hayranı olmasam da yönetmen tarkovsky hakkında birkaç şey yazmak istiyorum.
öncelikle en meşhur filmlerinden
stalker'ı çekmiş bitirmiş. her şey halloldu derken bir kaza olmuş ve tüm film gitmiş. çok daha az bir bütçeyle yeniden çekilmek zorunda kalınmış. belki de bu olay onun ana akım sinemasından daha da uzaklaşmasına daha özel, keskin zevklere hitap etmesine sebep oldu. çünkü film tamamen diyaloglara ve düşüncelere bağlı olarak kaldı. ondan birkaç yıl sonra zaten sürgün edildi(film çekmeye devam etti bu sırada). ingmar bergman bu dönemde maddi manevi destek olarak hatta ekibini emrine sunarak bir nevi rakibine yardım edip saygı göstererek eşit şartlarda film çekmesini sağlamıştır. zaten o dönemde hem sinemaya hem sovyetler'deki bazı şeylere muhalif şekilde ve dönem şartlarında film çekmek çok zordu. neyse.
asıl ilginç olan şey ise tarkovsky'nin ölümü. tarkovsky ender görülen bir akciğer kanseri türü yüzünden vefat ediyor. asistanı da aynı hastalıktan ölüyor. stalker filminin başrol oyuncusu da aynı hastalıktan ölüyor. bunların en büyük ortak noktası ise stalker filmi setinde çok uzun zaman geçirmeleri. stalker filminde------
buradan sonrası spoiler------ bir adam bir "zone"un(alan, bölge) kutsallığına inanır. aynı zamanda korkar. orayı görmek/gezmek isteyenlere türlü türlü kurallar sayar. yok şöyle yaparsanız zone sizi öldürür. böyle yaparsanız şöyle olur falan filan diye bir sürü yasak anlatıyor. sonra onları götürüyor "zone" a. adamlar bakıyor ya burada bir şey yok gibi. bizim elemanı dinlemeyip kurallara uymuyorlar ve hiçbir şey olmadığını görüyorlar. bizim eleman da yıkılıp kalıyor. tüm inandığı değerler sıfırlanıyor. kabaca özetlersek olay bu. anlayacağınız üzere film düzen/yasalar/din(nasıl yorumlarsanız artık) eleştirisi. insanoğlunun kendi kendini tutsaklaştırdığını savunuyor. ben din eleştirisi olarak yorumladım. bana göre özetle atayis filmi.
sonuca gelecek olursak(burada da spoiler var) filmdeki asıl olay özel gibi gösterilen, kurallara uyulmazsa türlü acılar çekeceğimiz hatta öleceğimiz "zone"un aslında bir insan uydurması olması. çok ilginç olan ise tarkovsky'nin ve yardımcısının, ayrıca da filmdeki başrolün bu "zone"da uzun süre kalarak ender görülen bir akciğer kanseri türüne yakalanması(muhtemelen radyasyondan) ve acılar içinde ölmesidir. filmdeki başrol rehber gerçek hayatta haklı çıktı gibi.
bir başka teori(komplo teorisi) de bu üç kişinin kgb ajanları tarafından öldürüldüğü. bu üçlü o dönemki sovyet hükümeti aleyhinde filmlerde ve eylemlerde görev almış ve belli bir kitleyi peşlerinden sürüklemiş insanlar. hatta sürgüne gönderilmiş ve yasaklanmış bir yönetmen tarkovsky.
gerçeği net olarak bilemeyiz ama ilginç bir şey olduğu kesin. madem öyle insansız uçaklar nasıl uçuyor atayisler açıklasın diyerek yazımı sonlandırıyorum.