fast food ve kolayı yasaklamış. mehmet demirkol anlam veremediği söylüyor. anlam verememe sebebi göremiyorum. bu adamlar adam gibi çalışmıyor. bu adamlar profesyonel değil. cana'nın içtiği kolanın yediği fast food'un ona bir zararı olmaz, bilir çünkü dozu dozajını, nasıl çalışması gerektiğini.
ama hakan balta bilmez. ali turan bilmez. sabri bilmez. yer, içer. yetmez, bide üstüne çalışmaz. kondisyon anlamında takımın hali ortada. bunda rijkaard'ın suçu günahı yok, tek suçu günahı fazla profesyonel olması, işin peşine düşmemesi. ama türkler bunu anlamaz. yatar. hele bir de işler yolunda gitmiyorsa, birşeyler işlerine gelmiyorsa yan çizerler.
takımı en kısa yoldan, en çabuk şekilde tekrar kondisyon anlamında üst seviyeye çekebilmek için bu tip yasaklar/kısıtlamalar maalesef ki şart. ilk yarı yarılanmışken kondisyon bu derece yerdeyken
** bu tip sertlikler doğrudur. kaldı ki hagi atarlı adam, germeyin adamı. belli ki gördüğü şeyler şalterin ufak çapta atmasına neden olmuş. bırakın bunların üstüne düşmeyi.
madem ki rijkaard'ı itin götüne soktunuz, yerine günü kurtarmak için hagi'yi getirdiniz, bırakın yapacağını yapsın. kendi kurallarını koysun, sert olsun. elinde kızılcıkla çıksın antrenmana. bari hagi'nin işine karışmayın, burnunuzu sokmayın.
ve sonra oturun izleyin
* günü kurtarmak için getirdiğiniz hagi'nin nasıl söke söke 1.5 sene sonra yeni kontratı alacağını.
hoş artık bu kadar kesin ve inanılmaz umutlu konuşmak istemiyorum, zira sütten feci yandı ağız. ama rijkaard'takinden farklı olarak hagi günü elindekiyle de kurtarabilir bir yere kadar. rijkaard'ın ise ciddi bir yatırıma, sabra ve inanılmaz doğru transferlere ihtiyacı vardı ki en kritik olan "sabır" kısmı ne taraftarda, ne yönetimde ne de oyuncuların kendisinde var.
bari hagi'yi rahat bırakın.