17-18 sezonu'nda ligde 15 hafta geçti. antalya'da 35 derece sıcakta %90 nemde bir kornerde anlık konsantrasyon kaybıyla duran toptan yenen golle gelen beraberlik dışında henüz anadolu takımlarına puan vermedi. zaten lider oluşumuzun sebebi de bu.
22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçında serdar aziz sakatlanan kadar oyun planı tuttu. gole de yakındık. ne zaman ki sakatlandı oyun dengelendi. buna rağmen 602tan sonra oyun lehimize dönmüştü, cüneyt çakır'ın penaltımızı vermemesi, belhanda'yı da uyduruk bir pozisyonda atmasıyla 10 kişi kaldık ve maç sonuna kadar kaleye şut bile çektirmedik.
bence o şartlarda 1 puan kötü değil
29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçına kötü başladık ama gol de yememiştik. eğer halis tetikçisi fernando'nun ayağını kırmaya çalışan bero'yu atsa her şey lehimize dönecekken, uyduruk bir pozisyonda kumpasa gelip, arkadaşını savunan feghouli'nin atılması ile belhanda'nın da olmadığı maçta, yetenekli ayaklarımızdan birini de kaybedince bizim için maç daha sıkıntılı bir hal aldı ve kaybettik. bu maçı ben tudor'a yazamıyorum.
18 kasım 2017 başakşehir galatasaray maçı yine maça çok kötü başlamadık ama hakemin uydurduğu bir duran topla golü yedikten sonra çözüldük. 2-1'i bulunca ümitlensek de hemen peşine gelen golle maç psikolojik olarak bitti. takımın bu psikolojik durumu hocayla ilgilidir, bunu kabullenemem, galatasaray'ın 5 yemesi hoca değişikliği sebebidir. bu maçı hocaya yazıyorum.
2 aralık 2017 beşiktaş galatasaray maçında ilk yarıda çok baskı yedik gibi görünse de maçta net pozisyonları yakalayan taraf bizdik. beşiktaş'a karşı iyi takım savunması yapan her takım beşiktaş'ı zorluyor zaten. bence planı kötü değildi ama 2. yarının başında muslera'nın hatasından sonra takımın aldığı hal kabul edilemez. bu da b.şehir maçında 3-1'den sonraki durum gibi. maçtan koptuk ve tarihi bir hezimetten kurtulduk. yine takımın bu 1-0'dan sonra oyundan kopması olayı tamamen hocayla ilgilidir ve bunu da hocaya yazarım.
kariyerinde ilk kez galatasaray gibi bir takımı çalıştıran bir adamın hata yapmama şansı yok. özellikle oyuncu değişiklikleri konusunda biraz daha kendisini geliştirmeli. maçı daha iyi okumalı vs. yalnız lige 8 maçta 22 puanla başlamasa ilk 5-6 haftada derbileri oynayıp sonrasında 8 maçta 7 g 1 b alsa şimdi efsaneydi ama lige çok iyi başlayıp, zor dönemde gerek kendi hataları ve gerekse galatasaray'a yapılan hakem ve tff kurullarının operasyonu ile bir anda tarihte görülmemiş şekilde baskı altında kaldı.
yani bir hoca düşünün ki, taraftardan neredeyse destek görmüyor, yönetim sezon başında üst akıl diye birini başına getirmek istemiş, becerememiş. o varken kulüp efsanesine kurlar yapılmış
*, kendisinden daha başarısız olmasına rağmen rakiplerinin hocalarına ses etmeyen medya, sürekli üzerine oynayıp, onunla uğraşmış...
vallahi bu kadar puan alması ve şu anda lider olabilmesi bile mucize.
muslera dışında geçen yıl ilk onbir oynayan hiçbir oyuncu yok. serdar aziz yeni transfer gibi, linnes bu sene başladı oynamaya, carole oynuyordu. lato da yeni zaten. defansın tamamı yeni.
orta saha ve hücum hattı zaten olduğu gibi değişti.
yepyeni bir takımla inişler çıkışlar yaşaması çok normal. e biz zaten getirirken de guardiola'yı getirmediğimizi biliyorduk.
dursun aydın özbek gibi bir başkanın olduğu yerde fazla bir beklentiye girmek anlamsız.
hep söylüyorum östersundlkahsdkjas'a 20 temmuz gecesi elendiğimizde göndermediyseniz sezon sonuna kadar arkasında duracaksınız ama bizim yönetim panikle, ne yapacağını bilmeden, hocaya güvenmediğini de ima ederek, hatta as başkanı hocaya "medya ile uğraşan kişiler fazla barınamaz" gibi laflar edecek kadar saçmalamışken yine buralara iyi geldi.
bu kadar baskı altında ve inanılmadığım bir yerde çalışırken, yerinde ben olsaydım muhtemelen
9 aralık 2017 galatasaray akhisar belediyespor maçından sonra istifamı verir, lider olarak takımı bırakırdım.
"alın ne haliniz varsa görün, kimi istiyorsanız da getirin" derdim!
ben tarihte galatasaray taraftarının bu kadar bölündüğü, bu kadar zayıf bir yönetimin olduğu bir dönem görmemiştim.
tüm bu şartlarda bence iyi iş çıkarmış.
ligin duayeni ve son 2 yılın şampiyonu şenol güneş. 8 kişiyi şampiyonlar ligi'ne götürmediği halde lige konsantre edemeyip 10 kişi kalan rakibine karşı çift forvete 79. dk.da dönüyorsa ve kanatlardan 200 tane orta yaptırmaktan başka bir hücum yapamıyorsa, medel, lens, negredo gibi silahları lige hazırlayamadıysa ama bunu tek bir yorumcu bile eleştirmiyorsa, aykut kocaman ve iğrenç oyun planını kimse eleştirmeyip 4 maç kazanınca aykut'a efsane muamelesi çekiliyorsa sanırım tudor'a karşı biraz daha yapıcı davranmak bizim görevimiz.
yani pragmatist bakınca fatih terim'in şu ligi normal şartlarda sallayacağı allah'ın emri. fakat mevcut konjonktürde(tff ile davası, siyasilerle arasının limoni olması) ne yapacağı belirsiz. kaldı ki bazı şeyler var ki sindirmesi zor.
neyse fatih terim'in şu şartlarda gelmeyeceği netken artık tudor'a biraz daha destek olmak gerekmez mi?
yani bunu kendisi yüzünden ruh hastası olup, buralardan uzaklaşan biri olarak yazıyorum.
önümüzde güzel bir fikstür var. eğer bu bölümü minumum kayıpla geçebilirsek içerideki derbilerde 52 bin kişi takımı zaten itecektir. o maçları kaybetmemek bile yetebilir.
zaten medya bu kadar aşağılık şekilde eleştirdikçe, rakip takım hocası bile sallayabildikçe, yönetim arkasında durmadıkça adama karşı daha hassas olmaya başladım.
dursun aydın özbek ile birlikte kaç defa hoca değiştirdik ve bir faydasını görmedik. mayıs 2018'e kadar da yönetim aldığı kararın arkasında durmalı ve artık lige konsantre olmalıyız.
devre arasında yapılacak 2-3 transfer ile bu çok kritik sezonu şampiyon tamamlamamız gelecek için de son derece kritik.
haydi be hoca, yap şu işi!
kovulma sonrası edit: yapamadı, kendi ayağına sıktı! bir insan bu kadar da saçmalamaz.