halı saha maçında kaleye geçmek istemeyen kişi

• 9

  hele bir de sayıyı tamamlamak için maça çağrılmış kişi ise bozduğu sinir katsayısı daha da bir yükselen zat-ı armut.
• 8

  çok tehlikeli bir şahıstır, öyle tehlikelidir ki ya maç içinde takımın huzurunu ve motivasyonunu bozar ya da kasten gol yiyerek takımını satar. (baştan söyleyeyim, sakatlığı veya herhangi ciddi mazereti olanları entrynin dışında tutuyorum.) bre karaktersiz şurada topu topu kalede kalacağın süre 5-10 dakika bir şey. ölür müsün kaleye geçsen. neymiş efendim geçmezmiş, sadrazamın sol şeyi ya hazretleri. hani sanki herkes de bayılıyordu kaleye geçmeye. sahi maçtan önceki gece ''ulan halı saha maçında kaleye geçeceğim, çok heyecanlıyım tanrım lütfen bir an önce sabah olsun.'' falan mı diyoruz bizler? ya da olağan dışı heyecanını fark etmiş sevgiliye, hayatım belki duyduklarına inanamayacaksın ama halı saha maçında 10 dakika kaleye geçeceğim ondan böyleyim mi diyorsun? peh, kaleye geçmek istemiyormuş biz bayılıyoruz hem de öyle böyle bayılmak değil hani!
  
  bir de genellikle bu kaleye geçmem diyen kişi, maç içinde de egolu ve kaprisli davranışlarıyla bilinir. top ayağına geldiğinde yedi kişinin arasına dalıp, çalım atmaya çalışıp top başkasındayken ona biri pas atmadığında da ''la s.kicem paslı oynayın löğğn amuaha'' der. hatta bunlar yetmezmiş gibi takım arkadaşlarına küsüp daha da bireysel oynar maçın kalanında. mesele kaleye geçmeye geldiğindeyse yangın kıyamet...
  
  kaleye geçmem deyip maç içinde diretirler, sahanın göbeğinde tartışma çıkartırlar. birileri sinirlenir küfür eder, o ötekine karşılık verir derken bir bakmışsın 5 dakika gitmiş. zor zahmet ikna edilirse bile karaktersizliğine koşut olarak inceden inceden bazen de alenen goller yer, aklınca kalede kısa süre kalmayı sağlamış olur. işte böyle bir durumdur.
  
  durumun çaresi nedir? ben çözdüm işi mesela. artık maçlarda takımıma iri yarı, 1,90 ve canavar gibi bir arkadaşı alıyorum. baktım birisi bozuk atıyor, kaleye geçmem diyor hemen sesleniyorum o arkadaşa, ufak bir kaş göz hareketiyle kaleye geçmek istemeyen çocukla nam-ı diğer canavarımızı baş başa bırakıyorum. çocuk başlarda diretmeye devam etse de o kibirden kabaran vücüdu gittikçe ufalıyor ve en sonunda da ''ehehe peki geçeyim'' diyerek kalenin yolunu tutuyor. zaten tehlikenin farkında olduğundan da kasten gol yeme gibi bir hataya düşmüyor. maçlar huzur içinde oynanıyor, goller çalımlar şölen havasında gidiyor. dünya mutlu oluyor.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=p65CXaEa1XA
  
  * *
• 11

  bir dönem dahil olduğum kişi.
  
  küçükken kimse geçmek istemezdi. son 1, son 2 diye bir saçmalık vardı. herkes sırasını salardı. sorunlara çözüm bulmak gibi aptalca bir derdim vardır. baktım ki mahallenin çakalları daha kadro kurulmadan "oğlum ben evde son 1 demiştim" demeye başladı, kaleye ilk biz girdik, dedim o zaman bu kalıcı olsun.
  
  yani öyle ya hepten girelim dert olmasın.ayaklarıma hakimdim lakin hem nefes darlığı hem de kilolardan dolayı pek o zamanlar top oynayamazdım. sonra brezilya'da futbolu iyi oynayamayanların kaleci olduğunu duyunca bu beni motive etti. 15 yıl civarı da kaledeyim.
  
  başta övgüler hoşuma gidince durmaya başlamıştım, sonra rakip takımlar vs de övgüde bulununca "lan amatör bi ligde oynasak hayatımız kurtulmuştu" lara kadar dönüp o klişeleri yapmama sebep olmuştur bu aktivite tabii ki.
  
  yeri gelir imkansızları kurtarır, yeri gelir ayak altından yürüyerek gelen topu kaçırırım. lakin maçın tümüne hakim yapımla oynayan, oynatan kalecilerdenim.
  
  halı saha kalecileri kuralları vardır bu hayatta. o kurallar yazılı değildir lakin edirne'den hakkari'ye tüm halı saha kalecileri bilir. o kuralları oynayan diğer oyuncular da benimserse maçlarda sıkıntı çıkmaz.
• 10

  tam tersi olduğum kişi.
  
  (bkz: halı saha maçında kaleye ilk geçmek isteyen kişi)
• 6

  her halı saha maçında beni arar bunlar.