resim
Gheorghe Hagi
Görev:Teknik Direktör
Takım:FCV Farul
Yaş:59
Uyruk:Romanya
  • 3527
    herkesin bir hikayesi var tabi hagi'yle o kadar büyük bir efsane, o kadar büyük bir futbolcu. benim de var haliyle, olabildiğince anlatmaya çalışacağım hikayemi.

    ben fazla futbol oynayamadım sözlük, ayağımdaki problem nedeniyle, futbol oynamam pek sağlıklı değildi çünkü. çocukluk desen ameliyatlarla, fizyoterapistlerle geçti. bir o doktordan ötekine giderek, fizik tedavi görerek geçti çocukluğum, hüzünlü bir durumdu o yaştaki bir çocuk için. doktordan doktora giderken arabanın camında hep futbol oynayan, top peşinde müthiş bir tutkuyla koşan yaşıtlarımı görürdüm, üzülürdüm, doktora gidince yine film başa başka bir doktorla geri sardığında ise gözümden minik minik yaşlar dökülürdü. aslında ayağımla ilgili değildi bu sorun, futbol oynayamamaktan ağlardım ama kimse öyle bilmezdi, nasıl anlatasın ki, anlatsan çocuk halinle futboldan soğutacaklar. hayatta en çok sevdiğin şeyden o dönemde soğumak korkunç olurdu heralde. ayağımdaki durum iyice kötüye gitmesiyle benim futbola olan tutkum ters orantı gösterir oldu, o yaşımda bağlandığım tek şey futboldu. top peşinde koşamadığımı, koşamayacağımı biliyordum ama bir gün parçalıyı giyip hakan şükür'ün yanında forvet oynamak, fenerbahçeye karşı kadıköyde 30 metreden gelişine gol atmak en ama en büyük hayalimdi, halen her kadıköy deplasmanında ilk on birden bir futbolcu seçer bunun hayalini kurarım. ve işte hagi, en büyük kahraman, çocukluğumun idölü, bunların hepsi onun sayesinde oldu, kendimle ilgili hatırladığım ilk şey hagi'nin leeds deplasmanında hakan şükür'ün golünden önce attığı pastır, hayatında belki hiç görmeyeceğin küçük karanlık bir dünyaya sahip bir çocuğun hayatını hiç yaşayamacağı bir hayali kurmasını sağlayarak aydınlattın hagi, çok büyüksün hagi, burada anlattığım şeyler, yazdığım kelimeler senin büyüklüğünün milyonda biri etmez.

    iyi ki doğdun hayallerimin kahramanı, futbolun en güzel insanı.
  • 3538
    iyi ki doğmuşsun güzel insan, büyük efsane ! sneijder, drogba falan geldi ya, hiç birisi sikimde değil sen yoksan buralarda... özledik i love you hagi diye inletmeyi tribünleri, al gel ianis hagi' yi, inletelim tekrardan i love you hagi tezahüratıyla tribünleri...

    https://fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net/...8967_456921804_n.jpg

    not: galatasaray.org' dan da kutlansaydı keşke commandantenin doğum günü..

    edit: ver ofsaytı güzel kardeşim, buna da ver. ayıptır ya.
  • 3543
    koku, tad, sıcak... sende her aradığım vardı:
    seni soğuk bulanlar, ısıtamayanlardı.

    hagi için yazılmış en güzel mısralardan, evet arif nihat'ın sen şiiri belki hagi için yazılmamış en azından arif nihat hagi'yi hiç tanıyamadığından ona atfetmemiş ancak hagi'ye yazılmış onu anlatan en güzel mısralardır benim için.

    koku, tad, sıcak... sende her aradığım vardı:

