2014 yazında istanbul büyükşehir belediyesi başkanvekili olarak, o sezon süper lig'de mücadele edecek olan istanbul büyükşehir belediyespor'u diğer altı ortağıyla beraber
16.5 milyon tl'ye satın almıştır. o sezon ligi dördüncü sırada bitiren başakşehir kulübü'nün sadece 2014-15 sezonunda elde ettiği yayın geliri
48.4 milyon tl'dir, kaldı ki eğer ligi sonuncu olarak bitirseydi bile 28.6 milyon euro alacaktı. süper lig'de oynayacak bir takımı, süper lig'den
bir senede alacağı minimum yayın gelirinin %54'ünü ödeyerek
sonsuza kadar satın alıyorsun. daha sponsorlardan, avrupa kupalarından, reklam anlaşmalarından elde edeceğin gelirler hesaba katılmamış.
diyeceksiniz ki "madem böyle bir durum var, bugüne kadar göksel efendiye bu kulübü sana kim peşkeş çekti diye neden sorulamadı", çünkü ibb spor'un 2014'e kadarki gelirleri kaba hatlarıyla bilinse de giderleri bilinmiyor. hangi futbolcuya kaç lira maaş ödediler, gümüşdağ satın aldığında kulübün borcu var mıydı, ibb spor'un elde ettiği gelirin ne kadarı kar olarak ceplerine kaldı kimse bilmiyor-du. ta ki bu hafta ekrem imamoğlu başkan oluncaya kadar.
şimdi ibb spor'un 2014'e kadarki giderleri yeni belediye başkanı tarafından açıklandığı anda istanbul büyükşehir belediyespor'un 16 milyon tl gibi komik bir meblağa satın alınmasının dünyanın en karlı (dolayısıyla istanbul belediyesi için de en zararlı) işlerinden biri olduğu gün yüzüne çıkacak ve bu işlem aleyhine birçok dava açılacak. göksel efendi, tügva ve diğer karanlık kurumlarla beraber kamu malından nasıl nemalandığını bu halka anlatmak zorunda kalacak.
o zamana kadar kulübünü katarlılara sattı, sattı. satamazsa bütün malvarlığına el konulması bir tane yürekli savcının yazacağı "zimmet ve ihaleye fesat karıştırma" fezlekesine bakar.