https://www.youtube.com/watch?v=Q6USiry7Wrs zamanında sneijder hakkında şu sözleri söyleyen teknik adam. sneijder, her hafta attığı muazzam goller ve oynadığı muhteşem futbol ile hamza hamzaoğlu'nun vizyonunun ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor. gerçekten türk futboluna en büyük zararı yine biz türkler veriyoruz. hani "meyve veren ağaç taşlanır" diye bir söz vardır ya hamza hamzaoğlu'nun bu sözleri söylerkenki psikolojisi tamamen budur. hocası fatih terim'in etkisini de göz ardı etmemek lazım. yoksa ordaki amacı futbol çerçevesinde futbolcuyu değerlendirmek değil. tamamen klasik yabancı düşmanlığının dile gelmesi olay. bunun yansımalarını zaman zaman hamzaoğlu'nun ilk 11 seçimlerinde ve takım yönetiminde görebiliriz. özellikle yerlilere gösterdiği aşırı yumuşaklık, takıma rehavet olarak geri dönüyor. abi-kardeş ilişkisi bir teknik direktör için hiç uygun değil. teknik adam, sahanın kenarında her oyuncusuna eşit şekilde otoritesini hissettirmeli.
"borçlar yavaş yavaş insanları doğru yola getiriyor. yerli oyuncular ve teknik adamlar daha revaşta o yüzden. 10 tane yabancı teknik adam gelsin kaç kişi başarı için gelir? çok azı. çoğu para için gelir. ama yarın ekonomimiz yine düzelsin bizde yine uçarız para savururuz."
bu sözleri bjk derbisinden önce, yani galatasaray'da göreve başladıktan 1 ay sonra verdiği bir röportajda söylemişti. hamza hamzaoğlu, sneijder hakkında her ne kadar hatalı olduğunu kabul etse de hala yabancılara karşı bir ön yargı barındırdığı hissediyorum. yukardaki açıklamaları bunu doğrular nitelikte. bence bu kötü alışkanlığı hakan şükür, fatih terim gibi isimlerden edindi. eğer ilerde başarılı, çağdaş bir teknik adam olmak istiyorsa bu tür fikirlere, zihin detoksu uygulamalı. yani bu düşüncelerden kendini arındırmalı. çünkü futbolcunun ve teknik adamın yabancısı, yerlisi olmaz. takıma yararlısı ve zararlısı vardır. ayrıca yerli-yabancı ayrımı gibi yaşlı (tecrübeli)-genç (tecrübesiz) ayrımından da uzak durmalı. çünkü önemli olan sahadaki performansı, sadece futbol literatürü içinde tarafsızca değerlendirip adaletli bir şekilde formayı dağıtabilmek. sırf 12m euro verildi diye illa bruma'yı oynatmak zorunda hissetmemeli kendini. fiyat etiketlerini bir kenera bırakıp, takıma zarar veren futbolcularda ısrarını sürdürmemeli. böylece sinan gibi genç yeteneklerin önünü tıkamamış olur.