futbolda açıklanamaz, tabir edilemez, adeta futbolun galatasaray adına indirgenemez karmaşıklıklarından birisidir. tıpkı fatih terim'in dönmesinin başarı demek olduğu, kadıköy'de fenerbahçe'ye puan kaybının kaçınılmaz olması gibi. ama bu kez elbette iyi anlamda. galatasaray ile latin kökenli kalecilerin kimyaları yaklaşık %60 oranında tutar. bu oran daha da yüksek olabilirdi, ancak robinson zapata, leo franco gibi bile bile lades ettirecek çürük elmalar da olduğu için malesef bu oranda kaldı. ulan bunlar habeşistanlı olsa ne, latin olsa ne, kaleci demeye bin şahit zaten.
yani yarın öbür gün galatasaray as kaleci transferi yapacaksa ve yabancı kontenjanı buna müsade ediyorsa, kesinlikle latin amerikalı bir kaleci olmalıdır. daha önce taffarel ile brezilya, mondragon ile kolombiya ve muslera ile uruguay konusunda %100 isabet ile oynadık.
iyi izlenmiş, karakter analizi doğru tahlil edilmiş ve yetenekleri güven veren, kalesinde duruşu bile yeten bir güney amerikalı kapıcı bulursanız eğer korkmadan galatasaray kalesini teslim edebilirsiniz. uzun yıllar kalede oynayıp, kulüp tarihine geçebilecek başarılara imza atması muhtemeldir.
i love you tafi!
i love you mondi!
i love you nando!
benzer bir saptamam daha olacak inşallah, eğer ki bir afrikalı kanat daha transfer edip, başarı elde edersek onu da sizlere takdim etmeyi planlıyorum...
(bkz:
afrikalı kanat oyuncularının galatasaray'da başarılı olması)
abdul kader keita
nordin amrabat
bruma
garry rodrigues
sofiane feghouli
henry onyekuru
not: pino'yu kanat olarak dahil etmedim, zira adam bildiğin forvet. gerçi kolombiyalı forvetlerin galatasaray'da tutmaması gibi bir istatistiğe ilk sıradan giriş yapmaz inşallah. yaparsa fena sıçarız :(
*