    bilindiği gibi hagi fakir bir çocukluk geçirir sacele diye bir köyde doğar bu büyük adam. hagi'nin futbol hayatı dönemin siyasi rejiminden dolayı baskı ve yasaklarla başlar. belki dönemin o baskıcı rejiminden dolayı belki hagi'nin genlerinden gelen bildiğimiz karakterinden dolayı savaşmayı seven hagi tüm dünyanın göreceği savaşına 6 yaşında annesinin doğum günü hediyesiyle çamurlar içinde 350-400 gramlık bir topa vurarak yer çekimine karşı başlar.. onun her çamura düşüşü bizler için tarihin en güzel hikayelerini yazar. profesyonel kariyeri ise ona çok şey kattığını söyleyen hayatında önemli bir yeri olan hocası bukossi ile köstencede başlar. gider ardından sportul studenstec'e buradaki performansı her iyi romen futbolcu gibi ona ordunun takımı steua bükreş'in kapılarını açar hiç soruldumu söyler mi bilmiyorum ama hagi hiç gitmek istememiştir bence ordunun takımına. burada aslında çavuşesku etkisiyle tek maçlık sadece avrupanın en büyük kupası süper kupa'yı kazandırmak için oynayacaktır. ancak golünü atıp mükemmel oyunuyla tüm dünyayı kendine hayran bırakınca bir daha dönüşü olmaz studenstec'e. buradaki efsanevi performansı ona zaten klasik lig şampiyonluklarını ve kariyerinde hiç ulaşamadığı şampiyon kulüpler kupası finalini getirir orada kendisini her dönem istediği söylenen hiç kavuşamadıkları milan'la final oynamasını gerçekleştirir, efsanevi milan kadrosu bozguna uğratır steua'yı ulaşamaz şampiyon kulüpler kupasına. ardından çavuşesku'nun devrilmesiyle bence zamanında hiç gitmek istemediği steuadan kaçışını hazırlar. hagi öyle bir adamdır ki tarifi yoktur onun içinde her şey vardır.bazen 40 metreden koyar, bazen orta sahadan aldığı topla 15 metreden, bazen arkadaşının yerine arkadaşının hakkını savunan çocuktur, bazen mahallede top oynarken rakibini geçtikten sonra boş kaleye giderken onun yere düştüğünü gördüğünde arkadaşının yanına giden adamdır, farklıdır işte hagi vermek istemiyorum daha fazla örnek. ben yaşım sebebiyle son 2 yılını hatırlıyorum ancak buradan okuduklarımla büyüklerimden dinlediklerimle hatırlıyorum aklımda yaşıyorum hagi'yi. onun için popescu italyan veya ispanyol vatandaşı olsa dünyanın en büyük futbolcusu olurdu demiş haksız sayılmaz bence arif nihat'ın dediği gerçekten her şey vardı hagi'de tek vücutta toplanmıştı yetenek, zeka, hırs...

    seni soğuk bulanlar, ısıtamayanlardı;

    çavuşesku'nun düşmesiyle romanya'dan ayrıldıktan sonra bu kez kralın takımına ispanya'ya gider. orada belki şehrin muhteşem havasından belki aklı hala romanya'da olduğundan oynayamaz topunu, ilk senesinde gönderilmesi gündeme geldiğinde tamam tek bir şans verin der orada öyle bir top oynar ki ikinci senesinde her şeyi kazanmak üzerine olan ve hep kazanmış bir takım bile kaçan şampiyonluğa rağmen 10'a yeni sözleşme teklif eder. belki ona ilk senesinde yapılanları hatırlar sözleşmeyi reddeder dünyanın en büyük takımından italya'nın dibine gider. hagi'yi anlamak için çok güzel örnektir brescia, hagi bentley'e binerken ama o bentley'de pek mutlu değilken sadece bir dostu çağırdığı için gidip fiat palio'ya binen adamdır. umursamaz neyin içinde olduğunu çünkü o varsa bir arabanın direksiyon koltuğunda tüm arabalar bentley'dir. böyle lüks muhabbetlere giriyorum ama hagi tevazu sahibidir ama kendini bilir bunu özgüvenini yakın örnek olarak trtspor'da golleri gösterilirken gollerini anlattığı zamanda anlarsın, tevazusunu göt oturur kafa düşünür derken ki yüzünün kızarışında her yaptığı harekette güzel detaylar bırakır aslında neyse dönelim brescia'ya palio'da o olduğundan ilk senesinde serie a yaptırır takımına teklifler gelir büyük takımlar bize gel laflarının ardından hiç kimseyi yarı yolda bırakmayı sevmediğinden serie b falan umursamaz brescia'yı alır dipten zirveye götürür italya kupası alarak tarihinin en güzel başarısını yaşatır brescia'ya. araya tarihin en büyük dünya kupası denilen 1994 amerika'da tüm dünyaya tekrar ben geldim dediği an futbolu belki dünyada en iyi bilen en azından bildiklerini en iyi uygulayan adam ona bu senenin en iyi futbolcusu hagi'dir, der. belki bu sözden dolayı çizmesini çıkarır ayağından koşar tekrar ispanya'ya ama bu kez katalunya'ya kralın takımına karşı sorulacak hesabı vardır çünkü gider barcelona'ya, oradada yabancı sınırına barcelona kültürüne takılır* savaşmayı seven adam barcelona'da yedek kulübesinde para sayamayacağından savaşa dur demeyeceğinden büyük usta doğu avrupa'ya türkiye'ye gelir toprakları kutsamaya. bu forma altında yaptıklarına zaten sözlükte çok güzel değinildi girmeyeceğim o konuya burada 10'u ısıtamayanlara real ve barcelona'yı ısıttığından pek emin olamadığımız brescia'ya değindik şimdi gelelim asıl amaca sormak istediğim soruya.

    biliyorsunuz bugün hagi'nin doğum günü 48 sene önce bugün bizi yatağımıza giderken geri çeviren en mutlu anlarımızın baş mimarının, hadi en yakın örneğe gidelim 2011'e hiç kimse üstlenmezken batan gemiyi pek te başarı yakalayamadığı teknik direktörlükte sadece sevdiği çağırdığı için gelen adamın doğum günü. e işte doğum dedik iyi güzel hoş ama birde döngünün tamamlanması için ölüm diye bir şey var biliyorsunuz. özellikle ocak ayı ve son 6 ay bildiğin ölüm kayıp zamanları oldu. sonbaharda erol günaydın üstadı kaybettik 15 gün kadar önce mehmet ali birandı erol günaydın'ı sevmeyen insan olmaz mehmet ali birandı sadece 100 yıllık sevda için sevmek gerekir. o gün aklıma düştü hagi dedim ki ulan hagi ölünce ne yapacağız nasıl ruh haline gireceğiz düşünsene o ölecek ve bir çoğumuz bunu görecek alışacakmıyız buna belki uzun zamandır görmüyoruz ama onun yaşadığını bilmek bile büyük keyif verirken o keyiften bizi alı koyan şeyi ne yapacağız. mesela şu boca dini var pek bir bilgi sahibi olmasamda maradona öldüğünde bu tarikata üye olanlar kendilerini öldürecek diye biliyorum yanlışım varza düzeltin ve tabi ki bununla dalga geçenler var komiklikler üreten maradona'yı öldürelim şu pisliklerden kurtuluruz diyen adamlar ama allah belamı versin anlıyorum o adamları maradona'yı çok sevmiyorum ama anlıyorum mesela 1-2 sene önce bu sözlükte okumuştum veya bu sözlükten bir adam tivitırına falan yazmıştı ''hagi'nin cenazeme geleceğini bilsem kafama sıkarım öldüğüme üzülmem'' gibisinden bir şeydi. ulan dünyada bundan samimi bundan mükemmel bir cümle var mı? bence yok olmamalı o kadar güzel ki o kadar mükemmel ki herhangi bir tarifi yok. bunu söyleyen adamı hatırlamıyorum ilk söyleyeni ancak atıyorum yönetici falan olsam bok gibi param olsa bunu söyleyen adam işsiz olsa direk aynı işte çalışmak için iş teklif ederim önünede boş sözleşme çünkü bundan daha güzel bir duygu tarifi yok olmadı olmayacak neyse ben bu romantikliğimi sevmiyorum zaten yazmıyorum da öyle bişi okurum daha çok buralarda ama hagi bir gün ölecek ya şimdi mesela eski yazar ykaraca geçen gün tivitırında yazmış ''hagi ölmesin 150 yıl yaşasın abi onu hatırlayan onsuzluğa katlanamaz diye'' he işte hagi'nin ölüm düşüncesi bile kötü her şeyden kötü. sözlük arkasından ettiği lafların falan bir önemi yok karşılıklı bir tanışıklığımda yok ama bu lafı söyleyen adamında kötü bir adam ihtimali yok. neyse üstad büyük adam doğum günün kutlu olsun, dünyanın en güzel futbolcusu iyi ki doğdun.

    bu entry'i yazarken arkada nathalie cardone versiyonuyla hasta siempre çalıyordu e madem sanatla başladık sanatla bitirelim izninizle allah aşkına dinleyin şuradan http://fizy.com/#s/18rlh9 hagi'ye çok yakışmıyor mu? mesela çok mükemmel bir detay bence carlos puebla bu şarkıyı 1965'te yani hagi'nin doğduğu yıl yazmış, che için değil aslında bildiğin hagi için yazmış en azından benim için öyle.

    hasta siempre commandante hagi

    eh be commandanta sana veda etmek en zor olanı bu entry'de olsa futbolculuğunda olsa teknik direktörlüğünde olsa. biliyorum hagi sende bizi bizim seni sevdiğimiz gibi seviyorsun o yüzden sami yen'in bir çok kez dediği gibi ı love you hagi veya kopenhag'ta pankartta yazan gibi te iubesc hagi; http://gss.gs/3Zd
  • 3546
    sahaya çıktığı zaman; takım arkadaşlarına da, kenarda oturan teknik direktörüne de, tribünde ya da evinde maçı seyreden taraftarına da güven veren, "beyler hagi sahada merak etmeyin" diye düşündürten, "sen varsan her şey tamam, sen yoksan her şey eksik" sözünün en çok yakıştığı, sözde değil özde efsanemiz. iyi ki doğdun, iyi ki varsın...
  • 3547
    osmanlı imparatorluğu yıkılmasaydı, bir osmanlı eğitim müessesesi'nden doğan galatasaray spor kulübü emperyal kimlik kazanacak ve uzak coğrafyalardan sporcu, idareci devşirecekti.
    19.yüzyıla dek osmanlı mülkü olan topraklarda, 1965'te doğdu gheorghe hagi
    kendi ifadesiyle, türkçe konuşan ya da türk kökenli komşuların arasında büyüdü.
    dünyanın en büyük takımlarında oynadı ama içindeki futbol ateşiyle tutuşturacak bir ortam bulamadığından belki, ülkesindeki efsane konumunu avrupa arenasında sürekli hale getiremedi.
    ta ki galatasaray'a gelene dek..
    bazı insanlar galatasaraylı olur, bazı insanlar galatasaraylı doğar.
    hagi bilmiyordu ama galatasaraylı doğmuştu.
    osmanlı imparatorluğu yıkıldığı için ona yabancı diyemeyiz, o içimizdeyken dışımızda kalmış sonra bize katılmış bir has galatasaraylıdır.
    doğum günün kutlu olsun commandante, senin veren rabbime şükürler olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın