son 2 senenin şampiyon kadrosunun kemiğini kendi inandığı futbol görüşüne göre hazırlayan teknik direktördür. aldığı oyuncuların aldığı maaşları, maliyetleri fazla olabilir ama kaliteli futbol kaliteli oyuncu ile oynanır. ve her kalitenin bir masrafı olduğu gibi oyuncuların da olmuştur. aldırılan oyuncuların genelinden bonservis elde ediyoruz ve etmeye devam ediyoruz, edeceğiz. aldırılan en kötü oyuncu olarak
latolevici olarak tanımlasak yalan olmaz ama yönetim tarafından 2 ay boyunca
asamoah'a yoğunlaşılıp sonrasında alternatifi olmaması sonucu yapılan ülke içinde belli seviyesi olan bir isimdi olarak bakmak gerekir. o meşhur
östersunds faciasından sonra yapılan basın toplantısında dik durup art niyetli muhabirlere karşı çat çat cevap vermesi bile ne kadar onurlu ve dik bir karakteri olduğunu gösterir. aynı muhabirler ülke puanını yok sayarcasına avrupa maçlarına yedek kadroyla çıkan
abdullah avcı'ya aynı şekilde sormadıkları için her zaman aklımda niyetleri kötü bileceğim. sonuç olarak alınan ağır yenilgiler sonunu hazırlamıştır. iyi ki de hazırlamıştır. fatih hocamıza seneler sonrasında tekrardan kavuştuk. sene başında yaptığı kondisyon yüklemesiyle devrenin ikinci yarısında takıma faydası dokunmuştur. fatih hocam bunu dile getirdiğini de söylemeden edemeyeceğim. hiç bir zaman kötü hatırlamayacağım taktik bilgisine saygı duyduğum eski teknik direktörümüz. ağır yenilgilerinden birisi de beni en çok etkileyen
beşiktaşdeplasmanıdır. ama sadece hocaya mal etmemek gerekir diye düşünüyorum.
muslera o golü yemese maç oralara gelmeyecekti belki de iyi bir ilk yarı geçirmiştik. ben tv karşısında olmama rağmen çöktüm mücadele eden, koşan, futbol oynamaya çalışan takım arkadaşlarının konsantrasyonunu, psikolojisini düşünemiyorum.
yürüyedur
igor!