resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 926
    cok duzgun adam. efendi, agir basli, saygili ama asla pisirik degil. taktik bilgisi ve liderlik karizmasi da var. daha ne olsun? sarilalim dort elle, maceralara gerek yok artik. sene sonu gidip yine garip yabancilarla heyecan aramayalim yuksek ucretlere. bu duzgun adami ve iyi hocayi sampiyonluk gelmese bile el ustunde tutalim ki sampiyon olacagimiz neredeyse aklimizin ucundan gecmez oldugu bir donemde gelip ligin favorisi yapti bizi. masallah hocam aslansin!
  • 927
    her konuda eleştirilebilir fakat yerli futbolcular üzerindeki etkisi apaçık ortada. geldi geleli a'dan z'ye galatasaray'ın bütün yerlileri vites arttırdı.

    yabancı sınırının olduğu bir türkiye liginde aranan hocalardan biri olduğu aşikar. peki değişen yabancı kuralından sonra hamza hoca ne olacak?

    5 yabancı kuralının mevcut olduğu ligde kalkan sınırlamalar sonrasında 4 büyük takımlar en azından 7-8 yabancı ile oynayacaktır. bunlardan biri de galatasaray.

    misal artık emre çolak'tan alınacak ekstra performans lig için pek de değerli olmayacak, sağ bekte sabri'den verim alınmaya çalışılmayacak. çünkü yabancı kuralı kalktı. emre çolak artık sıradan, sabri resmen anadolu topçusu.

    gelecek sene fenerbahçe ve beşiktaş transfer bombalarını patlatmaya başlayacak. mali tablonun izin verdiği ölçüde galatasaray da birkaç hamle yapacak. takımların ve ligin kimyası epey değişecek.

    hamza hamzaoğlu efsanesi başlamadan bitecek mi? yoksa değişen kurallara hızlıca uyum sağlayıp ligi sallamaya devam mı edecek?
  • 928
    bu sezon * şampiyon olmasak dahi önümüzdeki sezon teknik direktör olarak takımın başında kalmalıdır. şampiyon olmadığımız her sezon sonu hoca değiştireceksek yandık zaten. yönetimin mayıs ayında değişeceğini sanmıyorum. kimin dediğini hatırlamıyorum ama 'önümüzdeki seçimde bünyemizden birini başkan adayı çıkartacağız.' sözü söylenmişti geçenlerde yönetimden biri tarafından. büyük ihtimalle o başkan adayı ali dürüst olacak. yönetimi de hemen hemen aynı kalacak. ya da faruk süren başkan olup ali dürüst, abdurrahim albayrak gibi isimler yönetimde yer alacak. bu da demek oluyor ki hamza hamzaoğlu ile yola devam edilecek.

    o halde hamza hoca şimdiden yavaş yavaş önümüzdeki sezonun planlanmasını yapmalıdır. nasıl bir yol izleyecek göreceğiz. hamza hocanın 11 yabancı oyuncuyla maçlara çıkacağını asla düşünmüyorum. en az 3 tane yerli oyuncu olur. kim bunlar? selçuk, burak, semih, emre çolak, olcan, sinan. seneye bu oyunculardan en az 3'ü ilk on bir de kendine yer bulur. yabancı hoca gelirse eğer türk oyuncuların suratına bile bakmaz o ayrı.

    düşünüyorum da şu 11+0+3 kuralı mancini döneminde başlasaydı o sezon şampiyon olamaz mıydık? drogba, eboue, melo, sneijder, muslera, chedjou, bruma hatta amrabat gibi yabancı oyuncuların katkısıyla, kesinlikle olurduk. yazık oldu.
  • 929
    lig tv'de katıldığı programın ses kaydı için: http://www.youtube.com/watch?v=4iGB3xCtcoo

    inanılmaz derecede mütevazi, ama kendinden emin bir tarzı var. sneijder'a söylediği sözler yüzünden hepimiz kendisine karşı önyargılıydık, ama bu adam muhtemelen denizli, terim, güneş'ten sonra bu halkaya girecek dördüncü isim olacak. daha önce hiçbir yerli teknik direktöre karşı bunu hissetmedim. davala, kocaman, bülent korkmaz, ersun yanal... hiçbiri. ama hamza hoca başaracak. eminim.
  • 930
    lig tv'de katıldığı programda söylediklerinin yazılı hali; okumak isteyenler için,

    --- alıntı ---
    "eskiden beri yabancı hocalar ve yabancı oyuncular toplumumuza sempatik geliyor. çünkü bilinmiyorlar. merakla izlenip bekleniyorlar. daha fazla tolerans sahibi oluyorlar. yerli hocaların da farklı avantajları var. alışma süreci olmuyor ve kısa sürede etkilerini gösterme şansları oluyor."

    "aslında göreve geldikten sonra çok şey yapmadım. bugüne kadar çalıştırdığım takımlarda na yaptıysam onu yaptım. oyunculara daha samimi yaklaştım ve tecrübelerimi aktardım. en önemlisi de oyuncuları dinleyebilmek. çünkü bizzat bizler de burada yaşıyoruz ve onların düşüncelerini anlayabiliyoruz. futbolcular sıcaklığı ve samimiyeti anlıyor. buna yabancılar da dahil."

    "bunlar yanlış anlaşılmalardan ve diyalog eksikliğinden kaynaklanıyor. ben takıma geldiğimde diyalog eksikliği vardı. biz bunları düzelttik. mancini'ye de prandelli'ye de teşekkür ediyorum. ben kondisyon olarak iyi bir takım buldum. iyi oyuncularımız var zaten. antrenmanda iletişimleri bozuktu oyuncuların. biz bunu düzelttik."

    "ayrı ayrı çok iyi oyuncular olabilir ama futbol takım oyunu. bütün olarak bunları yapmalıyız. biz bunu aşıladık oyunculara. onlar da bunu başarıdkça inançları arttı. hem birbirlerine hem bize inançları arttı."

    "taraftarlarımız da bu birliği görünce hemen pozitife döndü. taraftarın duruşu bu görmek istediği takım bu zaten. forması ve arması için savaşan oyuncular. taraftarlar arsenal maçında 3-0 gerideyken bizi alkışladı. onların isteği de bu."

    "ben futbolda istikrara inanan biriyim. yönetim, teknik heyet ve futbolcu anlamında istikrarlı olduğunuz sürece başarı kaçınılmazdır. bugüne kadar çalıştırdığım takımlarda benim 11'im bellidir. ama geri kalan arkadaşlar da benim için değerlidir. bu takımın başarısı da oynayanlar kadar oynamayanların başarısından geçer. onlar antrenmanlarda %100 çalışarak diğer arkadaşlarını ateşliyor."

    "emre'nin yeteneklerini önceden biliyordum. milli takımda da çalılştığımız için... ama galatasaray'da çalışmaya başlayınca onun başka özelliklerini de keşfettim. dikine oynayan. ara pası olan, şut atabilen bir oyuncu. bu farkları görünce faydalanmam gerektiğini düşündüm."

    "galatasaray takımı önceki dönemlerde geriye ve yana oynamayı benimsemişti. bunu kırmak için emre'yi kullandım ve takımı dikine oynatmaya başlattık. burada emre'nin payı büyük."

    "selçuk'la milli takım'dan tanışıyoruz. daha önce karşılıklı da oynamışız. önceki iletişim kopukluğundan dolayı oyuncular mutsuzdu. mutsuz olan, arkadaşıyla samimi olmayan takım sahada başarılı olamaz. oyuncular mutlu olunca başarı da gelecektir. bizimle beraber bu birlik olgusu yerleşince başarı geldi. elimde sihirli değnek yok samimi şekilde bu işin doğrusu budur diye anlattık. allah da yardım etti ve oyuncular arkadaşlarına yardım etti ve bu durum ortaya çıktı."

    "burak hep önde oynatılmış ve sürekli takım topu aldığında burak'ıo arıyordu. atılan 10 topun 4'ünde burak ofsayt. geri kalan dördünde rakip topu alıyor ve size atak dönüyor. geri kalan iki topu burak alıyor ve atarsa birini atıyor. ben burak'ı oyuna daha dahil ettim. ilerde yalnız kalmaktansa oyun içindeki aktifliği arttı ve daha verimli olmaya başladı."

    "32 kişiyle antrenman yapıyoruz. ban asorarsanız 20 oyuncu 3 kaleci idealdir. eğer ihtiyacınız olursa altyapıdan alma şansınız olur ve o çocuklar da umutla çalışır. ama şimdi 2-3 kulvarda yarışma olursa bu kadro 26'ya çıkabilir. ama ondan fazlası sıkıntı. furkan ayrıldı. bazı arkadaşlar da gidecek konuştuk."

    "veysel'le yolları ayıracağız. 6 ay sonra masaya oturduğumuzda oynayamay bir oyuncununn değeri düşecek.en azından bu 4-5 ayı oynayarak geçirsinler. umut gündoğan, gökhan zan'la konuştuk. bir de yekta'ya teklifler varsa değerlendirebilirsin dedik. yoksa kadroda devam edebilirsin. yekta iyi bir oyuncu en azından isteyen takımlar faydalansınlar dedim."

    "sinan'dan memnunum. çok arzulu ve istekli. çok da gelişime açık bir oyuncu. kadroya almadığımız zaman u21 takımında oynamak istediğini söylüyor. çok yetenekli bir oyuncu. sinan'ı da eğer iyi bir kulüpte oynama şansı bulabilirse kiralayabiliriz. birhan vatansever de iyi olacak."

    "pandev geldiğim gün gözüme ilk batan oyuncuydu. dikkatimi çekenlerden oldu. futbolu çok iyi biliyor. iyi de bir golcü. ama fizik olarak istenilen seviyede değil. bu yüzden faydalanamıyoruz. bu kapasiteyi artırabilirsek ondan da yararlanabiliriz."

    "kendi scout ekibimi önemserim. onlar da çok iyi çalışıyorlar. dünyanın her tarafından araştırmalar yapıyorlar. ama onların bizim nasıl oyuncular istediğini bilmeleri lazım. bazen oyuncu getiriyorlar. olmaz diyorum neden diyorlar. benim felsefeme uyması lazım. çok iyi oyuncu da olsa düşüncemize uyması gerek."

    "bu kural bizi şu anda etkilemeyecek. 14 oldu hemen yabancı alalım düşüncemiz yok. kalabalık bir kadromuz var. bunu nasıl kullanabiliriz öncelikle konumuz bu. kural olmasa bile ihtiyacım varsa yerli yabancı isterim. bu sınır üzerine ben de düşündüm bayağı. önceleri pek sıcak bakmıyordum bu konuya. 6 hak varsa kulüplerin bu hakkı doldurma isteği kulüpleri borç batağına soktu. ama şimdi istediğiniz an yabancı oyuncu alabilirsiniz. çünkü istediğiniz kadar alabiliyorsunuz. bu yerli ve yabancı transferinde rakamları düşürecektir."

    "sadece yerli oyuncu diye inanılmaz paralar veriliyor. ve çocuklar da bu paralar altında eziliyorlar. iyi kontrat yaptım deyip boşluyor ya da oynamayınca hoca beni oynatmıyor diyor."

    "fizik ve çabukluk olarak avrupa'nın gerisindeyiz. genel olarak konuşurken bu konu böyle ne yazık ki.bunun nedeni oyuncu seçimlerinde. biz hep göze hoş gelen çocukları seçiyoruz. çünkü minikleri izlerken top ayağına yakışanı seçiyoruz. daha fizikli, sahadaki görevini yapan oyuncuları yakalamak lazım."

    "sneijder'in tespiti yanlış değildi ama zamanı yanlıştı. evet doğru bir zaten 3-4 kez topa vurmadan pas vermiyoruz. ama sneijder gibi yetenekleri bu yüzden alıyoruz ülkemize. biz bu eksikleri biliyoruz ve tamamlayacağız. zamanlaması kötüydü tabii ki. milli takım hocası olarak susamazdım. bugün olsa yine susmam. bu sneijder'i de kötülemez bana yani. şu anda da çok iyiyiz. odamıza geliyor. hocalarımızla şakalaşıyor."

    "bize ne kadar iyi rakam gelirse gelsin oyuncununn istemesi her şeyden önemlidir. oyuncu bana bu rakamlar gelse de ben burada mutluyum derse kalır. ama ben gitmek istiyorum böyle bir şans geldi bana misaade edin derse her türlü kolaylığı yaparız."

    "amrabat'ı mayıs'a kadar değerlendireceğiz. ülkemizi bilen bir oyuncu ve izleyeceğiz. bakalım neler olacak."

    "bruma iyi bir oyuncu. çok yetenekli. ama ben prandelli gibi düşünmüyorum. bruma zeki bir oyuncu. topu dikine taşıyabilen ender bir oyuncu. çok yönde kullanabiliriz. adam geçebiliyor. topu kaleye taşıyabiliyor. ama savunma ve takım oyununa henüz alışamadı. arkadaşlarıyla oynayama alışırsa daha faydalı olacaktır. ben kendisinden çok umutluyum."

    "burak gole giderken içimden dua ettim. burak giderken bir ara hızlandı. orada bir golcünün gol atmaya olan iştahını hissettim. orada burak rezerv depolarını açtı. o süratle giderken topu ayağından hiç açmadı ve rakiplerinden uzaklaştı. çok da güzel vurdu. tolga da güzel kapatmıştı."

    "burak'ın fizik gücü iyi. yeter ki koşmaya istekli olsun. burak gol attıkça ben daha çok seviniyorum. aslında burak arkada oynamayı pek istemiyordu. akhisar maçında oynadığı yeri yadırgadı ev maç öncesi bana gelip hocam ben oynamasam dedi. ben onu ikna ettim."

    "benim dediklerimi yaparsan zaman içinde bu senin için daha iyi olacak dedim. geçen hafta analizlerini çıkardık. bizden önce burak bir maçta 22 kez topla buluşuyordu. şu anda 48 kez buluşuyor. bizden önce 0,6'yla oynarken şu anda 1.2 gol atıyor. şimdi ofsayta da daha az düşüyor. geride oynamanın avantajını öne koyduğumuzda da anlayacak burak. burak'ı çok yönlü kullanacağız."

    "chedjou'nun afrika kupası'nda uzun kalması dezavantaj olur. önemli bir oyuncu. uğur demirok listemizde var ama henüz bir temas olmadı.bir stoper arayışına girdik. bunlar içinde uğur da var. bilal listemizde yok."

    "zaman zaman sinirlendiğim oluyor. içimde fırtınalar kopuyor ama sakin kalıyorum. evde de sakinimdir. ama zaman zaman bu sakinlik bozuluyor. çok derinden hissetmiş ve dışa vurmam gereken bir durum olursa bunu dışarı vuruyorum. oyuncumu birebir eleştiririm. ama daha ziyade genel konuşurum. zaten oyuncular neyi üzerine alacaklarını iyi bilir. benuğura çok fazla inanmam. takımımızın sponsor firmasını onore etmek için bu şekilde giyinm eyi uygun görüyorum. uğur takıntım yok."

    "eşim aslında eski atlet. lisede sınıf arkadaşıydık. mücadeleci bir insan. hayatla savaşabilen. zorluklara göğüs gerebilen ve bana inanılmaz destek olan bir insan. burada ona çok teşekkür ediyorum. beden eğitimi öğretmeniydi ve arkadaşları kadın futbolu'nun gelişmesi açısından ona böyle bir kurstan haber vermişti. kendisi istekli değildi ama ben teşvik ettim. federasyonun bir projesinde yer aldı. şu anda yapmıyor. eleştirilerine değer veririm. fikirlerini alırım. çocuklarım da aynı şekilde. sağolsun beni hiç yalnız bırakmadı."

    "akhisar'a biz gittiğimizde bank asya'dan düşmek üzereydi. aslında risk alarak gittik. oradaki beldiye başkanı ve kuılüp başkanı'nı bu mücadeleye değer gördük ve bir yola çıktık. ligde kaldık ve sonraki iki sene bir kadro kurup bank asya'da bir sistem oturtup şampiyon olduk. güzel de bir takım olduk. bir aile olduk. ben oyuncularımı transfer ederken onlara büyük paralar almayacaklarını söyledim ama mutlu olacaklarını da söyledim. hepsinden allah razı olsun çok da iyi oynadılar. güzel bir aile olduk orada ve mutlu bir şekilde çalıştık ve başarılı olduk."

    "eşime iyi bir oyuncu olamadım ama iyi bir hoca oalcağım. galatasaray'dna takım kaptanı olarak ayrıldım. sonrasında istanbulspor macerası yine kötü gitmedi. sonra siirt'e gittim. o zaman hiçbir futbolcunun duramayacağı o şehirde ben 2 yıl kaldım. çok da severek oynadım. siirt'le iki sezon süper lig'de oynadım. sonra yozgat'a gittim. orada para almadan oynadım neredeyse. sonra konya'ya gittim."

    "küçükken mahallede maçları ben ayarlardım. 10-11 yaşındayken büyüğkler beni alır maçlara götürürdü. yaşım büyüdükçe küçük yaşlardaki oyuncuları toplayıp takım yapar rakip bulur oınlara antrenörlük yapardım. böyle böyle antrenörlüğümüz başladı."

    "hayal ettiğim yerde galatasaray'dayım. bundan sonra ne olur bilmiyorum. milli takım düşüncem şu anda yok. fatih terim hayatımın dönüm noktalarında olmuştur hep. iyi ki de varlar. kızımın adınıo kendisi koymuştur. okula fulya abla yazdırdı. onlar benim için çok değerli. florya'da 6 saat kalıyorum. ama aklımız hep işimizde. florya'da olsak da olmasak da."

    "ben karakter olarak sözleşmenin süresine göre hareket etmem. tüm kulüplerde aynı şekilde çalıştım. sanki oradan hiç ayrılmayacakmışım gibi hareket ettim. ama her an ayrılacak gibi hareket ettim. galatasaray'la anlaşırken onlar bana süre sordu. ben de siz ne kadar buradasınız dedim. onlar mayıs'a kadar buradayız deyince ben de mayıs'a kadar burada olurum dedim. sonrasında yeni gelecek olan yönetimi sıkıntıya düşürmeye gerek yok."

    "futbol olarak düşündüğümün altındayız daha. beşiktaş 10 kişiyle bizi sıkıntıya soktu. çok daha güvenli pas yaparak rakip kaleye gidebilmemiz lazımdı. biraz daha yavaş oynuyoruz. daha çabuk oynanmasını istiyorum. top aynı yerde kalsın istemiyorum.top sürekli hareket halinde olsun. yan ve geri pas sevmiyorum. sürekli öne araya savunma arkasında oynamalıyız."

    "hamit ortada oynayabilir. sneijder'i de ortada oynatırsam daha faydalı olur bunu biliyorum. benim için oyuncular her mevkide oynayabilmeli. sık sık bu bölgeleri değiştiririm. defansı kurcalamadan. dzemaili'yle henüz çalışma fırsatı bulamadık. devre arası kampına hazır gelecek ev başlayacak."

    "altyapının ne kadar önemli olduğunu benimsememiz lazım. hep transferle işi çözdüğümüz için altyapıya ihtiyaç yokmuş gibi görülüyor. burası yük gibi görülüyor. olup olmayacağı garanti olmayan bir oyuncuya emek vermek saçma geliyor hazırını alayım diyorlar hemen. ama hazır aldığın adam da bir yerde yetişmiş sonuçta. bu aynı zamanda sosyal bir sorumluluk. hepsi çok iyi oyuncu olmayacak ama bilinçli taraftar, iyi bir spor yazarı, ilk ligde oynayan bir oyuncu olacak. bunu engellememeliyiz. gençlerimize gerekli güveni duymak zorundayız. alıp oynatabilmeliyiz. ama skora endeksli kaygılar bunu engelliyor."

    "futbol aslında güzel bir oyun. bunu izlemek de güzel. bir maça gideceksiniz. ona yapılan hazırlık bile güzel. çocuğunuzu alıyorsunuz maç öncesi cafede oturuyorsunuz. bunlar güzel şeyler. bizde yok ne yazık ki. konuk ekiplerin deplasman seyircileri tribüne hala giremiyor. insanın kendini geliştirmesi rekabetle olur. bazen kendimize rekabette oluruz bazen de mahalledeki arkadaşımızla. burada da rekabet eden aynı mahalledeki dostlar aslında. gelsin iki taraftar da takımını desteklesin. olay çıkaranı tek tek ayıklayalım."

    "sabri hak ederek oynuyor. kadro dışı kalması hata. bu hatayı kimin yaptığını bilemeyiz. olayın içyüzünü bilmediğimiz için bir şey söylemem doğru olmaz. sabri galatasaray'ın değerli bir oyuncusudur. belki kaptanlık bandı yok ama takımın abisidir onursal kaptanıdır. selçuk'la birlikte takıma önderlik edeceklerdir. sabri de galatasaray aşkıyla takıma katkı vermeye devam edecektir. eboue de çalışıyor ve sezon sonunda ayrılacak. engin ve yiğit'i isteyen takımlar da var ve onlar da aramızdan ayrılacak."

    "kadıköy'de fenerbahçe'yi yenmek zor. oyuncuyken de zorlanırdık. ama galibiyetlerimiz vardı. en kısa zamanda diliyoruz ama ne olur ne biter bilemeyiz. ikinci yarıdaki maçta özel bir önlem düşünmüyorum. kendi sahamızdaki maçta nasıl oynuyorsak öyle oynayacağız"

    "beşiktaş maçında çok rahattım. ilk derbim ve kazanmalıyım diye düşünmedim. az stres olmalı zaten. kazanmaya olan istek ve kaybetmeme düşüncesi olmalı. ama beni oyuncuların yaptığı işler meşgul ettiği için sonuç çok bağlamıyor. kötü oynadığım bir maçtaki galibiyet beni mutlu etmez. kendi özeleştirimi de yapıyorum."

    "şampiyonluk için bir hesap yapmadım. önümüzde 18 maç var. bu maçları teker teker kazanmak için oynayacağız. kazanmak için uğraşacağız. antrenörlük seminerinde favori biz çıkmışız bunun için antrençr arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum. beşiktaş ile fenerbahçe favori olarak eş düzeyde. beşiktaş'ın iyi bir kadrosu var. fenerbahçe de sakin ve iyi oyuncuları var. ikisi de bizim için eşit zorlukta."

    "abdurrahim albayrak'ın heyecanını yatıştırmaya çalışıyoruz. abi sen rahat ol sakin ol diyoruz sürekli. sağolsunlar bize her konuda yardımcı oluyorlar. maddi sıkıntılar da çözüldü artık daha rahatız."

    "bursaspor'un iyi bir futbolu var ama 65-70'ten sonra çok düşüyorlar. mersin idmanyurdu iyi oynuyor. iyi bir takım. bizi de zorladılar. maça çok iyi başlayıp iyi de oynadılar. konya'nın son maçı ve beşiktaş maçında iyi oynadılar. gençlerbirliği de iyi bir takım."

    "semih'in hataları göze çok batıyor. ama takım adına yaptığı şeyler çok daha fazla. stoper olmanın kötü yanı da budur yaptığınız hata golle sonuçlanıyor. bu yüzden olumlu yaptıkları gözden kaçıyor. bence semih'in hakkını yiyoruz. belinde bir problem var. kafasına da bir darbe almıştı ama hala tekmeye kafa atıyor."

    "muslera çok pozitif bir insan. herkese karşı aynı. çok pozsitif ve çok da iyi bir kaleci. beraber çalışınca bunu daha iyi anladım. taffarel'e de teşekkür ediyorum bu konuda. etkisi çok büyük."

    "takımın başına gelirken para pazarlığı yapmadım ama ekibimi koruma pazarlığı yaptım. ekimizle geleceğim dedim. bana taffarel var bırakmak istemiyoruz dediler. ben de istemiyorum dedim. onun olması bana katkı sağlar. ama benim kaleci antrenörüm de var ve onu bırakmak. taffarel'in bize katkısı olacaktır. metin hocayı da dışarda bırakmak istemem dedim. alt yapı veya başka kulvarlarda değerlendiriyoruz."

    "milli takım'da böyle bir başlangıç beklemiyorduk. izlanda maçında o kadar kötü bir oyun beklemiyorduk. sonrasında hiçbir maça sağlıklı bir şekilde hazırlanamadık. hep bir şeylerle meşgul olduk."

    "türkiye kupası'nda bu sistem bence iyi. kadromuz geniş olduğu için oyuncularımıza orada fırsat veriyoruz. kupa da hedeflerimiz arasında. ama bunun yanın da oynamayan oyuncularımıza şans vermek de var. ama onlara şans verieken kupayı kaybetmek istemeyiz. dengeli gideceğiz."

    "bilal'i beğeniyorum. oyun görüşü ve maçın gidişatına tesiri açısından. bursaspor'da fernandao, josue. gekas'ı söyleyebiliriz. her ne kadar yaşlansa da iyi bir golcü. güray çok yii bir oyuncudur. uğur da öyle. beşiktaş'ta gökhan töre ve olcay. fenerbahçe'den caner ve gökhan çok iyi. sow olsun webo olsun iyi oyuncular."

    --- alıntı ---
  • 931
    eğer gelecek sezon bizimle olacaksa zor bir işin daha altına girecektir. nedir zor olan? kadro planlaması yapmak ve sezon başı hazırlığı yapmak. iki konuda ciddi iş. yeni yabancı kuralıyla birlikte 3 kulvarda yarışacak bir kadro planlaması yapacak. bütün takımı baştan aşağı değiştirme niyetinde olmadığını düşünüyorum. zaten böyle bir maddi gücümüz de yok. nokta atışı 3-4 transferle devam edecektir. bana göre yabancı sayısını 10'da bırakacaktır. oturmuş bir takımla pek oynamamak lazım.

    şu an ligde iki tane oturmuş kadrosu olan takım var. biri biz diğer fenerbahçe. bizim avantajımız daha genç oluşumuz. fener'in ise yaşlı bir kadrosu var. muhtemelen onlar mali gücüyle çok sayıda transfer yapacaktır. bu da ekstra riskler getirecektir. yeni bir oluşuma gitmek demektir.

    eğer bu sezon şampiyon olursak ve kendi ayağımıza sıkacak bir kongre geçirmezsek gelecek sezon iyi bir planlamayla seri şampiyonluklara aday bir takım yaratabilir hamza hoca. bu vizyona sahip olduğunu düşünüyorum.
  • 932
    "ben küçükken fenerbahçeli'ydim" demesi beni rahatsız etmiyor ama çıktığı her programda karşısındakine "abi" diye hitap etmesi beni rahatsız ediyor. evet kendisinden büyük olanlara abi diye hitap etmesi büyüklerine olan saygısından ama senin de bir ağırlığın var, sürekli de herkese abi denmez. karşısındaki kişiye ismiyle hitap etmesi taraftarıyım.

    (bkz: şansal abi)

    kim ya bu şansal büyüka? "abi" diye hitap edilmesini hak eden birisi mi?

    edit: şansal büyüka'yı örnek olarak verdim. abdurrahim abi x kişiye abi. bunlar olmamalı.
  • 933
    hem türkiye'nin ve galatasaray'ın genel futbol konjonktürüne son derece hakim olup aynı zamanda fatih terim olmayan ender teknik direktörlerden. bu yüzden varlığı beni mutlu ediyor. geldiği günden beri yaptığı hamleler, oynatmaya çalıştığı futbol, saha içine müdahaleleri oldukça net. bu da gelmeden önce galatasaray'ı epeyce çalıştığını ve bu göreve hazır olduğunu gösteriyor. iyi bir teknik direktör, genç, başarıya aç ve öğrenmeye, yeniliklere çok açık. bu da demek oluyor ki bizimle birlikte büyüyecek, maçlar oynadıkça, yıllar geçtikçe daha da iyi bir teknik adama dönüşecek umuyorum ki.

    galatasaray'a geldiğinden beri yaptığı hamleler;
    - kadro iskeletini netleştirdi. özellikle savunma ve forvete hiç dokunmayıp, orta sahayı 4 as ve birkaç hamle oyuncusuyla sınırlandırdı.
    - burak'ı geriye çekerek hem burak'ın bireysel performansını hem de takımın üretkenliğini artırdı. burak'ın ön tarafta tek başına çırpınırken ofsayt, faul, top ezme gibi olaylarla takımın futbolunu baltalamasını minimize etti.
    - melo ve selçuk'u derinde oynatarak optimal performans almaya başladı. artık yaşları dolayısıyla fizik kaliteleri düşse de ilk dönemlerindeki performansına yaklaştı bu tandem tekrardan.
    - emre çolak, telles gibi oyuncuları yeniden kazanarak takımın genç, enerjik oyuncu ihtiyacını giderip dinamizm kattı.
    - çöplerin tespitini hemen yaptı ve takımı temizlemeye başladı. hala mecburiyetten kullandığımız birkaç lüzumsuz oyuncu daha var ancak onları da sene sonu göndereceğini veya minimal düzeyde kullanacağını düşünüyorum.

    hamle konusunda en zayıf kaldığı maç gençlerbirliği maçı ligde puan kaybettiği tek maç. fakat ne kadar hızlı öğrenen bir teknik adam olduğunu da hemen bir sonraki hafta benzer bir senaryoyla devam eden maçta yaptığı hamlelerle gösterdi. artık oyunu tutmamız gereken kritik maçlarda ve anlarda iki kazma forvetin birinin fazla olduğunu, hamit'in 60 veya 30 dakikalık bir hamle oyuncusu olduğunu, yasin'in kritik anlarda oyuna asla alınmaması gerektiğini vs kavradı tek bir maçla. dediğim gibi böyle çabuk öğrenen, gelişime açık ve genel futbol mentalitesi gayet pozitif olan bir teknik direktörle yolumuz çok açık. yürüyedur hamza hoca.
  • 949
    niccolo machiavelli "il principe" adlı eserinde aşağı yukarı şunu yazmış: "kötülük beklediğiniz bir güç size iyilik ettiğinde, o iyiliği olduğundan daha değerli görürsünüz." (kitabın neresinde olduğunu unuttuğum için şimdi bakmak zul geldi, affola.) bunun zıddı da mümkün. iyilik beklediğiniz insan size kötülük ettiğinde kendisine olan kızgınlığınız ortalamanın üzerinde olur. çünkü beklentiniz menfi yönde boşa çıkmıştır ve hayal kırıklığının yarattığı stres sinirlerinizi bozmuştur.

    hamza hamzaoğlunun sneijder ile ilgili yorumuna çok kızmamızın altında yatan dinamğin bu olduğu kanaatindeyim.

    biz hamza hamzaoğlu dendiğinde sarı formalı eski bir galatasaray oyuncusu hatırlarız önce. sonra efendilik aklımıza gelir. bunlardan sonra ise akhisar belediyespor gibi nispeten küçük bir kulübü nasıl büyüttüğünü biliriz. oynattığı futbolu, mucize fiyatlarla getirip tsl için ortalama üstüne evirdiği yabancıları, futbolunun son demlerinde parlattığı türk&yabancı oyuncuları biliriz. bir galatasaraylı eski oyuncu bunları yaptığı için de hamza hamzaoğluna bakış her zaman pozitif olmuştur ve ben dahil büyük çoğunluk, kendisinin ilerde galatasaray teknik direktörü olacağını düşünmüştür.

    sneijder ile ilgili biraz haddini aşan açıklamalar bizi en çok bu yüzden kızdırdı zaten. hele ki bu açıklamaları sayın terimin yardımcı antrenörüyken yapınca ister istemez çoğumuzda daha büyük bir hayal kırıklığı peydah oldu çünkü medyada çıkan "terim sneijderı sevmiyor" tarzı haberler hepimizi doldurdu. tüm bunların toplamında hamza hamzaoğlu da bir anda tsldeki dandik teknik adamlar kalibresinde görülmeye başladı. tüm o vaat ettiği gelecek, yaptıkları, efendiliği ve fair playi yaşatan yanı unutuldu. "hain" damgası yemeye kadar vardı iş.

    tüm bunlar bir yana, galatasarayda yaşanan yönetim değişikliği, abdürrahim albayrak gibi sayın terimi gereğinden fazla seven bir yöneticiyi tekrar yönetim kuruluna soktu. ünal aysal ve onun temsil ettiği değerlere taban tabana zıt bir insan olan albayrak, taraftarın hatırı sayılır bölümünde bir burukluk yarattı zira devletin tepesiyle gereksiz içli dışlı olduğu biliniyordu ve galatasaraya bir şekilde zarar vermiş olan sayın terimin de çok yakınındaydı.

    hamza hamzaoğlu da, abdürrahim albayrakın içinde bulunduğu bu yönetim kurulu tarafından teknik direktör yapılınca, az önceki tüm durumdan alabildiğine rahatsız olan kesim iyice tiksindi. çünkü akla gelen şeyler aşağı yukarı şunlar oldu: "terim, albayrak, tayyip erdoğan, akp, yandaşlık, hocanın sneijderla ilgili yorumu, sabrinin affı, yerlilerin yüksek maaşı, yerlilerin yeniçerilik sevdası" vb vb. tüm bunlar başlı başına hamza hocanın karşısına dikilecek bilinçaltı tezahürlerdi.

    gel gör ki yazının girişinde alıntıladığım machiavelli düşüncesi burada tam da bu duruma oturdu. çünkü hamza artık tamamen kötü çağrışımları haiz beklentilerin içinde karşılanmıştı ve terimin gölgesinde kalacağı, yerlileri çok şımartacağı, sneijderı küstüreceği, takıma çağdışı bir futbol oynatacağı vb gibi evhama sürüklenen taraftarca kendisine hiç hoş bakılmamıştı. ilk antrenmanında sneijderla verdiği o malum görüntü, gayet normal olmasına rağmen bu beklentiler sebebiyle çok olumlu karşılandı. ardından gelen iyi, iştahlı futbol tüm bu kötü önyargıları ufak ufak eritmeye başladı. hamza hoca çıktığı tüm maçlarda sadece bir kez yenilerek aslında galatasaray için normal bir seri yakaladı ama hem takımın malum durumu hem kendisiyle ilgili olumsuz önyargılar sebebiyle bu çok büyük bir başarı olarak addedildi.

    şu an da, tüm olumsuz beklentilere mugayir, her türlü zorluğa hazır ve gayet yeterli top oynatan bir teknik adam görüyoruz. beklentilerimiz genelde olumsuz olduğu için, hamza hoca maddi manevi beklentilerimizi tamamen boşa çıkardığı için de içten içe suçluluk duyarak kendisine büyük bir sevgi besliyoruz.

    demem o ki hamza hamzaoğlu - taraftar ilişkisi çok ilginç seyretti. hep sıradışı noktalarda kaldık. en ümitlendiğim şey, adnan öztürk gibi elit bir insanın da, abdürrahim albayrak gibi halktan bir insanın da duygun yarsuvat gibi bir duayenin de desteğini almış olması. umarım ilişkimiz artık normalleşir, ne menfi ne müspet uçlarda seyretmez, duygusal gel gitler yaşamayız.

    zira hamza hoca çok kaliteli bir insan. bu her halinden belli oluyor. yarın öbür gün üst üste birçok maç da kaybedebilir, bu durumda taraftarın takınacağı tavırdan hiç emin değilim. bizim taraftarımız pek düşünerek hareket etmiyor zira. daha çok kelle isteme amaçlı, stres topu gibi görüyor camiayı. haliyle başarı birinci kural. o krediyi yiyecek -hele ki gereksiz bir 4. yıldız baskısıyla- maçlar kaybettiğinde taraftar arkasında durur mu emin değilim. ben duracağım. nasıl ki rijkaardda, mancinide, prandellide bu tutumu sürdürdüysem kendisinde de sürdüreceğim çünkü bu isimlerin hepsi çok kaliteli insanlar. belki rijkaard biraz daha yırtık, neyse. hamza hoca hepsinin ötesinde bizim camiamızdan ekmek yemiş. kim olursa olsun, bir galatasaraylıyı en çok mutlu edecek şeydir, kendi camiasından yetişmiş birinin bu camiayı başarıya götürmesi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın