• 15053
    bu sözlükte en çok konuşmayı sevdiğim kişiler ak ve karayı seçmemiş olanlar.
    fatih terim örneğini alırsak; bir grup var sürekli eleştiriyor. sürekli aynı şeyi yazıyor. hiçbir şekilde övgü yok. takımda olan belli ilermeler görülmüyor, sadece geri gidişler görülüyor (ayrı konu son 1 ay ben sadece geri gidiş görüyorum ama öncesinde kazanamasak da gelişme var diyorduk). bir futbolcu kötü oynasın başlığı altında bitiliyor.

    bir grup var, sürekli savunuyor. sürekli eleştirilere cevap olarak girdi giriyor. hiçbir şekilde eleştiri yok. öyle bir durum ki hoca hata yapmaz, hoca mükemmel. futbolcular hep hoca ile ileri gidiyor, gerileme yok. varsa yoksa hakem/bitiricilik vs.

    bir de bunun yanında belli grup var. ışte bu grup en güzeli. bunlara ilk aklıma gelen örnekler; gurrpegi, turuncusakal, haz etmem rapidden v2, verywisemove, arka direk capone, 4staredgala, kupa beyi ve şimdi hemen aklıma gelmeyenler. bu kişilerden bazıları ile fikirlerimizi rahatça konuşuyoruz, ben yanlış anlıyorsam onlar düzeltiyor ya da agree to disagree diyoruz.

    neyse, sözü bağlarsak; vallaha sürekli birbirimize nick altına yazarak ya da başlıklara cevap yazar gibi yazarak laf sokmaya gerek yok. daha kimsenin başlığına (pilot olmayı gerektirecek bir şey değilse) yazmadım. her yazara mesaj attım. bazıları ile harbiden olmayacaktı, engelleyelim birbirimizi gerek yok ne düşündüğümüzü görmeye dedim(fikirsel ayrışma değil buradaki sorun). bazıları ile de "ya harbiden çok farklı düşünüyoruz ama olsun güzel muhabbet" dedik.
    ama sürekli aynı şeyleri yazıp, sürekli her iki şekilde de ortam gerip (nick altı, başka sekilde düşünenlere laf atma vs) sonra arog filmindeki gibi "bizi eziyorlar, bizi eziyorlar" diye dolaşmanın mantığı yok. bu iki taraf için de geçerli (sözlükte de tarafdan bahsetmek üzücü).

    umarım 2022 daha az bölüşülen, daha az nick altına girilen, daha birbirimizi anlamaya çalıştığımız bir yıl olur.
  • 15054
    bildiğiniz gibi sözlükte uzun süredir yazar engelleme ile ilgili bir problem var. engellenen yazarların girdiği entry'ler hâlâ görünüyor. bunun sebebi de söylenene göre yazar engelleme kotasının 50 kişi ile sınırlı olmasıymış. bu sayıdan daha fazla yazar engellenince yukarıda yazdığım sorun meydana gelmeye başlıyor.

    bu konuda benim gibi sorun çeken arkadaşlara önerim engellenenler listesinde engellediği yazarları kontrol etmeleri. birçoğunun pilot olmuş olma ihtimali çok yüksek. onların engellerini kaldırarak kendinize yer açabilirsiniz.

    ayrıca pilot olmayan ama sözlüğü bırakan da bir çok yazar var. onların da engellerini kaldırabilirsiniz. son entry girme tarihinden anlıyorsunuz zaten. aylar önce yazanlar var en son. maalesef engellenenler listesi alfabetik sıraya göre karşımıza çıktığı için biraz uğraştırıcı oluyor. kimi ne zaman engellediğinizi bilmiyorsunuz zira.

