stada attığı o son bakışlar, beni de ağlattı. ne diyelim ki biz sana? canımızsın, ciğerimizsin!
1457
sabri'nin de bugün sahada olması gerektiğini ama gereken oyuncu değişiklerinden sonra oyuna alamadığını söyledi az önce.
1458
dikkat ettim bugün* hagi'nin saclari beyazlamis. galatasarayin basina gecmeden evvel o kadar beyaz degildi. ayni rijkaard gibi, bu adam da kap kara saclarla bize gelmisti, ve ak baba gibi gitti.
galatasaray sen insanin ömrünü yersin. cansin.
edit: umarim hagi'yi harcamazlar.
1459
culio konusunda kendisine guvenmedigim icin cok uzgun oldugum efsane.
nasil da bakiyor numaraliya? nasil da inceliyor son defa. hani o ilk #alisamiyen'de galatasaray formasiyla ciktigi macta, attigi gol sonrasi kostugu tribune..
efsane bir futbolcuydu. galatasaray'da teknik direktör olarak ikinci kez efsane olacak. adım gibi eminim.
1466
dünyanın en hazin olaylarından biri "gözleri kuru olarak ağlamaktır" kapalı tribünlerine öyle dolu dolu bakarken, bize onu gösterdin be baba... ne desek az.
1467
dünkü basın toplantısında sergen yalçın adlı eski futbolcu yeni yorumcusu şahsiyete harika ayar vermiş efsanemiz
birinci teknik direktörlük döneminde galatasaray ile yollarının ayrılma süreci (ayak üstü bir sohbette hagi'nin tercümanı söylemişti) takımda rumen futbolcu istemiyoruz diyen ergün gürsoy'a ''benim de bir rumen olduğumu unutuyorsunuz...'' demesi ile başlamış futbol profesörü, gerçek kumandan (bkz: gheorge hagi'nin hayatı) (bkz: albay hagi)
1472
akşam akşam gözlerimi dolduran adam... durduk yerde hüzünlendiren, iç çektiren adam...
galatasaray'ın kamptan görüntülerinin yer aldığı bir haberde, frikik çalıştırıyordu takıma. o sırada topun başına geçip, o topu doksana yazdı ya sözlük; takımımın formasıyla bizlere yaşattığı o muhteşem anlar geçti gözlerimin önünden bir film şeridi gibi...