• 88
    galatasaray futbol takımının her maç hakemi yenmek gibi zorunluluğu mu var talimatlarda? insan gibi normal bir şekilde oynayarak yenmek veya yenilmek sadece bize mi yasak? kötü veya vasat oynayarak maç kazanmamız bize yasak mı? sen kararlarınla maçı oradan al oraya ver, psikolojik olarak bir takımı çökert ama futbolcular maçı bırakıp bir de hakemi de mi yensin? futbolcular etten kemikten değil de demirden çelikten mi? kötü oyun sadece bizi ilgilendirir ama kötü oynadık diye kazanmaya hakkımız yok mu bizim?

    (bkz: 10 nisan 2021 galatasaray fatih karagümrük maçı özelinde konuşmak gerekirse kazanmaya yetecek kadar oyun oynadığımızı düşünüyorum ama yer yer de çok kötü oynadığımızı da kabul ediyorum)

    tek kabul edemediğim şey bu kadar vicdansızca hakkımızın yenmesi. yiyene lanet olsun da susana ne diyelim?
  • 142
    kendi adima cok fazla baslikta bu konuya deginiyorum ve fikrim; basarisizlik siralamasinda yonetim (yani hakem), sonra da hoca geliyor.

    kisaca baslik hakkindaki fikrimse tutarli olunmasi gerektigi. nedir bu tutarlilik? hakemden once oyunu elestirenler, hakemler hakkinda anlik sekilde muhtelif basliklarda “yapma x hocam lutfen bir dahaki dudugunde daha dikkatli olur musun?” tadinda mi entry giriyorlar, yoksa yazarlik yakma cizgisinde puanlarimizin gasp edildiginden duduk asilmasi gerektiginden dem vurulan entryler mi yaziyorlar. ha ilkini yaziyorlarsa diyecek tek soz yok, kendileri ve her fikirleri bas goz ustune. fakat ikinci kategoriye giren herhangi bir yazilari varsa hic bu basliga gelip “benim” yazilmasina gerek yok, cunku hukumsuz.

    zira mesela bu sezon ozelinde puan esitligiyle son haftaya girildigi goz onune alinirsa, ikinci kategoride entry yazilan hakem faciali herhangi bir mactan alinacak bir puan bugun sampiyonluk kutlamasini nerede yapsak seklinde soruya cevirecekti tum isi.
  • 10
    bazı maçlara göre bu kişilerden birisi de benim. takımımız 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçında kazanmak için ne yaptı diye bir sormak lazım. onyekuru'nun şutu dışında pozisyonumuz yok. çaykur rize'nin kullandığı penaltıda kaleciden dönen topa hareketlenen bir galatasaraylı futbolcu bile yok. eğer biz kazanmak için üzerimize düşeni yapsaydık o zaman hakemi konuşabilirdik. son 6 maçta 1 galibiyeti bulunan ve düşme hattında olan takıma karşı falcao ve seri gibi yıldızların olduğu kadro ile pozisyona giremiyorsan hakemden önce aynaya dönüp kendine bakman gerekir.
  • 43
    yeni moda taraftarcılığı bu hani objektif görünme çabaları gibi. sanki hakemi yenmek zorundayız amk. hakemle mi maç yapıyoruz biz yoksa rakip takımla mı? hakemin görevi; adaletli maç yönetmek, futbol kurallarını uygulatmak. eyyam yapmak değil.

    yarın bir gün biri cebinizden paranızı çalsa ya da evinize hırsız girse ne yapacaksınız? hırsıza engel olmalıydım diye sakince oturup kendinizi mi suçlayacaksınız?

    hakemi eleştireceksin kardeşim. tepkini göstereceksin bir şekilde. yoksa gelip şamar oğlanına çevirirler seni. gidip bilet alıyorsun, maça gidiyorsun binbir türlü eziyeti bu hakemlerin yanlış kararlar vermesi için mi çekiyorsun?
  • 147
    bir senaryo yazalım. bir tarafta işini yapmaya çalışan bir görevli olsun. bu görevli işini yapmaya çalışıyor ama pek becerikli değil. basit hatalar yapabiliyor işinde ama bunlar suç teşkil etmiyor. iş hayatında olabilecek hatalar yapıyor. bir de bu işin denetleyecisi var. denetleyici, görevlimizin işini denetlerken kanuna aykırı şekilde ceza yazıyor. görevli itiraz ettikçe daha da ceza yazıyor. yazdığı cezalar mantıkla bağdaşmıyor ama yazıyor. bu durumda ilk önce kim eleştirilmelidir? işini kanuna göre yapmaya çalışan ama beceremeyen görevli mi? yoksa kanun dinlemeden mantıksız cezalar veren, olmayan suçları varmış gibi gösteren denetleyici mi? daha net kafada canlanbilmesi için görevliyi inşaat işçisi, denetleyici de mühendis gibi düşünebiliriz. benim fikrime göre burada ilk önce denetleyici eleştirilmeli. adam iyi, kötü işini yapıyor. kanuna, nizama uygun davranıyor ama ev estetik değil, modern bir görünümü yok, çağımıza uygun değil. ancak denetleyici olmayan suçlardan ceza yazıyor. yok deprem yönetmeliğine uygun değil, yok imar bakımından uygun değil diyerek yalandan ceza yazıyor. bu durumda denetleyici eleştirilir ilk önce.

    hakem ve oyun için de aynı şeyler geçerli bana göre. ilk önce adalet gerekir. adalet sağlanmadan iş yapılmaz. herhangi bir işte adaletsizliğe uğradığınızı gördüğünüzde şevkle işe devam eder misiniz? bem etmem şahsen, hevesim kırılir bir kere. verilen, verilmeyen sarı kartlat, fauller; rakiplerimize geçilen kıyaklar. tüm bunlar yokmuş gibi davranılmamalı. öncelik adaleti sağlamak olmalı. adaleti sağladıktan sonra istediğin şeyi, istediğin gibi eleştirirsin.
  • 126
    bizi üstün kılan, rakiplerimizle aramızı açmamızı sağlayan her zaman saha içindeki başarımız olmuştur. biz ne şike yapmasını ne de talimatla hakem ataması yaptırmasını biliriz. bunu bilenlerin yıllardır hali ortada. son zamanlarda hakem, federasyon vb. bilimum güçlerle o kadar savaşmaya başladık ki saha içini unuttuk.

    bu kulüpte uzun zamandır kimse işini düzgün yapmıyor. sesi çıkması gereken yönetimin ağzını bıçak açmıyor. hocası ceza alacağını bile bile konuşuyor. futbolcusu maaşını mı alamıyor bilmiyorum fakat hepsinin yüzü kireç gibi, mutsuz, umursamaz halde.

    benim kulüpte görev alan yönetiminden, teknik ekip ve futbolcusuna kadar hiç kimseden umudum ve beklentim kalmadı artık. köklü bir devrim geçirmeden düzlüğe çıkacağımıza da zerre inanmıyorum. böyle toksik bir ortamda hakemlerin vereceği bir iki kararla mı düzeleceğiz gerçekten. düşene bir tekme de onlar vuruyor hepsi bu.
  • 13
    ben galatasarayın türk futbol tarihinin en başarılı kulübü olma sebebini biraz da bu arkadaşların bu renktaşların varlığına bağlıyorum. bu eleştiri kültürünün (bazen dozunun fazla kaçmış olmasına rağmen) kulübün yöneticisinden taraftar gruplarına kadar sirayet etmiş olması , yetki sahiplerinin bir şekilde daha dikkatli hareket etmelerine sebebiyet vermektedir. ben bu gruba dahil değilim, bazen bu gruba ben de sinirleniyorum ve yok artık diyorum fakat sakin düşündüğümde bu grup mensuplarına iyi ki varlar diyorum. bu grup sayesinde bu camianın içerisinden bir aziz yıldırım bir ali koç çıkmıyor ve iyi ki çıkmıyor.
    bu başlıkta hakem diye özellikle belirtilmiş ama konunun özü bence eleştirilebilir olmak ve farklı yönlerden bir camianın olaylara bakabilmesi.
  • 14
    galatasaray taş gibi top oynadığı halde hakem tarafından doğrandığı zamanda da çıkıp "abi hakem bizi doğradı" diye dert yanmaması gereken taraftar kesimi.

    lütfen arkadaşlar galatasaray taş gibi top oynadığı halde de kaybettiyse kesinlikle hakemi de yenmeli. ne demek "hakem bizi doğradı?"
    sonuçta hakem maçı tarafsız yönetmese de, hakkını vermese de, seni lime lime doğrasa da galatasaray yenmeli çünkü galatasaray yenmeli yani.
    kıssadan hisse galatasaray yenmeli arkadaşlar lütfen.
  • 47
    ihtiyaç duyulan bir taraftar türüdür. ancak 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı özelinde oyun değil asıl konu hakemdir. takım 10 kişi iken taş gibi top oynuyor ve maça hükmediyordu. ardından ofsayttan gol geldi ve hakem şovu başladı. nasıl hakemi değil de oyunu eleştirelim şimdi? hakem ofsayt golü vermese, oyunu aynı şekilde oynayarak belki de farka bile gidebilirdik. şu maç özelinde bu kafa yapısını anlayamıyorum. kusura bakmayın.
  • 93
    hakemlerle ilgili verilecek tepkinin bir etki yaratmadığını iki sezondur anlamış ve bunun panzehirinin, galatasaray'ın oyununu güçlendirmesi olduğunu anlamış taraftardır.
    sabrı tükenmiştir, son iki sezonda (aslında 4 sezon ama o iki şampiyonluğun hatırına 2 diyelim) oynadığımız 66 maçın %10'unda bile göremediği iyi futbol hasretinin beklemeyle gelmeyeceğini de anlamış taraftardır aynı zamanda.
  • 94
    eleştirirler çünkü fenerbahçe ya da beşiktaş taraftarına benzemezler. eleştirirler çünkü onlar gibi oltaya gelip başarısızlıklarını tamamen dış etkenlere, şuna buna bağlamazlar. eleştirirler çünkü akıllarında süper ligde alacakları şampiyonluktan ziyade bu futbolla acaba avrupada ne yaparız düşüncesi vardır.düşündüklerini söylemekte özgürdürler, fikri ve vicdanı hürdürler. sadece futbolu değil gerektiğinde başkanı da,yönetimi de, teknik direktörü de eleştirirler ve bunu yaparken de hangisini kaçıncı sırada eleştirelim diye sana, bana ona, buna sormazlar. aslolan kişiler değil galatasaraydır.
  • 48
    (bkz: 21 haziran 2020 galatasaray gaziantep fk maçı)

    bu maçta hakkımız hakem tarafından yenildiği için futbolcu ve teknik heyet performanslarını eleştiremezmişiz.

    zaten galatasarayım her puan kaybı yaşadığında başta fatih terim olmak üzere buradaki arkadaşların da çoğu suçu hep hakemde buluyor.

    yahu bu hakemlerin galatasaray düşmanı olduğunu iddia etmek bildiğin hezeyan, açın bakın taraftar sözlüklerine, ekşi'ye, twitter'a falan tüm takımlar şikayetçi hakemlerden.
    yani mhk'nın içerisinde hakemler ile gizlice toplantı yapılıp galatasaray'ın önünü keselim diye karar mı alıyorlar, bu mudur?

    bir de hükümetin galatasaray düşmanlığı yaptığına inananlar var, onlara tam gülüyorum.
    baştan belirteyim, hayatımda 1 kez olsun akp'ye oy vermedim.
    akp'nin iktidar olduğu 2002-2003 sezonundan itibaren galatasaray tam 7 kez şampiyon olmuş, diğer 2 büyük takım daha az.

    bu mantıkla düşünürsek o zaman galatasaray en büyük akp'li, hep desteklenerek şampiyon olduk, emeğimiz falan yok.

    kötüye kötü demeyi bilin azıcık, galatasaray bok gibi top oynuyor ve şampiyon olmayı haketmiyor.
    geçtiğimiz 2 şampiyonluğu da böyleydi, kadrosunun hakkını veremiyor, avrupa'da çok düşük bütçeli takımların şamar oğlanı olup duruyor takımımız.

    neyse boşuna konuşuyoruz bunları.
    fatih terim allah kerim, yaparsın hocam sen devam.
  • 154
    sen oyununu oynarsın, tüm planlarini tıkır tikir isletirsin, sanssizlik vardır olmaz. bir de hakem uzerine gelir. puan kaybedersin amenna.

    ama sen uzun zamandir kendi elinle, yanlis taktiginle, hatali kadro seciminle maci verirsin; iste o zaman hakem diye bahane uretmek acizliktir.

    sunu unutmayalim, galatasaray aciz değildir. hicbir zaman da olmamistir.

    oldu sen yanlis kurguyla cik, yanlis kadro tercihi yap, hatali kadro yapilanmasina git. kendi icinde surekli kaos, kaos, kaos. sonra hakem sonra federasyon. once bi kendi evinin onunu supur, ben catir catir senin top oynadigini goreyim. ona ragmen, hakemler, federasyon bilmem kim senin üzerine gelir, sana oyunlar oynar; iste o zaman en onde gelip ben de seninle bagiririm.

    23 ağustos 2021 galatasaray hatayspor maçında mesela ribeiro'yu atmadi, nelsson'a yapilan kündeyi es gecip penalti vermedi. ha iyi mi oynuyoruz, galatasaray olarak hayir ama kariyerindeki en büyük basarisi galatasaray'a karsi oynamak olan oyunfu grubuna karsi gayet iyi oynuyoruz. sahada caba var, hirs var, farkli varyasyonlar var.

    ıste bu macta konuşurum hakemi. kimden ne zaman talimat aldi dun aksam saat kacta kiminle gorustu sorgularim. talimat alip gelmis cok belli.

    edit: bitmiyor arkadas. djagne'ye fatih'in yaptigi künde ondan sonra kornerden kullanilan guya kaleciye mudahale var diye calinan dudukte aslinda kalecinin kendi takim arkadasi sebebiyle hareketinin bozulmasi. sacmalamakta sinir tanimiyor hakem hüseyin köçek.
  • 82
    son yıllarda avrupa arenasına her çıkışımızda ilk ölen gladyatör olmaktan, avrupa kupalarında nal toplamaktan, avrupa semalarında her üzüldüğümüz müsabaka sonrası dillendirilen "aramızdaki fark da şu kadar açıldı işte" tespitlerinden (!) çok ama çok sıkıldığım için bu kitledenim.

    bilinçli taraftardır efendim, her şeyden önce galatasaray taraftarıdır. geneli yıldız transferi istemez de daha çok yatırım ister, misal. aynı zamanda galatasaray'ı kuruluş ideali olan "türk olmayan takımları yenmek" fikrine taşıyacak olan grup da bu gruptur. işin matematiğinin esas olan olduğunun farkındadır. batıya açılan pencere varoluş gayesine uzanacaksa böyle düşünenler sayesinde uzanacaktır.

    mis gibi taraftar grubudur, galatasaray taraftarının misler gibi olan tarafıdır. üyelerinin eleştirileri mantık zemininde ilerler ve altı doludur. seviniz bu kalabalığı zira galatasaray'ı farklı kılan da biraz budur.
  • 136
    mensubu olduğum taraftardır. işin saçma yanı sanki biz hakkımız aranmasın istiyormuşuz gibi bunun söylenmesi. hakem hatalarından önce çuvaldızı önce kendimize batırmak her aklıselim taraftarın yapması gerekendir. hakem hatalarının, takımımızın kötü oyundaki problemlerini gölgelemesine izin vermemektir. hakem hatalarına yönetim ve taraftar tabii ki tepki göstermeli, ama ondan daha önemlisi fenerbahçe gibi histerikli hareket etmemektir, olaylara objektif bakabilmektir. bizi ligin en büyüğü yapan budur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın