• 6
    26 eylül 2014 galatasaray sivasspor maçı için stada gitmiştik. toplam 10 bin kişi yoktuk.
    hatırlarsanız o dönem gelen giden 4 atıyordu.
    sağ bekte tarık çamdal vardı düşünün yani:)
    kendi kendime "şimdi yoksunuz ama şampiyonluk maçında burayı doldurursunuz" demiştim.
    nitekim öyle de oldu.
    24 mayıs 2015 galatasaray beşiktaş maçında yaklaşık 50 bin kişi vardı ve o muhteşem koreografiyi yapmıştık.
    taraftar tabii ki mağlubiyetlere üzülür, sıkılır ve daha iyi olması için eleştirir ama 2 maç kaybedince ile bu kadar gerilmez ve birbiriyle kavga etmez.
    iki gündür bakıyorum burası toz duman olmuş durumda, herkes birilerine laf sokma derdinde ve bunu direkt insanın kendisine değil de başlığının altına yapıyor.
    böyle yaparak burda sükuneti sağlayamadığımız gibi, birlik de olamayız.
    herkes bir adım geri atıp sakinleşse ve 25 ağustos 2019 galatasaray konyaspor maçına odaklansa daha iyi olmaz mı?
    saygılar...
  • 5
    aslında hepimiz toplaşıp şöyle bi' çilingir sofrası patlatsak, kafa kafaya verip sövsek çiçek gibi olacağız da işte... :( ah ulan, bir hazırlık maçının* ve lig açılışının* sebep olduğu şeylere bak arkadaş! oysa daha geçen haftaya kadar "falcao, instagram'da neyi like etti"nin peşindeydik. bitirdin bizi firenze, bitirdin!

    ille de galatasaray! https://gss.gs/7Ho.jpg
  • 28
    11 eylül 2020 çaykur rizespor fenerbahçe maçı‘nda adeta süper lig 2020-2021 sezonunun ön gösterimini izledik. inanılmaz bir tiyatro ile maç rizespor’dan alınıp fenerbahçe’ye hediye edildi. fenerbahçe’nin ekonomik ve psikolojik olarak bu sezon şampiyonluktan başka çaresi yok. aksi takdirde artık alelade bir orta sınıf takım olacaklar.

    bu süreçte biz de ne yazık ki sezona iyi hazırlanamadık. transferler kampı geçtim sezon bile yetişmesi. finansal fairplay kısıtlamaları sebebiyle transfer de yapamıyoruz. esasında bunun bir dezavantajı olduğu gibi avantajı da var. halihazırda hala iyi bir kadromuz var. seneye de yasaklarımız bitecek ve ekonomik olarak daha iyi durumda olacağız.

    takımın başında ülkenin en tecrübeli ve başarılı spor adamı fatih terim var. kısıtla imkanlarına rağmen elinden geleni fazlasıyla yapacaktır. fakat geçtiğimiz sezonun son virajında aleyhimize yapılan hakem hataları da zihnimizde oldukça taze. rize ve gaziantep maçındaki hakem skandalları yüzünden yarıştan koparıldık. bu sezon da hakemler kaldıkları yerden devam edecekler.

    camia içindeki liseciler yönetimi ele almak istiyor. özellikle seneye yasakların bitecek olması ağızlarını sulandırıyor. bu sebeple de mevcut yönetimi yıpratmak için galatasaray düşmanlarıyla beraber hareket ediyorlar.

    tüm bu sebepleri üst üstte koyduğumuzda camianın birlik ve beraberliğe ihtiyacı olduğu açık. bu takım 2001-02, 2005-06, 2007-08, 2014-15 sezonlarında hep bu birlik ve beraberlik sayesinde favori değilken şampiyon oldu.

    totem ve birlik beraberlik sözlükte başlar. sezona kötü bile başlasak takımıza güvenmemiz ve desteklememiz gerekiyor. zira şundan eminiz ki fatih terim’in olduğu yerse hırs, azim ve mücadele vardır. geçtiğimiz sezon yarıştan kopmuşken bize üst üstte 8 maç kazandıran da bu azimdir. koronavirüs belası olmasa belki de geçtiğimiz sezonu da rahatlıkla şampiyon olarak tamamlayacaktık. zira sezonun ikinci yarısı harika futbol oynuyorduk. şimdi ise aynı oyun çok uzakta değil. takıma ve teknik heyete güvenmemiz gerekiyor. bu sebeple yeni sezon öncesi herkesi birlik ve beraberliğe davet ediyorum. çünkü bu camiayı diri tutan birlik ve beraberliktir.
  • 9
    arkadaş hanımla bir pazar kahvaltısı yapalım, gönlü olsun diye film izleyelim dedik ortalık yangın yerine dönmüş. ne oluyor allah aşkına arkadaşlar? burada troller haricinde hepimiz bir bütün değil miyiz? beraber sevinip beraber üzülmüyor muyuz? galatasaray dışındaki mutluluklarımızı, üzüntülerimizi bile paylaşmıyor muyuz?

    galatasaray üzerinden birbirimize girmek, laf sokmak nedir? ne sözlüğümüze yakışıyor ne de galatasaraylılığımıza. fikirler çarpışır ki ortaya daha iyi fikirler çıksın, insanlar birbirine girsin diye değil.

    aklı selim olmak, birbirimize saygı göstermek hepimizin bu sözlüğe borcudur. yarın öbür gün burası da ekşi gibi olursa yazacak hatta sığınacak yer arar dururuz. bunu kendinize ve bu sözlüğü sevenlere yapmayın.

    galatasaray bir halatı birlikte çekenlerin, birlikte üzülüp birlikte sevinenlerin takımıdır. unutmayın bunu lütfen.
  • 11
    (bkz: ne oluyor kardeşim ne bu tantana)

    noldu ya? gerçekten ne oldu? bu kadar yaygara maç keybettik diye mi koptu gerçekten? şaşıyorum. şaşırıyorum. maç sonrası ben de sinirlendim ama ne hocaya ne başkana ne bir yazara. kendimize kızdım. kendime kızdım. takıldık kaldık falcao transferine. halbuse oyun şablonumuzu ne oynamak istediğimizi ve bu oyunu ne kadar hazırlandıktan sonra sahaya koyabileceğimizi oturup tartışmak gerekiyordu. hazırlık döneminde kaideyi taciz eden istisna renktaşımız, değişen oyun şablonumuz üzerine çok değerli yazılar yazdı, gerek burada gerek diğer sosyal platformlarda. 1 aydır falcao konuşuyoruz. ne oynamak istediğimizi 2-3 yazar dışında merak eden yok. sabah falcao, akşam falcao. bize oyunu yorumlayacak kişileri bir dinleyelim, belki bu oyun falcao da gelse tutmayacak, belki tutması için falcao'ya ihtiyaç bile yok. belki 4-6 hafta alışma süreci olacak. belki de oyuncularımıza uygun yeni bir kurgu geliştireceğiz. belki de sadece konsantrasyon eksikliği ve kötü şans sonucuydu bu mağlubiyet. 16.08.2019 yukatel denizlispor galatasaray maçı biteli 3 gün oldu ama hala ktei'nin yazdığı dışında bir maç analizi okuma fırsatım olmadı.
  • 1
    evet dün oynanan kasımpaşa maçı * ve maç sonunda yapılan basın toplantısının üzerinden yaklaşık 20 saat geçti. artık oturup sakin bir kafayla düşünebiliriz.

    şu an ligde en yakın rakibimizin 2 puan önündeyiz. haftaya da onlarla kendi evimizde oynayacağız. yani şampiyonluk yolunda önemli bir evreden geçiyoruz ve bulunduğumuz nokta 2012-2013 sezonunun 2. devresi. yani bu dönemi kötü geçirirsek telafisi yok. dönüşü de yok.

    ünal aysal'ı sevenler, fatih terim'i sevenler, ikisini de sevmeyenler, galatasaray lisesi'nden nefret edenler, galatasaray lisesi'ne hayranlık duyanlar vs vs...

    yukardaki grupların 2 ortak noktası var dikkat ederseniz.

    1) galatasaray

    2) galatasaray'a hizmet etmek

    gün birlik ve beraberlik günüdür. gruplaşmalara ayrılıp kendini ön plana çıkarma günü değildir. bu sezonki şampiyonluğun ne kadar önemli olduğuna bir bakalım:

    -en son 1998-1999 ve 1999-2000 ve sonlarında 2 sene üst üste şampiyon olduk. yani özledik artık değil mi?

    -üst üste şampiyonluk yaşayan takımların gidişat olarak ne kadar ekonomik kazanç sağladıkları ve ligi domine etme konusunda 1. sıraya yükseldikleri malumumuz.

    -rakibimiz fenerbahçe, bu sezon şampiyon olmak için geçen yaz şike yüzünde ekonomilerinin zarara uğramasına rağmen bizden çok bonservis bedeli ödedi. bu sezon şampiyon olmak için de bizi sekteye uğratmak amaçlı yaptıkları çirkeflikler ise malumunuz.

    -rakibimiz beşiktaş ise görüldüğü gibi zor durumda. mutlaka şampiyon olup birinciye verilen primi almak zorunda. eğer alamazlarsalar ekonomik olarak gelebilecekleri en iyi yer, şu anki bulundukları konum olacak.

    - ve en önemlisi, bizim de ekonomik olarak daha iyi bir noktaya gelmemiz için gelecek sezon da şampiyonlar ligi'ne mutlaka katılmamız lazım. bunun da en kestirme yoluda şampiyon olup gruplara direk katılmak.

    durum bu kadar açık ve önem arz edecek kadar kritikken bu şekilde gruplara ayrılıp ayrı renge gönül veren taraftarların birbirine üstünlük sağlama yarışına girmesi oldukça anlamsız olur değil mi?

    yönetimde bulunan insanlar bizden daha akil insanlar emin olun. onlar eğer aralarında bir tartışma ve kırgınlık varsa ortak payda olan galatasaray uğruna hepsini bir kenara bırakıp yarışa devam ederler.(u: hatta bugün başkan, ali dürüst, bülent tulun, abdurrahim albayrak, ve fatih terim yemeğe gittiler birlikte)

    fakat bu tartışmaya biz yani taraftarlar dahil olursak, hem de kulübün içinde yaşananları net olarak bilmeden etmeden duruma müdahil olmaya kalkarsak işte o zaman işler içinden çıkılmaz bir hal alır.

    o yüzden henüz bir şey kaybetmemişken daha da kenetlenip takımımızı geçen yılda olduğu gibi şampiyonluğa taşıyalım.

    taraftarımıza bu yakışır.
  • 29
    fatih terim'le galatasaray 2 el üst üste kaybetmez. geçen sene pandemi arasından sonra da hocaya çok güveniyordum ama hastalığın ve belirsizliğin neden olduğu korku ve hayattaki önceliklerin baskısı daha 14 haziran 2020 çaykur rizespor galatasaray maçının maç önü ropörtajında belli oluyordu. hoca sürekli "pandemi arası olmasaydı" vurgusu yapıyordu. işte o zaman çok korkmuştum ki zaten hazır olmadığımız net ortaya çıkmıştı. 2020-21 sezonuna girerkenki güvencem hocanın galatasaray ile öyle bir yenilgiden çok daha güçlü dönceğidir. tam hocaya uygun iddialaşma, yine kanıtlama ortamı oluştu.
    fb'nin bariz bir şekilde yarış içinde tutulma çabası yeni değil ki 11 eylül 2020 çaykur rizespor fenerbahçe maçındaki hatalardan ürkeyim. geçen senenin açılış maçında 19 ağustos 2019 fenerbahçe gazişehir gaziantep maçında ilk 24 dakikada fb lehine 3 penaltı verilmişti. fb'nin yarış içinde olması çöken futbol ekonomisi için şart. hatta erken havaya girip eksiklikleri görmemeleri orta uzun vadede bize yarar.
    hocanın "yönetime rağmen" takımı bu daha uzun maratonda başarıya ulaştıracağını düşünüyorum, her ne kadar yönetim yine bir bölgeyi eksik bıraksa da toplamda kadro kalitesi olarak rakiplerin üzerindeyiz. geçen sene tüm asıl unsurlar kamptan sonra ve/veya lig başladıktan sonra gelmişlerdi. bu sene orta saha hariç herkes kamp yedi ve beraber çalıştı. keşke galatasaray'ı yönetmeye aday olanlar bir sene de işini tam yapsaydı da vura vura gitseydik. neyse sükunetimizi bozmayalım.
  • 30
    gönülden desteklediğim çağrı.

    artık sezon başlıyor. mali durumumuz iyi değil, çok parlak bir transfer dönemi geçirmedik ve önümüzde peş peşe oynayacağımız başakşehir ve fenerbahçe maçları var. neftçi bakü maçı da sezonun nasıl geçeceğini belirleme potansiyeli olan bir diğer hedef maçımız.

    iyi başlayıp, bizi ileri taşıyacak bir rüzgar yaratmak çok kritik bir 20 gün geçireceğiz. kenetlenmekten başka bir yol yok.
  • 13
    pardon da beyler, 2 sezondur üst üste şampiyon olmuşuz. bu sezonu da olursak ve diğerleri de geçen seneki gibi bir performans sergilerse açacağımız makas bizi ligden koparıp götürecek değil mi?

    nedir bölüşemediğiniz de diğerlerinin ekmeğine yağ sürüyorsunuz?

    bakın, bugün tevfik fikret'i hep birlikte anıyoruz değil mi? ne diyor o tevfik fikret?

    "fikri hür, vicdanı hür".

    kendi fikrinizde hürsünüz. siz hür olduğunuz gibi karşınızdaki de hür.
    istediğini düşünebilir ve dile getirebilir.
    hareket olmadığı, aşağılama, küfür vs. olmadığı sürece de başımızın üzerinde yeri olması lazım.
    şurada 40 kişiyiz, birbirimizi biliriz.

    bizi bizden koparıp bu makası açmamızı engellemek isteyenlere kendi içinizde kavga ederek malzeme vermek istiyorsanız buyrun edin kavganızı düşelim birbirimize.
    yok en önemlisi hepimiz için galatasaray'ın büyüklüğü ise ali sami bey'in ve arkadaşlarının formanın üzerine ellerini koyup inanarak söylediği gibi "galatasaray çok yaşa!" diyip karamsarlıkları üzerimizden atma zamanıdır.

    galatasaray çok yaşa!
  • 2
    artık nick altları yerine özel mesajlar ile birbirimize cevaplar verelim.
    şahsen ben öyle yapmaya başladım. en azından insanları daha rahat anlamak adına.

    en yakın örneğim ise bleach'tır. kendisi gün başladığında nba başlıkları açıyor diye nickaltına çok sert olmasa da bir şeyler yazdım. daha sonra galatasaray sözlük sohbet odası açıldı ve düşüncelerim için kendimden utandım. çünkü muhabbeti on numara bir insanmış ve en büyük hakkı olan başlık açmasından dolayı saçma sapan fikirler içerisindeydim. aynı zevklere sahip olmayabiliriz, aynı şeyleri düşünmüyor olabilir ancak bu aramızda bir bağ olmasına engel değil.
    bu çok basit bir örnek olarak gelebilir sizlere ancak emin olun insanlık için çok büyük adım.*

    herkesin kendine göre haklı sebepleri var.
    aylardır sözlüğe girmeyip en ufak kötü durumda felaket tellağı yapanlara sözlük önünde cevap vermek yerine özelden cevap verin ki birbirinizi anlayın.
    beğenmediğiniz bir topçuyu yazarken onu beğenenleri düşünerek yazın.

    ve unutmayalım bu galatasaray kimsenin değil, hepimizin.
  • 3
    destek olduğum çağrıdır.. şöyle ki;

    kaybedilen maçlar hepimizi üzüyor, sinirlendiriyor.. yazar dostlarımızın şunu farketmesi gerekir, burada sinirli ve gergin entryler bizlere birşey kazandırmıyor.

    başkana sallamak, hocaya sallamak, belli futbolcuların bir tek analarına sövmediklerinin kalması gibi durumlar sözlüğün ne kadar agresif ve çekilmez olmaya başladığına da işaret ediyor..

    bu çağrı bizi birleştirmeli ve gelinen noktayı gözlerimizin önüne sermelidir..

    açıkçası sözlükten soğuma sebeplerine kadar gidiyor bu durum.. insanın mağlubiyet sonraları sözlüğe giresi gelmiyor..

    daha sağduyulu, daha destekçi, daha sakin olmakta fayda var..

    itin g*tüne sokulan futbolcumuz da bu takımın futbolcusu, başkanı da bu takımın başkanı, teknik direktörü de bu takımın teknik direktörü..
    bizler de bu camianın birer ferdiyiz.. birbirimize ve kuruma zarar vermek gereksiz..
  • 10
    yalnızca spor ve galatasaray ile ilgili fikirlerde değil, yazarların birbirleri ile ilişkilerinde de geçerli olmalıdır bu. ota boka nickaltına yazılar yazılıyor, yok o buna bir şey demiş de engellemiş, yok beriki kavga etmiş de arkasından konuşmuş bilmem ne. dikkat ediyor musunuz, birbirimize müsamahamız gitgide azalıyor ve ikili ilişkilerimiz zayıflıyor. ben burda hiç kimseyi tanımıyorum, hiç kimseyle dışarıda görüşmüşlüğüm de yok. ama buradaki yazıları ve fikirleri naçizane önemsiyorum ve kâle alıyorum. yazılarını zevkle okuduğum, takibe aldığım bir yazar, bir diğer yazıları iyi ve üslubu iyi olan yazar hakkında olumsuz şeyler söylüyor, onu -bana göre- kırıyor. dün pilot olan yazarları gördüm sözlükte. içlerinden birkaç tanesinin yazılarını dikkate değer buluyordum. artık kimin yüzünden oldu bu durum bilemiyorum, pilot olan yazarların veyahut diğerlerinin hengameye getirmesiyle hiç farketmez, bir şekilde yok oldular. bu benü üzdü.

    birbirimize daha anlayışlı olalım, geçimli olmaya bakalım. eleştirimizi elbette esirgemeyelim, fakat üsluba ve niyete dikkat edelim. ben bu sözlükten hiçbir galatasaraylının, bir diğer galatasaraylı arkadaşıma zarar vermeyi kasten istediğini sanmıyorum. eminim bir yanlış anlaşılma durumu ya da açıklaması vardır.

    hepinizi sevgiyle selamlıyorum.

    düzeltme...
App Store'dan indirin Google Play'den alın