• 301
    2025/26 yaz transfer dönemi boyunca petrovic, ter stegen, ederson, alisson, donnaruma, lunin, sommer, bulka, martinez, diogo costa, tzolakis, pena, trafford ve suzuki'nin isimleri geçmiştir. son düzlükte uğurcan çakır ve restes gündemdedir. hatırlatırken yoruldum.

    sonuç itibariyle neredeyse günay'a razı olduk. bari son anda araplar günay'ı da istemese...
  • 303
    uğurcan ile belli olmuştur.

    kısacası muslera'nın yerini uğurcan'la doldurduk. ederson asıl ihtimaldi. donnarumma küçük ihtimaldi. son ana kadar bu ikisi kovalandı. artık öyle bir gözü kararmışlık yaşandı ki lammens 1,5 milyon euro maaşa tamamken united ile anlaşmadan önce 3 milyon euro maaşa teklifi yükseltmişiz, ama adamı kızdırmışız, bizi tercih etmedi. petrovic çok yüksek bonservis diye en başta elimizden kaçtı zaten ama sonuç olarak yine aynı maliyetlere çıktık son gün.

    şimdi sorun uğurcan'ı daha önce de alabilmemizin mümkün olmasıydı. 20 civarına biterdi bu transfer ama son gün olunca 27,5 milyon euroya bitti. uğurcan beni lütfen salın demese yine bitmezdi. üstelik 2 ay önce takıma katılıp takıma da alışırdı. bir diğer sorun da fenerbahçe gibi röntgenci sapık bir kulübün galatasaray'ın her transferine burnunu sokarken bunun umursanmamasıydı. adamlar senin her teklif ettiğine 4-5 milyon euro fazla veriyor. elini çabuk tutacak iken 1,5 aydır 1 oyuncuyu bekledin. o da vizyon, etik demedi; seni 2 günde sattı.

    son güne kalmışken; elimizde noname genç kaleciler, onana ve uğurcan kaldı. başkan inisiyatif aldı, uğurcan dedi. uğurcan'a okan buruk da evet demek zorunda kaldı. çünkü gerçekten çok geç kaldık. gelen her yabancı kalecinin uyum süreci uzun olacaktı. uğurcan'ın böyle bir uzun süreye ihtiyacı yok. türkiye ligini zaten biliyor, stoperleri bekleri tanıyor. türkiye'deki ortamı, taraftar reflekslerini biliyor. işte türk pasaportlu olmasının avantajı burada. kaleci transferinde çok büyük beceriksizlik yaşasak da günün sonunda kötünün iyisi olarak bitti.
  • 304
    yıllardan beri (zaten son 14 senesi muslera) yabancı 1. kaleciyle oynayan galatasarayımız'da uğurcan ile neticelenmiş olan uzun ve sallantılı transferin öznesi.

    muslera'nın ayrılacağını açıkladığı günün ertesinde bütün planlarımızı yapmış ve nokta atışı transfere karar vermiş olmamız gerekirken biz tam 3 ay bunun için bekledik. önce osimhen netleşsin dedik ve kararı ona göre vermek istedik. sırf bu yüzden petrovic'e vermediğimiz bonservisi son gün uğurcan'a vermek zorunda kaldık. bu da plansızlığın sonucu ve cezası oldu bizim için.

    bütün transfer dönemi boyunca ortaya belki 20 farklı isim düşmüştür. petrovic ile başlayan, sommer, ter-stegen, tzolakis, perri, ramsdale ile devam eden, donnaruma, ederson, lemmens ile bitme noktasına gelen tüm süreçte önümüze gelen isimler içinde uğurcan hiçbirisinden kötüdür diyemez kimse. fakat son güne bırakıp, bir de ederinin kat kat fazlasını vermek büyük eleştiriyi hak ediyor benim nezdimde. madem osimhen'e 75 de vermiş olsak kaleciye ayıracak 30 milyon euromuz vardı; neden bunu çok daha erken kullanmadık?

    diğer eleştirim de senin kaleci transferine mecbur olduğunu bilen trabzonspor'un "ya 30 verirsin ya da satmayız" meydan okumasına pabuç bırakmış olmamız. bu galatasaray'ın parası fakat bu kaynağı kullananlarda böyle bir bilinç veya sorumluluk maalesef yok.
  • 305
    uğurcan çakır'ın galatasaray'a transferi ile bir süreliğine (artık 1 yıl mı olur bu süre 10 yıl mı olur ona uğurcan ve performansı cevap verecek) ortadan kalkmış olan süreçtir.

    hafızamı tazelemek adına sürecin -anladığım ve takip edebildiğim kadarıyla- özetini çıkarmak isterim.

    aslında bu sürece geçen sezon girecektik ama muslera ile 1 yıl daha kontrat uzatıldı. muslera çocuğunun/çocuklarının okul çağına gelmesi sebebiyle onların da eğitimi için urugay'a dönen ailesine yakın olmak istediğini dile getiriyordu. bu sebeple son 1 yıldır bu yaz transfer döneminde kaleci transferi yapmamız zaruriyeti belliydi.

    bahar aylarında sözleşmesinin sonuna yaklaşan alisson becker ismi ufaktan gündeme düşmeye başladı. mamardashvili transferi ile ucuz bir bonservis karşılığında transferi kovalanacak deniliyordu. bu transfer dedikosunda alisson'un liverpool'a götürdüğü ve çok sevdiği taffarel'in de etkisi vardı. hızlıca söndü bu iş.

    sonra gözümüzü ederson ve birkaç kalecinin olduğu bir listeye açtık. genç kaleciler biraz yalandan yoklandı. ciddi bir talep oluşmadı. bu listeden petrovic va milinkovic-savic çok hızlı bir şekilde elendi, başka kulüplere transferleri hızlı gerçekleşti. lemmens ile ciddi bir şekilde ilgilenilmedi. tzolakis gibi birkaç genç kaleci de sadece taraftarın ilgi duyduğu kaleciler olarak kaldı. taraftarın ilgisinden dolayı medyada da isimleri çıktı dönem dönem.

    psg'nin chevalier transferinden sonra bir anda donnarumma ismi düştü ortaya. bu süreçte ederson için de girişimler başlamış ve devam ediyordu. yine bu süreçte yönetim çıkıp muslera ile bir sene daha devam ederiz diye düşünüyorduk gibi plansızlığını ortaya döken açıklamalar da yaptı. uğurcan çakır için de bu süreçte fenerbahçe'nin ilgisi vardı. buradan sonrası tam istediğimiz gibi sonuçlanmasa da stratejik bir sürece dönüştü.

    öncelikle ederson ile 6-7 milyon euro maaş karşılığında anlaşıldı. ama masadaki donnarumma kafa karıştırdı. italyan da direkt reddetmedi ama talipsiz kalması ihtimaline karşı son tercih olarak okey oldu. manchester city ise donnarumma'yı istedi ama önceliğini ederson'u tutmak olarak belirledi. bizim ederson'u aldığımız gün onlar donnarumma'yı indirecekti. biz ederson'u almazsak hamle yapmayacaklardı. biz de acaba donnarumma olur mu düşüncelerine daldık ve yeşil ışık da aldık. bizim avantajımız uefa listelerine oyuncu yetiştirebileceğimiz ek 24 saatlik bir zamanımız da vardı ve ederson'u almayıp, city'nin de donnarumma ile imzalamadığı senaryoda onu indirebiliyor durumdaydık. bu kısımda değişik ödeme senaryoları için psg'de kısmen ikna edilmişti. hatta gündeme bonservissiz alıp sonraki satıştan %100 pay gibi şeyler de düştü ama muhtemelen o kadar da değildir.

    sonra bir anda ali koç çıktı ortaya. sırf donnarumma galatasaray işini bozmak için olmadık ekonomik şartlarla ederson transferine dahil oldu. bunun üzerine son gün anlamsız bir paraya ederson'u bağladı ve donnarumma city transferinin önünü açtı. biz de son dakikada önümüze gelene 25 milyon euro teklif ettiğimiz bir sekansta bulduk kendimizi. adı bir anda gündeme düşen restes transferi de başka bir transfere bağlıydı ve öncülü transfer gerçekleşmediği için yattı. son olarak hep 2. seçenek olarak tutulan ama somut girişimlerin çok da olmadığı uğurcan çakır'a birkaç saat içinde imza attırdık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın