kendisine karabükten galatasaray yolunu açan şey 1-kompakt ve mücadeleci bir karabük oluşturması 2-diğer süper lig hocaları gibi 4-5-1 daya 3 ön libero koy kafasında olmaması 3-çağdaş taktikleri her an deneyebilmesi
şimdi bu taktiksel konuyu birazcık açalım
geçen sene karabük ile seyircisiz maçta ilk defa izledik biz tudoru. karabükte bulunduğu sürece oynattığı 3-4-3'ün verimli olduğunu gördük. kalabalık orta saha ve uygulanan pres 3 defansif orta saha ile maça çıkmaya çalışan, ziya doğan kafasındaki süper lig hocalarını zor durumda bıraktı. 2 merkezi orta saha 2 kanat bek 2 forvet arkası ile orta saha egemenliği çoğu maçta anadolu ekiplerine karşı başarılı oldu ve bu başarı galatasaray kapısını kendisine açtı
ilk geldiği maç için- yanlışımız olmasın varsa affola- perşembe gelmiş ve mecburen maça az taktiksel antreman ile çıkmış, taktiksel varyasyonlarını görememiştik. takımın 4-2-3-1 ile puan kaybetmesi mevcuttu. gençlerbirliği ve beşiktaş maçlarında iyi uygulanan 3-4-3 ancak uygun olmayan oyuncu profilleri ve talihsiz goller sebebiyle 3-4-3 rafa kalkıp, kendisi sezonu 4-2-3-1 ile bitirmişti.
arkadaşlar galatasaray futbol takımının 4-2-3-1 denen illetten bir an önce kurtulması lazımdı ve tudor belki avrupa liginden elendikten sonra belki de istediği oyuncu profili değiştikten sonra buna karar verdi.
4-2-3-1 tarihçesi: 92 dünya kupasından sonra düşüşe geçen 3 defanslı taktikler, yerini hızlı bir şekilde 4lü taktiklere bıraktı. ingiliz futbolunda her zaman en popüler taktiklerden olan 4-4-2 hem 2 forveti ile yeterince gol izlettiriyor, hem de çift yonlu oynama işini yeteneksiz kenar beklerden alıp, kısmen daha teknik olan kanat oyuncularına yüklüyordu. 2000ler ilerlerken ise başarılı 4-4-2 durdurulmalıydı ve antitez bulundu. orta sahadaki kişi sayısını forvetten bir kişi düşmesini göze alarak arttırdılar ve 4-4-2 oynayan takımların forvetlerinin top hakimiyetinde gözle görülür düşüş oldu. düşüş olmayan takımlar ise yeterince teknik ve dirençli orta sahaları olan büyük takımlardı.
türkiyede alexli fenerbahçe dışında hiç bir zaman efektif bir 4-2-3-1 oynanmadı. galatasarayımızın en iyi kanat oyunculu zamanlarında bile(arda-kewell-keita vb..) 4-2-3-1 ister istemez 4-5-1e evriliyor. orta sahadaki top yüzdeleri yalnız kalan tek forvetle yapılan set oyunlarında gol olarak skorborda yansımıyordu.
2007-2008:kalli. lincolnün oynayıp,oynamamak arasında kaldığı, taktik olarak 4-2-3-1 ve 4-4-2 görülüyor.sonuç:şampiyonluk
2008-2009: skibbe-bülent k. arda-lincoln-kewell-baros(nonda)'lı sene.4-2-3-1 ana taktik. skibbe sene sonunu göremiyor, bülentle olmuyor. ancak set oyun oynamak zorunda kalmadığımız avrupa maçlarında başarılı bir performans vardı.sonuç:(bkz:
skib bıraktı)
2009-2010: rijkard.total futbol olarak geldi. arda-elano-keita-baros(jo-dos santos-nonda). bakınca tank gibi hücum hattı ancak 4-3-3 ve elanonun arkası dolu değil. bir sene daha devam dendi.
2010-2011: rijkard-hagi-bülent ünder. aslında bu üçlü o yaşta sahaya çıkıp oynasa gs daha başarılı olurdu. taktik bilmiyoruz öyle kara delik bi seneydi. ben kafamdan sildim o seneyi. sonuç: (bkz:
kara delik)
2011-2012: terim. belki de türkiyede uygulanan en başarılı 4-4-2. sonuç:şampiyonluk
2012-2013: terim. sneijder ve drogba öncesi 4-4-2, sonrasında 4-3-1-2. sonuç: şampiyonluk
2013-2014: mancini. bol varyasyon, sneijderin trequartista olduğu zamanlar. 3lü ve 4lü bi sürü taktik gördük. çok etkili oyunlar seyrettik. sonuç: gs 2.
2014-2015: prandelli-hamza. prandellinin başta gsye 4-2-3-1 oynatmak zorunda hissetmesi. sonrasında 3lü uygulamaya çalışırken herkesten 4 yememiz. sonuç: hamza bey ile gelen şampiyonluk ama nasıl oldu hala şaşkınım.
2015-2016: hamza-m.denizli-riekerink. sonuç:(bkz:
kara delik reloaded)
2016-2017: riekerink-tudor. sonuç: (bkz:
kara delik revolution)
şimdi son on seneye bakarsak, gelen şampiyonluklar ve en başarısız olduğumuz seneler incelenirse ne demek istediğim daha net anlaşılacaktır. türk futbolundaki bir çok stoper, sırf fiziği ve staminası var diye oynayan ortalama 70-80 futbol iqsuna sahip, yenice budaksız odundan evrilmiş kişiler. eğer sen bu iki budaksız odunun kucağına, tek forvetini koyarsan, kanat oyuncuların ceza sahası çaprazlarında(köşelerinde ya da yayda) değil de taç çizgisinde beklerse, on numaran dribbling ile içe katatebilen ya da 2. santrofor özellikleri olmayan biri ise başarılı olman imkansız. bu durumda yapılabilcek 2 şey var
1)4-4-2ye dön. 2 defansı 2forvetle eşle. illa ki adam paylaşım hatası olacaktır.
2)tudorun şu an yaptığını yap...
peki tudor şu an napıyor
mariano-maicon-serdar-linnes
ndiaye-fernando-tolga
garry-belhanda
gomis
aslında şuan gs 4-3-2-1 formasyonu ile sahaya çıkıyor. kağıt üzerinde la bu çam ağacı ne işe yaricak noelde keseriz en fazla diyorsun, bu taktikle noeli de göremez tudor diyorsun ama olayın trik noktası rakamlarda değil felsefede. defans çizgisinin önde olması, takım boyunun kısaltılmasına, 3 merkez ortasahanın top rakipteyken omurgayı sapasağlam tutmasına yol açıyor. gomis belhanda ve garrynin takım presine katkısı ile yaklaşık 6 kişilik bir grup sahanın 40 metresini defansif manada parselleyebiliyor. peki atakta durum nasıl
maicon-fernando-serdar
mariano-ndiaye-tolga-linnes
garry belanda
gomiş
fernandonun başarılı top çıkarma, kesicilik ve sertlik özellikleri sebebiyle iki stoper arasına gömülmesi, önceden stoperlerden pas bekleyen beklerimizin orta saha çizgisinin 15 metre geride durmasına sebep olurken, şimdi orta saha çizgisinin 5 metre önünde durmasına sebep oluyor ve orta saha 2 bek 2 merkez orta saha ile dörtleniyor. 2 b2b orta sahamızın dinamizmi, 2 forvet arkası sarkık oyuncumuzun rakip stoper ve bekleri arasındaki koridorları doğru değerlendirmesi sebebiyle galatasaray bir anda hücumları 6-7 kişi yapar oluyor, tek forvet (gerçi gomise tek forvet demek ayıp olur) olmanın dez avantaji bir anda 3 forvet 4 orta sahalı bir avantaja dönüyor. ataklardaki bu diziliş tudor beyin karabükte başarılı ile uyguladığı 3-4-3ün örneğidir ve şuan işlemektedir. kendisinin bu taktikte devam etmesi ile birlikte daha iyi yerlere geleceğimizi ümit ediyorum.