2
hep böyleydi. galatasaray bu konuda aşırı vefasız. hakan şükür de bülent korkmaz da hakan ünsal da hasan şaş da güzel bir veda ile gönderilmedi. bu oyumcuların şuan ne halde olduğu önemli değil o zaman için ne anlam ifade ettiği önemli.
taraftarın da aşağı kalır yanı yok. hasan şaş hamburg maçı, bülent kaptanın yardımcı antrenör olarak geldiği maçta edinilen küfürler. sabri için bir veda bile düzenleyemedik.
galatasaray taraftarı 3 büyük takım arasında vefa duygusuna en az sahip taraftar malesef. bunun getirdiği iyi şeyler var mı,var. ama bence kötüsü daha agır basar. tarihinin en büyük efsanesi ayrılır, 3 sene küfür ederler.
ben bunu daha önce de yazmıştım, inanılmaz bir etiket hayranlığı başladı ünal aysal döneminde. yabancı, mümkünse avrupalı, hatta bunun nedenini anlamamakla birlikte boyle güzel görünümlü topçu makbul oldu. linnes'in hala başımıza bela olması bile bu durumun tezahürü bence. ya da belhanda gitti diye dün sneijder'in başlığına öcünü aldık temalı entryler yazılması gibi ya da hala falcao'ya 'son bir şarkı' vs yazılması. feghouli bu adamdan 10 milyar kat katkı vermiştir, feg bir maç kötü oynasa kerem'in hakkını yiyor olur mesela ama falcao'da akla gelmez. terim'in amrabat hala konuşulur transfer yapmayı bilmez denir, mancinin 1 ayda 40 milyon euro borçlandırması unutulur. hamza ayda 1 kötü bir şekilde anılır, yerine geçmese öleceğimiz kişi prandelli için göğe bakarız.
işte malesef bu biraz taraftardan sirayet eden bir olay bu veda edememe. dün aynı sözleri belhanda değil marcao söyleseydi kovulmayacaktı. bilmeyen yok bunu. abdürrahim de favları ile belli etti zaten.
belhanda konusunda çok çok çok şey yazılır da gittikten sonra bunu kan davasına çevirmek sadece galatasaraya zarar getirecek. yoksa 2013 sonrası okuduklarıma yakın kafamdaki galatasaraylılığa yakışmayan tonlarca şey döküldü belhanda döneminde, içim kolay kolay soğumaz ama sneijder'i kan davasına çevirenlerin kulübü, taraftarlığı, baya baya verim veren bir adamı getirdikleri hâl ortada. sırf bu örnekten dolayı bile susmak en iyisi.
3
sadece galatasaray’a ait bir sorun degildir.
fener’ln efsanesi alex, besiktas’in efsanesi sergen, quaresma gibi bir cok ornek var.
bu turk futbolunun sorunudur.
4
galatasaray’ın futbolcuları ile zamanında vedalaşamamsı gibi hastalığı var. saymaya kalksak çok uzun bir liste olur. bu sene özelinde her ne kadar çok sevsemde, hatta bıraktıklarında çok üzülecek olsamda, muslera ve mertens futbolu bırakacaktı. yönetim bu ikilinin yerine zamanında birilerini alsaydı ve çok sevdiğimiz bu ikili ile vedalaşsaydık, bu kadar dip yapmayacaklardı. bizim taraftar geçmişe bakmaz, kimse bana onca yılın emeği var, vefasızlık olur demesin. babalarının hayrına oynamadılar hiç bir zaman. bu oyunu oynamak için milyon dolarlar kazandılar galatasaray'dan. hagi beş sene oynadı, dört sene şampiyonluktan sonra avrupa kupası kazandı, son senesinde şampiyon olamadık adam futbolu bıraktı. yanlış hatırlamıyorsam inter ve real teklif yapmıştı gel bir sene bizde oyna diye. hagi futbolu zirvede bırakmak istiyorum, diyerek veda etti. bazen yerleri uzun süre dolmayacak futbolcularla bile vedalaşmak gerekmekte, vedalaşmayı beceremeyince gün geliyor ite köpeğe maskara oluyorlar.