• 1
    artık kurumsal olarak çerçevesi çizilmesi gereken orta ve uzun vadeli kadro planlamasıdır. yönetim kurulu içerisinden oluşturulacak olan birbirinin ayağını kaydırma güdüsüyle hareket eden isimlerden yahut dandik bir scout ekibinden müteşekkil bir transfer politikası olmaz.

    hagi, popescu ve taffarel'i fatih terim'e teklif edip getiren yönetimdir. hagi'nin gelişini de yazdım defalarca. bu olması gerekendir. zira başkan transfer yapınca ünal aysal'daki gibi batırdığını gördük; 2013-2014 ve 2014-2015'te...

    tamamen hocaya bırakınca ne olduğunu da; ikinci fatih terim dönemi... scout filan hak getire utkucan wonderkidi ontiveiro ile telles ile gitsin fm oynasın bana wyscout bağlatıp çeyrek milyon dolara onca yıldır ekmek yemek ne demek? gel gönüllü yap o zaman... cenk ergün gibi profesyonellere bırakınca da 100 milyon dolar kredi çekmekle sonuçlanıyor...

    halbuki yapılması gereken galatasaray teamüllerine dönmektir... siz sanıyormusunuz ki faruk başkan lucescu'ya jardel'i isteyip istemeyeceğini sordu??? hakan şukurrr gitmişti yerine avrupa gol kralını getirmek gayet doğaldı.

    zaten bizim teamüllerimiz büyük kulüp olmamızdan mütevellittir; bayern de aynı şekilde hareket eder. niko kovac kim? eski topçuları... kararı verecek olan hoeness'tir, stoiber'dir, rummenige'dir, beckenbauer'dır son 30 yıldır.

    dolayısıyla mevcut yabancı sınırına göre her sene en az 1 dünya yıldızı transfer etmeli. onun mevkisine göre yerlileri kaydırmalıyız. her sene altyapıdan 2-3 vasat topçu çıkarmalı ve kadroyu 23 kişi de tutmalıyız ki 5-6 milyon euroluk maaşlı dünya yıldızlarına yer açılabilsin. borç bitirmek en büyük vizyondur zira o sayede dünya yıldızı getirebilirsin.

    hagi'yi fatih hocaya sormadığımız gibi popescu'yu da illie ve flipescu'yu da sormadan getirdik. hatta taffarel'i de marcio ve capone'u da... bunlar olmasa 96-00 arası pardon da nasıl olacaktı???

    iyi futbol dünya yıldızlarıyla oynanır. bunun için borçsuz olmak, altyapıdan gençlerin vasat olarak cüzi maaşlar alıp kontenjanı doldurması gerekir. toparlamak gerekirse;

    1) her sene bir dünya yıldızı bonservissiz takıma kazandırılmalı (misal sol bek olarak alabaya bir sezonun transfer bütçesi bile ayrılabilir ama o zaman 5 sene boyunca sol bek pozisyonunu çözmüş olursun tıpkı hagiyi popescuyu alıp stoper ve on numara sorununu çözdüğün gibi, her sene bir daha dünyalar kurulmaz en baştan)

    2) her sene altyapıdan iyi değil vasat 2-3 isim çıkarmalı ve bunlardan beklentileri düşük tutmalıyız. sakatlık olmadıkça forma mecburi olmadıkça kendilerine verilmemeli ama asla kiralamadan, kaybetmeden 23 kişilik kadroda bulunmalılar.

    3) kiraya oyuncu gönderilmemeli ve asla kiralık oyuncu alınmamalı. takım kadrosu totalde 23ü asla geçmemeli.

    4) yabancı, gurbetçi, altyapı çıkışlı olmayan türkiye doğumlu futbolcu mümkün mertebe takımda bulunmamalı zira bunların kaptan namzeti olup yeniçerileşmesi kuvvetle muhtemeldir.

    5) rakipler ciddiye alınmadan transfer yapılmalı yok rıdvanı benzinlikten kaçırmalar yok hasanı tekneye alıp açılmalar işte en son emre akbabada başımıza geldi. emre ile konuşulup sezon sonuna el sıkışılırdı zira çocuk hasta galatasaraylı ve benim gelecekteki naçizane galatasaray kaptan namzetim ahlakıyla, oyunculuğuyla...

    6) her sezon birkaç mevki ideal 11 anlamında bitirilmeli ve neticesinde 4-5 senelik bir zaman zarfında avrupaya uzanacak bir mızrak başına dönüşülmeli. bu noktadan sonra 2000-2001'de yapılan hata yapılmayıp her sene yaşlanan isimlerin yerine 1-2 takviye yapılarak avrupada zirvede rahatlıkla kalınılabilir... zira tüm büyük takımlar böyle yapar bizim gibi hooop 2010'dan sonra sil baştan hooop 2016'dan sonra sil baştan olmaz zira bu durumlar istisnaidir çekirge üçüncüde zıplayamayabilir... kurumsallaşma budur...
  • 2
    sadece galatasaray özelinde değil ülke genelindeki tüm takımlar için herhangi bir altyapısı ve dayanağı olmayan, menajer, yönetici, oyuncu ve hoca zengin etmekten başka başka bir şeye yaramayan politikadır.
    plansızlık ve programsızlık o kadar hat safhada ki 2017 - 2018 transfer döneminde soldado, negredo ve gomis üç büyük takıma da önerilmiştir. bunun gibi o kadar çok örnek sayabiliriz ki, lafın kısası yok hükmündedir.
  • 3
    takimimizin transfer politikasini ayarlarken ffp kriterlerini goz onunde bulundurma zorunlulugunu da hesaba katarsak artik transfer edilecek oyuncunun takimda en az 3-4 sene oynamasini dusunmenin otesinde kulube olasi transferler ile para kazandirma potansiyeli olan oyunculara yonelmeli. burada alinacak oyuncularin 22-27 yas araliginda olmasi onem arz etmektedir. 30 yas uzeri oyunculardan olabildigince uzak durulmasi takimimizin yararina olacaktir. ffp kiskacinda olan kuluplerin kendi alt yas gruplarindan cikardiklari oyuncular ve takimlarina transfer ettikleri oyuncularin gerceklesecek satislarda para kazandirarak gitmeleri bu kiskactan kurtulmanin en saglikli yolu gorunuyor.
  • 4
    mali durumumuz kısıtlı olduğu için hareket alanımız dar durumda. bu gerçeği kabul etmemiz gerekiyor ancak yönetimin de artık bir hamle yapması elzem, kredileri düştükçe düşüyor. eren ve serdar özelinde alınan kararların ardından standart değerlerinin altında elden çıkaracağımızı düşünürsek bu yüzden demba ba gibi 10 golü garanti olan adamlara yöneliyoruz. kullan gönder şekli. genç oyuncu alıp macera transfere dalacak bir durumda değiliz çünkü bölgesinde nokta oyuncumuz yok. tek opsiyonumuzun devamlılık göstereceğine inandığımız ve yaşını almış nokta oyunculara yönelmek olduğunu düşünüyorum.
  • 5
    yıllardır süregelen ve hiç değişmeyen politikalarımız vardır. şöyle ki;

    1- eski oyuncularımız tekrardan getirilmeye çalışılır.

    2- ligde o sene içerisinde iyi iş yapmış yabancılar gündeme gelir.

    3- yine ligde anadolu takımlarının öne çıkan yerli oyuncusuyla temasa geçilir.

    3- almanya'nın veya genellemeye çalışırsak avrupa'nın orta sıra takımlarında forma giyen türkler istenir.

    evet politikamız genel olarak hep bu. bir kez bile sekteye uğradığını görmedim. ibrahimoviç hayallerini yaşarken eren derdiyok getirilir. shaqiri'yi bekleriz muğdat gelir. bilmem kimi bekleriz donk veya tolga ciğerci gelir. ömer bayram veya sinan gümüş gelir... bu politika bizi halen yakmaya devam ediyor.
  • 6
    2019 itibarıyle kafayı yedirtecek olan olgu.

    ya arkadaş rize'den gelecek muriqi diye bilmem kaç yaşına gelmiş ve sadece 1 yıl iyi performans gösteren adama neden rize'de aldığından bilmem kaç kat fazla ücret öneriyorsunuz? sebep ne?

    peki şener için bahsedilen maaşlar?

    açıklayın bunları bana yalvarırım.

    bu tip oyuncular için galatasaray'da oynamak bir lütuftur, o adam bize bir lütuf değildir!

    dortmund'ta orada burada açın bakın maaşlara kafayı yiyeceğim. böyle böyle katlanıyor işte o borçlar.

    şampiyonlar ligi takımıyız biz, üstün bir takımız, üst seviyeyiz, türkiye'nin en iyisiyiz. eski takımındaki maaşınla, hadi bilemedin ufak bir zamla geliyorsan gel yoksa yallah arkadaşım yeter lan yeter.
  • 7
    uzun vadeli olarak genç ve scout hamlelerine yönelmemiz gereken politika.

    bu sene için herkes diagne satışı ve gelecek paraya odaklandı. ancak diagne için işler şimdilik istenen seviyelerde ilerlemiyor. alternatif plan hakkında kafa yoruyorum.

    sanırım bu plan yunus akgün'ün satışıyla luyindama'dan gelen eksiyi bertaraf etmek. fernando + 2m€'ya banega'yı alıp 3-4 m€ seviyelerine mariano'yu satmak. eğer bunlar gerçekleşirse kenarda 1.5-2m€'luk bir bakiye kalacak demektir. bu da demek oluyor ki 2 milyona bir kiralama satın alma opsiyon hamlesiyle yabancı orta saha transferi yapılır. yedeğe free agent mehmet topal gelir. bu karamsar senaryo olmasına rağmen yinede takımı ciddi şekilde şekillendirecek eksiklikleri giderecek hamleler demek. rotasyona yusuf'da alınır.

    böylelikle takım
    muslera-ismail-3.genç takım
    şener linnes
    marcao luyindama ahmet donk ozornwafor
    nagatomo emre taşdemir
    kiralık transfer yabancı-mehmet topal-banega-selçuk-belhanda-e.akbaba-atalay
    feghouli-babel-yusuf-jimmy
    diagne-mitroglou-adem

    26 kişiyle önümüzdeki sezon kullanılacağı şeklini alır. yabancı sayısı 14'tür. eğer diagne giderse planlar değişir hamle şansımız artar. ama hali hazırda bu kadroda ligde şampiyon olmak cl'de kura şansı olan bir grupta turlamak ya da uefa'ya kalmak için yeterli olabilir.
  • 8
    düşük maaş - kısmen yüksek bonservis (maksimum 10?) - para kazanılabilir yatırım üçgeninde olmalıdır. cv'si parıltılı veteranlara şişik maaşlar vermek gibi bir lüksümüz yok artık. balotelli'ler, cavani'ler, falcao'lar vs. bizim kalemimiz isimler değil, bonservisleri ellerinde olsun ya da olmasın. hatta falcao bizim son yıldız transferimizdi bana kalırsa, uzunca bir süre böyle bir hamle gör(e)meyeceğiz. ilaveten arda'yı, caner'i, semih'i falan hiç saymıyorum.

    şu saatten sonra galatasaray futbol takımının transfer şekli luyindama'dır, marcao'dur.

    öte yandan yabancı oyuncu sayısında sınırlamaya gidildi diye takıma futbolu bırakmış, içi geçmiş tipleri dahil etmek isteyen her kim var ise galatasaray'a ihanet ediyordur, adı ve/veya unvanı ne olursa olsun.
  • 15
    transferler balık, transfer piyasası deniz ise, elindeki oltanın kalitesi oldukça önemli. ülkemizdeki günden güne gelişemeyip, daha da kötüleşen ekonomi nedeniyle, şuan tüm kulüpleri mali anlamda zor günler bekliyor. eğer transfer döneminde kötü oltayla iyi bir balık yakalamak istiyorsak, elindeki küçük değerli balığı, büyük balık için feda edeceksin.
  • 18
    önümüzdeki yaz ffp kıskacından çıkacağımız için artık idare edecek oyuncuları almayı bırakıp geleceğin takımının temellerini atmamız lazım. satınalma zorunlu opsiyonuyla genç oyuncuları ve klüplerini ikna edebiliriz. onyekuru, denayer, luyindama, marcao gibi geleceği olan maaşı düşük bonservisli oyunculara yönelmemiz lazım. sabunluk dedeleri takıma doldurup yüksek maaş verince kurtulmakta çok zor oluyor. maicon’da sorun buydu. babel’de de bu olacak. özellikle bizim gibi takımların asla ama asla yaşlı oyuncu almaması lazım. yoksa bu ekonomik felaketin altından kalkamayız. 28 yaşından büyük hiç bir oyuncuya hagi veya sneijder değilse bonservis ödemememiz lazım. yada çok cüzi rakamlar ödemeliyiz. çünkü zaten o yaşta adamı alınca iki sene oynatınca bir daha bonservisinden para kazanması imkansız oluyor. yaşlı oyuncuların maaşı da yüksek oluyor. is komple zarara dönüyor. 5-6 milyona aldığınız genç bir oyuncunun maaşı 1,5 milyon € dan fazla olmuyor. 3 sene oynasa maliyeti geliyor 10 milyona. zaten oyuncu gelişim gösterdiği için ve hala genç olduğu için o işten zarar etme ihtimalimiz de az oluyor ödediğimiz maaşı da alacak şekilde satabiliriz. hatta gelişimi fazla olursa piyango bile çıkabilir. şimdi biz belhanda’yı aldığımız paraya satsak bile yine zarar çünkü adam 3 senede 10 12 milyon maaş almış. kimse maaş ödemesini hesaba katmıyor. bizim scout ekibi halland, meunier ve haller gibi oyuncuları da önermişti. bu adamlar rekor transferler yaptı. demekki databasede iyi oyuncular var. doğru isimleri bulmuşlar. şimdi bunlara güvenerek yol almamız ve genç oyuncuları takıma getirmemiz lazım.
  • 20
    yönetim düzgün bir iletişimle, 20-21 sezonunda, ffp nin son senesi olması ve şampiyonlar ligi geliri olmaması nedeniyle, gençlerden oluşan bir takım oluşturacağını açıklasa ve bonservisini 1-2 milyonlara alabileceğimiz gençlere yatırım yapsa bence taraftarlar bunu yadırgamaz ve destekler.

    neden hala ısrarla kiralık oyuncu peşindeyiz anlayamıyorum. seri lemina gelmesin, onyekuru gelmesin, 1er 2şer milyon euroları kiralama ücreti adı altında ziyan etmeyelim.

    umarım ki 2020 yazında, alınabilecek miktarlarda opsiyonu olmayan hiç bir oyuncu ile kiralık anlaşması yapmayız.
  • 22
    - götünüze alacak donunuz yokken senelik 4m € maliyetle futbolcu kiralamaktan sıkıldınız mı?
    - o hep hayal ettiğiniz 1 milyonluk scout tranferini artık ne zaman göreceğinizi bilememek sizi yoruyor mu?
    - trabzonspor yaparken biz neden yapamıyoruz diye sinir krizi mi geçiriyorsunuz?
    - çözüm basit!

    dediysem de o kadar da basit değil, fatih terim'i 1 milyonluk orta saha transferine ikna etmeniz lazım ki çok zor. keşke amerikan harikası süperflex'le halledebilseydik ama sanmıyorum.
  • 23
    sırf yerli diye jimmy gibi şener gibi oyuncuları almaktansa, parayı kaliteli ve yaşlı olmayan yabancılara harcasak, yerlide ise emre akbaba gibi oluyorsa alsak olmuyorsa altyapıdan oyuncuyu oraya enjekte etsek olmaz mı ? mesela caner yerine saracchiyi süleyman luş ile yedeklesek, mesela stoperleri emin ile orta sahada leminayı atalay ile yedeklesek. böylece hem iddalı, hem maaş anlamında yüklerden kurtulmuş, gençler anlamında da taraftarı heyecanlandıran bir yapı kurmuş oluruz. ben sağ bekte omarı görmek isterim ama olmadığında en azından şener yerine u21'in sağ bekini görmek istiyorum kadroda.
  • 24
    olmayan yada var ise çok kötü olan bir politikadır.
    örnek vermek gerekirse geçen sene ortasaha oyuncusu olarak kiralık olarak nzonzi, lemina, seri ve sözleşmesi sezon sonu bitecek selçuk ve donk var idi. 2020-2021 sezonunda bu beş oyuncu ile devam edilmeyeceği muhtemeldi.
    akıllı bir transfer politikası olan herhangi bir kulüpte geçen sezon başından itibaren bu bölge için çalışma başlatılırdı. tüm dünya ligleri taranır, genç, takımında düzenli olarak oynayan, düşük bütçe ile transfer edilebilecek oyuncular belirlenirdi. daha sonra ilk yarı boyunca bu oyuncuların maçları banttan yada canlı olarak izlenir, bu oyuncu havuzu darartılırdı. daha sonra bu oyuncuların menejerleriyle ön görüşme yapılır, transfer koşulları öğrenilirdi.
    en son aşamada 4-5 adet oyuncu kalacak şekilde eleme yapılır, bu oyuncular teknik ekibe sunulurdu, teknik kadro ve yönetim tarafından transferine izin verilen oyuncuların bir kaç maçı canlı olarak stadyumda izlenirdi. ve son aşama olarak lig bitmeden bu oyunculardan 1 yada 2 siyle ön protokol yapılırdı.
    sezon bitimi ve transfer sezonunun açılmasıyla bu oyuncular kap'a bildiririlirdi.
    sistemli ve programlı bir transfer politikası olmaz ise bu kulüp hep böyle ligdeki vasat yabancılara ederinin 2-3 katını vermek zorunda kalır.
  • 25
    şöyle gerçekleşiyor diye düşünüyorum:
    - hocam polonya’da 2 milyona güzel bir orta saha bulduk alalım mı?
    + türkiye’de benzeri yok mu? o kadar uzağa gitmeyelim. en azından daha önce ülkede oynamış birisi olsun.
    - mensah var ama 5 istiyorlar hocam. hangisini alalım?
    + mensah’ı alın!

    anladığım kadarıyla yöneticilerimizin pasaport ve vizesi yok. yurtdışından transfer yapamıyoruz. 4 milyon fazla olsun ülkeden olsun diye hareket ediyoruz. çıldırmamak elde değil. diagne’ye 10(13) milyon vermek ne kadar büyük yanlışsa, hala aynı strateji ile türkiye pazarında dolanmak en az o kadar büyük bir yanlış. bıkmadık anadolu kulüplerini zengin etmekten.

    yolu ülkeye düşmemiş futbolcu getirmemek için 40 takla atıyoruz. aylarca trezeguet’in peşinde koşuyoruz, mensah diyoruz, diagne’yi alıyoruz. beşiktaş’ta oynadı diye gidip babel’i getiriyoruz. yahu sürprizlerden niye bu kadar korkuyoruz? bırak yeni bir isim olsun. sizden yeni bir ribéry bulmanızı beklemiyoruz ama 10 yıl boyunca aynı isimlerin etrafında da gezmeyin.
App Store'dan indirin Google Play'den alın