hagi’yi canlı kanlı izleyememek içimde çok ukde kaldı. yaşımdan dolayı yetişemedim, sırf 10’u izlemek icin 10 sene erken dünyaya gelmek isterdim.
1
tobias linderoth'tur. tüm turnuvalarda isveç'i tutan ben linderoth bize transfer olunca 2 gün uyku uyuyamamıştım ama gel gör ki adam yarım sezon bile oynayamadan futbolu bıraktı.
uktedir. otesini berisini bilmem daha da. ulan şebnem!
8
bilbao deplasmanı. burak akdiş'in son dakikalarda kaçırdığı gol pozisyonu. o dönemler şampiyonlar ligi'nin gediklisi olmamıza rağmen gruptan hiç çıkamıyorduk. tek puan bile yetiyordu. fatih akyel'in rakibe armağan ettiği golden sonra son dakikada kaçan bu gol hala içimi acıtır. çok inanmıştık o gruptan çıkacağımıza. aradan 19 yıl geçmiş ama hala hazmedemiyorum.
şampiyonlar ligi'ndeki ilk sezonumuzda manchester united'ı eleyip gruplara kalmamıza rağmen altı maçta yalnızca bir gol atabilmemiz, spartak moskova'ya bile içerde yenilmemiz, deplasmanda oynadığımız maçta dokuz kişi kalmış olmalarına rağmen maçtan beraberlikle ayrılmamız.
şampiyonlar ligi'ndeki ikinci sezonumuzda içerde kaybettiğimiz göteborg maçı.
real madrid'e karşı hakem hatalarının bariz etkisini yaşadığımız her iki şampiyonlar ligi çeyrek finali eşleşmesi.
2001-2002 sezonunda şampiyonlar ligi 2. turunda öne geçtiğimiz iç ve dış sahadaki roma maçları, içerdeki liverpool ve deplasmandaki barcelona maçlarından hiçbirisinde skoru koruyamayıp beraberlikle ayrılmamız, son maçta evimizde çeyrek final şansını kaybetmemiz.
gece gece bu kadar iç karartma yeter sanırım. rotariu, baros falan onlar zaten sıralanmış.
18
hagi'ye sarılmak.
13
uğur uçar'ın bize en az 15 yıl sağ bek aratmayacak performans sergilerken sakatlanip takımdan kopmasıdır. bu sene başakşehir'in şampiyon olmasını en çok uğur için istiyorum.