    örneğin bu sene ben 158 kişi engellemişim ancak şimdi pilot olanların engelini kaldırdım* ve şu an 129 kişiye düştü. benim hâlâ yüksek ama bir çok arkadaşın işine yarayabilir diye yazmak istedim.
  • 15056
    2016'dan beri bu sözlükte yazarım. belki 2015 tam hatırlamıyorum. son 1 aya kadar 1 tane ceza bile almamıştım sözlükte. ancak fatih terim'in oynattığı futbol o kadar canıma tak etti ki artık dayanamıyorum ve galatasaray taraftarı'nın paylaşım yerinde duygularımı paylaşayım derken ceza alıyorum. ilk cezam küfür üzerine oldu. "... böyle futbolu" yazdığım için ceza aldım. uzun yıllar burada gayet dikkatli yazılar yazan ben sayesinde çıldırdım. on saniye bile sürmemiş olsa da hatamı farketmek, haklı bir cezaydı. ikinci cezam ise galatasaray'ın futbol şubesinin kapatılması başlığını açtığım için geldi. artık o kadar çok sıkıldım ki taraftarı olduğum takımın futbol maçını izlemekten kapatılsın da bari izlemeyim dedim. çünkü maç olunca gönül izlemek istiyor. ayrıca cidden yazık harcanan paraya ve zamana. belli yani ülke olarak futbolda düzen oturtamıyoruz. oysa voleybolda veya basketbolda ekol olmamız çok daha olası. futbol şubesine aktarılan paralar ve harcanan zamanın çok daha azına keyif alabiliriz. işin sonunda haklı bir ceza olduğunu düşünmesem bile yine de aldık cezayı. üstelik buralarda terimci olarak bilenen bir kişi olarak terim yüzünden ceza almak da komik oluyor benim için. böyle giderse zaten ya hoca gidecek ya da ben uçacağım. bakalım hangisi önce olacak.
  • 15057
    (bkz: #3305119)
    (bkz: #3305054)

    yazar arkadaşlarımızın en beğendiği yazarı ifade ettiği entry'lerin ofsayt yağmuruna tutulduğunu gördüğüm canım sözlük. belki bir kaç tane daha vardır ama kusura bakmasınlar ilk 10'a girememişler.*

    bu öfke kime tabii çözemedim. turuncusakala mı? onyekurudankosuvara mı? 4staredgalaa mı?

    seni de seni seveni de sevmem gibi olmuş. bu kadar keskin bir ruh haline bürünmeye bence gerek yok.
  • 15058
    objektif göz ile olaylara bakıp; iyiye iyi kötüye kötü demesi gereken sözlük.

    son üç senede bir tel maşa kupa dahi kazanılmadıysa, onlarca transfere rağmen hala sistem oturmadıysa, hala transfer beklentisi içine giriliyorsa sesi sonuna kadar çıkması gereken sözlüktür.

    ocak ayına kadar sabrediyor, daha sezon bitmeden yaz transfer dönemini kendimize sürekli hedef koyuyorsak, biz futbolun sadece transfer ayağı içindeyiz demektir. onda bir bütçeli anadolu kulupleri bir şeylerin mücadelesini veriyorsa biz de transfer demeden aynı koşullarda şavaş vermeliyiz.

    belki de kale dışında ligin en iyi kadrosuna sahipsin ama tabelaya baktığın zaman elle tutulur bir şey göremiyorsun. sonra burada bir şeyler karalayınca kötü ve nankör biz oluyoruz. takım başarılı olsun da biz nankör olalım. kimse galatasaray isminden büyük değildir. kendi adıma kişiler özelinde takım tutmuyorum.
  • 15059
    yazarlarının ne yazıp yazmayacağı konusunda artık rahat bırakılması gereken sözlük. bu sözlüğün kuruluş amaçlarından bir tanesi zaten saygı ve kurallar çerçevesinde isteyen herkesin özgürce fikirlerini belirtmesi değil mi? size ne kardeşim o bunu demiş şu onu demiş okuyun beğenmiyorsanız of tuşu var o da yetmezse mesaj atın yine saygı çerçevesinde tartışın. herkes sizin düşündüğünüz gibi düşünmek zorunda değil, herkes sizin beğendiğiniz şeyi beğenmek zorunda değil, herkesle aynı fikirde olamazsınız bunu anlayın ve lütfen artık bu güzel ortamı rahat bırakın.
  • 15060
    objektif kimliğine büründüğünü iddia edip, gerçekleri eğip bükerek kendi doğrularına uydurmaya çalışan çok fazla yazar barındıran sözlük.

    mevcutta oynanan sezonu da sayıp, şu kadar yıldır kupa yok, başarısızız demek kötü niyettir. hadi gerçeklerden konuşalım, tamamen objektif olalım. başlıyorum;

    fatih terim göreve başladığı 4 senede, galatasaray 4 kupa kazanmıştır.

    ilk şampiyonluğun geldiği sene devre arasında, takımın as orta sahası satılmış, yerine kimse alınmamıştır. fatih terim, o dönem kadro dışı bırakılmış olan donk'u geri kazanarak, içinden pogba çıkartarak şampiyonluğa ulaşmıştır.

    sonraki sene, gol kralı forveti, yerine 2 tane forvet alacağız hocam rahat ol denilerek satılmış, sezona forvetsiz girilmiş olmasına rağmen şampiyon olmuştur.

    3. senesinde, yöneyimimiz banegayı almaya giderken eldeki fernandodan olmuştur. kötü başlayan sezon, devre arasından sonra lehimize dönmüş, ligler tatil edildiği ana kadar, şampiyonluğun en kuvvetli favorilerinden biri kabul edilmiştir. ligler yeniden başladığında, rize maçında skandal hakem hataları ve musleranın sakatlığı sonrası, gaziantep maçında ligde sadece galatasaray'a uygulanan 6saniye kuralıyla birlikte galatasaray lige havlu atmıştır.

    4.senesinde galatasaray'ın orta sahasında, merkez orta saha, 6 ve 8 numara orjinli oyuncu sayısı 0'dır evet sıfır. taylan, belhanda ofansif orta saha oyuncusudur, ömer, kılınç ve soso kanat oyuncusudur. devre arası gedson transferiyle orta sahasına ilk orta saha takviyesini yapmıştır. tüm bunlara rağmen, yaşadığımız hakem hatalarına rağmen ligi son maça kadar taşıyıp, 2 golle şampiyonluktan olmuştur.

    görev yaptığı dönemde, elinde para eden oyuncuların hepsi satılmış, yerine alınan oyuncuların %80'i kiralanmıştır. onlarca transfer keyiften değil, zorunluluktan yapılmıştır. sene başında yapılan transferlere rağmen, takımın hala takviye ihtiyacının olmasının nedeni, geçtiğimiz senelerde takımın içinin boşaltılmış olmasından dolayıdır. transfer yönetim işidir, oyuncu satarak sıcak para elde edilmesine rağmen, oyuncu satın almayıp, kiralamak yönetimlere yazar.

    günümüze geldiğimiz zaman, türkiye kupasından elenmiş, ligde liderin 19puan gerisinde bir galatasaray var. bunun yanında, çok zor bir grupta olmamıza rağmen, deplasmanda gol yemeden, namağlup grup liderliğini görmezden gelemeyiz. gelmemeliyiz. ligdeki başarısızlığın %100'ünü teknik direktöre yıkmak vicdanınıza sığan varsa, konuşulacak bir şey yok zaten. yaşanan skandal hakem hatalarını görmeden, sadece skora bakanların derdi galatasaray mıdır, kendi hırsları mıdır? merak ediyorum.

    galatasaray, bu sene bir projeyi hayata geçirmek için ilk adımı attı. tüketen değil; üreten, değer katan kulüp olacağım dedi. yaptığı transferler ve niğde fk anlaşmasıyla da bu projeyi destekledi. bu proje çok önemli, çok değerli. bu projenin başarılı olmasını istemeyen sadece rakiplerimiz değil. bu proje sadece rakiplerimizi rahatsız etmiyor. bugün bütün kulüpler ekonomik olarak, hükümete muhtaç haldeler. bu proje başarıya ulaşırsa, galatasaray ekonomik bağımsızlığını alabilecek. ekonomik bağımsızlığını alması demek, futbolu yöneten, atanmış kurullarla mücadele edebilmek demek, güç demek güç. galatasaray, hükümetin iteklediği, proje takımına karşı şampiyonluk mücadelesi verirken; cumhurbaşkanının, statı doldurun talimatını mitinginde verememesi demek. tff'nin rahat rahat operasyon çekememesi demek. avrupada daha başarılı bir galatasaray demek.

    bu projenin daha 6.ayı yeni dolmuşken, ligde her puan kaybında taraftarın bu projeyi tartışması, kötülemesi, alay etmeye çalışması kimlerin işine geliyor, objektif galatasaray taraftarı tekrar düşünmeli. üstelik, avrupada çok başarılı bir sezon yaşarken. gül kokulu bahçelere, ayağınıza taş, elinize diken batmadan ulaşamazsınız.

    fatih terim'in hataları var. eleştirilmesi gerekilen çok fazla şey var. eleştiri bizi ileri götürür, eğer eleştirenin amacı yapıcı olmaksa. eleştiriyle karalama arasında kalın bir çizgi var.

    kişisel hırslarınızı, nefretlerinizi, intikamlarınızı galatasaray üzerinden gütmeyin.

    tevfik fikret'in fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür cümlesini kendinize kalkan yapıp, insanlara saldırmayın. akıl ve vicdan süzgecinden geçmemiş düşünceler, fikir değildir.

    bu entry hiç kimseye, hiç bir entry'e cevap değildir.
  • 15061
    son dönemde fatih hoca üzerinden çok sağlam bir ayrışma yaşanıyor ve artık işin boku çok çıkmış durumda.
    farklı farklı başlıklar altında laf sokmalar, insanları hedef göstermeler.
    bir taraf ölümüne savunurken, diğer taraf ölümüne eleştiriyor.
    bir de of verme durumu var, hayır ne oluyor onu yapınca? bir rahatlama hissi mi oluşuyor?
    üstüne tartışılan da buradaki hemen herkese taraftar olarak en mutlu günlerini yaşatan insan.
    gerçekten ama gerçekten anlamıyorum.
    hayır iş haklı/haksız eleştiri yapmayı filan da geçti artık, bildiğin cadı avına döndü!!
  • 15062
    yazarların başlığının altına gidip laf dalaşına girme olayı moda olmuş ve rahatsız edici görüntülere sebep veriyor. herkesin kendi fikirleri var. yazarın başlığının altına gidip laf çarpma olduğunda bunun fikirler ile alakası kalmıyor. forum tarzı entry diye yasaklı entry tarzı var. bu entryler de bence twitter tarzı entryler. fikirlerini tartışacak bilgi birikimi yoksa çözüm yazar başlığının altına entry girmek olmamalı.
  • 15063
    kesinlikle hakaret etmeden, laf dalaşına girmeden, saygı sınırları çerçevesinde herkes istediği kişiye istediğini söyleyebilmeli diye düşündüğüm sözlüğümüz.

    buna efsanemiz fatih terim de dahil. eleştirilemez diye bir durum yok. eleştiri önemlidir, bunu doğru yorumlayan insan kendisine yeni şeyler katar. mesela hocanın başlığına yazılan olumsuz eleştirilerin yarısı niteliksiz entry olarak silinmemeli. burası özgür bir platform olarak kalmalı.

    her neyse... umarım bir an evvel normale döneriz. galatasaray iyiyse biz de iyiyiz. belli ki kötü gittikçe gerginlik sürmeye devam edecek.
  • 15065
    fatih terim'in eleştirilmesine kimsenin karışmadığı ya da eleştirilerin silinmediği sözlük. zaten eleştiriler niye silinsin? futbolun bütün paydaşları eleştirilir ve eleştirilmesi gerekir.

    zaten sözlükte fatih terim eleştirilmiyor demek de aşırı ironik. yani haftanın en beğenilen ve en ofsayt entrylerine baktığımızda bunu görebiliriz. yanlış anlamayın burada bir sitem yok, sadece durum tespiti var.

    peki ne yapmamız lazım. eleştiri nedir bunu iyi bilmemiz lazım. mesela fatih terim sistem bilmiyor bir eleştiri değil iftiradır. fatih terim hakkında yazanlar para alıyor demek yazarlara yapılmış çok büyük bir ayıp ve iftira. fatih terim oyuncu üzerinden pirim alıyor iftira. evlatlarını oynatıyor iftira.

    sırf karalamak, algı oluşturmak için kesinlikle doğru olmayan şeylerin silinmesi çok normal. bu sadece fatih terim için değil, mesela ben ali koç ile alakalı ya da aziz yıldırım ile alakalı iftira atan cümleler yazsam onlar da silinmelidir ki siliniyordur zaten.

    yani mevzu şu, fatih terim nefreti kişilerde çok farklı boyutlara ulaştı ve bu nefreti kusmak için sürekli bir yerlere saldırılıyor ve bu entryler silinince de eleştiriye izin verilmiyor deniliyor.

    bence kontrolün daha da arttırılması gereken sözlük.
  • 15067
    belhanda, terim, baros, arda, sneijder, melo... bu sözlükte hemen hemen her dönem bir konu üzerinde insanlar karşılıklı saf alıp girdiler yazdılar. hatta saf almak yanlış bir tabir bile olabilir, öyle olduğu içindir sadece. sözlüğü besleyen şey budur belki de, bir de böyle düşünün. terim gittiğinde başka bir şeyler bulunur gene. çok takılmamak lazım, bu millet bunu seviyor.
  • 15068
    çok okuyan, az yazan bir yazar olarak sözlükteki on/of tuşlarını sıklıkla kullanıyorum.
    on/of tuşları belirtildiği üzere demokratik haktır.
    on/of tuşlarını isteseniz de rahatsız edici ya da art niyetli olarak kullanamazsınız. çünkü girdi başına 1 kez kullanılabilirler ve tamamen sessiz/geri bildirimsiz olarak çalışırlar.
    on/of tuşları gizli oylama prensibi ile çalıştığından kişilerin kendi reklamını yapmaya çalışması, münakaşa başlaması vs. gibi yan etkiler otomatik olarak bertaraf olur.
    yani on/of tuşları fikir beyan etmenin hızlı, eşit, demokratik, gizli oylu, sessiz bir yoludur. eğer böyle basit bir şey bile size "belli bir konuda" rahatsızlık veriyorsa bu başlı başına o konu hakkında "aşırı korumacı" olduğunuzun, konuyu "tabu" halinize getirdiğinizin göstergesidir.
  • 15069
    sözlükte yazarlığı bulunan herkesin saygı ve sevgi çerçevesinde görüşünü yazma hakkı vardır. nitekim zıt görüşte olduğum halde bana mesaj atarak görüşünü saygı çerçevesinde beyan eden yazar arkadaşlarımla güzelce karşılıklı fikir alışverişi yapabiliyorum. insanların ötekileştirilmediği, daha barışçıl ve anlayışlı olunması gereken sözlüktür.
  • 15070
    iftiraya ve saygısızlığa dair taraflı ve zerre adil olmayan yorumlar içeren sözlük.

    biz burada konmuş bir kurallar bütününden mi bahsediyoruz, yoksa herkesin kendi kendine koyduğu ve diğerlerine empoze etmeye çalıştığı bir kurallar bütününden mi?

    misalen kimlere saygısızlık yapabileceğimiz ya da yapamayacağımızın bir sınırı var mı? saygının sınırı nedir? kim neye göre saygılıdır? misal daha önce hedefe koyduğumuz veya bizim sevmediğimiz insanlara saygısızlık yapılabiliyor mu?

    örneğin bu sözlükte (hatta genel olarak) volkan demirel'e "ayı" demek saygısızlık mıdır? tudor'a veya x bir teknik adama "hoca moca değil, beden eğitimcisi" demek saygısızlık mıdır peki? yahut x bir yazara "futboldan anlamıyor" demek saygısızlık mı, iftira mı? kıstasımız nedir?

    (bkz: #3301222)

    bu benim nick altıma yazılmış bir yazı. bu giride yazar benim futbola çok uzak olduğumu, futboldan anlamadığımı yazmış. bu şimdi iftira mı oluyor saygısızlık mı mesela? (bence ikisi de değil, bu dümdüz, gayet medenice görüşünü yazmak.)

    yani "biz istediğimizi aşağılar, hakaret ederiz (ayı volkan), istediğimize istediğimiz gibi kanıtsız iftira atarız (mustafa muhammed her gün 10 kadınla uyanıyormuş; mustafa cengiz hocanın arkasından iş çeviriyormuş vs.); gelgelelim biri fatih terim için 'futboldan anlamıyor' derse bu iftira olur." kıstasımız bu mu mesela?

    kıstas fatih terim'se eğer buna göre düzenleme yapılsın. zira bir insan (ismi, cismi önemsiz) "futboldan anlamıyor" dendiğinde bunun iftira olması, saygısızlık olması medeni bir yerde mümkün değil. ha diyorsak ki burası galatasaray sözlük, burada galatasaray'a emek vermiş insanlar için bunu diyemezsin, pekâlâ. o zaman tudor'la ilgili bütün o aşağılamalar, ismail çipe'sinden fatih öztürk'üne, babel'inden feghouli'sine kadar hiçbiri hakkında "kaleci değil, kolu yok, kova; futbolu kafasında bitirmiş, hain, sahada yürüyerek takımı satıyor" vb. yorumlar yapılamaz. bunları gönül rahatlığıyla yapıp iş fatih terim'e gelince "ayak tenisi" ezberinden bile dünya savaşı çıkarıyorsanız tertemiz bir tutarsızsınız.

    mesela ben fatih terim hakkında asla bu yorumları yapmam. futbolu bildiğini de, ayak tenisi ile idman geçirmediğini de bilirim. bence bu yorumlar boşboğazlıktır da. ancak ne olursa olsun birer fikirdir. bana ne kadar saçma gelirse gelsin bir insan bir hoca ya da topçu hakkında "futbolu bilmiyor, hoca moca değil la bu, kondisyoner" vs. diyebilir. isminden cisminden bağımsız olarak medeni dünyada bu iş böyledir.

    emrah safa gürkan'ın çok güzel bir tespiti var: "bu ülkenin insanı hırsızlığı affeder, yalanı affeder, adam öldürmeyi affeder, bir tek kendiyle aynı görüşte olmamayı affetmez." bu sözlükte de durum bu. çünkü öyle olmasaydı bu kadar kolay iftira ve saygısızlık kategorisi oluşturulamazdı.

    mesela:

    1) "muhammed futbolu bilmiyor, kötü topçu" demek sadece bir yorumdur, katılırsın veya katılmazsın; "muhammed her gece 10 kadınla birlikte oluyor, fatih terim evini basmış." diyip buna dair zerre delil sunmamak iftiradır. çünkü birinde sadece bir topçunun kalitesiyle ilgili fikir beyan ediyorsun, diğerinde bir kişinin "özel hayatı" sebebiyle (ki bu konuya dair yorum yapılması ayrı bir etik tartışma içeriyor da neyse) aldığı paranın hakkını vermediğini iddia ediyorsun.

    2) "fatih terim kötü hoca, futbolu bilmiyor" demek (bence komik de olsa) sadece bir yorumdur, katılırsın veya katılmazsın; "fatih terim cicaldau ve morutan transferinde hagi'ye para yedirdi." diyip buna dair zerre delil sunmazsan iftiradır. birinde sadece bir hocanın kalitesiyle ilgili kendince fikir beyan ediyorsun, diğerinde bu hocanın maddi çıkar sağlayıp galatasaray'a kazık attığını iddia ediyorsun.

    yahu bugün biri fatih terim'in karşısına çıkıp "hoca sen futbolu bilmiyorsun." dese, hoca "eyvallah" der, güler geçer. burada isyan bayrağı açılıyor. tuhaf iş.
  • 15072
    "ben demiştim" tarzı başlıklarda yazilan bazı girdileri komik olan sözlük.

    özellikle futbolcu ile alakalı hiçbir teknik analiz, istatistik girmeden, futbolcuyu iki maç izleyip kötü diyen ve futbolcu kötü oynayınca "yaa bak ben haklıyım" örnekleri çok komik.
    futbolu en kötü 10-20 yıldır izliyoruz. italya'da bidon olan melo burada kral oldu. bu adam at olsa vurulur denilen aboubakar ligde şov yaptı, iki sene önce bundan olmaz denilen yunus şu an uçuyor. ya bu adamı altyapıya yollayın denilen donk kaç sene bizimle oynadı, ilk geldiginde kaç maç gol atamayan onyekuru sezonu şov yaparak bitirdi. kerem marcao olayı sonrası şımarık, kendini beğenmiş, performansı düşmüştü falan filan.

    kısacası bir futbolcu bugünkü takımda olmayabilir, belki teknik ekip ile anlaşamaz belki özel hayatında sorun var belki homesick.
    ama şu tarz şeyleri bizlere futbol dahisiymiş gibi sunan yazarlara ben gülüyorum açıkçası.

    bence bir gelmesi gereken başlık "yazarların en g.t olduğu girdiler". ama o kısmı diyen pek görmüyorum.
    edit: böyle bir başlık açılmış ama silinmiş. silinmese iyi olur açalım yazalım.
  • 15073
    satırlar halinde entry girdiğim için sürekli hagi tarafından uyarıldığım sözlük.
    hagi'yi severim, sayarım, büyüğümüzdür. ancak böyle bir yasağı çok ama çok saçma buluyorum.
    özellikle uzun entrylerin okuması çok sıkıcı ve yorucu olabiliyor.
    birçok kişiden de uzun entryler için, satır atlayarak yazmam gerektiği konusunda mesaj aldım.
    ben de bu şekilde yazmayı ve okumayı daha çok seviyorum. insanı yormuyor. böyle bir yasağın nedenini de anlayamıyorum.
  • 15074
    8 ocak 2022 galatasaray giresunspor maçının etkisi azalsın yine fatih terim'e destek girdilerini göreceğiz burada. uefa avrupa ligi'ndeki tur atlama öne sürülür ve hocanın o maçlara çıkması gerektiği söylenir ilk önce. galatasaray mı? boşver galatasaray'ı, hocanın o maçlara çıkması lazım. bir yandan da xg başlığında muhabbetler başlar. olmadı eksiklerden bahsedilir ve bu mağlubiyet ona bağlanır. 3 yıllık planlama var daha. bir de o başlığa uğrayıp buradan da yürümek mümkün. videolarda galatasaray taraftarının futbolu bilmediği de iddia edilebilir ve hoca oradan da savunulabilir. linki kopyalayıp buraya atmak zor değil. hiçbiri olmadı takım kötüdür. 24.8 milyon euro eksideyiz ama olsun takım kötü. transfer lazım olduğu da bahsedilir burada. bir şekilde savunulacak yani. sadece maçın sıcaklığının soğuması bekleniyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın