynatsa, yine severdim. isimler değişken. mancini olmuş, prandelli olmuş, klopp olmuş, guardiola olmuş. şey, evet.

    yahu bu teknik direktörlük meselesi, kulüpler içinde devamlılığı olan bir müessese değil mi? ister istemez öyle. tabiatı icabı öyle. biri diğerinden devralıyor. devralan selefinden bir takım alıyor sonuçta. 24-28 futbolcuyu, altyapıları, hocaları, eğitmenleri, antrenörleri hepten nasıl değiştireceksin? bir anda, öylece...

    aynı şey başkanlık için geçerli ki bu devamlılık arz eden müessese içinde, sadece dursun aydın özbek'ten sonra gelmesi vasfıyla bile mustafa cengiz çok acayip bir başkandır. neyse olay o değil.

    şimdi ben, galatasaray'da teknik direktörlük yapmış biri için geçmişe dönük referans veremeyecek miyim?
    igor tudor şunu iyi yaptırmıştı, diyorsun. pat. ama şunu da yanlış yapmıştı. doğru. doğruyu yapmaya devam et, yanlışı tekrar etmekten kaçın.
    hamza hamzaoğlu şunu iyi yapmıştı, diyorsun. çat. evlat seviciliğinden bağlanıyoruz.
    mancini desen öyle, prandelli desen başka türlü.

    şimdi biz bu adamlardan hiç mi kazanım elde edemedik? olumlu veya olumsuz olgulardan bir kazanım çıkaramadık mı? çıkaramadıysak, heba olan yıllar... müsriflik... bize yazar tabii.

    ne yapalım yani? yok mu sayalım? hiç adını anmayalım mı? gözden uzak olan gönülden de ırak mı olur? böylece tarihten silinmiş mi olurlar?

    bir kazanımı yok sayalım demektir bu. evet. tecrübedir sonuçta. yani kazanımdır. olumsuzluklar da kazanım olabilir. ne çıkardığınıza bağlı olarak. oysa gözümüze gözümüze sokmamız lazım. hakikaten gözden ırak olanı unuturuz falan.

    kendisi üzerinden fatih terim'e giydirilmesini anlamam. ama sırf igor tudor'u güzelledi -gerçi güzellemeyi geçin adını anmak yetiyor bunun için-, fatih terim'i eleştirdi diye kimilerini tudorcu ilan edenleri hiç anlamam.

    bir kişi kendinden olanı eleştiriyorsa, bu, o sevdiği, saydığı kişinin daha iyi olmasını istediği içindir. eleştiri zaten bunun için yapılır ya, neyse.

    biz daha kendi içimizde yaşadıklarımızdan ders çıkaramıyor, kazanım elde edemiyoruz, kaldı ki mahallemizden çıkıp dışarıda olanlardan ders çıkaralım.

    ulan şu sözlüğe konu dağılmadan bir entri giremiyorum yahu.

    ne diyorduk? ha...

    bir şeyler hissediyorsam gittim konuştum sence. dedim, sevmiyorum. alimallah, has tudorcuyum!
  • 6229
    küçük, baskı olmayan takımların hocası.

    zaten bizimkilerin asla anlayamadığı bir gerçekliğin teknik direktör hali. bi takımda bi futbolcu iyiyse, getir bizde de olur. hoca iyiyse, getir getir.

    ama olmuyor. çünkü her takımda taraftar baskısı, medya baskısı, işleyişler farklı. rijkaard çok zekidir ama profesyonel ortam gerekir. mancini başarılıdır ama transferde elin açık olacak. lincoln, jardel iyidir ama gözler onun üstünde olmalı.

    tabi istisnalar mevcut. o istisnalar tanrı oluyor zaten, asırda şanslıysan iki kere getirebiliyorsun. drogba gibi, hagi gibi.

    tudor da işte, baskı, eleştiri olmayacak, takım hedefinden inanılmaz şaşmış dahi olsa sabredilecek, bi maçta muhteşem oynayıp bi maçta evinde 5 yesen de kimse bi şey demeyecek. tudor götürür o takımı, ortalamanın üstü bi takım olursun bulunduğun lig için. ama o kadar.
  • 6231
    galatasaray'a tek faydasi sabri, semih, hakan balta* gibi gereksizlerden kurtulmamızı sağlamak olan teknik direktör. 2 yıllık sözleşmesi olmasa muhtemelen leşçuk için de aynı şeyi yapacaktı. sneijder, bruma ve podolski gibi isimleri yönetip fayda sağlamak yerine göndermeyi seçerek neden büyük takım çalıştıramayacağını da göstermiştir.
  • 6236
    2017 yazında galatasaray spor kulübünün futbol için atılacak son kurşunu kalmıştı ve kendisi bu kurşunu doğru kullanmıştır.

    önceki iki senede başarısız olan, hiç gitmeyecekmiş gibi gelen bazı oyuncuları göndermiş ve yerine her ne kadar maaliyetli de olsa* kaliteli bir kadro kurmuştur. 2015'deki son kurşununu kullanamayan fenerbahçe'nin şu an hali ortada.

    he tabi o günkü bütçeler bir başkasının elinde olsa belki daha da iyi kadro kurulurdu.(u: mesela fatih hoca ffp'nin kucağına düştü. 50m€ ona verilse bonservisli gençlere yönelirdi) ama yine de kendisi teşekkürü hak ediyor diye düşünüyorum.

    2017-2018 yaz transfer döneminde alınan ana oyuncular:

    mariano:
    4m € + 0.5m € bonus = 4.5m €
    hala kadroda ve maç sayısı haftada 1'e düşünce takır takır oynamaya başladı.

    maicon:
    7m€ + 1m€ bonus = 8m €

    en büyük hayalkırıklığı ama 2020 yazında gelir kapısı olacağını düşünüyorum.

    fernando:
    5.25m€ + 0.9m€ bonus = 6.15m
    ilk 2 sene çok katkılıydı doğru zamanda yolumuz ayrıldı. şu an takımda olsa yine oynayacak kaliteye sahip.

    ndiaye :
    7.5m€ + 1.5m€ bonus = 9m€
    verimsizdi demek yalan olur, o paraları asla etmez ama daha da etmeyeceği bir fiyata sattık.

    belhanda
    8m€ + 2m€ bonus = 10m€

    en büyük eleştiri kaynağı ancak iki senedir şampiyon olan takımın as oyuncusu. keza kadıköy'de seriyi bitiren maçın da as oyuncusu. 2019'daki şampiyonlukta payı azımsanamaz.
    2020 yazında gider diye düşünüyorum.

    feghouli:
    4.25m€ + 0.5m€ bonus = 4.75m
    fiyat/performans çok iyi. ama maaş yüksek. 3 aylar topçusu ama canı isteyince her maçı alır bu ligde.

    gomis:
    2.5m€ + 2.5m€ imza p. = 5m€
    herhalde son 10 yılın en iyi forvet performanslarından birini gösterdi. tadı damağımızda kaldı desek yeridir. o da şu an kadroda olsa bence as oynardı.

    not: "kadroda olsaydı" denilen oyuncular keşke olsaydı anlamında söylenmemiştir. çoğunun gönderilmesi mali şartlar sebebiyle fazlasıyla mantıklı.

    total (bonuslarla) = 47.4m € (9m€ bonus)

    geri dönüş:

    maicon 1.7m € (kira)
    fernando 4.5m €
    ndiaye 16m €
    gomis 6m €

    total = 28.2

    zarar şu an için 19m€ gözüküyor. belhanda ve maicon'un satışlarıyla tek hanelere inecektir. ama unutmamak lazım bu değişim galatasaray'ı 2 sene üst üste şampiyon yaptı ve inşallah 3.sü de yolda. oradan gelen maddi gelirin yanında bu zarar çok da bir şey değil.

    kısacası tudor'a vasata tahammül etmeyip takımın kalitesini arttırdığı ve bir omurga oluşturduğu için teşekkürü borç bilirim.
  • 6242
    sneijder bizden sonra real madrid’te döktürdüğü için göndermesi çok yanlıştı. bruma keza soyunma odasında at koşturması gerekirdi, taktik disiplin vs hak getire.

    şu adama duyulan nefreti anlamıyorum. fatih hocamızın şu an oynattığı oyundan sonra en beğendiğim oyundu tudor’un ilk haftalarda oynattığı ısıran, tempolu oyunu. evet adam büyük bir hoca değildi deplasman ve büyük maçlara çözüm bulamadı, herkes büyük hoca olacak diye bir şey de yok. milletin efsanesi şenol senelerdir yapıyor bunu.
  • 6244
    izlediğim en utanç verici maçta * takımın başında yer alan şahıstır. üstüne maç sonu bjk bu ligin en iyisi, atmosferden oyuncularım etkilendi gibi cümleler kurarak, sahada da yetmezmiş gibi, dışarıda da ezim ezim ezilmemize sebep olmuştur. ha bu arada kendisinden nefret etmiyorum çünkü zaten kendisini hiç sevmemiştim. ama dediğim gibi kendisinden zerre haz etmiyorum ve ismini duyunca tüylerim diken diken oluyor
  • 6245
    sneijder’ı yollayarak üzerine belhanda’yı alarak. nasıl benden hoca olamaz tezine imza atmış. genç romantiklerin hayranı olan galatasaray için hiçbir vasfın bulunmadığı bir hocaydı ve halen öyle.

    derbi ve büyük maç kazanma özürü ile galatasarayın mottosuna yaklaşamadığı gibi bir maça da beyaz tişört ile çıkacak kadar profosyonellikten uzaktı.

    ancak kendisi mekanlarda çok güzel yer ve içerdi.
    kazansak veya kaybetsek kendisi ekibi ile futbolcuların çıkmadığı mekanların bir numaralı adamıydı.
  • 6248
    teknik direktörlük kariyerinde elle tutulur başarısı olmadan, galatasaray gibi takımda 'dediğim dedik' tavrıyla uzun süre çalışamayacağı belliydi.kendisinin 2017-2018 sezonu başında oynattığı futbol heyecan vericiydi ama o kadar. 7-8 haftalık bir süre.

    takımın yenilenmesi kendine mi cenk ergün'e mi yazar emin değilim. fakat sneijder'in gönderilmesi tamamen kendisinin icraatı. imza attığı andan itibaren sneijder'e mobbing uyguladı. oynatmadı, basının önüne attı.malzeme arayan basın affetmedi tabii. 33 maçta oynayıp 5 gol, 17 asist yapan sneijder için küçük maçların oyuncusu dediler.

    futbolsuz günlerde, eski maçların etkisiyle badem gözlü olmasın. kendisi sneijder'i gönderen adamdır.daha fazlası değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın