sevdiğimiz ve güvendiğimiz yönetim. eminim ki galatasaray için ellerinden geleni yapıyorlar. geçtiğimiz yıl bize unutulmaz bir sezon izlettiler. bu sezon da umuyorum ki bu performansı sürdürecekler. gelgelelim 23-24 yaz döneminde şikayetçi olduğum bir husus var.
taraftara karşı şeffaf değiliz ki hadi bunu bir nebze anlayabilirim ancak çok net şekilde muhabirler aracılığıyla taraftara yön verilmeye çalışılıyor. şeffaflık konusu maalesef okan hocanın da dahil olduğu bir mesele. alenen taraftara yalan söyleniyor. bu iş zaniolo ile başladı, şimdi de midtjsö ve sergio ile devam ediyor.
2 ağustos 2023 galatasaray zalgris maçı öncesi zaniolo'nun bir anda sakatlandığı ve kadroda olmayacağı açıklandı. aslında herkes zaniolo'nun transfer görüşmeleri için risk edilmediğini
* biliyordu. okan hoca ''çok önemli bir şeyi yok, 2-3 gün sonra antrenmanlara başlar.'' dedi. zaniolo antrenmanlara çok daha geç başladığı gibi bir daha kadroya da giremedi ve yaklaşık 3 hafta sonra da aston villa'ya gitti.
şimdi aynı şey sergio ve midtjsö için yapılıyor. sakatmış da kasığı ağrımış da midesi bulanmış... bunlara inanan var mı? bu adamlar ama öyle ama böyle transfer sebebiyle maçlara çıkmıyor ya da çıkarılmıyor. maalesef bu süreçleri kötü yönetiyoruz. bizim almaya çalıştığımız adamlar takır takır maça çıkıyor. biz neden parasını ödediğimiz, profesyonel futbolcularımızdan yararlanamıyoruz?
bu işin ufak kısmı. maalesef daha büyük sıkıntı olan kısım şu: medyadaki ''galatasaray muhabiri'' olarak bilinen tipler üzerinden taraftar yönlendirilmeye çalışılıyor. yapılan her iş abartı derecede övülerek taraftara satılıyor. en basit örneği zaniolo transferi. zaniolo'nun kiralık şartları ile ilgili bildiğimiz şeyler çok kısıtlı. ''şartlara bağlı zorunluluk'' kısmındaki şartlar neler? 15 milyon bonus neleri içeriyor? bunları biliyor muyuz? bilmiyoruz. hadi bilmeyelim de neden hep bir ağızdan ''müthiş iş, harika hamle, yönetim tarih yazdı'' diye bize satılıyor bu iş? biz bilmiyoruz ki bir şey. açık açık kafamıza bunun çok güzel bir hamle olduğu sokulmak isteniyor.
gelelim aynı meselenin başka tiplerine. erden timur, hepimizin güvendiği bir isim. belki de galatasaray taraftarının birçoğu kendisinden çok ona güveniyordur. kredisi de var hakkı da var. en iyisi için uğraşıyordur eminim. yine de transfer bu. karışık bir süreç. olmayabilir. belli şeylerde anlaşılmaz ve transfer olmaz. hata da yapılmış olabilir. ne olursa olsun sözde muhabirler hemen başlıyor ''daha iyisi alınacak, ondan olmadı.'' masalını anlatmaya. yaz başından beri şunu o kadar duydum ki artık midem bulanıyor ''daha iyisi'' lafını duyunca. işin komik kısmı daha iyisi diye bahsedilen futbolcular öyle futbolcular ki daha iyileri kevin de bruyne, casemiro, ruben dias falan yani. yani muhabirler tarafından öyle isimler pompalanıyor ve sonrasında da ''daha iyisi gelecek'' deniyor ki taraftarın da açık bir şekilde şirazesi kaydı. sözlükte bile kimler kimler sorgulanmadı. felix'in yeteneği, veratti'nin futbolculuğu, paredes'in kalitesi...
ben transfer sezonu bitmeden bu dönemi yorumlamaya karşıyım. her an her şeyin olabildiği bir dönem sonuçta. daha geçen yılın son günü icardi ve rashica geldi bize. şimdilik çok net kalite eklemeleri yaptık, büyük isimler aldık. icardi'yi ağustos olmadan istanbul'a indirdik. sacha ve nelsson'u tutmayı başardık. bunlar çok büyük işler. sponsorlar devreye sokuldu, transfer formülleri bulundu bunlar önemli işler. yine de herkesin beklediği üzere en önemli mevkiye yapılması gereken eklemeler yapılmadı. büyük bir kumar oynadık. en kritik mevkiyi söylenene göre şampiyonlar ligi katılımına endeksledik. öyle veya böyle kumar tuttu. kumar tuttu fakat yerli rotasyonundan berkan gitti. anlaşılan miço ve as oyuncumuz sergio da gidici. kalan kısa sürede yapılacak veya yapılamayacak çok önemli eklemeler bu transfer sezonunun ve sezonun kaderini belirleyecek. o yüzden şimdilik yangına katılmadan beklemedeyim kendi adıma.
yukarda bahsettiğim işler ise maalesef fenerbahçe işleri. dolayısıyla inceden canımı sıktı bu yaz bunlar. umarım bu işlere fazla bulaşmayız.
