• 661
    sanırım yazmak için doğru yer burası. yazmak için de doğru zaman. hafiflemesini istersin bazı acılarının. zaman iyi etsin istersin. bazı acılar vardır; ne geçer yüreğinden ne zaten sen geçsin istersin. bir süre sonra fark edersin ki, canını yakan şey aslında seni yaşatan şeyin taa kendisidir...

    annemi kendi ellerimle toprağa vereli 2 ay oldu. bu süre zarfında başsağlığı dinleyen onlarca kişiye tek tek geri dönüş yapmam mümkün olmadı ne yazık ki. o yüzden buraya yazıyorum. hepiniz sağolun varolun.
  • 775
    --- alıntı ---

    yeni zelanda'da canterbury üniversitesi'nin yürüttüğü araştırmalar, evlilik hayatına geçen bireylerin yaratıcılığını kaybettiğini söylüyor. journal of research in personality akademik dergisinde yayınlanan araştırmada, bilim ve sanat dallarında birer yıldız olan 258 kişinin biyografisi detaylı olarak inceleniyor. yüzde 97'si erkek, evlenmiş ve evliliğe devam etmiş 186 kişinin, evlilik sonrasında çığır açan hiçbir başarıya imza atamamış oldukları ortaya çıkıyor.

    --- alıntı ---

    yeni zelandalılar poh yesin efenim. onlar daha hagi'yi tanımamışlar!

    (bkz: maçlar)
    (bkz: maç künyesi)
    (bkz: maç merkezi)
    (bkz: tarihte bugün)

    son zamanlarda yardıran 1. nesil aslan.
  • 790
    geçmem gereken tüm aşamaları atlayarak, tek bir şart ileri sürmeksizin, 19 temmuz 2018 günü beni galatasaray sözlük'e yazar yapan abim.
    burada yazdığım her entry'mde, entry'lerimin her satırında, her virgülünde, her harfinde onun bana duyduğu güven var.
    ben de hagi abimin bana karşı hissettiği güveni boşa çıkarmamak ve onu mahcup etmemek için azami dikkat gösteriyorum.
    onun hoşgörüsü, beni hiç tanımamasına rağmen bana güvenip inanması, bir an bile tereddüt etmeden; "murat ulusan başlığına yazarak; ilk entry'ni yazabilirsin kardeşim." demesi sayesinde sözlüğümüze katkıda bulunmaya çalışıyorum, görüşlerimi aktarmaya çalışıyorum.
    işte bu sayede sözlük yazarlarıyla dostluklar kuruyor, bu sayede kendimi çok daha iyi hissediyorum.
    kendisinin bana verdiği güven ve pozitif enerji sayesinde burada yazarak yalnızlığımı geri plana atıyor ve kendimi dinlemeyi bırakıyorum.
    bir nevi terapi oluyor benim için burada yazmak.
    galatasaray sözlük ailesinin bir parçası olmamı sağladığı için hagi abime tekrar şükranlarımı sunuyorum.
    inanın ki burada olmaktan çok mutluyum.
    farklı bir hususa daha değinmek istiyorum bu noktada.
    hagi abi, tam bir 1970'li 80'li yılların galatasaraylısı.
    biraz daha açarsam, şunu anlatmak istiyorum.
    o dönemin galatasaraylıları, başarı özlemiyle geçen, çileli ama çileli olduğu kadar galatasaray tutkusuyla dolu yılların birikimini ruhlarında, yüreklerinde, zihinlerinde taşıyorlar.
    onlar, ya "14 senelik bu çile, bitsin artık bu sene." diyenler ya da onların evlatları, yetiştirdiği galatasaraylı kuşak.
    ben küçükken, kendi kendime galatasaraylı oldum.
    imparator fatih terim ve hagi sayesinde; ama tabii ki en çok fatih hocamın sayesinde galatasaraylı oldum.
    bana kimse "sen galatasaraylı ol." demedi.
    kimse beni galatasaraylı olarak yetiştirmedi.
    akrabalarım içinde galatasaraylılar var; fakat ailemdeki en koyu galatasaraylı benim.
    bana kimse galatasaray'ı anlatmadı, tarif etmedi, miras olarak bırakmadı.
    galatasaray'ı ben buldum, duygularımla, hislerimle galatasaray'ı kendi gayretlerimle öğrendim, anlamaya çalıştım.
    bir yandan futbolu zihnimde, bir görme engelli olarak konumlandırmaya, kavramaya çalışırken, bir yandan da galatasaraylılık harsını öğrenmeye, galatasaraylılığın ve galatasaray'ın ne demek olduğunu özümsemeye çalışarak çocukluk dönemimi geçirdim.
    haklı olarak soruyorsunuzdur: "sen bunları neden anlattın?"
    bunları anlatmamın nedeni şu:
    hagi abi gibi galatasaraylılara ben çok büyük saygı duyuyorum.
    onlara, galatasaraylılığı babaları, büyükleri öğretti. bu yüzden onlar, galatasaray'ın kıymetini o kadar iyi biliyorlar ki.
    elbette benim içinde olduğum nesil de galatasaray'ı özümsüyor, seviyor, kıymetini biliyor. buna itirazım olamaz.
    ama hagi abi gibi galatasaraylıların çelik iradesine, zaman zaman yaşanan sıkıntılı durumlardaki sükunetine hayran olmamak mümkün değil.
    örneğin, herhangi bir başarısız maçtan sonra hoca eleştirilirken, sanki riekerink, prandelli, mancini'nin eleştirildiği gibi eleştiriliyor.
    sıradan bir teknik adam gibi eleştiriliyor.
    halbuki fatih terim, sıradan bir galatasaraylı değil.
    o bir teknik direktörden çok ama çok daha fazlası.
    eleştiri tabii ki olacaktır, olmalıdır da.
    ancak bu ince çizgiyi unutmamak kanımca çok önemli.
    galatasaraylılar birbirlerine sevgiyle bağlıdır, vefa duygularıyla bağlıdır.
    galatasaray, tarihinin hiçbir döneminde teknik direktörsüz kalmamıştır, kalmaz da.
    ama galatasaray, her zaman bir fatih terim bulamaz.
    teknik direktörler binlercedir, fatih terim "bir tanedir".
    demin ki örneğim, konu hakkında daha net bir fikir sunmak içindi.
    hagi abi, duruşuyla, yazdıklarıyla, sevgisiyle, vefa duygusuyla, fatih hocaya olan yaklaşımıyla benim için örnek bir galatasaraylı.
    şahsen, galatasaraylılık konusunda ben kendisini örnek alıyorum.
    zaten galatasaray sözlük gibi bir platformu kurmak ve bugünlere getirmek de hagi ve gs abi gibi galatasaraylılara yakışırdı.
    her galatasaraylının hagi abiyle en az bir kere sohbet etmesi gerektiğini düşünüyorum ben.
    o sohbet esnasında gözünüzün önüne metin oktay gelecek, fatih terim gelecek, feghouli'nin 11 aralık 2018'deki galatasaray porto maçında kaçırdığı penaltı sonrasında ağlayan taraftarımız gelecek, 14 mayıs 2006'da sami yen'deki "isimlerinizi kalbimize kazıdık" pankartı gelecek.
    o sohbet sırasında sami yen kapalısına vuran güneşi göreceksiniz.
    çocukken aldığınız ilk galatasaray formanızı yeniden giyecek, ali sami yen'e ilk gittiğiniz maça bir daha gideceksiniz.
    o sohbet sırasında emin olun, türk olmayan takımları bir daha yeneceksiniz yüreğinizde, o an galatasaray'ı göreceksiniz, kurucumuz ali sami yen'i göreceksiniz.
  • 960
    bugün doğum günü olan sözlüğümüzün sahibi, admini, moderatörü, yazarı, okuru, çizeri...

    sayesinde bugün galatasaray'ın sosyal medyadaki en büyük gücü, en büyük haber alma sitesi, en büyük ansiklopedisi, en büyük taraftar platformunun bir parçasıyız.

    binlerce yazarı, onbinlerce okuru, milyonlarca görüntülenmesi olan böyle bir siteyi 15 yıldır kalitesinden ödün vermeden yönetebilmek büyük meziyet.

    galatasaray sözlük sayesinde yuvarladığımız bir kar topu, çığ olarak büyüdü, bazen bir entry ile, bazen aynı konudaki yüzlerce entry ile gündemi belirledik, galatasaray'ın menfaatleri için yazdık, çizdik.

    temas etmediğimiz yer kalmadı.

    her şeyden önemlisi ise kocaman bir aile olduk.

    büyük iş yapmışsın kral zamanında eline, aklına sağlık ve iyi ki doğmuşsun!
  • 686
    (bkz: galatasaray sözlük/#2747666)

    11. yılını kutlayan sözlüğümüzün kıymetli admini.

    bize 11 yılı özet geçmiş. şu emeğe bakar mısınız? sözlük nereden nereye gelmiş?

    vallahi zamanda yolculuk tadında oldu görseller.

    ne maçlar ne olaylar yaşamışız burada.

    o introları dinlerken ve izkerken o günleri tekrar yaşadım.

    benim için aile olan bu güzide yerin bir parçası olduğum için her zaman gurur duyuyorum.

    bu vesileyle emekleri için tekrar teşekkür ediyorum. hakkın ödenmez üstat.

    biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen....

    .
  • 1023
    selam verdim formata uygun değildir deyü almadılar.

    15 yıldır sesimizi sözümüzü camiaya duyurabildiğimiz bu platformu ayakta tutan insan. müthiş bir enerji, inanılmaz bir özveri ve sıfır toleransla bu tutkuyu devam ettirmesi gerçekten akıl alır gibi değil.

    bir gün sözlüğü kurcalarken modlog diye bir sekmeye rastladım. sözlük moderasyonunun son yaptığı eylemlerin içerikleri ve dakikaları yazıyordu. listenin ne başı var ne sonu. bi an sözlüğü hackladim sandım ama meğer uzun zamandır varmış. en çok şaşırdığım ise bütün eylemlerin manuel yapılmasıydı. aklımdan bir çift dize geçti;

    yürü zahit yürü var git yoluna
    burda başlar gider kanlar sorulmaz.
  • 390
    kendisinin yüzünü şimdiye kadar sadece birkaç sene önce, gstv'deki medya aslanı programı yayınında gördüm. o gün de biraz heyecanlı ama kendinden emin tavrıyla beğeni toplamıştı zaten, severek ve imrenerek desteklemiş gurur duymuştuk.

    onun dışında salyangoz gelene kadar galatasaray sözlük moderasyonu'ndan sadece harry kewell the wizard of oz ile çok sohbet etmişizdir. neverfall ile de öncelerden mesajlaştığımız olmuştur ama gs ile sanırım hiç, hagi ile de birkaç kere mesajlaştık.

    yani 5 yıldır sözlükte sürekli aktif olan, kendince emek veren ve çok sayıda entry giren biri için size az gelebilir, yani moderasyona karşı yakınlığım gibi bir durum yok, moderasyondaki bazı yazar arkadaşlara yakınım. bu yüzden yazma gereği hissettim.

    5 yıldır yazar 6-7 yıldır da sözlüğün takipçisiyim. ilk günden beri moderasyona ve sözlük yönetimine hayranım. arma sevdalısı, özverili, çalışkan, vicdanlı, ahlaklı, yardımsever ve vatansever olduklarını daha önce gördüm ve tecrübe ettim zaten.

    bugün herkesin fazlasıyla hassas ve infial içinde olduğu bir günde türk askeri başlığını sporla ilgili olacak şekilde açmıştım ama sonradan başlık ve yine bazı entrylerim silinince heyecanlı bir şekilde eleştirel bir entry girdim.

    sonra kendisi bana mesaj atarak yanlışlıkla sildiğini söylediğinde, canlandırmamı istediğinde, keşke önce bana mesaj atsaydın dediğinde farkına vardım hatamın.

    yıllardır özenle ve çok zor bir şekilde geceli gündüzlü emek vererek, buraya kalite getiren, hepimizin burada buluşmasını sağlayan vatanına milletine aşık ve fazlasıyla da hassas olan bir insanı farkında olmadan hedef gösterdim.

    özelden yazsam yaptığım hata yanıma kar kalacağından, sözlüğün önünde kendisinden özür dilerim...
App Store'dan indirin Google Play'den alın