• 15179
    günümün çoğunu geçirdiğim, çok güzel insanları tanıdığım platforn.
    son zamanlarda bir tespitim var sözlükle ilgili. online ticaret sitelerinde bir ürüne o kötü yorum yaparsanız yüzde 90 silinir. he işte bizim sözlükte de aynısı geçerli. bazen çekip gidesim gelmiyor değil ama işte huyum kurusun inat adamım. güç zehirlenmesine gelemiyorum.

    --- alıntı ---
    mesaiye başlamıştır.
    10 dakikaya benden haber alamazsanız, "niteliksiz entry girmekten" istedikleri gün kadar ceza alabilirim.
    ha bu arada nitelikli niteliksiz entry. silene göre niteliksiz olunca cezayı yiyoruz.
    --- alıntı ---

    ne demişsem o oldu. nitelikli entry saniye geçmeden silindi.
  • 15183
    ülke gerçeklerinden kopuk yazarları barındıran güzel sözlük. ülkede sanayii kuruluşlarına, net olarak açıklanmasa da, biten sözleşmelerden ve kur sıçrayışından ötürü doğalgaz ve elektrik temini yapılamadı, benzer sebeplerden yine çok dillenmese de ilaç tedarik problemleri yaşanıyor.

    bu ekonomik şartlarda getirebileceğiniz hoca torrent, sportif direktör sensible denilen arkadaşlardan farklı olmayacaktır. üst düzey hocaların maliyetleri 3 haneli milyon tl tutarlara ulaşırken, kulübün büyük ölçüde geliri tl ve bir de bitmek bilmeyen faizin faizi borçları vs vs.

    yani her adını duymadığımız ismi, şunun çaycısı bunun yamağı diye nitelendirirken bu gerçekleri göz önüne almak gerekiyor. adamların iyi kötü referansları ve çalıştığı kulüpler ortada. bu şekilde gidecek olursak suyun karşı yakası gibi arap isolara kalabiliriz, zira ekonomik durumda deniz bitti, çöl tepeleri bizi bekler.
  • 15184
    fikir ifade etmek konusunda bir sıkıntısı olmayan canım platformum, her sabah işe gelince otomatik olarak açtığım 3 sekmeden birisi.

    doğru noktalama, doğru yazım, doğru tanım varsa ve hakaret vs. yoksa sırf fikirden dolayı hiç entry sildiklerine denk gelmedim daha.

    yani iş fikir beyanı ise, ben burada paragraflarca futbol anlatıyorum, maç yazısı yazıyorum, taktik bilgisi paylaşıyorum bir kişi de dönüp bana "kardeş burası sözlük, ne anlatıyorsun sen?" demedi daha. acaba bende mi bir sıkıntı var? *
  • 15186
    imla kurallarına verdiği önemle inci sözlükten ya da forum sayfalarından ayrılan cağnım sözlük. ilk yazar olduğum zamanda benim de aşırı dikkatsizliğim nedeniyle entrylerim siliniyordu ve ben de " ya ne var bunda ?" diyordum. fakat sonradan anladım ki gerçekten okuduğunu anlamak için tekrar okumak insanı yoruyor. sözlüğün hassasiyeti de ales kadar değil. noktadan ve virgülden sonra boşluk bırak, cümle sonuna da nokta koy ki bittiği anlaşılsın, tanım yapmadan geçme, çünkü burası forum değil sözlük ve ardışık devrik cümleler kurma. aslında sözlük özenli bir bir türkçe bile istemiyor, sadece okunabilirlik istiyor.
  • 15188
    valla ne ales'te 90 üstü aldım ne de yds'de 70 üstü aldım hatta inanır mısınız hep sayısalcıydım ancak dilimizi en azından bu güzide sözlükte düzgün yazabilmek için sınav sonuçlarına çok da gerek olmadığını düşünüyorum. dahi anlamına gelen -de'yi ayrı yazmayınca bile çoğu kelime farklı anlam içeriyorken veya bir virgül koymadığınızda cümlenin anlamı tamamen değişiyorken bunlara tabii ki de takılmak gerekiyor ve düzgün yazılmasını sağlamak gerekiyor. anlam karmaşalarında kaybolmamak için bunun çok gerekli olduğunu düşünüyorum. düzgün yazmayı öğrenmek veya dilimizi düzgün konuşmak zor bir şey de değil aslında, çoğu insan tembellik yaptığından dolayı öğrenmek istemiyor es geçiyor.

    bu arada dil bilgisi kelimesi ayrı yazılıyor, keşke güzel dilimizi düzgün konuşmak ve düzgün yazmak konusunda hepimize küçüklükten beri düzgün eğitim verilebilse..
  • 15189
    entry içerikleriyle ilgili kendimi sorgulatan sözlük. özellikle gomis ile ilgili entrylerimde kendimi sorguluyorum. ben erken mi yaşlandım? bu adam attığı 29 golü tek hareketiyle karartmadı mı? bu gerçeği tek hatırlayan ben miyim?
    gomis efendinin ikinci transferi sonrası yaşanan öforiyi tamamen nesnel ifadelerle eleştirdiğimde ofsayt yağmuruna tutuldum. tamam gomis’i sevebilir birisi ama ; bu gomis’in sadece işini yaptığı için takımdan haraç kesmeye çalıştığı gerçeğini değiştirmez. bu nesnel bir ifadedir. ofsaytlanması ya da on numara alması bu ifadeyi yanlışlamaz ya da yoruma açmaz. gomis yoruma kapalı bir şekilde 2018 yazında kulüpten haraç kesmeye çalışmıştır. bunu göz önüne alarak ister gomis’i sevin, isterseniz formasını alın. bu kısmı yoruma bağlıdır işte ama ; birine sempati duyarak o kişiyle ilgili bariz bir gerçeği görmezden gelmek cidden etik kelimesinin tam tersidir.
  • 15195
    imla kurallarına uymanın tartışmaya açılmasını çılgınlık olarak gördüğüm sözlük.

    birçok yazımı, anlatımını bulanık gördüğüm için zamanım olunca düzeltmek üzere şahsen sildim, yine birçoğunu depoladım. bazen bir başlığa depoladığım içeriğin dışında bir şey yazacak olduğumda toparlayamadığım girdileri görüp vazgeçiyorum hatta. bana kalırsa sözlüğün tamamına yakını da bu özveriye sahip. imla kurallarına uyulmamasının, entry silme sebebi olması kadar doğal bir şey yok. düzeltildiği takdirde çok kısa zamanda girdiler canlandırılıyor zaten. imla hataları yüzünden, düzeltilmesi istemiyle silinen girdilerinizin fikrinizi beyan etme arzusunun önüne geçmesine izin vermeyin lütfen. başlıkların farklı görüş ve tespitlerle dolup taştığı, hareketli bir sözlüğün aşığıyız.

    edit: serpico16 uyardı sağ olsun. telefondan yazdığım için bazen autocorrect gazisi oluyorum. “birçok” yerine “bir çok” yazmışım düzelttim.
  • 15196
    ülkece muzdarip olduğumuz her şeyi bilme hastalığımızın, rahatlıkla gözlemlenebildiği ortam.

    mesela
    ‘scout sistemi dediğin …. şeklinde oluşturulur … şeklinde yapılır’ . sormak isterim ki ne zaman scout sistemi kurdun başarılı oldun da burada engin bilgilerini paylaşmaya geldin :)
    ‘x kişisi bizim sportif direktörlük pozisyonuna uygun değil’ ; nereden acaba bu insanın yeterliliğine hakim oldun?
    ‘yardımcı antrenörler yeterli değil’ . hangi antremanı gördün de mesela buna karar verdin?
    ‘… kişisi gelse de bizde yardımcı antrenör olsa çok fayda sağlar’ . daha önce antrenörlük yapmamış kişi için söylendiğinde, nereden geliyor bu inanış?

    bazen gerçekten o kadar boş yorumlar okuyoruz ki.

    ülkece bilgi ile yorumu birbirine karıştırmayıp, düşüncelerimizi de daha başarılı ifade etmeye başlayabiliriz umarım.
  • 15197
    şu günlerde bazı sevdiğim yazarların sürekli negatif basmasından sıkıldığım sözlük. sıkılmaktan öte bu yazarların burak elmas nefreti ile basitleşmesi beni üzüyor.
    bilgi sahibi olmadan fikir üretmek, sırf burak elmas yönetimi getirdiyse kötü demek, her haberi komisyon/oyuncu çakacaklar diye yazmak artık komik geliyor, yazarlara acıyıp ofsayt basıp geçiyorum.
    bu konuda tansel taşanlar yazmış;
    https://mobile.twitter.com/.../1494630806551212033

    bir kitle var, sabah akşam negatif basıyor. yazmak için yazıyor, elestirecek yer arıyor. kendi kınadıklarına döndüler haberleri yok.
  • 15199
    fatih terim'in gitmesinin üstünden kaç gün geçsin ki sözlüğümüz artın yaşanan olumsuzlukların sorumluluğunu başka birinde aramada mutabık kalsın sorusunu soruyorum kendime.

    1974'ten beri kulübün içinde bulunan kişi fotoğraf çekindiği için bile günah keçisi oluyor. bu toksiklik cidden çok yorucu. arda turan da artık allah rıza için gitsin de güneşin batışından bile sorumlu tutulmasın. fatih terim gitti, fatih terim'i seven kim varsa o da gönderildi. hala yetmedi. nasıl bir nefretse sırada fatih terim'i seven taraftarları da yollamak var herhalde. başlık başlık galatasaraylılık dersi verildiğine göre o da yakın. 5000 kişinin gittiği kayseri maçından bursa'daki basketbol derbisine iş güç uydurup koşturuyoruz yine galatasaraylı olamıyoruz, neymiş bu fatih terimsporluluk.
  • 15200
    negatif enerjisi dönemsel olarak oldukça yüksek olan sözlüğümüz. takımın alacağı bir kaç galibiyet ve olumlu skorla biraz daha suların durulmasını umuyorum.

    sürekli oyuncuyu değersizleştirmeler, sürekli yönetici teknik direktör ve yardımcı antrenör beğenmemeler, sürekli yeni bir başkan arayışı... sözlük değil de değirmeniz biraz sanki! öğütmek ve parçalamak peşindeyiz nedense.

    açıkçası sanki herkes football manager dünyasındaymışız gibi davranıyor. uygulayanları tenzih ederek, doğru düzgün araştırmadan, olayın iç yüzüne bakmadan, sosyojik etkilerini düşünmeden, bahsi geçen olayın olumsuz noktasını yakalar yakalamaz her şeyi eleştiriyoruz, bazen eleştiri sözlü saldırı boyutuna bile geçebiliyor, ağır hakaretler, pilotlar...

    acaba son dönemde kaç kişi pilot oldu? ve bunda önceki dönemlere göre yüzdesel bir artış var mı merak ediyorum doğrusu...

    kendi kendine pilot olanların büyük bir kısmı zaten gündelik yaşamında her türlü negatifliğe batmışken sağ duyulu bir tartışma zemini bulurum diye geldiği sözlükten kaçıyor. çünkü burası da twitter'da mention altına doluşan fırsat yorumcuları gibi anında eksileyen, anında eleştiren, anında kazan kaldıran, minik hıncallar yuvası oldu. üstelik çizgiyi aşıp dm'den tartışma çıkaranlar da cabası. burası kimsenin kişiliğine, tavrına ya da düşüncesine hakaret etmeden saygı çerçevesinde her türlü eleştirileri getirebileceğiniz ve tezlerinizin önermelerini de iyi açıklayabildiğiniz, sağlılık bir galatasaray tartışma platformu ve öyle de kalmalı. zaten bizi de cezbedip sözlüğe getiren bu entryler.

    burayı daha güzel yapmak, daha doğru tartışmaların odağına çekmek bizim elimizde. bu platform değil mi ki son seçimde başkan adaylarının iletişime geçerek sorularımıza yanıt verdiği bizi ciddiye aldığı yer? madem öyle ki bizde bu duruma yakışır daha doğru sorular üretmeli, daha doğru tartışmalara girmeli ve daha geniş bir çerçeveden olayları ele almalıyız. sonucunda kulübe katkı sağlanabilirse de ne mutlu, ama maddi, ama manevi, ama taraftar tutumu anlamında.

    gökhan dinç'in her gün pompaladığı burak elmas ve ışıtan gün düşmanlığıyla, harun muslu'nun her gün pompaladığı ışıtan gün düşmanlığıyla kimse kazanamaz. aksine galatasaray kaybeder.

    burak elmas'ın ya da yönetsel operasyonlarının fedaisi değilim. bana göre de çok yanlışları var amatorrent'in kaybetmesini istemekle kulübe gelecek geliri blokelemek, campos ve sensible'ye komisyoncu demek, mali olarak ibra etmeyelim diye konuşmak kulübe bir çakıl taşı tanesi kadar katkı sağlayamayacak.

    torrent'ten olmayacağı belli hemen kaybedelim gitsin. yerine kim gelecek? gelen takımı şampiyon mu yapacak? ne kadar yükselebileceğiz? bunların hepsi muamma. küme düşme korkusunu hissetmiyorum ama hissedenleri anlıyor, saygı duyuyorum ama bu girdap içinde yeni bir hoca yeni bir bilinmez bir kaç hafta demek. mancini gibi antrenörlere yıllık bağlanacak 3-4 milyon euro'larımız olmadığı için de sezon ortası kimseyi kolay kolay getiremeyeceğimiz aşikar.

    mali olarak ibra etmemek için yolsuzluğun belgelenmesi gerekiyor. böyle bir durum var mı? hayır.
    idari ibrasızlığın ise yasal olarak yaptırımı yok. mustafa cengiz döneminde gördük. isterse isteyen istediği kadar kalıyor koltukta.

    hülasa çok fazla başka başlık alanlarına dağılmadan bu konularda tez canlı olmak sözlüğe sirayet etmiş durumda ve bunun bizim ruhsal dünyamız dahil kimseye en ufak bir katkısı yok.

    aklı selim olmak ve galatasaray için aceleci olmadan doğru işler yapmak bizi yükseltecek. mart'ın 26'sın da gerekenleri pek ala söyleyeceklerdir. bu kulüp kimlere neler yaptı zamanında hepsi ortada. o zamana kadar da merak etmeyelim hiç bir şey için geç olmaz. biraz susalım ve artık, takım - t.d bildiğini oynasın. sadece destek 1 ay kadar salt destek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın