kendisinin galatasaray'daki etkisi, dünya futbol tarihi içinde bile nadir rastlanan bir hikayedir. hagi sadece goller ve asistler yapan bir oyuncu değildi. takımın iq ortalamasını arşa çıkarmıştı çünkü takım arkadaşlarına zorla iq yüklemesi yapmıştı. maestro lakabı hiçkimseye
ona yakıştığı kadar yakışmadı çünkü hagi ciddi ciddi bütün takıma nerede nasıl oynamaları, nereye nasıl koşmaları, nereye nasıl pas atmaları gerektiğini öğretmişti.
maradona napoli'yi kişisel yeteneğiyle şampiyon yaptı mesela. messi barca'dayken ilk yıllarında futbol aklı çok yüksek olan bir ekibin süper starıydı, sonrasında o da maradona gibi kişisel yeteneğiyle fark yarattı. arjantin milli takımı'nda hagi'nin yaptığı liderliğin benzerini - çok daha küçük ölçekte de olsa - sadece bir kere yapabildi, onda da dünya şampiyonu oldular zaten.
sözün özü hagi'nin "oha abi onu nasıl yaptın" dediğimiz inanılmaz paslar, şutlar, çalımlar içeren çok geniş bir repertuarı vardı ama onu hagi yapan bunların hiçbiri değildi. sneijder de aynı sete sahipti mesela. çok iyi işler yapmış çok iyi bir futbolcu olarak iz bıraktı galatasaray'da. hagi olamadı. çünkü hagi'yi hagi yapan şey karakteriydi, etrafına futbolu öğretmesi, kendisi olmasa en fazla türk futbol tarihinde iz bırakacak takım arkadaşlarının dünya çapında isimlere dönüşmesine sağladığı katkıydı.
tek bir pozisyonla anlatmak gerekirse şuydu hagi:
https://www.youtube.com/watch?v=JFwHJS-Duzc edit: doyamadım, eklediğim pozisyonla ilgili biraz daha öveceğim hagi'yi. bu seti lucescu'nun yazdığını hiç sanmıyorum. çünkü hagi gibi bir yeteneğe sahip olmayan kimse bu seti akıl edemez. hagi'nin duran top kullanılmadan önce topla alakasızmış gibi arkalarda dolanıp milanlı oyuncuları uyutması, topa doğru koşarken tam zamanında hasan şaş'a eliyle "koşmaya başla" komutu vermesi ve topu depar halindeki hasan'ın alnına kusursuz bir şekilde denk getirmesi. inanılmaz, tek kelimeyle inanılmaz.