resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:53
Uyruk:Türkiye
  • 872
    kendisi için 2015 şampiyonluk şarkısı bestelediğim hocamızdır. çaldım desem daha doğru, onları kendi silahıyla vurdum!

    bağrına bastı herkesi peh peh peh,
    şampiyonluk meselesi hey hey heey,
    çok sever hücum presi,

    adam kim, kral kim, pran kim, delli kim,
    kim, kim, kim, kim

    hamzaoğlu hamza hoca,
    bir bilge adam, bir yiğit adam.
    hamzaoğlu hamza hoca,
    bir güzel adam, adam gibi adam...

    bruma'yı adam etçek peh peh peh,
    hamit'ten de vazgeçecek hey hey heyyy,
    sneijder'le inletecek,

    adam kim, kral kim, pran kim, delli kim,
    kim, kim, kim, kim

    hamzaoğlu hamza hoca,
    bir bilge adam, bir yiğit adam.
    hamzaoğlu hamza hoca,
    bir güzel adam, adam gibi adam...

    yok ki sihirli değneği peh peh peh,
    sikik kadro kalitesi hey hey heyyy
    sabri var bi tek sağ beki,

    veysel kim, yiğit kim, burak kim, selçuk kim,
    kim, kim, kim, kim,

    ünal aysal aklını seviyim,
    üzdün herkesi, yaktın herkesi.
    prandelli kafanı seviyim,
    üzdün herkesi, yaktın herkesi...
  • 476
    "tabii ki hollanda'nın altyapısı hepimiz tarafından biliniyor, ekol oldular. yıllardan beri de futbolcu ihraç ediyorlar dünyaya. bizim oyuncularımız belki onlar kadar teknik anlamda yeterli olmayabilir. yani bu söyledikleri eğitim anlamında yeterli olmayabilir ama bizim oyuncularımızın en azından aldığı parayı hak eden bir davranışları var. bunu unutmamak lazım.

    zaten onlar bu eğitimi aldıkları için ülkemize geliyorlar ve bizim oyuncularımızdan 3-4 kat fazla para veriliyor ama o parayı hak etmek için acaba gerçekten gereğini yerine getiriyorlar mı, bunu da onların düşünmesi lazım.

    galatasaray 'da hollanda'daki kadar koşuyor mu acaba? yani burada koşuyor, adam kovalıyor, basıyor, pres yapıyor, savunmaya geliyor. ama galatasaray'da sadece ayağına top geldiğinde oynuyor. yani bunları da düşünmek lazım konuşurken. her şey bu kadar basit değil."

    herhalde bunun hesabını soracağız.
    ne bekleniyor kendisiyle ilgili acaba; kendi ağzıyla söylediklerini (içeriği başkasına ait olabilir bak orası ayrı mevzu) unutalım mı?
    3-4 katı fazla para alıyor demiş; yalan.
    selçuk'la burak'la aralarında 500bin euro yoktur.
    yani bu söyledikleri eğitim anlamında yeterli olmayabilir ama bizim oyuncularımızın en azından aldığı parayıhak eden bir davranışları var. bunu unutmamak lazım
    bizim oyuncularımızın aldıkları parayı hakeden bir davranışları var...
    bakın bu, kendisinin yerli ve yabancılara bakışını açıkça gösteren bir ifade.
    bildiğin altı boş, klasik yabancı düşmanı laflar.
    kim hakediyor yerlilerden aldığı parayı?
    bunu söylerken misal burak yılmaz'ın, selçuk'un falan aldıkları paraları hakettiğini söylüyor hamza.
    rezillik.

    ha, tüm bunları da, sneijder'in "türk futbolcular pas yaparken çok düşünüyor" sözlerine yanıt olarak söyledi.
    burda bir de şuna dikkat çekmek istiyorum; sneijder'in tespiti somut bir tespit. seri oynayamıyoruz. aksini söyleyebilecek biri var mı? son derece somut bir durum tespiti. hamza buna "evet doğru bir tespit" diyebilir ve böylece kimsenin başı ağrımaz. ama hamza, bir refleks olarak savunmaya geçiyor. geçsin ona da eyvallah. eyvallah da, somut bir tespitin karşılığında, ergen bir sözlük yazarı gibi ad hominem yapıyor. "bi kere bizim oyuncularımız koşuyoylay, sen onlay kaday koşuyoymusun ona bakalım bence şinaydey" falan tarzı, somut tespiti yapanı yalanla lekeleyerek aklınca savunma yapıyor.

    bak cümlenin başında "tabii ki hollanda'nın altyapısı hepimiz tarafından biliniyor, ekol oldular. yıllardan beri de futbolcu ihraç ediyorlar dünyaya. bizim oyuncularımız belki onlar kadar teknik anlamda yeterli olmayabilir" demişsin. bırak orda!
    ama fatih terim'in malum "boş özgüven yüklemesi" tekniğinden etkilendiği için, illa orda bi boklayacak yabancıyı, yerliyi yüceltecek.
    bunlar kendisi hakkında yeterince şeyi anlatıyor.

    hesap soracağız elbette.
    galatasaray'ın yıldızına iftira atan, onunla ilgili yalan söyleyen birinden elbette hesap soracağız.
    elbette eksiyle başlayacak.

    bu vesileyle geçen gün kendisi için önyargılı davranıldığını iddia eden arkadaşlarımızı da yanıtlayalım;

    kendisiyle ilgili tavrımız önyargı değil sonyargıdır.
    bu sonyargı değişmez diye de bir şey yok elbette.
    daha önce de yazdığım üzere, özel olarak baştacımız sneijder'den ve genel olarak yabancılardan yaptığı bu düşmanca yorumlar nedeniyle özür dilerse ve davranışlarıyla da bu pişmanlığını belli edebilirse elbette kendisiyle ilgili görüşlerimizi değiştiririz.
    yoksa kusura bakmayın da yeri geldiğinde birilerine yaranmak için veya kendi garabet dünya görüşünü haklı çıkarmak için -yerliler koşuyor yabancılar koşmuyor yerliler paraları hakediyor yabancılar haketmiyor stayla- galatasaray'ın yıldızına iftira atabilen birini, neye hizmet ettiği meçhul (meçhul değil ya neyse o da başka bir konu) bir takım liseci kulübün başına getirdi diye "al abicim sana tertemiz bir beyaz sayfa" diyecek halimiz yok.

    bugün bakın 2000 yılındaki efsane kadroya, konuşmalarına dikkat edin, konu hagi'ye geldiğinde hepsine dikkat edin, bülent korkmaz ve biraz da arif erdem hariç, kimse hagi ile ilgili nasıl söylesem, yeterli konuşmaz. hatta özellikle sorulmadıkça hagi'den pek bahseden yoktur. içten içe ne hissettikleri ile ilgili bir şey söylemek istemiyorum çünkü bu somut olmaz ama somut olan bir şey var ki hagi'ye hakettiği değeri verdikleri söylenemez.
    aynı zihniyeti hâlâ görebiliyoruz.
    bunun sebebi baloncu fatih terim'dir.
    fatih terim yanlış bir algıya kapıldı ve türk futbolcusunun diğerlerinden bir eksiği olmadığını düşündü 1. döneminin sonunda.
    bunun düşündüğü gibi olmadığını hem 2 hem de 3. dönemlerinde gösterdi. görmedi; ama gösterdi.
    ama çevresi bu hastalıktan kurtulamadı.
    hamza da o hastalıktan muzdarip.
    hamza'nın gözünde selçuk, burak, yekta, olcan, sabri, hakan balta, umut bulut falan hep aldıkları paraları hakeden, çok mücadele eden çocuklar.
    sneijder'se fazla konuşan, yeterince koşmayan, aldığı parayı haketmeyen, ekolden yetiştiği için şanslı, yoksa bizim çocuklardan çok da yetenekli olmayan bir yabancı.

    elbette -99 ile başlayacak.
    galatasaray gerekirse 8 yabancıyla oynasın ama saha içinde ve dışında duruşunu kaybetmesin.
    hiç umrumda olmaz.
    çünkü galatasaraylıyım.
    yerlispor, terimspor, qanqitolaryunaytıdlı değilim.

    hayırlı olsun demek isterdim gelişine.
    umarım özür diler ve değişebilir.
    insanlar değişebilir çünkü.
    ben buna inanıyorum...

    imza töreninde yaptığıkonuşmaların ardından düzenleme:

    --- alıntı ---

    "sneijder konusunda, o günkü şartlarda söylenen bir şeydi. sneijder'in yaptığı bir röpörtaj sonunda böyle bir yorum yaptım, bu hiç gündeme gelmedi. hollanda takımı'ndaki durumdan bahsetmişti ve ben milli takım hocasıydım. sneijder, dünya kupası'ndaydı ve o gün verdiği röportaj da anlamsızdı. başka yerde olan futbolcu arkadaşlarını yermeye gerek yok. sneijder benim için çok kıymetlidir. ben, orada sneijder özelinde bir şey söylemedim, genel bir ifade kullandım aslında. biz zaten eksiklerimizi biliyoruz. sadece sneijder için değil tüm yabancı oyuncular için türkiye'ye neden geldiklerini bilmek zorundalar ve kendilerinden bekleneni vermek zorundalar. o heyecanla biraz ileri gitmiş olabilir, bunu da kabul ediyorum. sneijder ile de bugün konuşacağım, benden yana herhangi bir sorun yok, ondan yana da olacağını düşünmüyorum ve belki de o da o gün verdiği röpörtajdan dolayı pişmandır."

    --- alıntı ---

    konuyla ilgili bunları söylemiş. arkadaşlar bunu "geri vites" olarak yorumlamış.
    bu bir paragraf sorusu olsa bir netiniz gitmişti arkadaşlar...

    "sneijder, dünya kupası'ndaydı ve o gün verdiği röportaj da anlamsızdı. başka yerde olan futbolcu arkadaşlarını yermeye gerek yok"
    hâlâ çocuğun somut tespitini, bir yergi olarak yorumluyor :) hâlâ bundan ders çıkaracağına gereksiz bir savunma refleksi gösteriyor.

    "biz zaten eksiklerimizi biliyoruz"
    biz zaten eksiklerimizi biliyoruz. senin söylemene ihtiyacımız yok. kimsenin söylemesine ihtiyacımız yok.

    "o heyecanla biraz ileri gitmiş olabilir, bunu da kabul ediyorum. sneijder ile de bugün konuşacağım, benden yana herhangi bir sorun yok, ondan yana da olacağını düşünmüyorum ve belki de o da o gün verdiği röpörtajdan dolayı pişmandır"
    pişman olması gerektiğini düşünüyor ısrarla! yaptığı somut durum tespiti yüzünden ileri gittiğini, hatta mümkünse pişman olması gerektiğini söylüyor :)

    ve burdan, hamza'nın geri adım attığı sonucunu çıkarıyor arkadaşlar :)
    türkçe hocalarınıza çok selamlar arkadaşlar :)
  • 9369
    kendisinin bir gün galatasaray'a yeniden teknik direktör olması ne kadar vahim bir hamle olursa, kendisinin galatasaray'a yardımcı antrenör olması o kadar iyi bir hamle olur.
    hatırlarsanız hamza hamzaoğlu'nun hepimizi rahatsız eden temel problemi ileriye yönelik tercihleriydi. burak yılmaz üzülmesin diye forvet aldırmamalar, sırf iyi anlaşabiliyor diye galatasaray seviyesinde olmayan oyuncularla yoluna devam etmeler falan. hiç birimiz hamza hamzaoğlu'nun oynattığı futboldan ve taktiğinden rahatsız değildik. sneijder'ın en güzel sezonunu onunla izledik. ama ne kadar iyi bir antrenör olursan ol, rakibin efsane dediklerinden daha büyük işler başarmış olursan ol vizyonlu olduğun kadar varsın. fatih terim olmak o yüzden kolay değil. diagne'yi gönderip falcao aldırmak. ndiaye gönderip seri aldırmak her babayiğidin harcı değil.
    sonuç olarak mutlu eder. fatih terim yokken futbolun doğrularını bilen bir teknik direktörün kenarda duracağını biliriz. zaten üstüne düşenden fazlasına karar verince nasıl sıçtığını da gittiği her kulüpte gösterdi. üstüne düşeni iyi yapacağını da biliyoruz. iyi olur. keşke gelse.
  • 9633
    evet geldiği zaman iyi bir kadro vardı ancak geçen sene şampiyonluğu ezeli rakibine kaybetmiş, şampiyonluk sayıları eşitlenmiş, sezon öncesinde yıldızlı bir kalıbın içine girilerek kameralara poz verilmiş, kazananın 4.yıldızı takacağı bir şampiyonluk yarışı ve bana göre o zaman ki kadrosuyla galatasaray'dan daha kaliteli bir fenerbahçe vardı. geldiğinde takımın ve taraftarın psikolojisi hiç de iyi değildi. avrupa'da ve ligde üst üste alınan 4 gollü mağlubiyetler sonrası sosyal medyada dönen g4l4t4s4r4y muhabbetleri, yıldız kalıbının içindeki fotoğrafla dalga geçmeler, hamza(1+oğlu) esprileri. açıkçası bir taraftar olarak bunlar beni üzen şeyler değildi, beni üzen şey takımın sahada bu söylemlere en ufak bir reaksiyon bile verememesiydi.

    evet hamzaoğlu vasat severdi ancak bu vasatlardan da en iyi katkıyı almasını bilirdi. şöyle ki o sezon eboue'den boşalan sağ bekte sabri'den gayet iyi verim aldı, yasin kariyer sezonunu geçirdi, düşüşte olan selçuğu ayağa kaldırdı. muslera ve sneijder şampiyon yaptı denilen galatasaray'ı bu oyuncular gelecek 2 sezon kurtaramadı. ben hiçbir zaman 1 veya 2 futbolcunun çıkıp takımı şampiyon yapabileceğine inanmam, bunun arkasında takım dayanışması ve sağlam bir takım oyunu vardır. bunu oluşturması beklenen de teknik ekiptir her zaman. hamzaoğlu geldikten sonra bunu çok iyi bir şekilde başarmıştır. tabii yardımcılarının da hakkını vermek gerek. bir de değinmeden geçemeyeceğimiz bir italyan kondisyoner savunması var elbet. prandelli takımı o yaz çok iyi çalıştırtmış ve galatasaray'ın şampiyonluğunda çok büyük payı varmış. evet tabii ki kondisyon futbolda çok çok önemli bir etken. ancak kesinlikle 1.planda değil, ki bu çok düz bir mantık. bir takıma yaz boyu kondisyon yüklemesi yapalım ama beraber oynama, taktiksel planlar, maç içi değişiklikleri hakkında hiç çalıştırmayalım. böyle bir takımın başarıya ulaşması mümkün mü? bence imkansız.

    hamzaoğlu geldiğinde kuyunun dibinde bir galatasaray vardı, yukarı çıkmak dahi istemiyordu, vasat sevici hamza sağ olsun o takımı kuyudan çıkarmayı bırak zirveye taşımayı başardı. üstelik bunu sadece lig şampiyonluğuyla başararak da yetinmedi, üstüne 2 kupa daha ekledi. kazandığı şampiyonluğun önemini anlatmaya gerek yok. şu an bile övündüğümüz ilklerin takımı galatasaray sloganına çok büyük katkı yaptı. evet bunları takımı bir arada tutarak, oyuncularının en vasatından en kalitelisine performanslarını yükselterek yaptı. ben aslan payını kendisine veririm kimse kusura bakmasın. gelelim bir sonra ki sezona, kovulduğu rizespor maçına kadar, sivas, konya, başakşehir, trabzon ve fenerbahçe deplasmanlarından olabilecek en az hasarla çıkan bir galatasaray hatırlıyorum ben. ve o meşhur 4-3'lük rize maçı...ekran karşısında saç baş yolduğum, yakın tarihte serdar aziz penaltısıyla akıllara gelen konya maçı ve golden önce fegu'ya verilmeyen faulle yıllar sonra bile hatırlanacak fenerbahçe derbisiyle kıyaslayabileceğim bir hakem katliamına uğrayan galatasaray. erman toroğlu'nun deyimiyle ince ince, lime lime doğranan bir galatasaray. hakem kim mi? evet geçen sene ki bütün rakiplerimizin isyan ettiği olaylı rize maçının hakemi, kulübünün başkanının silahla vurmakla tehdit ettiği serkan çınar...4-3'lük rize maçında bile isteye doğradığı galatasarayın diyetini ödüyordu belki de 2019'da yine aynı statta, aynı rakibe karşı. öyle bir maçtı ki hafızasından seneler boyu silemedi belki. hamza hamzaoğlu o maçtan sonra kovuldu. evet vasat seviciydi, evet şampiyon olmuş, 4.yıldızı takmış bir takıma finansal problemleri düşünüp transfer yaptırmamıştı. aldırdığı adamlar gerçekten galatasaray seviyesinde değildi ancak o halde bile, takımı 3.olarak uefa kupasına götürmüş, ligde de zor deplasmanları geride bırakmış, önü açık bir galatasaray vardı. evet belki yine şampiyon olamayacaktı ancak eminim ki o sezon takımın başında kalsaydı ligi 6. olarak bitirmez, şampiyonluk yarışında sonuna kadar olurduk. dursun özbek ve yönetiminin kurbanlarından sadece birisidir hamzaoğlu.

    insan hata yapar arkadaşlar. herkesten fatih terim olmasını, takımın başında olduğu her sezon şampiyon yapmasını bekleyemezsiniz, bu çok zor bir istatistik. ancak hamzaoğlu'nun ilk hatasında fişini çekmişti dursun özbek. ve galatasaray taraftarı belki o zamanlar ben dahil arkasında durmadı. elde ettiği başarıları küçümsedi, başarılarını başka etkilere bağladı. ancak aradan geçen 5 yıldan sonra, hamzaoğlu sonrası başarısızlıkla geçen 2 seneden sonra, 4.yıldızın yıl dönümünde çoğu kişi anladı ki o gün elde edilen başarılar az buz değildi. fatih terim dışında bir teknik direktörün bunu başarması ender gördüğümüz bir olaydı. bu yüzden ben bir galatasaray taraftarı olarak her zaman kendisine vefa ve minnet duyacağım. iyi ki varsın küçükken fenerbahçeli olan büyük galatasaraylı hamzaoğlu. galatasaray'a olan inancın o sezon bize umut oldu. olacak,olacak...oldu.

    bugün 5.yıldıza koşarken, daha 4.yıldızı bile alamamış ezeli rakiplerine ezici üstünlüğü sağladığımız o güne ve o güne katkı sağlayanlara bin teşekkür. ''ilklerin ve enlerin takımı galatasaray.''
  • 7168
    gün itibariyle ntvspor'da arz-ı endam edecekmiş. ntvspor izlememe yemini olanlar için aşağıya röportajın özetini geçiyorum:

    -açılış
    -3 kupa aldım.
    -bizim evlatlarımız
    -umut kadar mücadele eden var mı?
    -şimdiye kadar hiç konuşmadım ama konuşucam...
    -sabri ile sözleşme yeniledim çünkü evladımız
    -3 kupalı bir hoca olarak...
    -melo gitmek istedi.
    -burak'ı gönderseydik yerine alacağımız adam kaç trilyar biliyor musunuz?
    -camiamız
    -3 kupa aldım
    -camiamızın seçtiği yönetimdir saygı duyuyorum
    -sneijder ayıp etti.
    -ben kötü hocayım ya, ben beceremiyorum ya tabi.
    -kısmet buraya kadarmış.
    -3 kupa aldım.
    -istiklal marşı ve kapanış
  • 9751
    saha içini konuşan yorumcular ve sosyal medya kullanıcılarının genel bir eleştirisi var ya; bütün anadolu takımı hocaları aynı formasyon aynı taktikle oynamaya çalışılıyor diye. salt saha içi özelinde yanlış bir argüman sayılmaz. gerçekten böyle bir şey var.

    hamzaoğlu ise şu anda 4 forvet karakterli oyuncuyu aynı anda kullanarak bir anadolu takımı için oldukça marjinal bir oyun planıyla oynamaya çalışıyor. hani genoa falan oynasa birileri bakın orda alt takımlarda ne biçim farklı oyunlar var bizde yok diye parmakla gösterilirerek türk futbolunun neden geri kaldığına dair çıkarım yapılırdı. bizde böyle bir yapı olunca adamlar umut, kubilay falan tartışıyor. işin içinde evlatçılık arıyor. sahaya önyargısız, oyun odaklı bakamadığı için böyle bir düşünce çıkıyor. abi derdiniz oyunsa gerçekten burda bir farklılık var çünkü. 12 aralık 2020'de fenerbahçe'ye karşı aldığı galibiyetin öncesindeki haftaların hepsinde de oyunu ve planı değil umut ve kubilay üzerinden değerlendirme yapıldı. sen niye adam değerlendiriyorsun ki sen oyun planı ve plandaki oyuncuların rollerini ve verimini değerlendir. kubilay bir alt ligde bursa'dan kovulmuş ama burda hamza oynatıyormuş. kubilay'ı bursa'da en önde tek santrafor olarak oynatıyorlardı. kubilay da iyi bir bitirici olmadığı için kaçıra kaçıra iyice dibe çöktü. malatya'da ise çok farklı bir oyunda çok farklı bir rolde oynuyor. aynı şey mi bu mesela?

    şey yapmalıydı umut'u kesip orta sahaya bir tane daha adam koymalı, kubilay yerine de savunmaya düzenli dönmeyen hızlı fofana koyup klasik 4-3-3 le kontra kovalamalıydı. sizce bu plan daha mı iyi? bence değil, klasik bir yapı ama tartışabiliriz. ama adam bu kadroda evlat var mı yok mu kategorisiyle bakıp oyun planı odaklı bakmadığı için herhangi bir fikir sunmadan sığlıkta kalıyor.

    tabi malatya'nın. 12 aralık 2020 fenerbahçe yeni malatyaspor maçında formasyon olarak 4-2-3-1 oynadığı söylenebilir ama oyunda bildiğin sürekli yer değiştiren 4 forvet vardı. mesela adem büyük sol kanat gibi oynasa ve orayı savunsa da bildiğimiz tipte çizgi oyuncusu gibi oynamadı. zaten değişken oynadıklarının en büyük kanıtı malatya'nın 2. golü. kubilay sola geçti ve ordan ortaladı, umut attı. zaten hepsinin çok koşması ve havadan iyi olmaları belli bir mantıkla ve planla beraber oynadıklarını gösteriyor. işte bizim esasen bu oyun planını değerlendirmemiz gerekiyor. yeteneksiz çıksın yetenekli girsin deyince sen oyun tartışmıyorsun veya yeni bir oyun önermiyorsun ki bu kadar sene futbol izleyip oyun algısı mahalle maçından öteye gidememesi ve kafayı kimliklere ve komplekslere yaslamak üzücü gerçekten.
  • 2953
    eğer söylendiği gibi senede 1,5 milyon euro kazanacaksa eleştirilmeyi sonuna kadar hak eden hocadır.

    evinde otururken televizyondan dahi galatasaray maçlarını izlemeye tenezzül etmeyen bir adamın sırf sözleşme gereği 3 milyon euro aldığı bir yerde, hamza hoca onu 2 senede kazanacak? yok ya! ahmet'e, mehmet'e paraları saçarken iyi, hamza hoca'ya gelince "durumumuz yoktu." ohh ne güzel. sonra emre'yi, burak'ı eleştirelim de mi hocaya saygısızlık yapıyorlar diye? adamlar haklı. futbolcu 3-4 milyon euro kazanırken 1,5 milyon euro kazanan hocayı kim sallar? düşünsene sen çalıştığın yerde 10 bin maaş alıyorsun sana emir veren kişi 5 bin alıyor. üzerinde mükemmel otorite kurar de mi? yarın öbür gün hoşuna gitmeyen bir şey yaparsa, o maddi farkın verdiği özgüvenle itiraz etmez misin? etmediler mi? ettiler. hocam bu futbol aleminde sevgi, saygı falan hikaye. herkes para için oynuyor. ne yazık ki senin gibi, ergin ataman gibi değerlerine önem verip fedakarlık yapan insan sayısı çok az. bu gidişle onları da kaybedeceğiz zaten.

    ekleme: yukarıda da belirttiğim gibi sözlük ve diğer mecralarda* 1,5 milyon euro üzerinden anlaşıldığına dair söylentiler ve bunun üzerinden eleştiriler olduğu için bu yazıyı kaleme aldım. imzalanan resmi sözleşmeye göre; hamza hamzaoğlu senede net 2 milyon usd ücret ve başarı hâlinde çeşitli primler kazanacak. aslında fikirlerimde çok fazla değişiklik yok. hamza hoca'nın hâlâ kendisinden önce görev yapan antrenörlere ve takımda oynayan futbolculara göre düşük ücret aldığı kanaatindeyim.
  • 3237
    galatasaray'i satip giden, galatasaray dusmanlariyla kader ortakligi yapan fatih terim denen kisinin emir eri. dunyanin en iyi teknik direktoru olsa, elinde sihirli degnek olsa bile kabul etmemeliydik. aha simdi cevirdiler koskoca kulubu bir saadet zincirine. emekli olacak futbolcularin son bir maas ikramiye yeri haline geldik. sokmusum finansal fair play'e. galatasaray'in cocuklarina zeval gelmesin.

    bunlarin hepsini gectim de, su takimin gectigimiz sezon oynadigi bombok futbolu goremeyen, kazandigimiz sampiyonlukta kendimizden cok ismail kartal denen ezigin katkisini farkedemeyenlere hayret ediyorum. aha alin desteklediginiz teknik direktorunuzu ve takimin ebesini evirin cevirin el ele, tebrik ediyorum payi geceni de destekleyeni de.
  • 6975
    artık kendisi, galatasaray'ın gündeminden acilen çıkarılmalıdır.

    işimiz gücümüz var, bu işbilmez yönetim hayırlı bir karar verdi ama bunu hazırlıklı mı yaptı belirsiz. yani yeni hoca ne zaman gelecek, kim olacak, asıl meselemiz bu. hamza efendi, mağdur edebiyatıyla, sözde mütevazi, özde sinsi triplerle bir köşede ağlayadursun.

    kendisi galatasaray'a fatih terim tarafından atanmış, belediye takımı hocasıyken, türkiye'nin en büyük kulubüne getirilmiş sıradan bir hocaydı. taktiksel olarak fecaat, oyuncu değişiklileri konusunda saç dökecek türden garip bir hocaydı. bu şahsın takımının sahada ne oynadığını bile anlamak mümkün değil.

    3 kupa mevzusu da şaibeli. prandelli'yi baltalayan, kasten oynamayarak hocasına ihanet eden galatasaray futbol takımı içindeki hainler, hamza hocaları kendilerini el üstünde tutup, her istediklerini yapınca kıçlarına ferrari motoru takılmış beygir gibi koşmaya ve oynamaya başladılar. bu yüksek motivasyon(!) ve hamza hoca'nın yanında olan ilahi kuvvet sayesinde takım şampiyon oldu. hamza hoca lig başladıktan sonra geldi, prandelli'nin takımına ekstra hiç bir şey katmadı, yerli seviciliği ve pohpohçuluğundan başka. prandelli'yi satanlar, bu türk hocaları için canla başla mücadele etti. hainler..

    hamza hoca da bu iyiliğin altında kalmadı, sabri sarıoğluna kıyak emeklilik, umut bulut'a sahip çıkmalar, burak yılmaz'ı şişirmeler, yerliler oynasın diye yabancılara yapılan haksızlıklar.

    dünyanın düzeni işte, bu çok sahiplendiği, kolladığı yerli futbolcular yüzünden işinden oldu. şimdi duyuyoruz, hamza hocaları kulubü terkederken zahmet edip de uğurlamaya gelen olmamış, kıyak geçtiği amcaoğlu bilal kısa haricinde.

    işim özeti, kendisi hak etmediği, daha doğrusu hazır olmadığı galatasaray teknik direktörlüğüne kpss'ye bile girmeden atanmış torpilli bir hocaydı. ilk sezonunun onunda kendisinin çapsız ve vizyonsuz olduğu gören gözler tarafından hemen anlaşıldı. hak ettiği şekilde, kulüpten uzaklaştırıldı. kendisinin yeri akhisar, balıkesirspor filan. dünya futbolunu takip etmeyen, dar görüşlü, yerli sevici bir zihniyetle büyük takımda süreklilik sağlayamazsın.

    kendisine ayıp filan edilmemiştir yani. tam tersine kendisi galatasaray'a ayıp etmiştir. onun devraldığı takım, prandelli'nin yaz kampındaki disiplinli çalışması sayesinde zımba gibiyken, şimdi kendisinin bıraktığı takım berbat durumdadır. evlatlarını koca yaz kampında yormayarak, çalıştırmayarak, onları üzmeyerek kendisi ayıp etmiştir galatasaray'a.
  • 9762
    eleştirilirken adil şekilde eleştirilmeyen hoca.
    hakkında en çok dillendirilen iki eleştiriden ilki muslera ve sneijder sayesinde şampiyon oldu. fatih terim dördüncü döneminde muslera'nın insan üstü performansları olmasa şampiyon olabilir miydi? bir takım şampiyon oluyorsa mutlaka iyi performans gösteren oyuncular olacaktır. nitekim muslera ve sneijder varken şampiyon olamayan hocalar da oldu.
    bir diğer eleştiri ise şunu aldı, şunu gönderdi. bu mantıkla son gün ozan kabak'ın gitmesine izin veren terim diye başlayan cümleler de kurabiliriz ama biliyoruz ki ozan'ı yönetim sattı. biliyoruz çünkü terim camiadaki gücüne güvenerek yönetimleri taraftarın önüne kolayca atabiliyor ama hamza belki koltuğunu korumak için belki yapısı gereği yönetimin hatalarına perde olmaya çalıştı. bu yüzden giden gelen futbolcular da kendisinin payı bilinmiyor.
    anlam veremediğim bir konu ise bize gelip 3 kupa kazandıran, nispeten başarılı ve asla terbiyesizliğine şahit olmadığımız bir adama duyulan bu kin niye? yıllar sonra bile başlığının altında hakaretamiz ifadelerle bu kadar sert eleştirilmesinin sebebini anlayabilmek mümkün değil.
  • 1736
    az önce aklıma geldi kendisinin akhisar hocası iken hamit altıntop'un burak'a laf çakarak yaptığı bir konuşma vardı, akhisar'ı biraz küçümseyen. sonra hatırladım ve ne dediler başlığında buldum sözlerini, buyurun;

    (bkz: ne dediler/#1076589)

    2.5 yıl önce bunları diyen adam.

    kendisi geldiğinde kafa olarak sezona havlu atan bir takım ve taraftardık. g4l4t4s4r4y goy goyunun zirve yaptığı dönemler...

    şimdi ise şampiyonluk hesabı yapıyoruz. ayrıca geldiğinde tüm beklenti bu sezonu alışma süreci olarak geçirmesi ve 2015-2016'ya hazırlık yapması şeklindeydi ya da sezon sonuna kadar idare etmesiydi.

    bırakın adam hayatının fırsatını yakalamışken kullansın. kendisi farkında değil mi zannediyorsunuz hatalarının?

    akhisar'ı çalıştırmakla galatasaray'ı çalıştırmak aynı şey değil demek için sporla ilgilenmeye bile gerek yok, coğrafya bilmek yeterli.

    galatasaray'dan teklif aldığında tüm kariyer planını riske ettiğinin de farkında olan, düğünün de bile sarı kırmızı damatlık giyecek kadar fanatik bir adamdan bahsediyoruz.

    bırakalım rahat çalışsın, 10 hafta daha destek olalım ve ne olacağını görelim. alacağımız sonuçlara göre zaten kendisi de yeni gelecek yönetim de bir karar alacaktır.

    biz inter, m.city, italya milli takımı hocalarını da gördük, bu oyuncu grubuyla onların da yapamadığını.

    ayrıca biz şampiyon olan hocayı göndermekle, hücum oynatmıyor diyor eleştiren bir camiayız. (bkz: mircea lucescu)

    düşünsün, tartsın, çalışsın, denesin, hata yapsın, kazansın ama ona bu fırsatı verdiğimize pişman etmeyelim.

    hamza hamzaoğlu galatasaray genlerini taşıyan biri. en azından sezon sonuna kadar zamanı ve desteği fazlasıyla hak ediyor.
  • 9694
    orta saha rotasyonu
    jem karacan-jose rodriguez-bilal kısa-selçuk inan
    forvetleri
    burak-umut
    bekleri
    sabri-carole
    kanatları
    yasin-sinan
    stoperleri
    semih-chedjou-denayer(genç hali)-koray-hakan olan sneijder, podolski ve muslera dışında ekstra iş yapabilen oyuncusu bulunmayan bir takımı benfica,atletico,astana(zorlu bir deplasman takımı haline gelebiliyorlardı. hatta o sene atletico madridle berabere kalmışlıkları vardı) gibi takımların bulunduğu şampiyonlar liginde yasin boş kaleye kaçırmasa son 16'ya kalacak hocaydı.
    evet transferse başarısızdı, evet ileşimde sıkıntıları vardı fakat yönetimi daö olan bir galatasaray'dan bahsediyoruz. son 2 sezonda şampiyonlar ligi istatistiğimiz 12 maçta 1 galibiyet 2 beraberlik. bu bakımdan saygı duyulması gerekilen bir hoca olduğunu düşünüyorum. ilerde gelir gelmez fakat bu adamı prandelli, jor, tudor gibi adamlarla aynı kefeye koymak saçma geliyor bana.
  • 9695
    kendisi döneminde selçuk-bilal orta sahası ile oynayıp benfica gibi bir takımı içerde nasıl yendiğimizi hala anlamıyorum. heralde o maçtan beridir içerde kalburüstü yendiğimiz başka bir avrupa takımı olmadı. bak beklerimiz sabri-carole, stoperler chedju-balta, forvet umut onlara deyinmiyorum bile. şu makas nasıl bir makassa o günden sonra bir daha hep açıldı...
  • 2669
    yaklaşık 2-3 aydır her allahın günü, teknik direktör olarak ilan edildiği arkadan çocukluk aşkımsın bestesinin çaldığı, "abdurrahim abi acımı dindirecek bir teklif yaptı" diye gözlerinin dolduğu videoyu izliyorum. her gün. her maç öncesi, sonrası. yanlış kararlar aldığında, geç veya bize göre hatalı değişiklikler yaptığı her an. olur da ona öfkelenirim diye açıp açıp izliyorum.
    futbolu fatih terim ile sevmeye başladığımı, kendisini babamdan çok sevdiğimi, her gidişinde ağladığımı bilenler çoktur. onun varlığını, onun gücünü arkamızda koca bir dağ gibi hissettim hep. koşulsuz şartsız sevgiydi benimki. eleştirmek ne haddime derdim. az çok tahmin edersiniz bir bayana futbolu sevdiren , galatasarayı sevdiren kişinin önemini.
    gidişinden, daha doğrusu son gidişinden, ya da gönderilişinden adı herneyse sonrasında tek tepkim biz seni çok severdik ahımız var oldu. kırıldım, kızdım ama sevgim azalmadı.
    senden başka kimseye hocam demedim . diyemez gibiydim. saygı duyarım ama sevemem derdim hep.
    sonra hamza hocam geldi. o bahsettiğim videosunu gözlerim dolarak izledim. sonrasında her gün izlemeye karar verdim. eleştirme duygu dedim , şans ver. sevebilmek için şans ver. çünkü sevmeden olmuyordu. bi baba sevgisine ihtiyaç duyan kimsesiz çocuk gibi hissediyordum.
    hocama bak be nasıl da seviniyor denmeden galibiyetin tadı eksik kalıyordu. biz bir aileydik. babasız ev çok zordu. güçsüz hissettiriyordu hep.
    dedim kendime şans ver. sorgulama. bak bu adam başka. hem fatih hocamın da hoşuna gider.
    ve her gün yeniden izledim o videoyu. o babasını kaybetmişti. bizim de babamiz yoktu. dedim acımız bir eksikliğimiz çok. sabret sorgulama.

    ne şampiyonluk ne yıldız ne kupa . bizim kazandığımız baba oldu. bizimle gülecek bizimle ağlayacak baba. yeni çocuğu olmuş deneyimsiz ama sevgi dolu baba.
    birlikte büyürüz hocam. sen bize ilaç biz sana yara.
    şampiyonluğun gelmesi değil senin kalacak olman bize yeter hocam. sen kal. alınacak çok kupa var. cimbom onları alır ama seninle alsın hocam. cimbom güler ama seninle gülsün hocam. allah senden razi olsun hocam. binlerce kez şükürler olsun.
  • 6972
    çakal, yılan, akbaba ormanda gezintiye çıkmışlar, kaplumbağaya rastlamışlar sen de gel diye davet etmişler. kaplumbağa ben yavaş yürüyorum, size takılamam dese de çok ısrar etmişler, birlikte yürüyorlarmış. yangın çıkmış, alevler büyüyünce akbaba; beyler hava ısınıyor ben uçar kurtulurum eyvallah demiş.
    yılan; ben bir mağara bulur içeri sızarım
    çakal; benim 1 dakika bile durmam hata topukluyorum.
    kaplumbağaya sormuşlar sen ne yapacaksın diye.
    -ben de sizi adam sanmıştım .demiş

    akbaba; burak
    yılan; sabri
    çakal; umut
    kaplumbağa; hamza hamzaoğlu

    sen bunları adam sanıp oynatırsan bunlar mezarını kazarlar. güveneceğin tek makam büyük galatasaray taraftarıydı, güle güle.
  • 7885
    hala klübü zarara uğratmadı tatavası yapılan teknik direktör. kardeş zarara uğratmamak oyuncu almamakla olmaz. sen gidip adam alsaydın örnek verildi maxi,konolokpya,mbia diyelim. bu 3lüye 8milyon euro verildi yıllık olarak. bu adamların vereceği katkıyla senin avrupada alıcağın her galibiyette 1milyon euro'yu geçik para alıcaksın. turu geçsen 10milyona yakın para alıcaksın yayın geliri vs hariç. lig için ise hala ilk 2 yarışı içerisinde olacaktın. transfer yapmamak ile klübe zarar vermediler doğru düzgün takımı çalıştırmayarak, antreman yaptırmak yerine düğün var sonra bakarız diyerek, sabri ve umut sözleşmeleri ile zaten yeterince zarar vermiştir.

    biraz kafasını kullanan herkes başarının para getirdiğini bilir klübe. şu an kaç kişi maç gitmiyor umut bulut oynayacak diye. tribünlerin %80nin boş olma nedeni kimdir. ne güzel konuşuyorlar bak klübe zarar vermedi. adam deseydi sene başında klüp maddi dar boğazda oyuncu almayı deneyeceğiz elimizdekileri değerlendirmeye çalışcaz herkes eyvallah derdi. sen taşşak geçer gibi bilali alırsan, jpk yı alıp melo yerine düşünürsen sabri ile 2 katı sözleşme imzalarsan kusura bakma her denileni hakedersin. savunun arkadaşlar yine savunun ama mantıklı savunun.

    son olarak klüpler parayı yayın geliri, stad geliri, store geliri gibi gelirler ile alırlar. bu sene hamzanın kurduğu kadro nedeniyle yayın geliri gitti, stad gitti, store gitti. taraftar resmen klüpten soğudu bunun nedeni kurduğu daha doğrusu kuramadığı takım yüzündendir. bilal ve jpk'ya verdiği paralara 1milyon euro eklenince mbia alınıyordu unutmamak lazım. hem elinde sıkışınca satabilecek adam olmuş olacaktı. sabri 1.8milyon dolar vereceğine 500-600 fazla verip maxi ile anlaşılıp hayvan gibi bekin olurdu linnes'e gerek kalmazdı. şimdi övücüler şunu der 1milyon az mı şu az mı vs evet az sen mbia'yı alsaydın forma satabilirdin sabri yerine maxi gelseydi millet maxi'nin parasına gider diye forma yine alırdı. ama kimse umut ve sabri için forma almaz. ayrıca bu dediklerimizi alsaydın 2.5m bonservis +1.5m yakın maaş ile donk götüne girmeyecekti.

    "göt oturur kafa düşünür" hagi
    hepinize bu temmeniyi yapıyorum.
  • 8245
    bugün hak ettiği tepkiyi görmüş teknik adamdır. ha bursa seyircisi geçen sene dsudsziak, necid gibi tutsa ligde iş yapacak adamları alan ertuğrul sağlam'ı ağlatıp gönderdi, karma çalıştı akhisar sevici hamza geldi. merter, bilal ve benzeri çöpler ile doldurdu takımı.

    hem bizde hem bursa'da bir fakir edebiyatı yaptı ki anlamak mümkün değil. "çöpleri alıyoruz ama paramız olmadığından" modunda takılıyor ve takımların anahtar adamlarını gönderiyor.

    bence ırkçılık ve yabancı düşmanlığı dikkate alındığında yönetebileceği tek takım altınordu'dur ama orada da tanıdıkların çocuklarını toplayıp gül gibi projenin anasına atlar. 19 yaş ortalamalı takımı 32 yaşında adamlarla doldurup gençlere forma vermez.
  • 9542
    şu başlığa yazmayayım diyorum ama o kadar saçma sapan şeyler yazıyorsunuz ki dayanamıyorum. hamza hoca takımı şampiyon yaptıktan sonra 15-16 sezonunda şampiyonlar ligi'nde 4 maça çıktı. ilk maçında o sezon kupada final oynayacak olan atletico'ya 2-0 mağlup olmuş, sonrasında o sezon için gayet sert bir deplasman olan astana deplasmanından 2-2 ile dönmüş, içerde çok net bir oyunla benfica'yı 2-1 mağlup etmiş ve deplasmanda da 90. dakikada yasin'in boş kaleye yuvarlayamadığı top yüzünden 2-1 mağlup olmuştur. allah aşkına bırakın ezbere konuşmayı. yasin topu boş kaleye yuvarlasa çıkacaktık gruptan adam gelmiş avrupa'da sinik futbol oynamamızın sebebidir yazıyor. bu kadarı eleştiri değil artık ayıp. bu adamın kariyeri boyunca başarısız olduğu kulüp yok. çalıştırdığı kulüplerin beklentileri seviyesinde başarılı olmuştur hep. lütfen biraz altı dolu eleştiri yapalım artık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın