resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Yardımcı Antrenör
Takım:Al-Shabab
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 9626
    son 10 senede kazanmış olduğumuz en kritik ikinci şampiyonluğun* mimarı olan aslan hocamız. bugün o şampiyonluğun yıl dönümü. 2014-2015 sezonundaki performansını a'dan z'ye ölene kadar savunacağım. gördüğüm tek bir hatası yok ama o dönem aşırı şımaran galatasaray taraftarı var ne yazık ki. elinde burak yılmaz ve umut bulut varken 5 milyon euro'ya mario gomez istediniz adamdan. hesap kitap hak getire. o dönem o maaşı gomez'e veren adamı "paralar nerde?" diye gönderdiler hatırlarsanız. bir de neymiş, taraftarla inatlaşmışmış. oğlum taraftar kim yaa? taraftar kim? taraftar kim ki takımın teknik direktörünün kararını sorguluyor. al işte adam taraftar istedi diye ersun'u getirdi, aynı taraftar yolladı ersun'u. hadi fatih hoca ile de inatlaşsanıza. bakın bakalım ne oluyor? hocam dördüncü yıldızı geldi taktı armanın üzerine. fatih hoca'yı milli takımda olduğu için bir yana koyarsak o dönem kendisinden başka kimse bu şampiyonluğu alamazdı. gittiği sezon da takımı kendisinden başka kimse şampiyon yapamazdı? yapamadı da. kendisi sonrası fatih hoca gelene kadar takıma getirilen teknik adamlar sırasıyla, eleğini asmış mustafa denizli, teknik direktör bile olmayan jan olde riekering ve tudor. hadi tudor'u biraz daha ayırabiliriz bunlardan. o en azından kenarda bir hoca gibi duruyordu ancak herkese soruyorum bu 3 hoca yerine takımın başında hamza hoca kalsaydı daha mı kötü olurduk sizce? bunları bas bas bağırdık zamanında, hala da anlatıyoruz adam hala mario gomez diyor. sabri yerine dani alves istiyorlar o da olmadı porto'ya 3 milyon euro'ya imza atan maxi pereira'yı istiyorlar. ffp iyice sıkıştırmış ve sağ beke 3.5-4 milyon euro vereceğiz. çok güzel çocuklar, aferin.
  • 9627
    balık hafızalı taraftarlara anlatmak gerek kendisi galatasaray'a teknik direktör olduğunda gelenden geçenden dört yiyen bir takım vardı. muslera dört yiyen takımın kalecisiydi. sneijder o gelene kadar ayı avcılığı yaptığı derbi hariç yokları oynuyor ön libero olarak defans yapmaya çalışıyordu. 2014-2015 sezonundaki şampiyonlukta muslera ve sneijder kadar katkı vermiş yasin öztekin kadroya bile giremiyordu. hamza hamzaoğlu geldikten sonra şampiyonluk virajına girilen son düzlük hariç hem içeride hem dışarıda bol golle kazanılan maçlar ve galibiyet serileri yaşanmıştır. şu adamın aldığı üç kupayı takdir etmeyi öğrenelim. kendisi yerine prandelli, riekerink veya tudor bu başarıya sahip olsaydı tüm yanlışlarına rağmen başlıkları her puan kaybı veya futbolsuzluk dönemlerinde hortlatılırdı.
    adı carlo carloeni olsaydı şimdi kendisine sallayanların öve öve bitiremeyeceği adam olurdu.
  • 9628
    iletişim sorunları, gereksiz inatları, olmayacak bir yönetime arka çıkması çok konuşulmuş. 2014-2015 şampiyonluğundaki katkısı da çok konuşulmuş. o yüzden bunları geçip, hamzaoğlu'nun başarısız olmasıyla meşhur 2015-2016 sezonuyla ilgili bi iki noktayı hatırlatasım geldi:

    1- takıma takviye yapılmasını beklerken transferin son günü şok şekilde felipe melo ve alex telles inter'e gönderildi. melo'nun yerine alınan grosskreutz bir dakika bile forma giyemedi. yani takımın belki de en önemli mevkisinde eksik adamla sezona başladık.

    2- ilk iki maç sadece 1 puan aldıktan sonra ligde sonraki 8 maçta yenilmeyerek 20 puan aldı. rize faciasına rağmen 11 maçta 21 puanımız vardı. galatasaray'ın son 10 yıldaki neredeyse tüm şampiyonluklarında bu haftalar bu puanlarda geçilmişti dolayısı ile havlu atmış değildik. ancak kendisinden sonra gelen denizli'nin +21 puan toplaması için ligin 30. haftasına gelmemiz gerekti.

    3- takımın bu meşhur başarısız sezonda çıktığı 11 maçın üçü, başakşehir, trabzonspor ve fenerbahçe deplasmanlariydi. bu 3 deplasmanda 2 galibiyet bir beraberlikle 7 puan topladık. bu aynı zamanda ikinci yarı bizim için müthiş bir fikstür avantajı demekti. ancak denizli yönetiminde ikinci yarı tamamı iç sahada olan büyük maçlarda sadece 7 kişi kalan trabzon'u yenebildik.

    yalan yok o sezon çok da iyi bir futbolumuz yoktu. kalsaydı şampiyon olurduk denemez. hamza hoca da ayrıldıktan sonraki demeçleri ile yer yer 'uzak dursun' dedirtti. ama saha içinde en başarısız sezonunda bile elindeki malzemeden iyi yararlandığını konusunda hakkını teslim etmek, "2014-2015'te tüm maçları rahat kazanıp şampiyon olamadı ki" ya da "muslera ve sneijder o gelince takımı şampiyon yapmaya karar verdi, ama ertesi sene yapmayasıları tuttu" diye eleştirmekten daha hakkaniyetli geliyor.
  • 9630
    melo'yu gönderip yerini bilal ve hakan baltayla doldurmaya çalışan teknik direktördür. dursun bakkal kendisi takımdan gittikten sonra melo transferiyle ilgili şöyle bir demeç vermişti: "hamza hamzaoğlu yanıma geldi, melonun gitmesini istiyordu, melo takımda kalmak istiyordu, transfer netlesmemisti. melonun kalma ihtimali olduğunu söylediğimde hamza hamzaoğlu oturduğu koltukta terlemeye basladi,."

    o melo gittiği takımlarda halen 11 oynarken biz yerini daha yeni kiralık lemina ile doldurabildik. o da kiralık yani düşünün.

    dördüncü yıldızı takan hoca olması elbette önemli ama sonraki sezon var olan takımın üstüne ekleme yapacağına elindekileri de dagitmayi seçip bizi rezil bir sezonla başbaşa bırakan kişidir. galatasaray'dan gittikten sonra da o dönem çalıştırdığı takımın avrupa iddiasiyla ilgili demeç verirken galatasaray'ın ffp dolayısıyla avrupa'ya gitmeme cezası alması ihtimali olduğunu daha her şeyin bitmedigini ifade etmiştir. kovulduğu takımın ffp den ceza almasını temenni eden bir adamın halen sözlükte savunulması da ilginçtir.
  • 9631
    kendisi ile ilgili çok önemli bir nokta atlanan eski teknik direktörümüz. transferi kendisi mi istemedi, o dönemki yönetim mi böyle böyle deyip ikna etti orasını bilemem. ancak biz o dönem transfer yapmamış olmamıza rağmen 1+1 yıl uefadan men edildik. burada sözlükteki vizyon dolu transfer listelerinden birini yönetime verip o oyunculardan en az 3-4 tanesini yönetime aldırsa muhtemelen düz 2 yıl yada 2+1 yıl belki de 3 yıl falan men edilecektik.

    ayrıca daha sonrasında dursun özbek ve cenk ergün 40 milyon euroluk bir kadro kurdu. o 40 milyonluk kadro şampiyon olmasına rağmen mustafa cengiz başkanın üstün çabaları olmasa yine avrupadan men ediliyorduk. yani tamam adam belki de gerçekten vasta sevici ve evlatçıydı, bütçe olsa da transfer istemezdi bilemiyorum ama bizim ekonomik yapımız dışarıdakine göz koymaya müsait de değildi o dönem.
  • 9632
    yakın zamanda felipe melo şöyle bir açıklama yapmıştı:

    “inter çocukluktan beri benim rüyamdı. galatasaray'da tarih yazdım ve orada kalmak benim için kolayı seçmek olurdu. taraftarlar için bir idoldüm. 3 yıllık sözleşme imzalayabilecek durumdaydım. ancak ben yüzde 50 indirim yaptım ve inter'e gittim. kalbimi dinledim.“

    sanırım kendi ifadelerine göre gidişinde hamzaoğlu’nun pek payı yok. pek tabi melo’nun kulübün arkasından konuşmayacak kadar delikanlı bir adam olduğu malumunuz ki maç esnasında kendine küfreden fırat aydınus’a öyle şeyler maç sırasında olur diyerek konuyu kapatan bir insan.

    öte yandan hamza hoca’nın vasat sevici olduğu ya da düşük vizyonlu olduğu gerçeğini bence hiç bir şey değiştirmez.

    edit: vasat sevicinin altını dolduralım da hariçten gazel okumuş gibi olmayalım.

    şahsen bir antrenörün kulüp şartları gereği takımı vasatlarla doldurmasının, vizyonda eksiklik ya da basiretsizlik olduğunu düşünüyorum. kiralık oyuncu denen bir gerçeklik var. takımı kaliteli oyuncu ile kurmanın çeşitli yolları var. yönetim paramız yok diye hocaya ağlıyor, takımın profilini düşürmek istiyor ve hoca da bunu kabul ediyorsa takıma fayda değil zarar vermiş olur. prensipleri olan hoca şampiyonluk kadrosunu kurmayan yönetime restini çeker ve işini bırakır. nazarımda daha değerlidir. galatasaray her sene şampiyonluğa oynamalıdır.
  • 9635
    kendisinin en büyük hatası gerçekten galatasaray terbiyesine sahip, vefa duygusuyla dolu bir adam olmasıdır. galatasaraya kalkan olmak için kendisini feda etti. gazi olmak, en kötü ihtimalle şehit olmak istemişti ama bok yoluna giden niyazi oldu.

    halbuki o şartlarda ben bu ekonomik koşullarla kafamdaki futbolu oynatamam deyip istifa etse şimdi efsane olarak anılacaktı. manciniyi severim ama hamza hocam mancinin yaptığını yapmamış, kalıp mevcut durumu yönetmeye çabalamıştır. ama hamza hocam burda mancininin %5'i kadar değer görmez ya neyse.

    suyun öte tarafında trabzondan 3 kere kovulan ersun yanal daha 5 ay öncesine kadar fatih terimle karşılaştırılıyordu. bugünlerde de durum farklı değil; erol buluttan kendilerine pochettino yaratacaklarını sanıp hergün güzelleme yapıyorlar. ama biz fenerbahçenin henüz gerçekleştirebildiğine dahi şahit olmadığım 3 kupalı şampiyonluğu kazanan hamza hocayı (1+oglu)parantezine alıp taşak geçtik.

    hamza hocamda vefa çok da, bizim taraftarımızda zerresi yok. keşke hoca da sadece kendisini düşünseydi ve para suyunu çektiğinde dakikasında kaçsaydı. şimdi bir köşede fatih hocadan sonra oturacağı koltuğu bekliyor olacaktı, ona en büyük desteği de bugün burada ona gömenler verecekti. ama hoca elindekilerle savaşmayı seçti. olsun varsın hocam biz senin değerini ve kazandırdıklarını görüyoruz.
  • 9636
    hamza hoca'nın dönemi ikiye ayırılır:
    1.sezon bitmeden önce
    2.sezon bittikten sonra

    burada başlık altında okuduğum iki düşünce tarzı olaya tümden bakıyor, ben farklı bir yolla anlatmak istiyorum. olayı ikiye böldüm ve şimdi anlatmaya başlıyorum.

    1.kısımda hamza hoca'nın başına geçtiği galatasaray ne yazık ki o dönemki fenerli arkadaşlarım tarafından 4 esprisine maruz kalmıştı. hamza hoca geldikten sonra o sezonda galatasaray üst üste oynadığı iki rakibe (bkz: balçova yaşamspor) (bkz: konyaspor)karşı aldığı skorları birleştirince 1905 ortaya çıkıyordu. bu duruma galatasaray bir anda gelmemişti. hamza hoca muslera'nın da dediği gibi taktik açısından bir dahiydi. hakan balta yı stopere çeken ilk isim kendisiydi. burak yılmaz santraforda çok ofsayta düşüyor diye 10 numaraya çekilmişti, 10 numarada oynayansneijder ise sol kanada geçmişti. presçi birisi olanumut bulut bir nevi sahte forvet olarak oynuyordu. ayrıca melo'nun sakatlandığı dönemdehamit altıntop melo'nun mevkisinde müthiş performans sergilemişti. ilk yarıda neredeyse süre bulamayan yasin öztekinden aldığı katkı hepimizin hafızasında. sezon bittiğinde ise çok şükür şampiyon olarak 4 yıldızı takmıştık.

    gelelim 2.kısma.
    sezona sabri ile devam edeceğiz diyince taraftarlarda homurdanma başlamıştı. santafor bölgesine kolbenin sigthorsson u çok istemişti ama ne yazık ki transfer gerçekleşmemişti. bruma kiralık gönderilmiş yerine lukas podolski gelmişti. sol beke lionel carole büyük umutlarla transfer edilmiş, alex telles ve felipe melo inter'e kiralanmış melo yerinebilal kısa, jem paul karacanve jose rodriguez transfer edilmişti.

    gördüğünüz üzere birinci kısım ne kadar iyiyse ikincisi o kadar kötü.

    bana sorarsanız hamza hoca bu tecrübe sonunda galatasaray 'a sezon sonuna kadar geçici teknik direktör olarak gelebilir ama uzun süreli imzaladığımız takdirde yine aynı tartışmalar gerçekleşecek.
  • 9637
    hamza hoca fatih terimden sonraki en uygun isim. terimin veliahtı diyebiliriz. taraftarımız kıymetini tam manasıyla bilmediysede hiçbir zaman taraftara kırgınlığı olmamıştır. kendisi zaten galatasaray sevdalısı bunu bilmeyen yok sanırım. gençlerbirliği maçı sonrası fatih terimle beraber ortak basın toplantısı düzenleyerek ne kadar saygılı vefalı biri olduğunuda gösterdi bizlere. olası terim ayrılığında (allah terimin eksikliğini bize göstermesin) kesinlikle bizimle tekrar beraber çalışmasını isterim. kendisine kariyeri boyunca başarılar diliyorum. allah yolunu açık eylesin.
  • 9638
    takımımızla 3 kupa kazanmış eski teknik direktörümüz. kimse kusura bakmasın ama kendisi vizyonsuz biridir. eğer kendisi bir daha galatasaray'ı çalıştıracak olursa...
    1- transfer işlerine karışmayacaksa
    2- yerlileri futbolcuları övüp yabancı futbolcuları yermeyecekse
    3- galatasaray'ın vizyonuna uygun açıklamalar yapacaksa
    bir şans daha verilebilir.
  • 9640
    ne kadar yeteneksiz, ne kadar teknik taktik bilgiden yoksun, ne kadar yerli sevici, ne kadar galatasaray futbol takımı teknik direktörlüğü seviyesinde olmadığını, olamayacağını anlamak için takımın başında çıktığı aşağıdaki iki maçı izlemenin, hatırlamanın yeterli olacağı teknik direktör değil antrenör.

    (bkz: 30 eylül 2015 fc astana galatasaray maçı)

    (bkz: 7 kasım 2015 çaykur rizespor galatasaray maçı)
  • 9641
    galatasaray'da görev almış türk futbolunun en temiz kalpli adamlarından biridir.

    galatasaray sayesinde 3 kupa kazanmış. her sene 3 kupa kazanıyormuşuz gibi bir de.

    terim'e karşı kullanılan dilin benzeri. 'galatasaray olmasa bu hocalar kim abi?'

    'e baba sen geç takımın başına sen kazan 3 kupa zaman' diye sormazlar mı adama?

    galatasaray çok büyük ya koyalım o zaman madem saha kenarına bir korkuluk o tüm kupaları toplasın.

    prandelli gittiği gün aç galatasaray sözlük dahil takıma inancı olan taraftar sayısı kaç bi say bakalım. yok abi yok.

    şimdilerde de terim'e bolca akıl veren ulema kesime göre kadro baştan aşağıya değişmeden başarı imkansızdı.

    o imkansız başarıyı 3 kupa ile taçlandırdı bu adam. bu kadar yok sayılması ayıp. gönderilme şekli bundan kat ve kat ayıp.

    adam kupaları topladı bu sefer de başarı sneijder ile muslera'nın oldu.

    prandelli varken neredeydi abi bu ikisi? mancini'nin başında olduğu takımda bunlara ek drogba da vardı ne oldu? fenerbahçe nisanda şampiyonluk kutladı.

    dünyanın en kötü hocası da olabilir konu bu değil. ama başarısına saygı duyacaksınız abi bu adamın. küfürler eşliğinde tekme tokat, devre arası bile beklenmeden saygısızca kovulmasının yanlış olduğunu kabul edeceksiniz.
  • 9642
    kendisi adina guzellemeler yapildikca israrla gelip buraya hamza hocanin yetersizliklerinden bahsetmeyi gorev edindim. buradaki balik hafizali arkadaslarimiz icin hamza hocanin bir ozeti:

    - kendisi zamaninda guya takimin dengelerini vs goz onunde bulundurmustur lafta ancak genclere herhangi bir yatirim yapmadigi gibi zamaninin genc yetenekleri telles, bruma ve sinan gumus kenarda tutup forma sansi vermemis, tam tersine satmis, kiraya gondermistir

    - takimin zaten orta sahaya ihtiyaci varken, yerini doldurmadan daha hala faydalanilabilecek bir yasta olan melo harac mezat gonderilmis, hatta melo'yu gonderirken gerekce olarak elimde selcuk ve bilal var gibi bir abuk subuk sebep gostermistir

    - selcuk ve burak, bilhassa selcuk, dikey dusus yasarken israrla forma vermistir. bu ikisine gereksiz bir derecede musamaha gostermistir

    - takimin kanatsiz kalmasini saglamis, kanatsiz oynayan takimin sag kanadinda israrla umut bulut gibi topla iliskisi malum bir forvet oyuncusunu oynatip hatta israri sebebiyle taraftari bu futbolcuya dusman etmistir

    - israrla ve anlasilmaz bir inatla sag bek transferi yapmamis, tam tersine sabri'nin sozlesmesini abuk subuk bir maasla yenilemistir

    - melo'nun gidisi sonucu orta saha selcuk ve bilal'e kaldiktan sonra vasatligi sineye cekip hic bir sekilde takviyede bulunmamis, altyapiya yonelmemis, ustune dalga gecer gibi cem karacan diye vasatligin baskenti gibi bir adami cozum olarak transfer etmistir

    - kendisi yonetiminde takim hic bir sekilde bir sistem dogrultusunda dogru duzgun bir futbol oynamamistir. balik hafizalilar acip herhangi bir 2014-2015 sezonu macimizi izleyebilir.

    - takimda devasa bir yerli/yabanci gruplasmasinin sebebi olmus bir yerli sevicidir

    - sampiyonlugu kazandigi sezon en buyuk iki rakibimizden besiktas maclarinin hicbirini inonu'de oynamamis, tum ic saha maclarini farkli sahalarda oynamis ve ciddi guc kaybetmistir. fenerbahce'nin basindaysa ismail kartal gorunumlu aziz yildirim teknik direktorluk yapmaktaydi.

    asagidaki gibi akla hayale sigmayan aciklamalarda bulunmustur:

    "kulupler elinde türk ve kendi alt yapısından yetişen oyuncu varken onun yerine yabancı oyuncular alıyor. ve onu oynatmak zorunda hissediyor."
    "yani hedeflerimizi doğru koymadığımız için bu yabancı kuralı türkiye'de belki de birçok kulübün batmasına sebep olacak."
    "herkes forvet transferi istiyor ama burak’ın üstüne bir forvet getirirsem onu nerede kullanacağım?"
    "umut bulut'un sözleşme opsiyonu otomatik olarak uzamasaydı bile ben sözleşme yapardım"
    "melo gelmezse, yerine birini bulursak alacağız, bulamazsak da elimizde hamit ve selçuk var. hakan balta'yı da oynatabilirim."
    "uefa şampiyonu olan takımda kaç yabancı vardı? yıldızlar kimdi? yıldız demek sadece yabancı demek değildir.”
  • 9643
    kendisi hakkında bilinen en büyük yanlış felipe melo’yu kendisinin gönderdiği haberidir, melo inter’de oynamak istemiştir takımdan ayrılmıştır, o dönemi hatırlayanlar melonun transfer sürecinin bütün bir yaz dönemine yayıldığı ve kamplara sürekli geç geldiğini sezonu geç açıp 7-8 hafta sonra form tutmaya başladığını hatırlarlar. italya macerası fiorentinayla tavan yapan felipe melo daha sonrasında juventusa transfer olmuş, fiorentinalı taraftarlar bu olayı hazmedemeyip tesisleri basmışlardı. daha sonra 2010 dünya kupasında brezilya’nın elenmesinde günah keçisi ilan edildi ve formu düşmeye başlamıştı italyada altın bidon seçilip galatasaray’a fırsat transferi olarak gelmişti. italyada kendini tekrar kanıtlamak adına inter’e transfer olmak istediğini düşünüyorum. hamza hocanın bu transferde suçu yoktur, kendisi galatasaray’da fatih terim gibi güç ve ego sahibi değildir istediği transferleri yaptıracak bir yapıda teknik direktör değildir önüne verdiğiniz kadroyu şampiyon yapmaya çalışır. dursun özbek dönemindeki fiyaskoları düşünürsek o ortamda şampiyon olması, hele sezonu üç kupayla taçlandırmadı ciddi başarıdır. öyle kritik bir dönemde şampiyon olmuştur ki rakipleri psikolojik olarak etkilemiştir, o dönemden bu yana fenerbahçe halen şampiyon olamamış ve dolayısıyla halen dördüncü yıldızı takamamıştır.
  • 9645
    hakkında yanlış algılar yapılmaya devam edilen eski hocamız. açık söyleyeyim şu adamın gitmesine yakın ve gittikten sonra yaptığı bir çok ropörtaja tilt olmuş birisiyim. ancak roberto mancini ve cesare prandelli'nin günahlarının bu adama yüklenmesi de komik yani.

    1. alex telles ve armindo bruma konusu;
    kendisi göreve geldiği sezon sahada sadece 5 yabancı futbolcu kullanabiliyorduk. fernando muslera, aurelien chedjou, felipe melo, wesley sneijder. senin 4 tane dokunulmaz bankon vardı. hem bruma'yı hem alex telles'i oynatabilmen mümkün değildi. bunun yanı sıra iki bölgede de eli ayağı düzgün yerli bir alternatif de yoktu. zaman zaman olcan adın'ı sol beke çekti sağ kanatta armindo bruma'yı oynattı. zaman zaman da umut bulut'u sağ açığa çekti sol bekte alex telles'i oynattı. çünkü elindeki yabancı kontejanı başka türlüsüne izin vermiyordu. ayrıca belirtmek isterim ki önce albert riera'yı sonra alex telles'i oynatacak imkanı ve rahatlığı olmasına rağmen sol bekte sabri sarıoğlu'nu oynatan roberto mancini'ydi. sabri'nin sol bekten muslera'ya attığı ve neredeyse gol olan o efsane geri pas bir çoğunuzun aklındadır eminim. o pas için yaptığı açıklama da burada. https://www.sporx.com/...yorum-SXHBQ351773SXQ

    2. amrabat'ın transferi konusu;
    amrabat daha hamza hoca gelmeden satın alma opsiyonu ile kiralanmıştı zaten. o konuda hamza hamzaoğlu'nun amrabat'a yalvarmak dışında yapabileceği hiç bir şey yoktu. mancini döneminde amrabat öyle bir dibe vurmuştu ki. ocak ayında 2. lig takımına gol attığı kupa maçında attığı golden sonra ıslıkladı kendisini taraftar. gitsin de ontivero'lara, hajroviç'lere kontejan açılsın diye. nordin amrabat buradan küs gitti, sonra yabancı sınırı da daraldı, hoca değişti o oldu bu oldu derken geri dönmek istemedi. yoksa o yaz 2 günde bir ağız ishali olmuşcasına mikrofon görünce konuşan hamza hamzaoğlu en az 3-4 kere amrabat'ı takımda düşündüğünü söylemişti.

    3. bruma'nın transferi konusu;
    adama 11 milyon euro yatırım yapıp getirmişsin. 2 ay sonra 2. babası olarak gördüğü hoca kovulmuş. yeni hoca gelmiş yüzüne bakmamış basın toplantılarında gömmüş. sonra çaprazları kopmuş sonra bi daha yeni hoca gelmiş o da yüzüne bakmamış. adamın günden güne değeri düşüyordu ki sociedad'a gittiğinde bir çoğumuz keşke o opsiyonu kullansalar diye bekliyorduk. cidden kötü dönemler geçirdi bizde. adam buhran dolu bir süreçten sonra bi hava değişikliğine gitmek istedi ki hamza hamzaoğlu o dönem bruma'nın nasıl yalvardığını kendisi anlatmıştı.

    4. selçuk, burak, yasin, umut, hamit konusu;
    yedekleri yekta kurtuluş, tarık çamdal,umut gündoğan, amatör takım fatihi sinan gümüş, kaan baysal ve furkan özçal olduğu için tartışmaya değer bir konu olduğunu bile düşünmüyorum.

    5. felipe melo'nun satılması konusu;
    melo'nun transferi tamamen kendi kararıydı. takım arkadaşlarıyla arası açılmıştı son sezonunda. üzerine bir de beşiktaş taraftarı kapısında toplanmıştı bir gece. okulda çocuklarının eline tehtid yazılı kağıtlar tutuşturuluyordu. melo'nun burada huzuru kalmamıştı. dursun özbek de duygun yarsuvat dede de aziz yıldırım ve yıldırım demiören gibi dostlarının ne düşündüklerini pek bir önemsediğinden sahip çıkmadı. 4. yıldızı takıp gitmeyi kafasına koymuştu. daha şampiyonluk kutlamalarında zaten burada misyonumu tamamladım gideceğim gibilerinden laflar etti.

    6. sabri sarıoğlu'nun zamlı sözleşmesi konusu;
    hamza hamzaoğlu galatasaray'a hoca olurken kendi maaşını konuşabilmiş mi ki sabri sarıoğlu'nun yenilenen sözleşmesinde kaç para kazanacağını konuşabilsin? bu sözleşme cüneyt tanman ve dursun özbek isimli 2 beceriksizin bok yemesidir tamamen. hoca da çıkıp mikrofonlara başkan sabri'ye bu kadar maaş verilir mi yaa deyip oyuncusunu ve başkanını taraftarın önüne atacak hali yok. tabi ki onure edecek.

    7. kötü geçen transfer dönemi konusu;
    gerçekten böyle olmasını kendisi mi istedi, cidden evlatçı ve vasat sevici miydi yoksa eldeki şartlar nedeniyle mi böyle davrandı bilmiyorum. ancak biz o para harcamadığımız transfer dönemine rağmen avrupa'dan 1+1 yıl men edildik o sene. iyi bir transfer dönemi geçirsek daha okkalı bir men cezası alacağımız su götürmez bir gerçekti. ffp belasından ceza yiyecek olmasak, ekonomimiz çok iyi olsa bile jem karacan, jose rodrigues gelir miydi? bu soruya hiç birimiz kesinlikle gelmezdi daha iyi oyuncular isterdi diyemeyiz. bu da bir gerçek.

    8. sneijder konusu.
    en skorer sezonunu didier drogba'nın indirdiği toplara bam bam vurduğu roberto mancini döneminde geçirse de, playmaker olarak göze en hoş gelen futbolu hamza hamzaoğlu döneminde oynadığı konusunda bir çok yazar hemfikirdir bence. ne olduysa josef'in dizini sakatladığı o derbiden sonra oldu. bi daha eski şutlarını atamadı.

    açıkçası ben kendisinin bazı karakteristik özellikleri nedeniyle büyük takım çalıştırabileceğini düşünmüyorum. dahası ciddi bir iletişim sorunu var ve üzerine yapışan o vasat sevici akhisar hocası kalıbından çıkabileceğini de düşünmüyorum. ama bazı gerçekler de ortada. çarpıtmanın bir mantığı yok.
  • 9646
    ismini ne zaman sol frame'de görsem bende pasif karakterli insan çağrışımı yapan eski teknik direktörümüz.

    ama ona rağmen geçmişe dönüp bakınca 3 kupa kazandı, şampiyonlar ligi'nde de o salak saçma kadroyla 3. oldu ki yasin öztekin denen futbolcumsu insan benfica maçında boş kaleye topu yuvarlasa gruptan da çıkacaktı kendisi.

    hayat garip işte. belki dursun denen iş bilmez ile değil de mustafa cengiz ile çalışsa bambaşka bir teknik adama dönüşebilirdi.

    son olarak; gençlerbirliği'nde oynattığı pozitif futbolu beğeniyorum.
  • 9649
    2001'den sonra görece en iyi galatasaray futbol takımı kadrosuyla psikolojik olarak aylar önce lige havlu atan, matematiksel olarak da nisan ayında fener'e şampiyonluk kutlatan roberto mancini 'yi, 24 sezon aradan sonra * bir finalde fener'e kupa kaybederek (ki bu verdiği kupa, halihazırda fenerbahçe futbol takımı 'nın kazandığı son resmi kupa. jan olde riekerink bile daha iyi bir fener'e kupa vermedi, akhisarspor bile bunları finalde yendi.) galatasaray kariyerine başlayan, galatasaray tarihi'nin açık ara en kötü şampiyonlar ligi performansını gösteren, gelenden gidenden 3-4 yiyen, geldiği günden bu yana 3 kuruşluk futbol oynatmayı becerememiş olan cesare prandelli'yi bir değer olarak görüp, bu ikilinin * üstüne geldiği gibi sezonu * alınabilecek 3 kupanın 3'ünü alarak kapadığı halde kendisini sürekli vizyonsuzlukla, vasat sevicilikle itham eden yazarları ortaya çıkarmış olan teknik direktör.

    son bir ekleme: beşiktaş-trabzonspor-başakşehir üçlüsünü deplasmanda yenebilen son galatasaray futbol takımı teknik direktörüdür. kendisi gittiğinden beri bu 3 deplasmanda beraberliğimiz yok bile doğru dürüst. defalarca fark yedik hatta bu 3 deplasmanda da.
App Store'dan indirin Google Play'den alın