galatasaray taraftarını diğer taraftarlardan ayıran en önemli özellik,
gerçekçilik ve
objektifliktir.
bakın,
sarı kanaryaspor taraftarı şampiyon olmasa da deli gibi seviniyor.
o zavallıları her sene sonunda bir iki flaş isimle kandırmak çok mümkün...
getir pahalı transferi, onlar sussun.
sağda solda, "en güçlü biziz" mevzusunu yapsınlar ilkokul çocuğu gibi.
galatasaray taraftarını, bırakın şampiyon olunmayan dönemleri,
şampiyonluk gecesinin ertesi günü dahi kandıramazsınız...
3 kupa almış takımın
başkanını,
teknik direktörünü,
kaptanını ve oyuncularını eleştiren takımın taraftarı gerçekçidir kardeşim...
bala göte alınan birkaç kupa, galasaray taraftarını tatmin etmez.
neden biliyor musunuz?
çünkü o kupalarda müzede onlarca var...
üstelik, senin kulübünün kuruluş felsefesi "
türk olmayan takımları yenmek"tir...
yani, konya'ya 4 atınca taraftar bununla yetinmeyecek kardeşim;
real madrid'e kaç attığın önemlidir...
"
stadın altındaki vakıf içinde kumar oynatmak" değildir bu renklerin mottosu...
"
şike yapmak" değil.
kara kartalspor taraftarı da keza aynıdır.
getir bir şımarık portekizliyi, iki pençe yaptırt, ki görüdüğüm en çocuksu,
en saçma taraftar ritüelidir, onlar da coşarlar.
sezonu 10. bitirse de ilk hafta galibiyetleri ile çoktan kafa olmuşlardır çünkü...
neye kızarsanız kızın,
kime söverseniz sövün;
galatasaray taraftarı kadar gerçekçisi, bu taraftar kadar iyi niyetlisi, dobrası ve göte göt diyeni zor bulunur.
kimse kusura bakmasın...