sanıyorum adnan polat dönemiyle başlayan çok tehlikeli bir aşırı şımarıklık özelliği baş göstermiş taraftar. genel olarak böyle.
adnan başgan'ın rijkaard hamlesiyle başladı sanırım her şey. her işimiz olduğu gibi bu işimiz de ters, birkaç noktadan konuya değinmeye çalışacağım.
öncelikle transferle, teknik direktörle kulübün bir anda manchester united kurumsallığına dönüşeceğini zanneden arkadaşlara sözüm. bak güzel kardeşim, o işler öyle olsaydı her kurumsal olmayan kulüp parayı basıp mourinho'yu getirmeye çalışırdı, her şey bir anda güllük gülistanlık oluverirdi. o işin altındaki alt yapıyı hiç düşünmeden, senelerce oluşturulmuş kurumsallığın farkında bile olmadan bir teknik adamla ya da birkaç futbolcuyla işlerin düzeleceğini zannetmek öyle böyle bir hayal değil. biz uefa kupası'nı alırken derwall'in oturttuğu yapının meyvelerini topladık mesela, bak aradan 12 - 13 koca sene geçti o yapının meyvelerini toplayana kadar. işte o dönemde, o dişlilerin çarklarından biri bozulsa yalan olurdu uefa kupası.
barcelona real madrid diyoruz, koca koca kulüpler geçmişten beri fakat, bu adamları son dönemde bu kadar hayvani hale getiren şey olimpiyatlara hazırlanırken yaptıkları alt yapı geliştirmeleridir mesela. ki barcelona olimpiyatları 1992'de gerçekleşti, adamlar o yapının meyvesini 2005'lerde ölümüne toplamaya başladı.
almanya, koca ülke olarak alt yapı geliştirmesi yaptı, şu an hayranlıkla izlediğimiz draxler'ler, kroos'lar, müller'ler öyle bir anda yerden bitivermedi. herifler resmen makineleşti.
ama adamlar bunu yaparken, federasyonlarıyla, kulüpleriyle hep bir elden yapıyorlar. yarışma, rekabet yine var ama adamlar bunun bir oyun olduğunun olabildiğine farkında ve bu yüzden bunu el ele verip geliştirebiliyorlar.
sonra sen çıkıyorsun ortaya, diyorsun ki hop ben mancini'yi getirdim avrupa'da başarılı olucam. ama geçtim alt yapıyı, ülke olarak gelişmeyi arzulamayı daha kadro planlaman bile yokken diyorsun bunu. sonra biz olmaz o iş deyince sabırsız oluyoruz, vay efendim işte faşist oluyoruz.
şöyle bir bak avrupa'da başarılı olduğun yıllara, şu entry'de yazdım:
http://gss.gs/1604736 , hepsi disiplinli hocalar. neden? elinde başka bi şey yok çünkü abi. düşünerek top oynayan topçun yok ülkede sen düşün demesi için rijkaard'ı koyuyorsun onların başına.
bu yüzden söylüyorum, hamza hoca bizim için bir şanstır. fatih terim de bizim için bir şanstı, değerlendirdik bitti. şimdi başka şanslar aramaya devam etmemiz gerek. ama yönetim anlamında da alt yapı çalışmaları yapmamız gerek. alt yapı derken sadece alt yapımızdaki gençlerden bahsetmiyorum. medya gücü, reklam, stadın, salonların, store'ların her şey. sen daha store'larını kurumsallaştıramamışken kulübü bir teknik direktörle seviye atlattın sanıyorsun.